![]() |
Sevgili diye
Aşk şarabı içtim senin elinden, Ezgiler dökülür gönül telimden. Hiç şikâyet etmem çektiklerimden, Bağrım yanar olsun sevgili diye. Aşk yoluna umut bağlayan bilir, Hasretle ah çekip ağlayan bilir. Yunus gibi coşup çağlayan bilir, Gönlüm pınar olsun sevgili diye. Karanlıkta ışık arar gözlerim, Mubarek yüzünü görmek isterim. Adın dua gibi, okur söylerim, Dilim anar olsun sevgili diye. Bin şiir gibisin duygularımda, Sana sığınırım kaygılarımda. Cennetin görünsün uykularımda, Düşüm sunar olsun sevgili diye. Adını huşuyla ansın dudaklar, Gönlümün gözüyle yakın uzaklar. Yoluma kurulsun zevkten tuzaklar, Nefsim sınar olsun sevgili diye. Mor karanfil benim, fesleğen benim, Aşkınla gönlümü besleyen benim. Bir ömrü yaşarken eskiyen tenim, Bir can sunar olsun sevgili diye. Zeki Çalar |
Sevgililer günü
Ne o gün var, ne şu gün, Tarih olup geçti dün. Merhaba sevgililer, Sizin gününüz bugün. 14 Şubat 2007 Zeki Çalar |
Sevindim
Yıllar sonra köye geldim, Dere kenarına indim. Bugün benim mutlu günüm, Sevda'yı gördüm sevindim. Öğle vakti sırasında, Gezdim pamuk tarlasında. Fidanların arasında, Sevda'yı gördüm sevindim. Basmış çapanın ucuna, Toprak dolmuş pabucuna, Bakar şişmiş avucuna, Sevda'yı gördüm sevindim. Tepemizde durdu güneş, Ben bir barut, o bir ateş, Bakıştık biz kardeş kardeş, Sevda'yı gördüm sevindim. Göz göz olduk, gözler doldu, Gam, kasavet unutuldu, Sevinçten dilim tutuldu, Sevda'yı gördüm sevindim. Zeki Çalar |
Sılayı boş mu sandın?
Sılayı boş mu sandın? Gurbeti hoş mu sandın? Uçtun baba evinden, Kendini kuş mu sandın? Ne anneni dinledin, Ne babanı dinledin, Haftada bir gelmedin, Yolu yokuş mu sandın? Gurbete konan ağlar, Hasretle yanan ağlar. Ardından anan ağlar, Yüreği taş mı sandın? Derdim gizli yürüdü, Ciğerlerim çürüdü. Aka aka kurudu, Gözlerim yaş mı sandın? Geçer cicim ayları, Gelir çile payları. Çok çekersin vayları, Gerçeği düş mü sandın? Zeki Çalar |
Sitem
Pencereden göz ettin, Selâm verdim, söz ettin. Yaktın benim kalbimi, Bağrımda bi köz ettin. Hayal kurdum, düşledim, Yüreğime işledim. Düğün yapalım dedim, Niye itiraz ettin? Hep kırıttın, naz ettin, Sözünü olmaz ettin. Seni seven gönlümü, Her türküne saz ettin. Hüzünlü havalarım, Türkülerle ağlarım. Gençliğime yanarım, Baharımı güz ettin. Yağmur yağdı, kar yağdı, Bak saçlarım ağardı. Naz edecek ne vardı? Bir derdimi yüz ettin. Uykusuz *******im, Bitmez düşüncelerim. Ne yerim, ne içerim, Kız beni maraz ettin. Zeki Çalar |
Sivrisinek
Sel götürsün vücudunu, Yel savursun sivrisinek. Helâk olsun soyun sopun, Tez kurusun sivrisinek. Yine yaktın şu canımı, Kaşındırdın her yanımı. Helâl etmem ki kanımı, Haram olsun sivrisinek. Bir kötüsün ayan beyan, İşin gücün zarar ziyan. Zengin olsun sana kıyan, Altın bulsun sivrisinek. Yağmur yağsın üzerine, Maraz girsin dizlerine. Diken batsın gözlerine, Kanla dolsun sivrisinek. Zehir zıkkım olsu aşın, Hep ağrısın dertli başın. Benim gibi sen de kaşın, Tenin solsun sivrisinek. Hep hor gördün nimetini, Bilmedin ki kıymetini. Karınca tutsun etini, Zevkle yolsun sivrisinek. Sararsın pis yanakların, Tutmaz olsun ayakların. Bir bir kopsun kanatların, Hep kaybolsun