![]() |
Gün
Bu günden,yarını kayırma Şu gözünü,kulağını Bu günden ayırma Kalmasın sessiz Gün yine doğar ama Ne belli ya sen'li Ya da sensiz.. |
Güneşe Doğru Yüzüm
Yemyeşil ormandayım Sevincim... Takılır kursağımda Çiğ tanesi gibi Kalakalırım... Karanlığın tam ortasında Dört duvar etrafım Yankılanmaz sesim Bir gecelik ıslaklıkla Ki.. Kalkıp gideceğim Güneşe doğru yüzüm |
Güzeldir
Sevilmek güzeldir,sevdikten sonra Aşk güzeldir,kalpler bir olduktan sonra Yaşamak güzeldir,nefes aldıktan sonra Ve ölüm güzeldir,iyi yaşadıktan sonra |
Hadi Gel
Yıldızlar beni yutmadan Çevirdim geceden yüzümü Ay güneşi tutmadan Hadi gel,soldurma gülümü Hadi gel bana güpegündüz ******* ihanet etmeden Sar beni,gülsün artık bu yüz Henüz kolların sağlamken Ağlatmasın beni şafaklar Her gece,düşmez ay ışığı ellerime Hadi gel,yıldızlıdır karanlıklar Sisler inmeden gözlerime |
Hain Dostum
Seni seviyorum bile diyemedim ki ben Sana bir gün doyasıya sarılamadım Sevdim içime çektim seni taparcasına Dertlendiğimde hep sendin yanımda Sevindiğimde yine seni buldum karşımda Ne sen benden,ne ben senden vazgeçebildik Oysa bir gün bile seni seviyorum diyemedim İçime işlemişsin sen, ciğerlerim bile sen Her sırrıma sırdaşsın,sana anlatırım sadece Bazen boğaza takılır ses çıkmaz ya, İşte sende öylesin,söylüyorum ses çıkmıyor Yada sen anlamıyorsun beni hain dostum Oysa ben seni hiç yanımdan bile ayırmadım Biliyorum sen beni terk etmeyeceksin Oysa ben seni terk edeceğim hain dostum SİGARAM. |
Hangi Vakit
Yarın göçecek bu eller,ayaklar Başıma dolacak ak saçlar Zaman akıp gidiyor,gidecek Nem varsa toptan kaybolacak Ömür ağacı dediğin nedir ki Bir gün toprağa devrilecek Bu beden şimdiyi yaşamazsa Hangi vakit yaşayacak |
Hani Ya
Hani aşıksındır İyi bilirsin İçinde kabarmışsa Özlemi... Dertlenivermişsen Durup dururken Bir iki de Arkadaşın varsa Hani kurulmuşsa Çilingir sofrası Balık,rakı,meze Hani “özledim”derse Radyoda ritimli bir ses Üstelik tiryakiysen Anlıyor musun Ne haldeyim... |
Harçlığım
Üstümdeydi bu akşam BİRİKMİŞLİĞİM.... Yıldızlara baktım Hülyalara daldım Gözlerini...... Gözlerime düşürdüm Gök kubbeden Bir yıldız kopardım Saçlarına takıverdim Dudaklarını düşürdüm Dudaklarıma Öpülesi...... Tüm perdeleri kaldırdım Suretini....... Duvara indirdim Ay’ı avuçlarına bıraktım Gözlerinde kayboldum Dudaklarında şarap oldum Mahzeninde yıllandım Çıkıp gelsen oradan Bir tadına bakıversen Üstümdeyken sarhoşluğum Ah ben yine bu akşam Kendimi... HARCADIM........ |
Hayalim
Bir gecede sildim bütün geçmişimi Özgürüm artık şimdi Çekiyorum nefesi Ciğerlerim patlarcasına Bakıyorum evrenin balkonundan Sonsuz semaya doğru Bazen bir bulutun üstünde Bazen dünyanın bir ucunda Gönlümün alıp başını Çekip gittiği yerlere Sınırsız kuruyorum Hayallerimi |
Hayatın Sızıları
Kuruyan dallar mı / Beni hüzünlendiren Boşa geçen yıllar mı / Beni böyle üzen Kimsem yok çehremde / Yalnızlığımı kaldıran Beynim boz bulanık / Yıkılmış viranem Umutlarım perişan / Sensizlik hüsran Kalbim darma duman / Kalbim kaçak Ortalıkta kalmamış sığınacak Ne bir dost / Ne bir saçak Ömür dediğin angarya / Gelip geçiyor nasılsa Ne çok sevmeli / Ne de çok bağlanmalı Ağacın yapraklarında saklı / Baharın ince sızıları Rüzgar kesilince / Düşer tek tek yaprakları |
Henüz
