www.cakal.net Forumları YabadabaDuuuee

www.cakal.net Forumları YabadabaDuuuee (https://www.cakal.net/index.php)
-   Eskiler (Arşiv) (https://www.cakal.net/forumdisplay.php?f=188)
-   -   şiirler devam (3) (https://www.cakal.net/showthread.php?t=89097)

mystical_waynak 10-03-2007 08:42 PM

Seni Seviyorum

Ne güzel şey seni seviyorum demek
Sevdiğini söyleyebilmek ne güzel
Her baharda gece gündüz her saniye
Seni seviyorum
Seni seviyorum
Seviyorum seni diyebilmek ne güzel

Bir kere sevdaya tutulmayagör
Ateşlere yandığının resmidir
Aşık dediğin mecnun misali kör
Ne bilsin alemde ne mevsimidir

Çünküsü yok nedeni yok sevmenin
Zamanı hiç yok, dakikalar zaman üstü
Utangaç bir gecenin kucağında
Yağmurlar vuruyor pencereme
Aşkın vuruyor kalbimin kıyılarına
Gecenin bu çıldırtan yalnızlığında
Aşkın ayak seslerinin duyuyorum yüreğimde
Ve hasretin içimde
Seni seviyorum
Sesinin duymak istiyorum uyumadan önce
Sabahlara kadar konuşmak
Hiç kapatmamak telefonu
Aynı düşlere uyumak sonra
Ve uyanmak aynı güneşe

Bir kere sevdaya tutulmayagör
Ateşlere yandığının resmidir
Aşık dediğin mecnun misali kör
Ne bilsin alemde ne mevsimidir

Daha bir güzelleştim son günlerde
Gözlerimin içi parlıyor
Kabıma sığdıramıyorum aşkı
Gülmek geliyor içimden
Sokaklarda koşar adım yürümek
Tanıdık tanımadık herkese selam vermek
Merhaba ülkemin güzel insanları
Hepinize hepinize merhaba
Sizi de seviyorum
Yağmuru, denizi, kokusunu toprağın
Gökmavisinde güvercinleri, martıları
Dağ eteklerinde gelincikleri seviyorum ateş kırmızısı
Bindallılarıyla köy kızlarını
Ve elleri hamur kokan anaları
Hepsini sende seviyorum
Seni seviyorum
Bir kenara mahsun çekilen içim
Yemeden içmeden kesilen içim
Sensiz/yarsız uykuyu haram bilen için
Ayrılık ölümün diğer ismidir

Senin sevdiğin gibi topluyorum saçlarımı
Siyah kazağımı daha çok yakıştırıyorum kendime
Ve daha çok seviyorum limonlu çayı
Senin sevdiğin herşeyi seviyorum
Türkülerini memleketinin
Feneri ve kara kartalı senin için
Davamızı ve şiiri sende seviyorum
Seni seviyorum
İyi ki doğdun
İyi ki varsın
Doğum günün kutlu olsun
Seni çok seviyorum
Seni çok seviyorum

Yaşamaksa seni sevmek
Ben hiç ölmedim
Seni seviyorum

mystical_waynak 10-03-2007 08:43 PM

SEV YETER



Ömrümüzün son kertesinde,

Yıllanmış şarap diliminde...

Baharla birlikte yeşeren,

Rengârenk çiçekleriyle

Gönül rahatlatan fidanlar gibi

Taze ve tertemiz aşklara

Kucak açmıştık...

Kurak yazlar,

Acımasız sonbahar...

Sararan yapraklar,

Çıplak kalan fidanlar gibi

Yanlış insanlar,

Su vermeyen eller...

Yorgun bıraktı yüreğimizi.

Finalini oynarken ömrümüzün,

Sona yaklaşıyoruz artık...

Zaman yanlıştı ama

Çevresine saçtığı ışıltı,

Güzelliği doğaldı

Kırçiçeğimin...

Gözüm yok saltanatta, güzellikte

Kırçiçeğim...

