www.cakal.net Forumları YabadabaDuuuee

www.cakal.net Forumları YabadabaDuuuee (https://www.cakal.net/index.php)
-   Eskiler (Arşiv) (https://www.cakal.net/forumdisplay.php?f=188)
-   -   ----->Şifalı Bitkiler<----- (https://www.cakal.net/showthread.php?t=37437)

M@D_VIPer 09-24-2006 12:14 AM

Muz:
(Banane / Banane / Banana / Musa / Bananier) Tropik ve subtropik bölgelerde yetisen veya yetistirilen, agaca benzeyen, 2-3 m boyunda, mor çiçekler açan, meyveleri lezzetli ve nisastaca zengin olan otsu bitkiler. Bitkinin yalanci gövdeleri, yapraklar kâidelerinden meydana gelmistir. Gençken kapali ve kivrik olan yapraklar açilinca uzarlar ve yirtilirlar. Çiçek durumlari büyüktür. Taban kisminda disi çiçekler, daha üstte erdisi çiçekler, tepede erkek çiçekler bulunur. Ancak tabandaki çiçekler meyve verir. Muz meyveleri çekirdeksiz üzümde oldugu gibi disi çiçeklerden döllenmeksizin meydana gelir. Meyveleri “hevenk” adini alan büyük salkimlar halindedir. Agaçlarda bir hevenk üzerinde 50-100 kadar meyve bulunabilir. Muzlar olgunlasmadan koparilir. Böylece bir müddet saklanabilmesi mümkün olur. Muz agaçlari, tropikal bölgelerde serin ve rutubetli olan gölgeli yerleri severler. Muzun tropik bölgelerde yetistirilen çesitli türleri vardir. Bunlardan Musa paradisiaca ve Musa textilis en meshurlarindandir.

Türkiye’de yetistigi yerler: Akdeniz bölgesi(Bilhassa Anamur, Alanya).

Kullanildigi yerler: Nisasta bakimindan zengin olan meyveleri olgunlastiktan (sarardiktan) sonra çig olarak yenir. Musa paradisiaca türünün meyveleri nisastaca çok zengindir. Çig olarak yenmeyen meyveleri, un imâlinde kullanilir. Muz ayrica, Kemik gelisimini saglar, sinir zafiyeti ve yorgunlugu giderir. Böbrek ve mafsal iltihabinda, barsak hastaliklarinda faydalidir. Müzmin kabizlik çekenler fazla yememelidir.

M@D_VIPer 09-24-2006 12:14 AM

Nane:
(Minze / Menthe / Mint / Pennroyal / Mentha) 0,5-1 m boylarinda, hos kokulu, otsu çok yillik bitkiler. Gövdeleri dört köseli, yesilimsi veya kirmizimtrak renkli, tüylü veya tüysüzdür. Yapraklari sapli, almasli olarak dizilmis, oval sekilli, kenarlari disli, hafif tüylüdür. Çiçekler genellikle temmuz-agustos aylari arasinda açmakta olup mor, pembe, beyaz veya leylak rengindedir.

Türkiye’de yetistigi yerler: Anadolu’nun her yerinde yetisir.

Kullanildigi yerler: Kullanilan kisimlari yapraklari, çiçekli dallari ile yapraklarindan elde edilen uçucu yagdir. Yapraklar veya çiçekli dallar bitki çiçek açmaya basladiginda toplanir ve demetler hâlinde gölgede kurutulur. Yapraklarda sekerler, reçineli maddeler, tanen ve uçucu yag vardir. Uçucu yagda menthol, sineo, menthol esterleri, bâzi organik asitler bulunur. Yapraklari çay hâlinde yatistirici, mîdevî, gaz söktürücü, bulantiyi giderici olarak kullanilir. Bunun yaninda çesitli ilâçlarin terkibinde kullanildigi gibi, yapraklari çig veya kurutulmus olarak yemeklere konur. Nâne esansi, çok miktarda zehir etkili olmasina karsilik az miktari mîde agrilarina ve bulantilara karsi kullanilabilir. Nâne uçucu yagi da oldukça fazla kullanilan bir yagdir.

M@D_VIPer 09-24-2006 12:14 AM

Nar:
(Granatapfelbaum / Granadier / Pomegranate / Rümman / Punica granatum / Pommegranate / Grenadier) Haziran-temmuz aylarinda kirmizi renkli çiçekler açan, iki ile bes metre boylarinda agaççiklar. Gövdeleri gayri muntazamdir. Yapraklar karsilikli, kisa sapli ve kirmizi kenarlidir. Çiçekler kismen sapsiz, tek tek ve birkaçi birarada bulunur. Çanak yapraklari kirmizi renkli, dökülmeyen ve etlidir. Meyveleri küre seklinde ve portakal büyüklügünde, önceleri yesil, olgunlukta kirmizimsi renkte, derimsi kabuklu, çok tohumlu ve etlidir. Meyvenin yenen kismi, tohumlarinin etli ve bol usâreli olan kabugudur.