Henüz ceset değilim Gördükçe gözlerim Duydukça kulaklarım tattıkça dilim Dokundukça tenim Kokladıkça burnum İçimdeki canavarla Çok şükür yaşıyorum Dünya yüzünü dönerse güneşe Ay saklanırsa bulutların ardına Yıldızlar tek tek kayarsa sema da Öldürürüm içimdeki canavarı Maviler çalarsa siyaha Sarı bulanırsa çamura Akşam kızıllığı görünmezse Öldürürüm içimdeki canavarı Bulanırsa akan sular Kurursa tüm çiçekler Kaybolursa kırlangıçlar Öldürürüm içimdeki canavarı |
Hiç-li
Görülecek çok yer var Hiç görülmemiş Tadılacak meyveler var Hiç tadılmamış Çekilecek fotoğraflar var Hiç çekilmemiş Kucağa hasret bebekler var Hiç doğmamış Toplanacak yıldızlar var Hiç el değmemiş Sevilecek kadınlar var Hiç sevilmemiş Yazılacak şiirler var Henüz hiç yazılmamış |
İçimdeki Çocuk
Ben de büyümek istememiştim oysa, Saçımın beyazı,yüzümün çizgisi zaman Ben hala İçimdeki çocuğu koruyorum Zaman geçsin gitsin,o benle nasılsa. Kelepçeledim onu attım anahtarı Artık arasam da bulamam Ben döndüm bilyelerime, topacıma Topumla kırdım camınızı görmediniz. Bakkalda çekiliş yaptım,oyuncak çıktı Onu da kırdı mahallemiz mızıkçıları İp atladım kızlarla, oldum kızılcık Çantamla karda kaydım görmediniz Bisikletim yoktu kiraladım pazar yerinde Lastiği patladı ağladım oracık da Ben büyümek istemedim ki oysa Zaman geldi geçti,siz hala görmediniz |
İki Kişilik
İki kişilik -I- Şu esmer gök var ya Şu kızıl deniz Ne varsa bizden yana Buluşurdu düşlerimiz -II- Düşlerimiz vardı Acıdan sırılsıklam Yüreğim avucunda Benden sana armağan -III- Elimde tuttuğum Sanki bir zelzele Üzerimize çöken Çağırma beni böyle -IV- Bana öyle bir gel ki Dikenli yoldan,çıplak ayaklı Beni öyle bir düşün ki Düşlerimiz kalmasın saklı -V- Düşün gözlerindeyim Pervasız yürüyen beni Yollarım olmasın hüzün Kapatma gözlerini -VI- Hüzün düşmez yollarına Döküldü yaprakları Eylül’ün Kazımışım adını ağaçlara Sonbaharın dekoruna uygun -VII- Soğuyan havalar mıdır Beni böyle ısıtan Ateş dudakların mıdır İçimde yanan volkan -VIII- Saç geceye ateşini *******im aydınlansın Sana yine şiirler yazayım Ay bakarken şaşkın -IX- Şu esmer gök var ya Şu kızıl deniz Ne varsa bizden yana İki kişilikti düşlerimiz |
İki kol, iki bacak
Şiir tarih kokuyordu Buram, buram... Tarih de şiir,oku beni.. Darağacı kuruluyordu Kentin bir orta yerinde Bir adam beliriyordu Gözbebeklerinde Çırılçıplak.... Darağacına yürüyordu Zebaniler iki yanında Halk.. Toplanmış bağırıyordu Ağızları sulu, Asın bunu....... Yoktu tanıyan,içlerinde Bilmiyorlardı suçu neydi Örümcek çoktan örmüştü Ağlarını tarih de Ve boynuna geçirmişlerdi Yağlı ipi.. Sallanan neydi havada İki kol,iki bacak Hepsi bu işte....... |
İki Pencere Arası
İki pencere arasında Gider gelirim Gün boyunca Bir penceremde güneş doğardı Diğerine ay vururdu Biri karşı ki binaya bakardı Duvarı zift karası Diğeri ufka yelken açardı Birinde gece yıldızları toplardım Diğerine yapıştırırdım Sonra Ay’ı ikiye bölerdim İkisine pay ederdim İki pencere arasında Dolanır dururdum Birinde güneş açardı Diğerinde ay parlardı |
Işıklı Olsun
Ne bu dünya tasası,dertler zinciri Bitecek mi sanırsın bu kavgayı Girmişiz ucu başı belirsiz yola Ne yol bilir,ne biz biliriz sonunu Çık arkadaş o yoldan dışarı Bak çevrene,ne yollar var daha Derdi kederi bırak bir kenara Dünya dursa dert bitmez arkadaş Varlığınla sevgi saç, ışık saç Yol göster,yordam göster hemen Herkes birbirinin peşinden giderken Sen bir yol daha aç,ışıklı olsun arkadaş. |
Islansın Eteklerin
