www.cakal.net Forumları YabadabaDuuuee

www.cakal.net Forumları YabadabaDuuuee (https://www.cakal.net/index.php)
-   Eskiler (Arşiv) (https://www.cakal.net/forumdisplay.php?f=188)
-   -   Ahmet Canbaba (https://www.cakal.net/showthread.php?t=137787)

GooD aNd EvıL 12-06-2008 10:21 AM

Birtanem

BİRTANEM

Sen hoşça kal diyorken başımı tebessümle
Bil yalnızca bu aşka eğdiğimi bir tanem
Gülümsemenden belli bak sende biliyorsun
Bakışımla tenine değdiğimi bir tanem

Gelecekte kaderi alın yazıma katıp
Leyla ile mecnunu yaşayalım tıpatıp
Hissederken döşünde gözlerini kapatıp
Hayalinde başımı koyduğumu bir tanem

Biliyorum kendini bende hissediyorsun
Uzanan ellerimi tende hissediyorsun
Gözlerim üstündeyken sende hissediyorsun
Ellerimle gizlice soyduğumu bir tanem

Gönül bahçeme fidan gibi dikiliyorsun
Acımasız ellerle köksüz sökülüyorsun
Tanıdık bir gözyaşı gibi dökülüyorsun
Bil acını içimde duyduğumu bir tanem

Ahmet Canbaba

GooD aNd EvıL 12-06-2008 10:21 AM

Bu Nasıl Savaş

BU NASIL SAVAŞ

bir heves yüklü yarınlarda
yollara düşer savaş
sefalet taşır vagonları trenin
yol vermez kaçanlara
çukur gözleri asfaltın
açtı açacak tomurcuklar körpe bedenlerde
şizofren füzeler delice vururken
bir ben düşüyor yanağa gözyaşından
acımasız bir göz değiyor ıslak dudaklara
dur durak bilmez yuvalarından
örseliyor gelincik kırmızısı bedenleri
menekşe moruna dönmüş ayaklar
çığlıklar palazlanmaya durmuş dudaklarda
bir aslan bakışı fırlıyor yuvasından gözlerin
can parçaları dağılıyor dirençle
ten ayrılığında ölüme durmuş can
esir alınıyor yazgılar
kör bıçak acısı işliyor kanına
kinler örgütleniyor bilenip
günah zincirlerinin birer halkası
tanrı susar bu savaşta
hani nerde dost yürekler
gözleri bağlı bir esir gibi
hani nerde şeriat
ümmetine sahip çıkmaz peygamber
yalnız bırakmış Filistin’i Lübnan’ı
anlamsız ve boş lafların çarkında kanını
vermeye uğurlanıyor çaresiz
eli silah tutan çocuklar
beddualarla anıp düşmanını

barış diyorlar barış
barış şimdi oltada yem
olta kimin elinde
barış silah
barış savaş
barış yedi başlı ejderha kadar
şimdi herkes barıştan korkar
çünkü barış bir dayatma
böyle barış ancak
bir esaret olursa var
böylesine zorlar sınırlarını
aklımın alamadıkları ne varsa
ne varsa ateş tanrılarıdır acımasız
bereket üstüne yılgın alın teri
bereket üstüne bir çığlık
lekeli bakışlar da nazar
bir gizli ihanete susar
barış ateş baskınında
bir kirli gülüş şeytanca
elleriniz yanar dokununca
şah damarı kabarmış isyandan
yabani bir mor aşılı gülde
üstünde bir ben tebessümün
ve uykuya dalmış bir öfke
ateşsiz bir kül
ve kömür karası ölümler

en başta kendime küsüm insanlık
en başta kendimle kavgalı
kaçıncı kez bu kokuşmuşluğa kusuşum
herkesle sağırım herkesle dilsiz
isyanım kendime
isyanım kendime susuşum

acı gömlek değiştirir bende
acı biçimden biçime
acı renk renk
bir senfoniye dönmüş feryatlar
bu nasıl bir ahenk
ölümün bile tadına varamadan
bu nasıl kırılışı direncin
inlemeler kimi yerde sessiz
yıkılmış duvarlar altında
ihtiyarın çocuğun gencin
soğuk ve mat bakışlarla

Ahmet Canbaba

GooD aNd EvıL 12-06-2008 10:21 AM

Bugün Gene

BUGÜN GENE


Bugün gene
Terkedilmiş bıraktım şehirleri.
Önümde beş sene gerisi,
Yıkılmış viran.
Arkamda açılmamış durur,
Geleceğin penceresi.
Ellerim;
Karanlığın kapısına tak,tak vurur
On sene sonrası açılır önümüze,
Beş sene geriden.
Umudun türküleridir dudaklarda şimdi
Öteden, beriden
Şuradan, buradan konuşulan.
Artık mutluluk,
Ayaklarımızın altında
Bir son nefes gibi alınan.

