![]() |
Yürek Yarası
neden suskunsun böyle neden küskün bakıyorsun hayata. hani hoyratların, uzun havaların hani efkar-ı halimizin devası o semahların. yaralısın belki, bağrındaki hançer aman vermiyor haykırmana. hangimiz yara almadık ki bu amansız seferde, hatırlasana. azmı topladık hislerimizi sorgusuz sualsiz darağaçlarında. söyle biz değilmiydik, asırlık bir mavzercesine mağrur kalan her ihtilal sonrasında. barut koksada acılarımız, bak yine aynı kokuyor karanfiller. hep böyle baran olmaz, kar kış olmaz inan. elbet bahar gelecek dağlarına memleketimin. ve gün gelecek sorulacak hesabı, babası köy meydanında vurulan yetimin. hadi sil gözyaşlarını. hadi topla saçlarını. gerçi dağınıkta güzel, umuda salıyor insanı rüzgarda karası. hadi kaldır artık başını önünden, dinecek elbet birgün bu amansız yürek yarası. İrfan Bakırcı |
Yürekli Aşklara Armağandır
gidiyorum bu şehirden. vazgeçtim... kırsal aşklara hükümlü yüreğim, kaldıramayor artık, mavisiz sevgililikleri. gidiyorum bu şehirden. ve geride kalanlara bırakıyorum kabullenemediklerimi. bir sabahını daha buldum, son sabahını belki sarsak,bilinçsiz,yapayalnız, kutsal aşklara direnişim kalsın veriyorum elele tutuşan sevgililere. çıkarsız... kırgın değilim yaşayamadıklarıma. dargın değilim parmak uçlarımdaki buzul soğukluğa. keşkesiz gidiyorum. bilinçli, belki az sevinçli, ama mağrur gidiyorum. ve tüm şiirlerimi,yani yüreğimi yürekli aşklara armağan ediyorum.. İrfan Bakırcı |
Yüzünü Göremezsem
tutulur belki dilim konuşamam birdaha. belkide kalkamam, yığılır kalırım koltuğuma hüzünlerimle beraber. yaşanamayan aşklara dair tirajik öyküler dinlerim akşam sekiz bülteninde hüzzam olur yine bardağımda. içtiğim her yudum yakar canımı. sonra uyumaya çalışırım hüzzam bir şarkı eşliğinde. düşünü umarım görmek için yüzünü ve vermen için sende kalan yanımı. İrfan Bakırcı |
Zayisinde
sesinde bir yalnızlık rutubeti ellerinde acemi ılıklık mavzeri tutukluluk yapmış bir kaçaksın rüzgarından iltica bir sevdanın aşkın zayisinde,zayisinde bir başka dünyanın İrfan Bakırcı |
Zeytin Karası
zaman ve mekanın ehhemmiyetini duyumsamadığım bir akşam üstüydü.. ayaklarım beni aşina olmadığım bir kentte, belirsiz bir istikamete doğru götürüyordu. kışlık çorabımın üzerine giydiğim, emektar postala rağmen ayaklarım donuyordu. yıldız yıldız serpişen kar taneleri, mütevasızca yüzüme vuruyordu. gün akşam oluyordu, gün batıyordu. yol boyunca insanlar yürüyordu. iett otobüslerinden feryatlar yükseliyordu. şerefli bir eylemde vurulan, onurlu bir dostumdan yadigar kalan, ikide bir yokladığım cüzdanımda, son bir sigara param duruyordu. hava olabildiğine pusluydu. soğuktu. rüzgar,cellat olmuş buz kesiyordu. yalnızca ben değil, tüm insanlar, en çokta çocuklar üşüyordu... birden bir şimşekçaktı beynimde. bir ıldırım düştü yüreğime. şehir, boğarcasına saldırırken üzerime; ansızın iki zeytin tanesi, iki yürek paresi, iki bahtım karası, iki simsiyah göze takılı kaldı gözlerim, ana yüreği gibi sıcacık bir simada. bana bakıyordu. sanki sıcacık bir meltemdi kar soğuk havada. böylede inat bakılmazdıki insana. sığdıramadım o kifayeti hiç bir lisana. elimde olmadan salıverdim ruhumu, bir bakış, bir yakış volkanının tam ortasına. ansızın uzanıverdi o manevi eli, perişan, bahtsız dünyamın,gönül kapısından içeri. öyle davetkardı ki gözleri; sanki ilk defa nakşediyordu gönlümde umut motifleri. ya beynimin ortasına bir hançer gibi saplanan, o mağrur ve zebun sesi... merhaba küçük! dememle; - amca bir mendil alırmısın? - sana ikiyüzelli bin lira. - hey amca! - oradamısın amca? - ikiyüzelli bin lira, bitane alsana... - beni göremiyorusun amca? - seninde gözlerin benimki gibi ama' mı yoksa? görüyorum yavrum. tüm açıklığıyla görüyorum herşeyi dedim içimden. cüzdanımdan çıkmamak için, direnişe geçsede son sigara param; istese ceketimi dahi verirdim o an, o minik kız çocuğu, o can parçam. amca bu çok para dedi, çok para. anlamadı son param olduğunu küçük fukara. yetmez kızım, buda yetmez ama başka param yok. son bir sigara param vardı, al oda senin olsun dedim. olmaz amca olmaz diye hiddetlendi birden. o senin sigara paran, alamam dedi ben bu parayı. olur yavrum olur dedim. al, hem ben az önce bıraktım sigarayı... İrfan Bakırcı |
Ziyan Olmuş Sevdalara...
böyle olsun istemedim. ben senin üzülmeni istemedimki. istemedim yanaklarından süzülsün yaşlar. istemedim göhsünü yaksın acılı, tuzlu damlacıklar. istemedim isyanlara dönsün dilinde yakarışlar. inan böyle olsun istemedim. ben seni sadece sevmek istedim. sana olan duygularımın, yüreğine dert olacağını bilemedim. sonu baştan belli bu hikayenin nihayetini yazık ki göremedim. galiba yalandı herşey, yalandık ikimiz, ve galiba ben seni gerçekten sevemedim. elveda güzel kız. elveda sana ve tüm yarım yaşanmış aşklara elveda tüm ziyan olmuş sevdalara. giderken, bu hazan sızısı suskunluğumu ve gözlerimden akamayan gurursuzluğumu. kaderin cilvesine bir de bahtsızlığımıza bağışla... İrfan Bakırcı |
Forum saati GMT +3 olarak ayarlanmıştır. Şu an saat: 11:39 AM |
Yazılım: vBulletin® - Sürüm: 3.8.11 Copyright ©2000 - 2025, vBulletin Solutions, Inc.