Türkiye’de yetistigi yerler: Bati ve Güneydogu Anadolu.

Kullanildigi yerler: Bitkinin tohumlari meyve olarak yenildigi gibi, gövde-kök ve dal kabuklari ile meyve kabugu da tibbî olarak kullanilir. Kök ve gövde kabugu tanen, nisasta ve alkaloitler (pelletierin) tasir. Nar meyvesi kabugu tanen, triterpenler ve az alkaloitler ihtivâ eder. Nar agaci kabugu çok eskiden beri bilhassa barsak seritlerine (tenyalara) karsi kullanilir. Yalniz zehirlenmelere yol açabileceginden dikkatli olunmalidir. Nar meyvesi kabugu, ishale karsi (% 15’lik) çay hâlinde kullanilabilir. Ayrica yün iplikler, sarimsi renklere boyanabilir. Hadîs-i serîfte nar meyvesi medhedilmistir: “Her narda bir damla cennet suyu vardir.” ve; “Nari içindeki zari ile beraber yiyiniz, çünkü mîdeyi temizler.” buyrulmaktadir. Nar, çarpintiya iyidir. Mîdeyi kuvvetlendirir. Et kismi ile sikilip içilirse, safra söker, pekligi giderir.

M@D_VIPer 09-24-2006 12:14 AM

Nergis:
(Aynısafa , altıncık , ölü çiçegi , öküzgözü , Narciss / Narcisse / Narcissus / calendula officinalis ) 20-60 cm boylarinda, soganli bitkilerdir. Aynisafa (Nergis) - Ayrintili bilgi için TIKLAYINIZ Ilkbaharda çok güzel kokulu çiçekleriyle baharin müjdecisi olarak bilinirler. Çiçekleri kuvvetli kokulu, sari veya beyaz renkli, tek tek veya birkaçi bir arada bulunurlar. Her bir çiçegin ortasinda beyaz veya sari renkli bir taci vardir. Organik maddelerce zengin, nemli, kumlu, tinli topraklari sever. Soganlariyle üretilir. Nergis türleri daha çok süs bitkisi olarak yetistirilir. Fulya, beyaz nergis, yabânî zerren gibi çesitleri vardir.

Kullanildigi yerler: Bitki, zehirli alkaloitler tasir. Kusturucu ve ishal etkilidir. Kurutulmus çiçekleri yatistirici, müshil ve ates düsürücü olarak (% 1-2’lik) çay hâlinde kullanilabilir.

M@D_VIPer 09-24-2006 12:15 AM

Nilüfer:
(Weisse Seerose / Nénuphar / White water lily) Nilüfergiller familyasindan, Nymphaea ve Numphar cinsinden su bitkilerine verilen genel addir.

Beyaz Nilüfer (Nymphaea alba): Göllerde, durgun sularda yetisen, rizomlu, çok yillik otsu bir bitki. Yapraklari su üzerinde yüzücü, yuvarlak ve kalp seklinde tabanlidir. Çiçekler, Temmuz-Agustos aylarinda su yüzeyinde açar, büyük ve beyaz renklidir.

Sari Nilüfer (Nuphar luteum): beyaz nilüferle birlikte yayilis gösterir. Beyaz nilüferden, çiçeklerin sari renkli ve bes parçali olmasi ile ayirdedilir.

Kullanildigi yerler: Daha çok havuzlarda süs bitkisi olarak yetistirilir. Her iki türün kökleri kabiz edicidir. Beyaz nilüferin çiçekleri, yatistirici ve uyusturucudur.

M@D_VIPer 09-24-2006 12:15 AM

Nohut:
(Kichererbse / Pois chiche / Chickpea / Cicer arientinum) Yemeklik baklagillerden bir bitki. Derin bir kazik köke sâhiptir. Toprak içinde 50-60 cm kadar derine gidebilir. Fazla yankökü vardir. Bunlar toprak yüzeyine yakin olup, böbrek seklinde nodoziteler (yumrular) ihtivâ eder. Gövdenin topraga yakin yaprak koltuklarindan meydana gelen çiçek saplari, çiçekleri tasir. Çiçek beslidir ve beyaz, pembe, mavimsi renklerde olabilir. Kendi çiçek tozlari ile döllenirler. Meyveleri siskin oval biçimindedirler. Uç tarafa dogru sivrilmistir. Ucunda tüyler bulunur. Meyve içinde 1-3 tohum bulunabilir. Tohumlar çakildak, kapçik adini alan torbalarda meydana gelirler. Tohumlar sekil, büyüklük ve renk bakimindan degisiklik gösterir. Beyaz, krem, sarimsi, kahverengi renklerde olabilirler.

Türkiye’de yetistigi yerler: Bati, Orta ve Güneydogu Anadolu.

Kullanildigi yerler: Meyveleri bol nisastali ve azotlu maddelerce zengindir. Tâneleri bitkisel protein, demir, kalsiyum ve fosfor gibi mineralleri de ihtivâ eder. Vücudu kuvvetlendirir. Kuru ve tâze hâlde yenilebilir. Besleyici bir sebzedir. Nohuttan ayrica, leblebi imâlinde de faydalanilir.