Okuyabilir misin? Mısra oldu göz yaşlarım Anlayabilir misin? Bakışlarım senin Dudaklarım ellerin Sende kalsın Mısralarım ki Islansın eteklerin |
İsyan
Ah “çilekeş hayat” Vurdun hep balyozla Azıcık güldürsen Alırsın öcünü doya doya Akıttın göz yaşlarımı Yıllarca Hayıra yordum her şeyi Çektim hep sineye Sabır dedim gönlüme Döndüm sabır küpüne İsyanım sana değil gönlüme Her adımda hayat yoluna Kayboldu dostlarımsa Hatalarla dolu hayatımda Sarıldım yalnızlığıma Ve yeniden başlamak için Ey hayat Azıcık da cömert davran Yalvarırım artık sana |
Kaçmasam
Ne zaman seni düşünsem Önünde dururum Tetiği çekilen tabancanın Ah.. gözlerin Kurşunu hiç sektirmeyen Gözlerini ben seçmedim Ki..vuracaktı kaçmasam |
Kalbim Yok ki
Yağmur vurmuş suretine Akmış sürmelerin Saçlarında kızıl akşamlık Gözlerin kahve Telvesinde falcı Bir şeyler arar durur Kendince Avuçlarında bir kalp Kan damlatıyor parmakların Sev diyorsun Benim kalbim yok ki Seni seveyim |
Kalbimizdesin
Bir kalp durdu denilmiş 10 Kasım 1938’de Hani ya durmuş mu? O günden bu güne Milyonlara ulaşmış Durdu denilen kalp Her geçen gün Çoğalarak.... Dünyanın dört bir yanında Ve ritim tutarak atıyor Tüm yüreklerde... |
Kaptana
Demir alma zamanı geldi mi limandan Tayfunlara,fırtınalara hazır olacaksın Gemide senin, denizde senin kaptan Bir tek sen anlarsın onların dilinden |
Kaptansız Gemi
Sen kaptansız gemi Rotasını şaşırmış Dalgalara kapılmış Alır götürürler seni Bilmediğin kıyılara Her rüzgar bir macera Atılırsın koynuna Sen kaptansız gemi Uçsuz bucaksız denizde Ne dolaşırsın tek başına Birazdan kopacak fırtına Aç yelkenlerini Aç bu limana Sen kaptansız gemi Niye enginlere açıldın Bilmez misin sen Tayfunları,tufanları Bilmez misin dev dalgaları Bilmez misin denizi Çekiverir derinlere Haydi aç yelkenlerini Fırtına kapacak birazdan Yanaş sessizce bu limana |
Kardan adam
Kar yağıyor saçlarıma Palam palam. Buz sarkığı sakallarım Kirpiklerim Ok gibi Üşümüş gözlerim Kan çanağı kırmızı Al al olmuş yanaklarım Ellerim buz kalıbı Dermansız ayaklarım Gitmiyor ileri Gözlerin değdi birden Gözüme Alev aldı yüreğim Ve ben Eriyorum |
Kardelen
Hep kar yağardı Benim gönlüme Ve bir kardelen Çiçek açıverdi Kalbimde birden Sadece rüzgar Duydu sesini Kulağıma usulca Fısıldayıverdi |
Kavşak
Merkezindeyim kalbinin Bir kırmızı ışık yanar Bir yeşil Olduğum yerde Döner dururum .. |
Kdz. Ereğli
Ne sen anlayabildin beni Ne de ben seni Ereğli Attım bu akşam sahile kendimi Sigaramdan çektim son nefesi Oturdum ulu çınarın altına Kurumuş yapraklarını attı üstüme Bu sonbahar akşamı Ne sen anlayabildin beni Ne de ben seni Ereğli Sahilden batan güneşin Kızıllığında seyri alem denizi Beklemediğim bir gemi Gelsin,alsın götürsün beni Ne aşklar bıraktım geride Birde sahilinde izmaritleri Ne sen anlayabildin beni Ne de ben seni Ereğli Bir gün daha batıyor Kızıllığı vurmuş denize Öyle güzelsin ki Ereğli Bırakıp gidesim gelmedi seni Kağıttan yaptım bir gemi Bıraktım dalgalı denize İçine not yazdım “Seviyorum seni” Aldırma dedim dalgalara Devam et yoluna Batarsan da bu kıyıda bat yine Ne sen anlayabildin beni Ne de ben seni Ereğli |
Kelebekler
Yol kenarlarında sıra sıra Açmış tüm çiçekler Masumca gülümsüyor onlara Tüm kelebekler Bir günlük hayatlarında Anladım ki.. Bin yılı yaşıyorlar |
Kendime Şiir
Küçük düşme Benim kaşım gözüm Dudaklarım yanaklarım Küçük düşme anılarım Yaşadıklarım Ben sizi Göz yaşlarımla Yıkadım. |
