![]() |
Bağrımdaki Ateş
Eserken gönlüme sevda yelleri Gözümde çağlarken bahar selleri Kalbimi aratmaz Yemen çölleri İçimde hastalık, sara gibisin Sen varken yanımda onu aramam Aklımı başka şeyle yoramam Senden ayrılırsam işe yaramam Altın kadar saf, para gibisin Sevgin ruhumda zehir olsada Gözyaşım coşup nehir olsada Uğruna mutluluk tehir olsada Gönlümde kapanmaz yara gibisin Sende seviyorsun bırak ısrarı Sevilmek bir defa yok ki tekrarı Bekleyemem artı yine baharı Bağrımda sönmeyen çıra gibisin Birgün pişman olacaksın bunu bil Gel artık bekletme gözyaşımı sil Aklımdan geçeni söyleyemez dil Ufukta görünmez kara gibisin Denizli-05.06.1998 Mikail Tatar |
Bana Gel
Seni sensiz yaşıyor gönlüm Seni aramakla geçiyor günüm Galiba hasretle bitecek ömrüm Gözlerimin yaşı kurumadan gel Yollara bakmaktan gözlerim yorgun Sensiz bu dünya bana bir sürgün Terk edip gitmekmiş en güzel duygun İçimdeki ateş kor olmadan gel Seni düşünürken duruyor beynim Adın anılınca susuyor dilim Dönersen yoluna olurum kilim Gönlünü ellere bırakmadan gel Sevgiyle bakan güzel gözlerin Beni sana bağladı tatlı sözlerin Ayrılık tek düşmanıdır bizlerin Senin aşkınla mecnun olmadan gel Çal-15.01.1995 Mikail Tatar |
Başlamadan Bitti
Bir yıl oldu düştüm kara sevdaya Üç aylık da tatil girdi araya Ne hayallerle geldim buraya Benim aşktan yana şansım olmadı Divane gönlüm bir gün huzur bulmadı Canım bile verirdim onun uğruna Her şeyimi feda ettim yoluna Bütün çabalarım gitti boşuna Mikail neylesin çile ondadır Dilerim keramet ayrılıktadır G.hane –13.01.1993 Mikail Tatar |
Batan Güneşim
Kalbimden hiç eksilmeyecek sevgin Kalsa da aşkımız mahşer gününe Dokununca elim sıcak eline Sensiz yüreğim canından bezgin Artık bu hayat bana işkence İçimdeki özlem ne gün bitecek Gülmeyen yüzüm birgün gülecek Biliyorum, ben yanına gelince Aradaki mesafe beni bağlamaz Yeterki sevgimiz hiç eksilmesin Varsın gözümde yaşlar dinmesin Sana kavuşunca zaten ağlamaz Bilirsin içimde yanan ateşi Sana olan hislerim asla dinmedi Garip gönlüm sensiz hiç sevinmedi Sensin bedenimin hayat güneşi O güneş batarsa bir daha doğmaz Bulamadım ben bu derdime derman Hayalinle yaşadım yıllarca her an Sensiz bu hayatta kalmaya değmez Afyon-10.03.1996 Mikail Tatar |
Beddua
Al artık içimden artıklarını Unuttun mu bana yaptıklarını Olur olmaz yerde sattıklarını İstemem yüzüne gülen olmasın Bir aşkımız vardı bizden öteye Gözler konuşurdu sözden öteye Göremedim seni gözden öteye Benden başka seni bilen olmasın Sanaydı gözümden dökülen yaşlar Yine de her günüm seninle başlar Sana da kalmasın o gözler, kaşlar Ağla gözyaşını silen olmasın İstemem ölümüm elinden olsun Mutluluk sözleri dilinden olsun Ağıtlar söyle dur; derinden olsun Yine de yüzüne bakan olmasın Bilirim sigara hoşuna gider Ettiğin dualar boşuna gider Seni gören olmaz, komşuna gider Parmağına yüzük takan olmasın Denizli-12.10.1998 Mikail Tatar |
Bekleyeceğim
Senin için düştüm Elazığ yollarına Alsan ne olurdu yar, beni kollarına Geliyoruz galiba bu aşkın sonlarına Seni bekliyorum, başka çarem kalmadı Değecek mi bu aşka düktüğüm gözyaşlarım Bir sigara bitmeden yenisine başlarım Sen yater ki razı ol; ben kapında kışlarım Hayalinden başka hiç tesellim olmadı Seni düşünmekten uyku girmez gözüme Herşeyi göze aldım işte; uydum sözüme Ümidimi yitirmek çok dokundu gönlüme Herşeye rağmen umutlarım solmadı Karar verdim görmeden gitmeyeceğim Sana kavuşuncaya dek bekleyeceğim Hasretinle tükenip bitmeyeceğim Beni senden fazla seven olmadı Elazığ-09.03.1996 Mikail Tatar |