M@D_VIPer 09-24-2006 12:15 AM

Okaliptüs:
(Eucalyptusbaum / Heberbaum / Eucalyptus / Ökaliptüs / Sitma agaci) Haziran-temmuz aylari arasinda, mor renkli çiçekler açan büyük agaçlardir. Yaprak sekli bitkinin yasina göre degisir. Gençlerde sapsiz, oval, açik yesil; yaslilarda ise uzunca sapli, orak seklinde, derimsi ve koyu yesildir. Çiçekler morumsu kirmizi renkte olup, her bir yapragin koltugunda birkaçi bir arada bulunur. Meyve küçük ve çok miktarda tohum tasiyan oval sekilli bir kapsüldür. Ana vatani Avustralya olan bu agaç, halk arasinda sitma ve kinin agaci olarak da taninmaktadir.

Anadolu’ya ilk defâ, Mugla vilâyetinin Fethiye kazâsinda Dalaman’da bir çiftlik kuran Misir Hidivi Abbas Hilmi Pasa tarafindan, süs agaci olarak sokulmustur. Diger taraftan Mersin-Adana demiryolu ugragindaki istasyonlarda 1886 yilinda Fransizlar tarafindan istasyon agaci olarak kullanilmistir. 1830’a dogru Avustralya’dan Italya’ya getirilen çesitli cins ökaliptüslerin kis olmasi dolayisiyla çogunlugu kurudugundan bu agacin yumusak iklimde yasamadigi kanaatine varildi. 1852’de Cezayir’de tekrar denendi. Daha sonra da Kuzey Afrika ve Güney Avrupa’da denenerek sicak mintikalarda yetisecegi anlasilmistir. 1893’te, Osmanli Devleti idâresinde bulunan Suriye’de M.H. Morel, Beyrut’taki mâlikânesinde çok miktarda ökaliptus yetistirmis ve bu mâlikânesine Lâtince olarak “Villâ Eucalypta (Ökaliptüs Köskü) adini vermistir. Çok miktarda ökaliptus bugün Afrika, Avrupa, Asya sicak iklimlerinde yetistirilerek, iktisâdî, sihhî maksatlarla dünyânin her kitasinda üretilmekte ve gün geçtikçe de ragbet bulmaktadir. Ökaliptus agaçlari, çok yüksek olan kâbiliyeti, fazla miktarda toprak suyunu alip havaya vermesi sâyesinde bataklik yerlerin kurutulmasinda insanliga olan hizmetlerinin taninmasini müteakip, yalniz Avustralya’da olan gelisme alani kisa bir zamanda çok genislemistir. Bir ökaliptus agacinin yilda ortalama 250 ton suyu alip havaya verdigi tecrübelerle anlasilmistir. 1938’den beri, yurdumuzun güney batakliklarinda da yetistirilmesine büyük önem verildi ve kisa zamanda çok ümit verici neticeler alindi. Tarsus’un Karabucak batakliginin kurutulmasiyla bölgede, sitma hastaliginin yayilmasinda önemli rol oynayan sivrisinegin nesli kesildi.

Çesitleri: Yüzden fazla çesidi olmakla birlikte, taninmis ve önemli çesitlerinden bâzilari sunlardir:

1. Eucalyptus alpina

2. Eucalyptus amplifolia

3. Eucalyptus amgydalina

4. Eucalyptus andreana

5. Eucalyptus calophylla

6. Eucalyptus citriodora

7. Eucalyptus cocciféra

8. Eucalyptus cordata

9. Eucalyptus cornuta

10. Eucalyptus cosmophylla

11. Eucalyptus diversicolor (Collossea)

12. Eucalyptus globulus

13. Eucalyptus gomphocephala

14. Eucalyptus leucoxilon

15. Eucalyptus robusta

16. Eucalyptus rostrata

17. Eucalyptus viminali

18. Eucalyptus longifolia.

Dünyânin birçok yerinde, bilhassa Brezilya’da, Kuzey Afrika veGüney Avrupa’da, Dogu ve Bati Asya’da bir zaman sitma saçarak insanlari ölüme sürükleyen korkunç batakliklar, bugün ökaliptus agacinin gölgesinde saglik ve varlik kaynagi olmustur. Ökaliptuslar, batakligi kurutarak etrafini da tarima elverisli hâle getirmektedir. Ökaliptus ormanlari, hava tesirlerini yumusatarak büyük rüzgârlara mâni olurlar, bitkilere zararli olan toz ve dumanlari tutarlar, firtina ve dolu zararlarini kismen önlerler. Üç yasindan büyük olan ormanlardaki çayir ve ot miktari da büyük ölçüde oldugundan, hayvanlarda verimi arttirmaktadir. Ayrica aricilikta da büyük faydalari görülmüstür. Ilk yillarda, aralarina misir ekilerek degerlendirilebilir. Yurdun güneyinde kurulan ökaliptus ormanlarindan, büyük ölçüde yakacak temin edilmektedir.

