![]() |
Adamın biri kazada kulaklarını kaybetmiş. Araştırmaları sonucu iyi bir plastik cerrah bulmuş, ve girmiş ameliyata.
Ameliyat sonrası bandajlar açıldıktan bir süre sonra: - "Aman Allahım Doktor! Bana kadın kulakları takmışsınız!" diye bağırmaya başlamış. - "Kulak kulaktır!" demiş Doktor... "Kadını erkeği olmaz!" - "Yanılıyorsunuz!" demiş hasta... "Herşeyi duyuyorum ama hiçbir sey anlamıyorum!" |
Clinton ve Papa ayni gunde olurler, ve "yukari tarafta“ yasanan bir takim karisikliklar nedeniyle Clinton cennete,Papa ise cehenneme gonderilir... Papa bu iste bir yanlislik oldugunu oradakilere bildirir..melekler Papa'nin bilgilerini kontrol ederler ve hata anlasilir..Papa'ya "yanlislik icin uzgunuz"derler.."Ancak bu durumu 24 saat icinde duzeltecegiz“
Ertesi gun Papa cehennemden ayrilir ve Cennet'e dogru yola cikar..yolda cehenneme gonderilmis olan Clinton'la karsilasirlar ve durup biraz sohbet etmeye baslarlar.. Papa: "Neyse gec oldu ama guc olmadi..ve ben cennete gidecegim icin o kadar heyecanliyim ki“ Clinton: "Neden o?“ Papa: "Neden olacak..en sonunda bakire Meryem ile tanisabilecegim!!!“ Clinton: " A-ha.. Uzgunum dostum.. 24 saat geciktin“ |
Anne kız konuşurlar. Küçük kız annesine sorar:
- Anne melekler uçar mi? - Uçar. - Bütün melekler mi? - Evet. - Peki bizim hizmetçi kız neden uçmuyor? Annesi şaşırır: - Hizmetçi neden uçacakmış kızım? - Babam konusurken ona hep "Melegim!" diyor da. Anne öfkeyle fırlar: - Ya öyle mi, o halde az sonra hemen uçar. |
Kayseri'de yol çalışması yapılıyormuş.Köylüler eşeğin birini salıp geçtiği yerden yolu geçiriyorlarmış. O sırada oradan geçmekte olan Amerikalı bir mühendis görmüş unları.Merak etmiş gitmiş yanlarına "Selamün Aleyküm dayı ne yapıyorsunuz böyle?" demiş.
Köylü: -"Yol yapıyoruz diye cevap vermiş." -"E bu eşek ne diye " devam etmiş mühendis. Köylü genel prosedürü şöyle bir anlatmış. Eşeğin yolun nereden geçeceğine karar verdiğini söylemiş. Bizim Amerikalı mühendis yerlere yatmış gülmekten öyle şey mi olur diye. Alaycı bir tonla: "E demiş eşek bulamayınca ne yapıyorsunuz." Köylü:"O zaman Amerika'dan mühendis getiriyoruz." demiş. |
Kadın, gece yarısı yanından kaybolan kocasını bulmak için kalkar. Evde yalnızlık içinde, aşağıdan bir ses duyar. Aşağı iner ve tekrar dinlemeye başlar, ama kocasını bulamaz.
Biraz daha aramak için aşağı depo’ya iner, orda kocasını dizleri üstüne çökmüş, duvara dönmüş ağladığını görür... Ve merakla sorar: - "Kocacığım, neyin var, ne oldu ?" Kocası: - "Hatırlıyor musun, Baban bizi beraber yakaladığında bir soru sormuştu, ya evlenirsin yada 20 yıl hapis çekersin."... Kadın şaşırarak: - "Eeee ne oldu?" Adam: - "Bugün, hapisten çıkmış olacaktımm" |
Amerika´da zencinin biri, pasaportunu kaybetmis. Aksilik bu ya, o gün de Türkiye´ye uçacakmis. Kara kara düsünürken yolda bir pasaport bulmasin mi! Hemen almis yerden,
bir bakmis ki Leanardo Di Caprio´nun pasaportu. "Ne olursa olsun," demis ve sansini denemeye karar vermis. Çikarmis Leonardo´nun fotografini, kendi fotografini yapistirmis. Ucmus Türkiye´ye. Atatürk Havalimani´nda görevli gümrük memuru Temel´in Karsisina gecmis Temel, almis pasaportu, adamin ismine bakmis : " Leonardo Di Caprio" , fotografa bakmis, bir zenci adama bakmis ayni zenci. Birkac saskin bakistan sonra öbür masaya seslenmis : " Ula Cemal, bu Titanik batmis miydi, yanmis miydi" |
adamın biri omrunde hiç camiye gitmemis namaz kılmamış bi gun içinden gelir oğluyla camiye gider oğlu caminin bahcesinde oynarken babası namaz kılar bizimki aylardan ramazan ayı teravih namazına denk gelmis secdeye yatar kalkar namaz bitmez adam herkez secdeye yattığında hızla dısarı cıkar oğluna derki oğlum bu is inada bindi sabaha kadar burdayım annene soyle beni beklemesinn.....