Sen,

Beni sev yeter...

mystical_waynak 10-03-2007 08:43 PM

Ne ağzımın tadı var ne canda huzur

Gönül nasıl derin bir kederde

Aşkından ümidi kestim hiç olmazsa

Evim şenlensin sohbete gel de



Sen hiç farketmeden kalp kırmadın mı

Merak edip vicdanına sormadın mı

Ne yaptım ben sana bu kadar nihayet

Ben de bir anadan doğmadım mı

Bir daha olmaz

Bin kere tövbe

Kan davası mı bu

Bu nasıl öfke



Perişanım şimdi mutlu oldun mu

Başını yastığa rahat koydun mu

mystical_waynak 10-03-2007 08:44 PM

Aşk ikidir sevgi bir;
Aşk yalan,sevgi gerçektir.
Aşk sudur,sevgi susuzluk.
Bu yüzden sevgi hasrettir,
Özlemektir,beklemektir.
Asıl maharet:
Susuzken suyu içmek değil
Karşısına geçip seyretmektir.
Aşk haykırmaktır,sevgi ağlamak;
Aşk açmaktır,sevgi katlamak.
Sevgi saklamaktır
Yüreğini,gözlerini
Ve de ellerini saklamak
Bahar geldiğinde…
Bir çiçeğe,yeşile,çimene
Aşık olamazsın ama seversin.
Arkadaşına aşık olamazsın
Ama seversin.
Toprağa fidanı aşkla değil
Sevgiyle dikersin.
Sevgi için ölünür,aşk öldürür.
Aşk kıskançtır,nankördür
Sevgiyi öldürür.
Aşk Kabil’dir,sevgi Habil.
Aşkla sevgi aslında kardeştir
Babaları insandır,Adem’dir
Aşk için şiirler yazarsın,
Şarkılar yaparsın;
Sevgiyi anlatamazsın.
Çünkü yüreğine sığdıramazsın.
Kalbini aşka kapatabilirsin
Ama sevgiye kapatamazsın
Sevgi gizli,aşk aşikardır.
Yüz vermeyince unutursun
Sen aşığım diye daha kendini kandır.
Dedim ya sevgi gerçek,aşk yalandır.
Dahası da var:
Aşkın gözü kördür,
Fazla naz aşık usandırır;
Aşk oyun,aşık oyuncaktır.
Sevgi ise yaşamdır,hakikattir.
Aşk aceledir,
Sevgi usul usul sabırlıdır.
Acele işe hem şeytan karışır.
Aşk ateşlidir
Çünkü hastalıklıdır.
Sevgi ılıktır
Çünkü sağlıklıdır.
Velhasıl bu iki kardeşin hikayesidir
Aşka ve sevgiye dair....

güneşe doğru bakmak

mystical_waynak 10-03-2007 08:44 PM

Bir heyecan

İçinden atamadığın

Yaşansın

Bitmesin dediğin

İç çekişlerin

Uçursun seni

Sevdaya dair

Her ne varsa

Dilinden düşmesin

Doya doya

Kana kana

Damla damla

İçmeye kıyamadığın

Bir sevda bunun adı

Baktığın her yerde

Gözünden gitmeyen

Bir hayal bu

Adını andığın

Yürek yanığı

Devasa bir duygu

Bağımlılığın

Hiç bitmeyen

Bulutlara taşıyan

Gönül tazesi

Umut dolu

Nabız atışın…



01.09.2007

Süleyman ÖZBAŞ

mystical_waynak 10-03-2007 08:45 PM

Yasamak sakaya gelmez,
büyük bir ciddiyetle yasayacaksin
bir sincap gibi mesela,
yani, yasamanin disinda ve ötesinde hiçbir sey
beklemeden ,yani bütün isin gücün yasamak olacak.
Yasamayi ciddiye alacaksin,
yani o derecede, öylesine ki,
mesela, kollarin bagli arkadan, sirtin duvarda,


yahut kocaman gözlüklerin,
beyaz gömleginle bir laboratuvarda
insanlar için ölebileceksin,
hem de yüzünü bile görmedigin
insanlar hem de hiç kimse seni buna
zorlamamis hem de en güzel en gerçek seyin
yasamak oldugunu bildigin halde
Yani, öylesine ciddiye alacaksin ki yasamayi,
yetmisinde bile, mesela, zeytin dikeceksin,
hem de öyle çocuklara falan kalir diye degil
ölmekten korktugun halde ölüme
inanmadigin için, yasamak yani agir
bastigindan.
Diyelim ki, agir ameliyatlik hastayiz,
yani, beyaz masadan,
bir daha kalkmamak ihtimali de var.
Duymamak mümkün degilse de biraz erken
gitmenin kederini
biz yine de gülecegiz anlatilan Bektasi fikrasina,
hava yagmurlu mu, diye bakacagiz pencereden,
yahut da sabirsizlikla bekleyecegiz
en son ajans haberlerini.
Diyelim ki, dövüsülmeye deger bir seyler için,
diyelim ki, cephedeyiz.
Daha orda ilk hücumda, daha o gün
yüzükoyun kapaklanip ölmek de mümkün.
Tuhaf bir hinçla bilecegiz bunu,
fakat yine de çildirasiya merak
edecegiz belki yillarca sürecek olan
savasin sonunu.Diyelim ki hapisteyiz,
yasimiz da elliye yakin,
daha da on sekiz sene olsun açilmasina demir kapinin.
Yine de disariyla birlikte yasayacagiz,
insanlari, hayvanlari, kavgasi ve rüzgariyla
yani, duvarin ardindaki disariyla.
Yani, nasil ve nerede olursak olalim
hiç ölünmeyecekmis gibi yasanacak...
Bu dünya soguyacak,
yildizlarin arasinda bir yildiz,
hem de en ufaciklarindan,
mavi kadifede bir yaldiz zerresi yani,
yani bu koskocaman dünyamiz.
Bu dünya soguyacak günün birinde,
hatta bir buz yigini
yahut ölü bir bulut gibi de degil,
bos bir ceviz gibi yuvarlanacak zifiri karanlikta uçsuz bucaksiz.
Simdiden çekilecek acisi bunun,
duyulacak mahzunlugu simdiden.
Böylesine sevilecek bu dünya
"Yasadim" diyebilmen için...