Kullanildigi yerler: Tâze yapraklarinin su buhari ile distillenmesi sûretiyle elde edilen ökaliptus, muhtelif cila, kafuru, çam sakizi ve zamk, yine bir nevi vernik olan kokulu reçine îmâlinde kullanilmaktadir. Halk hekimliginde, özellikle solunum yolu hastaliklarinda tercih edilir. Öksürügü keser, bogaz ve burun iltihaplarini giderir. Idrar yollarini temizler. Hâricen deri üzerine sürülmek sûretiyle antiseptik olarak da kullanilir. Ökaliptus yapraklari dogrudan dogruya kaynatilarak kullanildigi gibi, yaginin tipta da pekçok faydalari vardir. Ilâç olarak veya kaynatma ile bugu, koku hâlinde de kullanilir. Yapraklar nefes darligi, kabiz, balgam söktürücü olarak, hasere sokmalarina, her nevî ateslenmeye, nezle, nevralji, bronsit, romatizma, seker, üremi gibi hastaliklarda, yag veya eksitilerek sirke, toz sabun, pudra ve mâcun seklinde kullanilir. Ayrica ökaliptus kabuklarindan, kino reçinesi adi verilen ve içinde bol miktarda tanen bulunan bir madde, kuru damitim yoluyla elde edilmektedir. Yine ökaliptus odununun kuru damitimiyla elde edilen diger ürünler; 100 kilo odundan; 25-27 kilo kömür, 7 kilo asit asetik, 2 kilo alkol metilen, 3 kilo katran elde edilebilir.

M@D_VIPer 09-24-2006 12:15 AM

Oltu otu:
(Pyrethrum / Pyrèthre / Pyrethrum / Pyrethrum roseum / Chrysanthemum coccineum / Pireotu / Tanacetum coccineum) Nisan-haziran aylari arasinda pembemsi renkte çiçekler açan, 20-70 cm boylarinda çok yillik, tüylü ve otsu bir bitki. Dilsi çiçekler 20-30 kadar olup pembe renklidir. Kuvvetli kokuludur.

Türkiye’de yetistigi yerler: Kuzeydogu Anadolu.

Kullanildigi yerler: Çiçek durumundayken toplanir, kurutulur ve toz edilir. Içerisinde uçucu yag ve böcek öldürücü bilesikler (piretrin) bulunur. Böcek öldürücü olarak kullanilir. Pireotu ya da toz hali oltu tozu olarak da bilinir.

M@D_VIPer 09-24-2006 12:15 AM

Öd agacı:
(Aloe / Aloès / Aloe / Aquilaria agollocha / Eagle wood / Calambac) Kurak bölgelerde yetisen, çok yillik, yapraklari dikenli, bal özkulu (sukulent) bitkiler. Öd agaci, sari sabir olarak da bilinir. Daha çok Afrika, Suriye, Arabistan ve Güney Avrupa’da yayilis gösterir. Buna karsilik iliman bölgelerde, park ve bahçelerde süs bitkisi olarak yetistirilir. Memleketimizin Güneybati kesiminde de Romalilar döneminde kültürden kalmis, yabanilesmis A. vera türü yetismektedir. Bitkinin yapraklari birer rozet görünümünde, topraktan yayvan bir sekille çikarak yukari dogru bükülürler. Çiçek durumu dik ve xxx bir salkimdir. Çiçekleri sari veya kirmizidir.

Türkiye’de yetistigi yerler: Güneybati Anadolu (Demre).

Kullanildigi yerler: Bitkinin yapraklarindan çikarilan usare (özsu) nin, güneste veya isitilarak yogunlastirilmasiyla elde edilen bakiye, siyah parlak kütleler hâlinde kalir. Bu madde sari sabir adini alir. Antrasen türevleri tasir. Kalin barsaga etkili bir müshildir. Öd agaci sivisi, pigment ve haserat ilâçlari yapiminda kullanilir. Sari sabir, bali bozar. Memleketimizde süs bitkisi olarak çok yetistirilmektedir. Ayrica agacin odunu ve kabugu yakilinca hos bir koku verir. Tütsü olarak kullanilir.