sivrisinek. İnşallah yüzün gülmesin, Dertlerin hiç eksilmesin. İki gözün de görmesin, Kuşlar oysun sivrisinek. Sen uçarken vızır vızır, Ne rahat var, ne de huzur. Bende değil, sende kusur, Gözün doysun sivrisinek. Güneş batıdan doğarsa, Mızrak çuvala sığarsa, Sana saygı duyan varsa, Selâm dursun sivrisinek. Benden başka aptal yok mu? Mutlu musun, karnın tok mu? Kurşun mu istersin, ok mu? Felek vursun sivrisinek. Karnın davul gibi şişsin, Tüm vücudun yanıp pişsin. Avcılar peşine düşsün, Pusu kursun sivrisinek. Senin şerrinden bıksınlar, Bin tane kurşun sıksınlar. Leşini yere yıksınlar, Kurtlar sarsın sivrisinek. Kan emici, gaddar cani, Sende insaf var mı, hani? Hemen gelsin üç zebanî, Hesap sorsun sivrisinek. Olmaz olsun duyargası, Ne önü var, ne arkası. Bayram etsin leş kargası, Seni yutsun sivrisinek. Zeki der ki: Davacıyım, Hem yargıcım, hem savcıyım. Ölmen için duacıyım, Ahım tutsun sivrisinek. 12 Temmuz 1999 Zeki Çalar |
Sorgu
Çayın, şekerin var mı? Tuzun, biberin var mı? Nasıl para kazandın? Alnında terin var mı? Her şeyin başı para, Gel de insanlık ara. Yakmışsın bir sigara, Sağlam ciğerin var mı? Kalktı atlar, eyerler, Değişti hep değerler. İnsanlık öldü derler, Fazla değerin var mı? Bir güzeli öptün mü? Yanıp yanıp tüttün mü? Hiç gözyaşı döktün mü? Aşktan haberin var mı? Bu dünyada ne yaptın? Ne buldun, ne yarattın? Ardında ne bıraktın? Adın, eserin var mı? Zeki der ki: Velhâsıl, Ömür kısa bir fasıl. Tanrı'yla aran nasıl? Ahrette yerin var mı? Zeki Çalar |
Sorun
Onu, bunu kandırmak, Zengin olmak çok kolay. Fikir suçu olur mu? Bu çağdışı bir olay. Duman tütmez bacadan, Öğüt vermez kocadan, Yarım hacı, hocadan, Ne ok olur, ne de yay. Ana, baba ayrılır, Nice yuva yıkılır. Çocuk sahipsiz kalır, Bunu da bir sorun say. Toplum eğitilmezse, Doğruları bilmezse, Asık yüzler gülmezse, Ne saz kalır, ne halay. Duman tütmez bacadan, Öğüt vermez kocadan, Yarım hacı, hocadan, Ne ok olur, ne de yay. Ana, baba ayrılır, Nice yuva yıkılır. Çocuk sahipsiz kalır, Bunu da bir sorun say. Toplum eğitilmezse, Doğruları bilmezse, Asık yüzler gülmezse, Ne saz kalır, ne halay. Zeki Çalar |
Söyle
Özünü bil de söyle Sözünü bil de söyle Bir kusurum var ise, Uygun bir dilde söyle. Sözü sabrınla söyle Ağız tadınla söyle Sahte adla gizlenme, Gerçek adınla söyle. 5 Eylül 2006 Zeki Çalar |
Söyle hocam
Dinle hocam, maruzatım var sana, Bir cahilim, biraz öğüt ver bana. Yediğimiz, içtiğimiz tarhana, Söyle hocam, kaderimiz bu mudur? Alın teri, emek para etmiyor, Aşa yetse, üste başa yetmiyor, Yoksulun, garibin derdi bitmiyor, Söyle hocam, dürüst olmak bu mudur? Yüze gülüp, arkamızdan söverler, Haklı bile olsak, yine döverler, Hani, nerde o manevî değerler? Söyle hocam, güzel ahlâk bu mudur? Helâl, haram birbirine karışır, Torpil, rüşvet kıyasıya yarışır, Haklı susar, haksızlar çok konuşur, Söyle hocam, demokrasi bu mudur? Zeki Çalar der ki: Canım sıkılır, Kim güçlüyse, ona arka çıkılır, Kalp kırılır, bin kez gönül yıkılır, Ah be hocam! Yüreğim çok doludur. Zeki Çalar |
Forum saati GMT +3 olarak ayarlanmıştır. Şu an saat: 09:11 AM |
Yazılım: vBulletin® - Sürüm: 3.8.11 Copyright ©2000 - 2025, vBulletin Solutions, Inc.