Bugün gene
Gerçeksiz düş kuruyorum
Ve bugün ilk defa
Bağdaş kurup
Bulutların üstüne oturuyorum
Ve bugün ilk defa haykırıp
Güneşten hesap soruyorum.
Güneş diyor bir kere,
Bulutlar suçlu.
Gölge ettiler aydınlığıma.
Ve ben bir yağmur damlası gibi
Düşüyorken yere

Ahmet Canbaba

GooD aNd EvıL 12-06-2008 10:21 AM

Çekilmez

ÇEKİLMEZ

Karanlık girdap yaratıp dininle
Günahkar kul diye masum yakılmaz
Yaşıyorsan ömür boyu kininle
Anlaşılan böyle hayat çekilmez

Çıldırtır para kazanman teninle
Bu sevgiye bu gözyaşı dökülmez
Taş devrini yaşayalım seninle
Boş ver böyle medeniyet çekilmez

Sistem böyle nasıl işler biliyor
İyi güne kötü yarın ekilmez
Dünyaya gelen kulun aç ölüyor
Nimetin bol böyle diyet çekilmez

Ahmet Canbaba

GooD aNd EvıL 12-06-2008 10:21 AM

Çıplak Ölüm

ÇIPLAK ÖLÜM

Bana gülebilir misin
hüzünlü çocuk
içinde açlığın olmadan.

Bana gözyaşı dökebilir misin
ölüme savunmasız yakalandığın
elinde sapanınla,
içinde teninin öfkesi yüklü
bir taş
atamadığın.

Anan baş ucunda
kuru ağlıyor
çocuk.
Bir şey
anlatamadığın
sözcüklerle
gözün açık
ve donuk bir gülümsemeyle
veda edişine.
Anan
kuru ağlıyor
çocuk.
Böyle sessiz sedasız
gidişine.

Ahmet Canbaba

GooD aNd EvıL 12-06-2008 10:21 AM

Deneme

DENEME


Gün ışığı
Kızgın toprak
Kızgın sevinçlerde
göz göçebe.
Aşk yüklenmiş omuzlara.
Işıksız odalarda tanıdık bir yüz.
El yordamına tünemiş sevdalar.
Bir çift söz mutlu.
Gelmeyen vuslata
uç veren sevgi.
Bir dirim
acıdan acıya geçer.
Gene,
yoksulluğa tutunmak kalırsa geriye
hasretin demini çekmek
sabrın sınırlarını zorlar.
Sonra birden
kendi işlevine döner her şey.
Barış güvercinleri uçurulur,
birlikte omuzlanır hayatın yükü.
Kusar kirleri kendi içinden
bir yol bulur yaşam avuçlarımızda.

Ahmet Canbaba

GooD aNd EvıL 12-06-2008 10:21 AM

Derince

BİR SU VER



Gözlerine bakıp kınalı elden

Yerine kalaylı tastan bir su ver

İsmini sayıklar düşürmem dilden

Susamış sevgine hastan bir su ver



Son bir kez ellerin elime değsin

Kulağımda kalsın son kez bir sesin

Biliyorum artık görmeyeceksin

Kurudu dudağım yastan bir su ver



Fayda yok geçmişi anıp övmenin

Azabı böyle mi çıkar sevmenin

Bir de öldüğümde ardımdan benim

Yazılsın ne olur destan bir su ver



Tüm dostları bir araya getiren

Bir dert ki sevgiyi yiyip bitiren

Gönülden gönüle haber götüren

Hizmetinde gönül postan bir su ver



AHMET CANBABA


DERİNCE


Fazla tamah etme biter eldeki
Bulgur Tosya’ya giderken pirince
Bir düşün özünden çıkmış güldeki
Dağılan kokuyu rüzgar esince