M@D_VIPer 09-24-2006 12:15 AM

Ökse otu:
(Weisse Mistel / Gui / Mistletoe / Burç / Çekem / Viscum) Mart-nisan aylari arasinda, dallarin ucunda sarimsi-yesil renkli çiçekler açan, 20-100 cm boylarinda, kisin yapraklarini dökmeyen, çali tipinde, iki evcikli, yari parazit bitkiler. Halk arasinda burç, çeti,Ökseotu - Ayrıntılı bilgi için TIKLAYINIZ çekem, gökçe, gövelek, yalinkaya gibi isimlerle bilinir. Ökseotu, havstoryum adi verilen emeçleriyle, kendini odunlu bitkilerin dallari üzerine tespit ederek yasar. Memleketimizde çok degisik agaçlar (çam, köknar, sögüt, kavak, armut, elma, kayisi gibi meyve agaçlari) üzerinde yetisir. Bitkinin dallari ve yapraklari karsiliklidir. Yapraklar sarimsi yesil renkte, sapsiz ve derimsidir. Meyveleri 8-10 cm çapinda, küre seklinde toparlak ve beyaz, iç kismi yapiskanli olup, yapraklarin veya dallarin arasinda sapsiz olarak birkaçi birarada bulunur. Ökseotu, ardiç kuslari ile daldan dala ve agaçtan agaca tasinir. Bu kuslar, meyvanin yapiskan kismini severek yerler ve bu esnâda gagalarina yapisan kismi temizlemek için, gagalarini dallara sürterler ve böylece tohumlarini bu kisimlara bulastirirlar. Tohumlar burada çimlenir ve gelisirler. Ayrica kuslarin diskilari vâsitasiyla disari atilan tohumlarin dallar üzerinde tutunarak çimlenmesiyle gelisirler. Bitkinin meyveleri insanlar için zehirlidir.

Kullanildigi yerler: Bitki rezin, saponinler, alkaloitler tasir. Meyve ve yaprakli dallar kabiz, idrar arttirici, tansiyon düsürücü ve kusturucudur. Meyveleri ezilerek, çibanlar üzerine konulup, cerahatin disari çikmasini saglar. Romatizma agrilarina karsi da kullanilir.

M@D_VIPer 09-24-2006 12:15 AM

Papatya:
(Kamillen / Camomille / Camomille / Matricaria chamomilla) Mayis ve agustos aylari arasinda çiçek açan, 20-50 cm boyunda, güzel kokulu bir yillik otsu bitki. Yol kenari, bos alanlarda oldukça çok rastlanir. Yapraklari parçali ve tüysüzdür. Çiçekler dallarin ucunda küçük basçiklar (kapitulum) hâlinde bulunurlar. Basçiklarin orta kisminda bulunan çiçekler tüp seklinde ve sari renkli hermafrodittir. Kenarlarda ise 15-20 tâne dil seklinde, beyaz renkli disi çiçekler bulunur.

Kullanildigi yerler: Çiçek durumu baslari, çiçek açmadan önce toplanarak gölgede kurutulur. Bilesiminde uçucu yaglar, rezin, aci maddeler ve fenolik bilesikler bulunur. % 1’lik çay hâlinde sabahlari aç karnina bir bardak içilebilir. Idrar çogaltici, istah açici, yatistirici ve gaz söktürücü etkilere sâhiptir. Basur memelerinde agri kesici, tedâvi edici etkiye sâhiptir. Boyar madde olarak da kullanilir.

Alman Papatyasi (Anthemis nabilis): Orta Avrupa’da yetisir ve kültürü de yapilir. Disli çiçekleri beyazimsi renklidir. Memleketimizde 50 kadar Anthemis türü bulunmakta ve Izmir papatyasi, yabânî papatya, beyaz papatya gibi isimlerle bilinmektedir.

Papatya yagi: Spazm giderir. Agrilari dindirir. Mikroplari öldürür. Sinirleri yatistirir.

M@D_VIPer 09-24-2006 12:15 AM

Patates:
(Solanum tuberosum / Boyu 60-80 cm’ye varan, beyazimsi-pembemsi çiçekler açan, yumrulari hâriç zehirli otsu bitkiler. Bitkinin toprak altinda kalan yumrulari “patates” olarak bilinir. Bu yumrular nisasta bakimindan zengin oldugundan önemli bir besin maddesidir. Bitkinin toprak üstü kisimlarinda zehirli alkoloitler bulunmasina karsilik yumrulari zehirli degildir. Ancak çimlenmis patateslerde de bu alkoloitler tesekkül ettiginden zehirlenmelere sebebiyet vermektedir. Zehirlenme belirtileri sindirim sistemi bozukluklari, bol terleme ve halsizlikle kendini gösterir. Patates yumrularinda bulunan nisasta tâneleri yumurta veya armut seklinde olup, 70-100 mikron büyüklügünde tânelerden ibârettir. Patates, dis kabuk rengine göre sari ile kirmizi, etine göre beyaz ve sari olarak ayrilir. Sari patates makbuldür. Memleketimizde Adapazari’nin patatesi meshurdur. Bunun yaninda Nigde, Kayseri ve Ege bölgesinde çok yetistirilmektedir.

Kullanildigi yerler: Patateste nisastadan baska belli bir oranda protein de vardir. Nisasra % 20, protein % 2, besin degeri 95 kaloridir. Seker hatalarina faydalidir. Susuzlugu giderir. Mide ve onikiparmak barsagi ülserinde yararlidir. Karaciger sisligini giderir. Barsak solucanlarinin düsürülmesine yardimci olur. Damar sertliginde faydalidir. Sert bir sey yutuldugu zaman yabanci maddenin vücuda zarar vermeden çikartilmasini saglar. Basur memesi, yanik ve çibanlarin agrilarini geçirir.