Kıpırdasa İçim
Ne zaman içim kıpırdasa Kalbime bir korku salar Savurur atar beni okyanusa Korkarım biri kalbimi çalar İnsan hep bu yüzden yorulur Beynimizdedir aslında korkular Çoğu zamanda aşk korkutur Aşk girdabına düşen çok yoğrulur |
Kırk Çöp
Vasati kırk çöptü aşkın Ve alışkanlık yaptı Yanık kibritleri geri koymaya Hep aldandık,bu yüzden Yanmış kibritleri çıkarıp çakmaya Vasati kırk çöptü aşkın Ve aşkın yaşı yoktu Yanmış çöpleri çakmaya |
Konuşamıyorum
Bakışın da mana Kendine bağlayan Çözemiyorum.. Yüzün de bir hüzün İçin için ağlayan Ellerin titrek Uzanıyorum Tutamıyorum.. Tutuklu kalmış Aralık dudakların Ve derin uçurum Düşüyorum.. Sessizliğin,kitaplarım Okuyorum.. Bağlandı dudaklarım Konuşamıyorum.. |
Köprü
Biz mutluğu köprüyü geçmenin Sonrasında olduğunu sanırız. Oysa, asıl mutluluğun köprünün Üstünde olduğu aklımıza gelmez Bu yüzdendir; geçtikten sonra Köprüleri yıkmamız. |
Köy Kütüğü
Gün gelir,döner devran Silinirsin zamandan Bir ölü köy kütüğünde Kalır bir zaman adın Mezarına vurur otoban Ya da temeli bir evin Yalnız başına kalırsın Orta yerinde şehrin |
Külden Bir Adam
Kaybolmuş ateşte Kül olmuş Rüzgar beklemiş Savursun küllerini Ve şiir.... Bir esmiş Pir esmiş Külden çıkarmış Maviliklere savurmuş Şiir.. Rüzgar.. Ve Külden Bir adam |
Kum
Ve sen... Aşkımın göz yaşları Anladım... Kumsalda uçuşan kum taneleri Göz yaşlarıma yapıştığında Attım denize kendimi Ve ben... Baştan aşağı ıslak Aylardan zemheri.. |
Mana
Harflerin dili yok Yan yana gelmeyince Hayal kurmanın anlamı yok Peşinden gitmeyince Toprağın manası yok Ekip, biçmeyince Defterin anlamı yok İki kelime yazmayınca Kitabın manası yok Açıp okumayınca İnsanlığın anlamı yok Sevgi,barış,dostluk olmayınca |
Manice
Tarlada buğdaylar başak açar mı Yosmanın kızı gözüne sürme çeker mi Üzerine yine dar fistanı giyer mi Acep beni yine baş dan çıkarır mı Alıp testiyi çeşmeye gider mi Çeşme başında yolum gözler mi Vardığımda çeşme başına Testiyi omzuna alıp,yine göz kırpar mı Bahçelerinde çilekler olmuş mu Toplayıp sepetine doldurmuş mu Bir avuç çilek uzatıp bana Dudağıma yine bir buse kondurur mu |
Mavi Giymek İsterdim
Kapattım penceremi artık geçmişin güzelliklerine Oysa çok şey istememiştim Sıcaklık istemiştim biraz Yüreğimin sonbaharında Açmıştım gönül penceremi ardına kadar Paylaşsaydık bir bardak sütü Bir dilim çikolatayı Bir elma şekerini Ve çıksaydık güneşe Serilseydik yeşil çimlere Baksaydık gece yıldızlara Kayan bir yıldızla Dilekler tutsaydık Söylemeseydik dileklerimizi Birbirimize Bozulmasın isteseydik büyüsü Sabahın ilk ışıklarıyla İnseydik çay kenarına Atsaydık oltayı Yem bekleyen balıklara Her balık tutuşumuzda Zıplasaydık,ip atlayan kız gibi Ve kaçınca oltadan balık Üzülseydik Balonu patlayan çocuk gibi Sek sek oynasaydık Tek ayak üzerinde ve hep sen kazansaydın Erkek adamız ya Kaybedeceğiz sek sekte Resim yapsaydık beraber Sen bir ev çizseydin hep Ben bir asker çizseydim Sen evin önüne gül dikseydin Ben hep, askere,tüfek çizseydim Ne tuhaf şu hayat Sen pembe giyerdin Ben inadına Mavi Şimdi mavi giymiyorum Siyah giyiyorum nedensiz Mavi giymeyi çok isterdim Ve hep baharı beklemek Oysa çok şey mi istemiştim. |
| Forum saati GMT +3 olarak ayarlanmıştır. Şu an saat: 11:22 AM |
Yazılım: vBulletin® - Sürüm: 3.8.11 Copyright ©2000 - 2025, vBulletin Solutions, Inc.