Bekleyin Geliyorum
Dokunma tertibim yaram derindir Askerliği elbet bitireceğim ‘Mektubun geldi’ de, beni sevindir İçimdeki hasreti dindireceğim Bazen dalar giderim bizim ellere Selam gönderirim esen yellere Bıraksam kendimi akan sellere Ayrılığı nasıl sindireceğim Düşünürsün için yanar kor olur Ağlama gözlerin belki kör olur Kafana takarsan şafak zor olur Gözyaşımı kime sildireceğim Bekliyorum bir gün sabah olacak O zaman çektiğim son ah olacak Saçlarım ak değil, siyah olacak Teskareyi size bildireceğim O günün özlemi yanar içimde Hasretin yarası kanar içimde Belki aynı, belki farklı biçimde Sizleri o zaman güldüreceğim Balıkesir-30.12.1996 Mikail Tatar |
Beni Düşünme
Hasretin kapladı yine dünyamı Hayalin süsledi gece rüyamı Senden başka herkes bilir sevdamı Neden hasretimi söndürmüyorsun Aynaya baksam seni görürüm Senin için canım verir, ölürüm Uzaktayım, ağaç gibi kururum Sevdiğini söyleyip güldürmüyorsun Yüzünden tebessüm eksik olmasın Yüreğine dertle hüzün dolmasın Gonca kalsın güller, sakın solmasın Nerdeyim, ne yaparım aldırmıyorsun Seni sevdiğimi herkes biliyor MİKAİL duada seni diliyor Gözyaşımı kâğıt kalem siliyor İçimdeki özlemi dindirmiyorsun Çal-04.02.1995 Mikail Tatar |
Biliyordum
Yıllardır yapılan duaların Tutmayacağını biliyordum Çekilen bütün bu cefaların Kâr kalacağını biliyordum Anlatsamda anlamadı gönlüm Daha tomurcukken soldu gülüm Hep böyle mi geçecek benim ömrüm ‘Evet’ diyeceğimi biliyordum Kurulan tüm hayaller çıkacak boşa Yorulan beynim vuracak taşa Elbet yazılan gelecek başa Ümitlerin kırılacağını biliyordum Belki şu anda dünyam yıkılır Gün gelir bu aşktan da bıkılır Ayrılığın sonuna mutlu çıkılır Gözüme yaş dolacağını biliyordum Çıkar gelirsen günün birinde Beklediğin sevgi olmaz yerinde Bulursun kalbimin meçhul yerinde Onu arayacağını biliyordum Varmıdır acaba derdime çare İkiye katlandı gönlümde yare Hayat dalım kırıldı bak pare pare Hüsran olacağını biliyordum Ne kadar istemiştim seni yanımda Bir sevgili değil, kandın canımda Hasretin dolaşırdı damarlarımda Kanımın kuruyacağını biliyordum Artık gelsende bir fayda vermez Kuruyan bir ağaç tekrar yeşermez MİKAİL yoluna mutluluk sermez Senin de yıkılacağını biliyordum Siirt-15.05.1997 Mikail Tatar |
Bilmiyoruz
İnsanlar ne kadar nankörmüş meğer Yüce Yaradan’ını tanımıyor bile... Kendine benzeyeni sayar ve sever Yaradan’ın kimliğini bilmiyor bile... İnsanı yaratmış dünyaya salmış Bitkiyi hayvanı önüne sermiş Faydalansın diye insana vermiş Onların kıymetini bilmiyor bile... Yaradan onların kesmez rızkını Belli de etmez onların ayıbını Teker teker alır da ana-babasını O’na döneceğini sezmiyor bile... Günde bir saatini namaza ayırdıysa İhtiyara, yoksula yardımda bulunduysa Allah’ı, Peygamber’i sık sık andıysa O insanlar ölümden korkmuyor bile... Çal-01.10.1990 Mikail Tatar |
Forum saati GMT +3 olarak ayarlanmıştır. Şu an saat: 05:03 AM |
Yazılım: vBulletin® - Sürüm: 3.8.11 Copyright ©2000 - 2025, vBulletin Solutions, Inc.