M@D_VIPer 09-24-2006 12:16 AM

Patlıcan:
(Aubergine / Aubergine / Aubergine / Eggplant / Solanum melongena) Sebze olarak yenilen, mor renkli, uzunca silindirik veya yuvarlak bir yaz sebzesidir. Vatani tropik Hindistan’dir. Sicak memleketlerde yetistirilir. Orta ve kuzey Avrupa’da çok az taninmis olmasina ragmen, memleketimizde yazin çok yaygin yenen bir sebzedir. Patlicanin uzunca olanlarina daha çok kemer patlicani, yuvarlak olanina tophâne veya bostan patlicani adi verilir. Patlicanin az çekirdekli veya çekirdeksiz ve eti yumusak olani makbuldür. Çesitli yemekler ve tursusu yapilir. Özellikle zeytinyagli yapilarak yenmesi tevsiye edilmektedir.

Kullanildigi yerler: Kansizligi giderir. Karaciger ve pankreasin düzenli çalismasini saglar. Kilo vermeye yardimci olur. Böbrek yanmalari ve agrilarini keser. Sinirleri yatistirir. Kalp çarpintilarini giderir. Cilt hastaliklari, seker, mide, barsak ve karaciger hastaliklari asiri derecede olanlar yememelidir.

M@D_VIPer 09-24-2006 12:16 AM

Pazı:
(Gartenampfer / Patience / Patience / Rumex patientia / Labada / Kuzukulagi) Haziran-eylül aylari arasinda, yesilimtrak renkli küçük çiçekler açan, 50 cm-1,5 m boylarinda çok yillik otsu bir bitkidir. Daha çok çayirlik yerlerde, harâbelerde, yol kenarlarinda, meskûn daglik bölgelerde yayilis gösterirler. Gövdeleri dik, silindirik kirmizimsi, kökler kalin ve sarimsi renklidir. Yapraklari büyük, sapli ve sapin tabani oluk gibi çukurlasmistir. Çiçekler, gövdenin ucunda toplanmislardir. Çiçek organlari 6 parçalidir. Meyveleri kanatlidir.

Kullanildigi yerler: Bitkinin kökleri ve saplari kullanilir. Kökler temizlenip, kalin dilimlere bölünür ve kurutularak saklanir. Labada köklerinde nisasta, seker, yag ve reçine vardir. AyricaC vitamini ihtiva eder. Hâricen, bazi deri hastaliklarina karsi, haslama olarak kullanilir. Çayi da istah açici, kuvvet verici ve müshil olarak kullanilabilir. Körpe yapraklari da yiyecek olarak kullanilir.

Bu bitkinin Anadolu’da bulunan diger türleri labada, kuzukulagi gibi çesitli isimler altinda bilinir ve istifade edilir.

M@D_VIPer 09-24-2006 12:16 AM

Pelin otu:
(Wermut / Absinthe / Wormwood / Artemisia absinthium) Temmuz-agustos aylari arasinda sari renkli çiçekler açan, 40-100 cm boylarinda, az çok tüylü, kokulu, çok yillik otsu bir bitkidir. Daha çok kayalik ve kurak yerlerde yetisir. Yapraklari parçali, grimsi beyaz renklidir. Basçiklar küçük, küre seklinde olup salkim hâlinde toplanmislardir. Basçiklarin kenarlarinda dil seklinde disi çiçekler, ortada ise tüp seklinde hermafrodit çiçekler bulunur.

Türkiye’de yetistigi yerler: Kuzey, Iç ve Güney Anadolu.

Kullanildigi yerler: Çiçekli dallari çiçeklerin açilmasi esnâsinda toplanarak gölgede kurutulur. Uçucu yag ve aci maddeler tasir. Istah açici, kuvvet verici, idrar arttirici, ates düsürücü ve kurt düsürücü etkileri vardir. Yüksek dozlarda zehirlenmeler yapar. Toz olarak günde (% 1-3’lük) 2-3 bardak içilebilir.

M@D_VIPer 09-24-2006 12:16 AM

Pırasa:
(Porree / Poireau / Leek / Allium porrum) Kök ve gövdesi toprak altinda bulunan, sarmisaga benzeyen bir kis sebzesidir. Yapraklari serit seklinde ve uzun olup, toprak üstünde gelisir. Çiçekler bir sapin tepesinde bulunur. Bitkinin sebze olarak kullanilan kismi, gövdesi ve boru seklindeki yapraklaridir. Pirasanin bilinen ve kullanilan birkaç çesidi vardir. Yöreye göre de isim alirlar. En iyi pirasa olarak uzun ve beyaz yaprakli olan kamis pirasasi, Istanbul’da Kartal pirasasi adiyla bilinir. Bursa havalisinde de Inegöl pirasasi olarak taninir. Her yerde yaygin olarak yetisen kara pirasanin boyu daha kisa ve yapraklari yesildir.

Kullanildigi yerler: Sebze olarak yemegi yapilir. Besin degeri sogana göre azdir. Surubu gögsü yumusatir, öksürügü keser. Mide rahatsizliklarini iyi gelir. Üremi ve idrar tutuklugunda faydalidir. Sinirleri kuvvetlendirir. Kabizligi giderir. Pirasa suyu, yüzdek isivilce ve lekelere faydalidir. Ari sokmasinda da kullanilir.

