![]() |
18 Mart Kedisi
Soğuk bir mart gecesinde doğmuşum ben, Anlattıkları kadarıyla... Sıcak bir aile ortamında... İlk defa 'merhaba' demişim, o gece Bu yalancı dünyaya... İlk defa yalanı sevmişim... Soğuk bir mart gecesinde, Çiftleşen kedilerin sesleri gelirmiş Kırık penceremden, Beşiğime dek.. İlk defa o mart kedilerinden öğrenmişim, Aşkın ne kadar ateşli olduğunu... Ve ilk defa, Onlardan öğrenmişim *******in değerini... Soguk bir mart gecesinde, İlk defa 'Küçüğüm' demişler bana... Sonra büyümüşüm o gece, Aşık olmuşum... Ağlıyormuşum... Anlamsızca bakmışım, daha sonra etrafıma... Anlamsız sorular sormuşum kendime Cevap vermemiş... Susmuşum... Soğuk bir mart gecesinde vermişler, Bana 'MURAT' adını... Mart'a kafiye olsun diyerek. İlk defa o gece tanışmışım kafiyelerle... Ve ilk şiirimi yazmışım o gece, Rüyalarımı süsleyen deniz kızının, Deniz gözlerine... İlk defa 'Seni Seviyorum' diyebilmişim... Soğuk bir mart gecesinde, Yıldızlarla arkadaş olmuşum Yüzlerini hiç göstermselerde... İlk defa kardan adam yapmışım, Sokağa çıkmaksızın... ilk defa o gece tanışmışım, Karbonmonoksit kokulu İstanbul *******iyle... İlk Çilingir Soframı Kurmuşum,Bir Kirli Sahiline... Ve ilk defa ağlamışım, sabahlara dek, Deniz gözlü, deniz kızını düşünerek... Soğuk bir mart gecesinde doğmuşum, Anlattıklarınca... Sıcak bir aile ortamında... Soğuk bir mart gecesinde çocuk olmuş, Soğuk bir mart gecesinde büyümüş, Ve soğuk bir mart gecesinde, Aşık olmuşum, delicesine... O gece binlerce kez ölmüş, Binlerce kez dirilmişim, yeniden... Tesadüf bu ya, Yine soğuk bir mart gecesinde Yazmışım, bu şiiri... Soğuk bir mart gecesine, Ve yalnızlığıma.... Ben Garip Bir, 18 Mart Kedisiymisim Aslında... Anasız, babasız, Dahası yapayalnızmışım, Soğuk bir bodrum katında... |
Sonunda buldum seni
Son zamanlarda Gece yatağıma uzandığımda Bir hayal beliriyor Karşı evin duvarına düşen Ağaç gölgeleri arasında Ama başını döndürüp Bir an bile bakmıyor bana Bezen sadece birkaç dakika Bazen bitmeyen saatler boyunca Yüzünde derin bir hüzün Gözlerinde acı veren yaşlarla Bir karakalem resim gibi Sessiz ve kıpırtısız duruyor Tam penceremin karşısındaki duvarda İlk zamanlar korkuyordum Gözlerimi kaçırıyor Bakmamak için çabalıyordum Zamanla öyle alıştım ki Farkında olmadan öyle bağlandım ki Ondan gözümü ayıramaz oldum Onu görmeden uyuyamaz oldum Artık hayali tanıyorum Hep arayıp ta bulamadığım Bu dünyada kavuşamadığım Öteki yarım olduğunu biliyorum Ama o kadar geç kaldım ki Hayal bile olsa, sil artık gözyaşlarını Sonunda buldum seni, diyemiyorum |
Kızıl Sarmaşık
şimdi tam zamanı ormanın duymanın çıtlayıp yere düşen sesini yaprakların yapraklar kızıl sarı şimdi tam zamanı ormanın koklamanın yayılıp yükselen buğusunu ağaçların ağaçlar kızıl kestane şimdi tam zamanı hüznün tanıklığın bir ağlayıp bir gülen ağzınla gözlerinin gözler kızıl mavi şimdi tam zamanı vedanın kollarını sevgiliye dolayıp ağlayan şık bir kızıl sarmaşık hem aklı karışık hem sırılsıklam aşık ağlatan ise ne ayrılık ne bilmek yakında düşeceğini son gazelinin kahrediyor sarmaşığı düşünmek kalmayacağını artık tek bir gizinin |
Bunaltılar
I. karardı gökyüzü, karardı güneş çok kararlıydı gözlerim, gözlerimle bütünleş ziyan oldu sözlerim, sözlerimle eyleş haydi karart içimi, kemir dişlerinle kemir son kalan enerjimi de, sal boşluklarına evrenin, kötülüğün, karanlık gözlerinin saf süzüşleriyle derinleş! ! ! gel bir daha gel aynaya kendinle yüzleş gözlerimle bütünleş,sözlerimle eyleş karanlıklarda şeytanla oynaş! ... II. aydınlandı çehrem,çehremle öpüş ay kadar aydınım bak,gel benimle yarış süz duygularını kalbinle, kalbinle atış beni sevme, kendini sev, kendinle seviş çehremle öpüş, kalbinle yarış dalgalan da durul, birazcık da yatış! ! ! III. sakinlik...sakinlik...biraz daha sakinlik sonra savaş, öldür, kaz mezarını ellerinle vicdanınla görüş, azabınla depreş... sakinlik... karardı gökyüzü, yine karardı güneş haydi gel son bir defa benimle konuş |