mystical_waynak 10-03-2007 08:45 PM

Anladım sonu yok yalnızlığın


Her gün çoğalacak


Her zaman böyle miydi bilmiyorum


Sanki dokunulmazdı çocukken ağlamak


Alışır her insan, alışır zamanla kırılıp incinmeye


Çünkü olağan yıkılıp yıkılıp yeniden ayağa



kalkmak

Yalnızlığım yollarıma pusu kurmuş beklemekte


Acılar gözlerini dikmiş üstüme nöbette


Bekliyorum bekliyorum bekliyorum


Hadi gelin üstüme korkmuyorum







Bulutlar yüklü ha yağdı ha yağacak üstümüze




hasret


Yokluğunla ben baş başayız nihayet





Yalnızlığım yollarıma pusu kurmuş beklemekte



Acılar gözlerini dikmiş üstüme nöbette


Bekliyorum bekliyorum bekliyorum


Hadi gelin üstüme korkmuyorum

mystical_waynak 10-03-2007 08:46 PM

Al kucağına beni

Bakışlarında tazeleneyim

Buselerinle hayat bulup

Ömrümü sana vereyim

Coşkum bitmesin

Yanacaksam senle yanayım

Dokunuşların alsın beni

Götürsün

Uçursun bir kuş gibi

Kanatlarında bizi

Taşısın sonsuza

Sevdamızı

Yüreğinden çıkarma

Kalayım orda

Elvedalara elveda

Diyelim

Yeni bir başlangıç

Bitmeyen bir umut olsun

Güzel sevdamız…

mystical_waynak 10-03-2007 08:47 PM

Keşke Dememiş Olsaydım

Keşke, yaşadığımı yaşayanım olsaydın
Kuşların kanatlarını uçurup
Sana gönderdiğim mektupları alsaydın
Ve yağmur ıslatırken saçlarını
Yağmurun üzerine yağan ben olsaydım

Keşke, hislerimi hissedenim olsaydın
Kışın soğuk günlerinde
Yaktığım güneşlerde ısınsaydın
Kâğıtlarla kalemlerin üstüne
Yazdığım şiirleri okusaydın

Keşke, ışığımı aydınlatan olsaydın
Doğudan alçalıp, batıdan yükselirken
Akşam doğup, sabah batan
Ve
Işığını aydan alan güneşime
Işık olsaydın

Keşke, ağırlığıma yük olsaydın
Ben onları değil
Onlar beni aşmak isterken
Omzunu verip, atsaydın dağları omzumdan
Seninle bile paylaşamadığım seni
Bana getirseydin

Keşke gözlerime göz olsaydın
Saçlarımla ağarttığım karları
Sen görseydin
Martıların kanatlarında asılı gözyaşlarımı
Sen silseydin
Rüyalarımda ıslattığım suları
Sen içseydin
Uykuyu bile misafir almayan gözlerimin önünde
Bir serap gibi kalsaydın
Gözlerimde yüzen denizlerde
Yüzen sen olsaydın

Keşke, 'Keşke' dememiş olsaydım
Aşkına aşık bu yüreği
Koparıp alsaydın benden
Sadece kalsaydı beden
İnan üzülmezdim buna
Madem ki sen yoksun
Bu yürek, bu beden fazladır bana
Keşke, sen de bir örümcek ağıyla bağlansaydın
Ben delicesine bağlıyken sana....

mystical_waynak 10-03-2007 08:49 PM

Gerçekte duymadığım sesler bitti


Öğleye doğru bir gök gürültüsü yalnız


Karıştırdı ortalığı bir süre


Gök akıttı bir parça yağmurunu


Ve deniz kuşları umutsuz


Arıyorken kokularını gölgelerinde


Sıyırdı bir iki bulutu güneş de


Yığılıp kaldı yorgun


Denizin gözbebekleri üstünde.