M@D_VIPer 09-24-2006 12:16 AM

Portakal:
(Apfelsine / Orange / Apfelsinenbaum / Orangenbaum / Orangem) Turunçgillerden bir meyve. Akdeniz çevresinde ve sicaklik ortalamasi 23° ilâ -3°C arasinda olan yerlerde yetisen agaçlardir. Bu agaçlarin meyveleri portakal adini alir. Portakal meyveleri tam yuvarlak veya yumurta seklindedir. Kabuklari sarimsi turuncu renkte, hos kokulu ve suyu mayhos tatlidir. Portakal agaci genellikle 2-3 m boyundadir. Verdigi meyve de 500-600 civârindadir. Yapraklari sert ve düz kenarlidir. Kökleri derine iner. Portakal çiçekleri beyaz, bes çanak ve taç yaprakli olup hos kokuludur. Meyvelerin kabugunun hemen altinda beyazimsi ve acimsi lezzette albedo kismi bulunur. Meyveleri sarimsi-kirmizi renkli çok gözlü ve gözleri etli tüylerle doludur. Meyve kabugu derimsi olup çok sayida salgi cepleri tasirlar.

Portakalin çekirdekli ve çekirdeksiz çesitleri vardir. Çekirdeksiz cins olan Finike, Mersin ve Hatay’da yetisen “yafa portakali” kalin kabuklu ve uzunca meyvelidir. Kabuklarindan reçel yapilir. Dörtyol portakali ise çekirdeklidir. Ince kabuklu ve suludur. Washington meshur olup çekirdeksizdir.

Türkiye’de yetistigi yerler: Güney Anadolu ve Dogu Karadeniz (Rize çevresi).

Kullanildigi yerler: Kabuklarindan portakal esansi elde edilir. Bundan dolayi kabuk, çiçek ve yapraklarindan parfümeride koku ve lezzet vermekte kullanilan uçucu yaglar elde edilir. Organik asitler, sekerler ve C vitamini yönünden zengindir. Ayrica ilâçlarin terkibine de girerler. Portakal çiçeklerinin kaynatilmasindan elde edilen su, spazm giderir. Portakal kabuklarindan yapilan surup ise mide hastaliklarinda kullanilir. Sogukalginligi, grip ve nezlede faydalidir. Atesi düsürür. Seker hastalarina faydalidir. Cildi güzellestirir.

M@D_VIPer 09-24-2006 12:17 AM

Ravend:
(Rhabarber/ Rhubarbe / Rhubarb / Ravendiyye / Isgin / Rheum ribes) Mayis-haziran aylarinda çiçek açan, 100-150 cm boyunda, çok yillik, otsu bir dag bitkisi. Yapraklar bitkinin taban kisminda toplanmislardir. Yaprak, kalp veya böbrek seklinde, 30-60 mm ebadinda, kenarlari disli, damarlar alt yüzden disari dogru çikiktir. Çiçekleri genis bir bilesik salkim durumunda toplanmistir. Çanak yapraklari 6 parçalidir. Meyveleri 10-15 mm uzunlugunda, kirmizimtrak renkli ve kanatlidir. Toprak altinda etli bir rizomu bulunmaktadir.

Türkiye’de yetistigi yerler: Orta ve Dogu Anadolu ile Akdeniz bölgesi.

Kullanildigi yerler: Tâze sürgün ve yapraklari sebze olarak yenir. Kökleri kabiz edici özelliktedir. Mide ve barsak gazlarini giderir.

M@D_VIPer 09-24-2006 12:17 AM

Rezene:
(Gemeiner / Fenchel / Fenouil / Fennel / Raziyane / Tatli anason / Foeniculum vulgare / Fenouil vulgarie) Haziran-agustos aylari arasinda sari renkli çiçekler açan bir buçuk-iki metre boylarinda iki yillik kokulu otsu bitkiler. Yapraklari sapli ve tüysüzdür. Bitkinin gövdeleri dik, içleri bos silindir seklinde ve tüysüzdür. Çiçekler uzun sapli ve bilesik semsiye durumundadirlar. Meyveleri silindir seklinde tüysüz ve yesilimsi esmer renktedir. Tohumlari protein ve yag bakimindan zengin bir besi dokuya sâhiptir. Birçok çesidi vardir. Daha çok kayalik ve kurak yerlerde yetisir. Raziyane ismiyle de bilinir.

Türkiye’de yetistigi yerler: Ege ve Akdeniz bölgesi.

Kullanildigi yerler: Bitkinin kullanilan kisimlari meyve, kök ve yapraklardir. Rezene meyveleri müsilaj, seker, nisasta, tanen, sâbit ve uçucu yaglar tasir. Midedeki gazi giderici, süt çogaltici ve yatistirici (müsekkin) olarak çay veya toz hâlinde kullanilir. Yapraklari yara iyi edici, kökü ise idrar arttiricidir. Bogmaca, dalak hastaliklari ve idrar zorlugunda faydalidir. Kan çibani ve göz zafiyetlerinde de kullanilir.

