![]() |
ölüm gelmişse...
Bitmişse Kızıllığını avuç avuç içtiğimiz şafaklar Öğleler, ikindiler çoktan geçmişse Bir akşamüstü garipliği Sarmışsa her yeri Güneş devrilmiş Renkler solmuş Sesler kesilmişse Son kuşlar da geçip gitmişlerse ufuktan Ve çiçekler Bükmüşse boyunlarını dalgın dalgın Bil ki ölüm saati gelmiştir Senden uzak, kendimden uzak Tüm umutlardan ve her şeyden uzak Ben ölmüşümdür uzaklarda bir yerde Gövdesini kurtların oyduğu Bir ağaç gibi devrilmişimdir O anı sen bileceksin herkesten önce |
resim...
Nedense bütün resimlerde ben Böyle mahzun ve perişan çıkarım Hep böyle hayata kapalı durur Gülmesini unutmuş dudaklarım Artık canından bezmiş kimselerin Hazin bakışı parlar gözlerimde İçinden adamlar arabalar geçer Çizgiler alnımda bir büyük cadde Aynada saçlarımı düzeltirim Bir perde iner yüzüme alçıdan O, bin mumluk ampullerin altında korkarım korkarım fotoğrafçıdan Bakışlarım gümüş camlara sorar Elbisemin eskiliği belli mi Sonra karşıda küçük bir noktaya |
Genç Oldum mu?...
Hiç genç olmadın mı?" diye sorarlar Çok şükür olmadım; Hak yardım etti Ne gün kendimi genç sanacak olsam Bir başka musîbet imdâda yetti Benim de kalbimi meşhûr 'ef' ve 'püf' Az da olsa meşgûl etti elbette: 'Herkes gibi' diyip durdu büyükler, Bir zaman aklımda böyle yer etti Dinledim; her sohbet içinde zan var, Sözler ya gak, ya guktan ibaretti, Baktım; koşturmaca, bütün işleri, Bilemedim kim kâr, kim zarar etti Sabah akşam ye iç, giyin ve kuşan, Çoğunu fakirlik fikri tükett |
ölümdü o...
Ölümdü o, beni aldatmayın Soğuk nefesiydi yüzümde duyduğum Öyle sessizce öldüm ki defalarca Hiç bir zaman anlaşılmadı yokluğum Hayatın omuzunda bir yük olduğu Nice yalnız *******, nice akşamlar Tanrı biliyor ya kaç kere öldüğümü İnandım ölüme, aşka inandığım kadar Satır satır yaşadım yazdıklarımı Ne saadetin ne güzel günün şairiyim Kimse acımasın bana, istemem Ben aşkın ve ölümün şairiyim. |
ölüme çağrı...
Seninle ölmek istiyorum; seni sevdiğim için, sana inandığım için senden ötede yalnız ölüm olduğu için... Seninle ölmek istiyorum; birlikte ölümsüzlüğe erelim diye, karanlıkları birlikte aydınlatalım diye, birlikte varolalım diye... Seninle ölmek istiyorum; çünkü seninle yaşamıyoruz. Çünkü mayamız ayrılıktandır, çünkü ölümle bir bütün olacağız. Seninle ölmek istiyorum; benimle kadere meydan okuyabilecek misin? Hiçe sayabilecek misin benimle insanları, yaşamayı, Tanrıyı? |
*******...
******* uzuyor, ******* bitmek bilmiyorlarsa eğer Soğuk heceleri çözmüyor şafak, Güneş doğmuyorsa nefret üstüne Yâni; bu sevdâya yürek dar ise Bir de özlediğimiz değilse aynı güzel, Gözlerimiz olsa da aynı ufka çivili, Neye yarar? Beni senden daha iyi anlatıyor şarkılar, Seninle sâdece bir kavlimiz var Canevime seni salan yâr ise Böyle bir sevdâya yürek dar ise... O halde dokunma ellerime, Bırak kırsın dallarımı çoban nefesinden bir ağıt Sonra, Sana, Seni anlatsın söğüt: |
rıhtımda...
Bir beyaz gemiydi ayıran onları Kadın güvertedeydi, adam rıhtımda Şimdi unuttum yüzünü kadının Adamın gözleri aklımda Kana bulanmış bıçaklar gibi Uzun kirpikleri ıslaktı Adam dertli, adam darmadağın Dokunsalar ağlayacaktı Adam bitkindi, adam seviyordu Kalan kederdi, giden gemiyse Taş olduğu içindir dedim Rıhtım taşları erimediyse Derken bir düdük öttü ansızın Bembeyaz gemi gitgide ufaldı Korkunç yalnızlığıyla başbaşa Rıhtımda bir adam kaldı |
Ezandır...
Ağla ey gözlerim, mevsim hazandır Mâtemi aynada kendi yüzündür. Gayr-ı yâr ne ola belki cezandır Yârdan mektup gelmiş, dinle ezandır. Âmâya gülşeni, ahrasa neyi Söyleme ne bilir, gamsıza meyi Ölmekse, olmanın en güzel şeyi. Bu aşkın ismi zan, cismi hüzündür Yârdan mektup gelmiş, dinle ezandır. Bağrı yanıkların vuslat âteşi Pervâneler yakan sevda güneşi Her varın tutkusu, hem yokun eşi Sevgili gönlüne aşkı yazandır Yârdan mektup gelmiş, dinle ezandır. Ağla ey yüreğim, sen cana |
giden gençliğe...
Umudum, heyecanım bitmez pınardı bitti Gençliğim deli dolu esen rüzgardı gitti Neydi o sarhoşluklar? Dünyaya boş vermekler? O bir başka mevsimdi, bir ilkbahardı gitti. Tadı, rengi değişti birer birer her şeyin En mutlu, en doyulmaz yaşantılardı gitti Çektiler ellerini elimden sevgililer Bir zaman bu gönülde kimler yaşardı? Gitti. Hani hiç bitmeyecek sandığım güzellikler? Ne sevinçler, arzular ve neler vardı gitti. Kalakaldım ortada böyle ben param parça Her gelen |
sana mektubum...
Biliyor musun Senden ayrılalı sakal bıraktım Zamanının akışına koyuverdim kendimi Gömleklerim kolalı değil artık Pantolonum ütülü değil Ayakkabım boyalı değil Öylesine değiştim ki Görsen tanıyamazsın Sabahları gün doğarken kalkıyorum İlk işim bir sigara yakmak oluyor Ve bir süre denizin hışırtısını dinliyorum Sonra, apansız sen geliyorsun aklıma Gözlerin, dudakların, ellerin geliyor Şimdi nerdesin kimbilir Yatağında uyuyor olmalısın Artık beni görme rüyalarında Korkarsın. Mevsi |
| Forum saati GMT +3 olarak ayarlanmıştır. Şu an saat: 05:29 PM |
Yazılım: vBulletin® - Sürüm: 3.8.11 Copyright ©2000 - 2025, vBulletin Solutions, Inc.