Bir uyum muydu durgunluk, fırtınayı


Gök gürültüsünü de barındıran içinde


Duyuyorum o tanıdık sesi yeniden


Tiz bir çıngırağı andıran


Benzeyen zil sesine de


Daha önce unutmuşum gibi denizde


Yankılanıp durdu ara vermeden.







Hangi dili öğreniyordum? Mutluluk


İki tek ağustosu çarpıştıran


Sızdıran kanını bu yaz gününe


Yaşayan bir mutluluk? Ve işte


kaç yerinden kesilmiş ki ellerim


Bekletip durdu da acısını bunca yıl


Şimdi bir gülümseme gibi sindi yüzüme.





Görmüşüm daha önce de bir Lidya kralının

boynunda


Bilmekti yazgısını ölümünü, gene de


Yıllarca beklemişti kendini


Yeşimden sapı olan bir kılıçla


Bense ne içimi yakan rüzgarı


Ne denizdeki yangını, ne gök gürültüsünü


Duymuş gibi olduğum sesleri de değil


Yaşamın gövdesini arıyordum yalnızca


Bir çürük dişle alnımdaki


İki üç kırışığı yedeğine takmış da.




Özledim ilkelliğimi dalgalarında


Buldum savaşı bitmez derinliklerini


karıştırdıkça bir kargının ucuyla


Gördüm, bekliyordu kendini de o da


Germiş de al kıskacını Lidya kıralı gibi


O turuncu ruh, değişken


İzledim onda ilk oluşumu sanki


Hafifçe kesilmiş gibi oldu dudağım bir yerinden.




İşledim payıma düşen her görüntüyü


Kamaştı gözlerim kıyıya varınca


Rüzgarın itişiyle kumlarda


Durmadan yer değiştiren


Sayısız siren iskeleti


Çın çın ötüyordu sessizlik kaburgalarında


Dedim, besbelli başıboş bırakmışlar da korkuyu


Tarihin onlara bağışladığı


Bu garip rastlantıdan


Doğma bir rahatlıkla parıldıyorlar şimdi


Kemikleri som altından.




Sığındım çatısına bu yok olmuş şehrin.


Şehir ki herkesin bir şehir düşündüğü gibiydi


Tanrım! tunç bir kapı kilidi


Bronz bir sokak


Kumlar içindeydi. Ve bu çakıl taşı


Kim bilir kimin külrengi kalbi


Tanrım!


Neden herkes başka tarafa bakıyor


Neden herkes başka biriydi.




Yıkıntılardan geçtim, eski mezarlardan



Şimdi artık bir anımsamada yeri olmayan


Arı kümeleri taşların arasında


Ve yukarıda kuşlar yanmış kağıt parçaları gibi


Uçuşuyordu da


Ağır ağır yanıyordu da şehir


Yanmayan kadınlar gördüm


Nasıl görünürse dünya gözyaşının altından


Tam öyle, dönüp duruyorlardı bu cehennem

oyununda


Ve büyümeyen adamlar gördüm, hiç şaşırmadım.


Konuşuyorlardı sırayla, ilgisiz


Ağaçlara asılmışlardı bir yandan da


Bir kapı kirişine asılmışlardı ve ufka


Ölüm müydü konuştukları? Ölümdü anlaşılan


Silince bir aynayı çıkıveren karşılarına


Bir ölümdü ki, işte bir muska asılı dururdu

duvarda


Bir büyü gösterilirdi


Bir kuyu sezdirilirdi


Hiç yoktan bir zincir boşalırdı avluda.




Akşam geri verince bana gözlerimi


Şehir de kayboldu, denizin durgunluğu da


Bir anka kuşu yeniden karıyorken küllerini


Bir kaya oyuğu kendini alıştırıyorken boşluğa


Dedim, deniz de bendim, düşleyen de denizi


Ve sabah olur olmaz üstünde derinliğimin


Bir gülümseme gibi bulacağım kendimi.


Forum saati GMT +3 olarak ayarlanmıştır. Şu an saat: 10:45 PM

Yazılım: vBulletin® - Sürüm: 3.8.11   Copyright ©2000 - 2025, vBulletin Solutions, Inc.