Nasreddin Hoca bir gün heybe almak için pazara gider. Güzel bir heybe görüp pazarcı ile pazarlık yapar ve 1 akçeye anlaşırlar. Tam oradan ayrılacaktır ki daha güzel bir heybe dikkatini çeker: - Kaç akçe şu heybe muhterem? - 2 akçe hocam. - Aldım gitti, diyen hoca elindekini bırakır ve onu alıp tam gidecekken pazarcı seslenir: - Hocam. Bu heybe 2 akçe. Sen 1 akçe verdin. Hoca sinirlenir: - Bre cahil adam! Sana önce 1 akçe verdim. Sonra da 1 akçelik heybe bıraktım! İkisi eder 2 akçe. Daha benden neyin parasını istersin! |
Bir adamla karisi hayvanat bahçesini gezerken çiftlik hayvanlarinin bulundugu bölüme gelmisler ve bir çitin önünde durmuslar. Çitin üstündeyse "Bu boga geçen sene tam 50 kez çiftlesti." yaziyormus. Kadin bunu okuduktan sonra kocasina dönerek "Bu bogadan ögrenecek seylerin olmali" demis. Adamin siniri bozulmus ama ses çikartmamis. Bir baska çite gelmisler, çitin üzerinde "Bu boga geçen sene 100 kez çiftlesti!". Kadin kocasina dönerek "Deminkini bosver asil bunu örnek almalisinkendine" demis. Adam yine sesini çikartmamis. Bir sonraki çitte ise "Bu boga geçen sene tam 365 kere çiftlesti!.." yaziyormus. Kadin kocasina dönerek "Vay be!.. Bir yil boyunca hergün çiftlesmis. Asil bu bogayi kendine idol olarak seçmelisin!" demis. Adam artik dayanamamis ve "Peki karicim ama bi sor bakalim, arkadas hep ayni inekle mi çiftlesmis?..
|
DIŞ POLİTİKA
Abdullah Gül, Dışişleri Bakanlığı koltuğuna oturunca, bürokratları çağırmış ve "Bana, ülkelerin dış politika anlayışları hakkında bir rapor hazırlayın" demiş. İki gün sonra bir dosya getirmişler önüne. Bakmış, içinde tek bir yaprak ve üzerinde 10-15 satır yazı. Şaşırmış önce ve "Bu ne?" der gibi dudaklarını büzmüş, sonra okumuş. "Suudi Arabistan’ın Riyad şehrinde, farklı ülkelerden gelen bir turist grubu, bir dinlenme yerine giderek buz gibi kola ısmarlamışlar. Kolalar gelince bardaklarında birer karasinek olduğunu fark etmişler. INGILIZ, başka bir bardakta yeni bir kola istemiş. ISVEÇLI, aynı bardakta yeni bir kola istemiş. FINLANDIYALI, sineği bardaktan çıkardıktan sonra kolayı içmiş. RUS, kolayı sinekle birlikte içmiş. ÇINLI, sineği yemiş, kolayı içmemiş. YAHUDI, sineği yakalayıp Çinli’ye satmış. JAPON, değerlendirilmek üzere, sineği Tokyo’ya göndermiş. YUNANLI, kolanın yarısını içtikten sonra itiraz ederek yeni bir kola istemiş. NORVEÇLI, kolayı içtikten sonra bardaktaki sineği balık yemi olarak kullanmış. IRLANDALI, sineği ezip kolayla karıştırmış ve İngiliz’e içirmiş. AMERIKALI, 5 milyon dolarlık tazminat davası açmış. Arabistan hükümeti, özür dileyerek, 10 milyon dolar tazminat ödemiş." Bakan, bıyık altından gülerek, rapordan hoşlandığını belirtmiş. "İyi, güzel de, bu turist grubunun içinde bizden biri yok muymuş?" diye sormadan edememiş. "Varmış efendim" diye cevaplandırmışlar. Bakan devam etmiş, "Peki, o zaman, O ne yapmış?". Bürokratlar birbirinin yüzlerine bakmışlar. İçlerinde en tecrübeli olanı, bir adım öne çıkıp, cevap vermiş; "TÜRK, olayı şiddetle kınamış." |
Temelle dursun bi gün sinamaya giderler
filmde bir at yarışı sahnesi vardır ve temel dursuna sorar -İddaya varmisun ben diyrum 1.at kazanur. dursun; -Oldi benda 2. ata oynayrum Iddayı temel kazanır ve temel dursunun 5 milyonunu alır. ertesi gun temel dursunu arar -Dünkü film faridiya ben oni bidaa seyretmiştum vicdanum rahat etmedi onun içun aradum. Dursun: -Benda seyretum. Temel: -O zaman niye 2. ata oynadu? Dursun: -Süpriz oynadum daa |
Forum saati GMT +3 olarak ayarlanmıştır. Şu an saat: 09:03 PM |
Yazılım: vBulletin® - Sürüm: 3.8.11 Copyright ©2000 - 2025, vBulletin Solutions, Inc.