Sözüm size çevrenize bakının
Bir nasihat kalp kırmaktan sakının
Yıllarca görmediğin bir yakının
Mutlu eder düşlerine girince

Gün gelir yaşlılık tak kapınızda
Takat biter bir gün kesilir hızda
Kekremsi bir tat bırakır ağızda
Bir meyve ki yenir ancak erince

Kimisi sırtını yaslamış dağa
Kimi yerde hakim her şeye ağa
Orada tarumar olmuş bir doğa
Burda şimdi her şey yerli yerince

İster gelecek ye ister gün yaşa
Öyle çok şey var ki gitmeyen hoşa
Çıkmak mümkün değil çabalar boşa
Bir girdabın içindeyim derince

Ahmet Canbaba

GooD aNd EvıL 12-06-2008 10:22 AM

Dileğim Var

DİLEĞİM VAR

Benimde dileğim var Yaradan’dan
Bir dünya ver bana yandırılmayan
İçinde kulları zülüm görmesin,
Bir toplum yarat ki kandırılmayan

Bir düzen kurasın yeni ne olur
Tanısın kainat seni ne olur
Kullarından eyle beni ne olur
Çıktığı düzlükten indirilmeyen

Bir güç vereceksin neyle bana‘da
Gizli sırrın nedir söyle bana’ da
Akıl fikir ihsan eyle bana’ da
Eşek olup sırta bindirilmeyen

Geçmez ciğerimin sızısı böyle
Farklı kullarının bazısı böyle
Bu ne biçim alın yazısı böyle
Kışları bahara döndürülmeyen


Ahmet Canbaba

GooD aNd EvıL 12-06-2008 10:22 AM

Doğru Beni

DOĞRU BENİ

Dost olan sapmaz eğriye
Götürür dost doğru beni
Doğru bildiğim doğruya
Götürür dost doğru beni

Doğrudan yana olmaya
Küskünden gönül almaya
Gönülden aşkı bulmaya
Götürür dost doğru beni

Ara bilmeyen buluna
Dönme sağına soluna
Bir olan aklın yoluna
Götürür dost doğru beni

Geldim ezile ezile
Piştim süzüle süzüle
Elimden tutup menzile
Götürür dost doğru beni

Gelir peşimizden duyan
Verir halka doğru beyan
Düşe kalka yolda yayan
Götürür dost doğru beni

Ahmet Canbaba

GooD aNd EvıL 12-06-2008 10:23 AM

Dostlar

DOSTLAR


Bir ses saklanmış kuytu köşeye
kendi karanlığına büründürüp yarınları.
Kırmızı yanıyordu karanlıklarda kalpler.
Acıların egzersizinde
içimizde boy atmış kuşku.
Bir rüyada alevle yıkandılar
sinmişken gölgeler aydınlığın içine
kendi yüreklerinin sesine kandılar.
Aydınlığını tükettiler güneşin.
Gözlerin kül renginde koru gizlenmiş
kordandı canlar
kordan yandılar.
Sivaslar yandı
yakanlar Müslüman’dılar

Onlar ki mazlumların
ekmeğini aşını kesenler.
Onlar ki tanrı adına tekbir getirip
Kubilay’ ın başını kesenler
Onlar ki;
aydınlığın etrafında dolaşan sinekler gibi
hep peşimizde.
Bir fırsat bekler gibi

Dostlar:
Sizin umudunuzu taşıyoruz içimizde.
Yarınlara bizimle gidecek umudunuz
Sevdalara kor düşer mi?
Nice canlar yandı tende
Türküler ağıda döndü
Sinsi tuzaklara gebe bir günde
37 cana kıyıldı
Nice ocaklar söndü

Ya siz gözü dönmüş sürüler
Bırakmaz ki aydınlığın gözleri peşinizi
Onlara yakılan türkülerde ölürsünüz
Boğulursunuz onların sevda sellerinde
Hangi nedenle hak ettiler de siz
benzin döküp ateşe verdiniz
Onlarla birlikte yandı canımız
sizin sızlamazken vicdanınız

Ahmet Canbaba


Forum saati GMT +3 olarak ayarlanmıştır. Şu an saat: 01:08 PM

Yazılım: vBulletin® - Sürüm: 3.8.11   Copyright ©2000 - 2025, vBulletin Solutions, Inc.