Susma Limanı
Dilim bağlı kaldı ağzımda gem'im Ne savaşlar gördüm yakıldı gemim Kutsal saydım sustum altındı gem'im Nice susmalarda yol aldı gemim. Kalemsiz kelamsız kilitli gem'im Dalgasız rüzgarsız rotasız gemim Nefesim tükendi tıkandı gem'im Susma limanında demirli gemim |
******Gül Nefesli Umutlar*******
Yol uzundur,yükse ağır Taşımaya derman gerek Azığı kor,yanar bağır Gül nefesli gilman gerek Anlı arşa değenlerin Davam,davam diyenlerin Kutlu yola erenlerin Çağrısına mihman gerek Yakup gibi paresini Eyüp misal yaresini Dertlerinin çaresini Anlamaya iz'an gerek Yunus gibi ağlamayan Dili kalbe bağlamayan Mevlasını anlamayan Akıllara vicdan gerek Bu kitap ki! inananlar Muhatabı tüm insanlar Rasulullaha uyanlar Ahde vefa peyman gerek Anadolu toprağımız Can suyumuz,kök bağımız Sararsa tek yaprağımız Ayrılığa hicran gerek Veciz lisan türkçemiz var Dili bülbül lehçemiz var Güller açan bahçemiz var Dermek için bağban gerek Rabbimiz bir,dinimiz bir Kol kırılsa, yenimiz bir Hak yolunda binimiz bir Birlik olup ihvan gerek. |
(SES ۞ R) İSTANBUL - Ayhan UÇAR / Aysun ASAR
Dün, gün ışıyıncaya dek, gözleri ıslak dolaştım, koskoca İstanbulu, yağmur çiledi gözyaşlarıma, aklıma sen geldin, bir bir canlandı hatıralar, seni ararken sarayburnunda, efkarla el salladım, giden gemilerin ardından, buğulandı gözlerim, saatlerce, donakaldım, desteksiz bir heykel gibi, yalan yok, son gemi ufuktan kayboluncaya dek, ilk kez lanetler okudum, gözyaşları içerisinde sana, artık, tek dostum olan, sokak kaldırımından, bana buğulu gözlerini anımsatan, buğulu aşkların yaşandığı, buğulu İSTANBULDAN... (O'na, gözlerime yağan yağmura ve, şiirlerimin o ölümsüz sesine, Aysun ASAR'a...) |
Bir Yastıkta Başlarımız-Zerrin Özer
Bir yastıkta başlarımız, Bir araya gelmeden Ayırdılar ikimizi, Kader bahane. Bu dünyada gözlerime, Kara toprak dolmadan Kurtulamam ızdıraptan, Oldum divane. Günüm yokki ağlamayım, Yarabbim bu nasıl hayat Aldılar elimden onu, Her günüm oldu feryat. Al canımı kurtulayım Ya kavuştur, mutlu olayım Böyle yaşanmıyor. Hayata küskünüm, Gülmeye halim yok Mutluluğa hiç bir zaman, Benim hakkım yok. Yıllar boyu hep ağladım Senelerdir bu böyle Derdimin dermanı olan Yardan haber yok. Günüm yok ki ağlamayım, Yarabbim bu nasıl hayat Aldılar elimden onu, Her günüm oldu feryat. Al canımı kurtulayım Ya kavuştur, mutlu olayım Böyle yaşanmıyor. |
Hayatmı Bu
Bu hayat İşte bu hayat herşeyin sebebi Şu sönen aileler Yaşanmamış ümitler Her insanın hayatındaki soru işaretlerinin sebebi İşte bu hayat Bugulu camlara yazılan hayaller Güneşin çıkmasıyla gözden dökülen kelimeler Tek sebebi bu hayat Bu Hayat böyle bir hayat işte Acısıyla tatlısıyla Açılmamış bir kapalı kutu Geçmişi sormayan Gelecegi yalanlayan bir hayat işte Hep ahlar vahlar çektiren Gülmeyimi hayır Aglamayı ögreten Etrafı kanlarla sulayıp Kalplere kar yagdıran bir hayat işte İnsanın kalbini çileyle besleyip Çıkmaza girince ölümün kucagına atan Öl öl diye arkandan bagıran Güneşi saklayıp Karanlıkta aratan Hep bir çıkmaz yolu Her tünelin sonuna koyan O tünelin sonunda yalnızlıga mahkum yapan Dostlarının aslında bir kukla oldugunu anlatan En büyük acıyı tattıran Deliler gibi yaşadıgımız Bu nankör hayat işte İnsanlarımızmı nankör Hayatmı tartışılır ama Tek bir zahir var Oda hayatın yalan oldugu |
Ölendim Ben
en karanlık *******imde doğan en parlak yıldızdın sen en soğuk günlerimde beni ısıtan en sıcak güneştin sen kendimi yalnız kötü hissettiğim zamanlarda teselli bulduğumdun sen kalbimin ve ömrümün hepsini kaplayandın sen en sevdiğim herşeyim gözbebeğim olandın sen kendi gözümden bile kıskandığımdın sen başkasıyla görünce her seferinde ölendim ben |
Forum saati GMT +3 olarak ayarlanmıştır. Şu an saat: 10:17 PM |
Yazılım: vBulletin® - Sürüm: 3.8.11 Copyright ©2000 - 2025, vBulletin Solutions, Inc.