M@D_VIPer 09-24-2006 12:17 AM

Roka:
(Raukenkohl / Roquette / Rocket / Eruca sativa) Bir veya iki yillik otsu bitkiler. Yapraklar toplu, disli kenarli ve tüylüdür. Çiçekler sarimtrak veya beyazimtrak olup, üzerleri morumsu damarlidir. Sebze olarak bahçelerde yetistirilir. Sert kokulu ve baharatli bir bitkidir. Kök ve tohumdan üretilir. Bol sulak yerlerde yetisir.

Kullanildigi yerler: Bitkinin yapraklari yakici, lezzetli bir uçucu yag ihtivâ eder ve C vitamini tasir. C vitamini miktari oldukça yüksek olup, 100 gram tâze yaprakta takriben 150 mg kadar bulunur. Roka yapraklari daha çok sonbahar ve kis aylarinda salata olarak kullanilir. Istah açici, uyarici, kuvvet verici ve öksürük kesici özelligi vardir. Tohumlari da ayni etkileri gösterir. Afrodizyak (Cinsel gücü artirici) özeligi vardir.

M@D_VIPer 09-24-2006 12:17 AM

Sakız agacı:
(Mastixpistazie / Lentisque / Mastic tree / Pistacia lentiscus) Nisan-mayis aylari arasinda, yesilimsi renkte çiçekler açan 1-3 m yüksekliginde, xxx dalli, çali görünüsünde ve kisin yapraklarini dökmeyen agaçlar. Mezdeki sakizi olarak da bilinir. Gövdeleri dik ve silindir biçiminde olup, saglamdir. Kabuklari esmer renkli ve reçine kanallari ihtiva eder. Meyveleri ufak, yuvarlak ve kirmizimsi siyah renklidir.

Türkiye’de yetistigi yerler: Bati ve Güney Anadolu.

Kullanildigi yerler: Bitkinin dal ve gövdesinden, mastix adi verilen sakiz elde edilir. Agacin gövdelerine yapilan yaralamalardan bir usare akar. Toplanan bu usare 2-4 haftada katilasir. Soluk sari renkli, kolaylikla kirilabilen parça ve damlalar hâlindedir. Özel bir kokusu ve tadi vardir. Eter ve etonolde çözünür. Sakiz içinde uçucu yag, mastisik asit, mastisin ve aci maddeler bulunmaktadir. Eskiden balgam söktürücü olarak kullanilmistir. Dis etlerini kuvvetlendirmek ve agiz kokusunu gidermek için kullanilir.

M@D_VIPer 09-24-2006 12:17 AM

Salep:
(Sahlep / Çayirotu / Çemçiçegi / Orchis / Tuber salep ) Orchis, Ophyris, Serapias, Platanthera, Dactylorhiza vs. cinslerine âit türlerin yumrularina verilen ad. Bu bitkilerin toprak altinda iki yumrusu bulunur. Bunlardan biri ana yumrudur ve o senenin gövdesini verir. Digeriyse gençtir (hemsire veya kardes yumru) ve gelecek yilin yumrusunu verir. Salep elde edilen türlerin hepsi yumruludur. Salep daha çok kireçli topraklari sever. Ormanlik bölgelerde yetisen saleplerin yumrusu iri olur. Çayirlarda yetisen saleplerin yumrusu ise daha zayiftir. Anadolu’da salep genellikle Orchis ve Ophyrus türlerinden elde edilir.

Salep eldesi: Bitki çiçekteyken, toprak altindaki yumrulari toplanir. Yalniz yan yumru alinir, gövdeyi tasiyan ana yumru genellikle alinmaz. Fakat her ikisi de kulanilabilir. Yumrular kremsi, yumurta seklinde veya çatalsidir. Toplanan yumrular suyla yikanarak temizlenir, ipe dizilir ve su veya sütle kaynatilir, sonra açik havada kurutulur. Kurutulan yumrular dövülerek toz edilir. Elde edilen bu toz kullanilacak hâle gelmis olan salebi verir.

Türkiye’de yetistigi yerler: Çogunlukla Bati, Güneybati, Güney ve Kuzey Anadolu olmakla beraber Anadolu’nun birçok yerinde yetisir.

Kullanildigi yerler: Bilesiminde nisasta, sekerler, musilaj ve azotlu maddeler vardir. Bilhassa çocuklarda ishal kesici, kuvvet verici ve gidâ olarak kullanilir. Barsak nezlesinde soguk alginliklarinda ve öksürüge karsi halk arasinda çok kullanilmaktadir. Afrodizyak (Cinsel gücü artirici) etkisi vardir.

M@D_VIPer 09-24-2006 12:18 AM

Sandal ağacı:
(Kalanga / Santalum album / Santalwood / Santal de mysore) Sandalgiller familyasindan, küçük boylu bir agaçtir. Hindistan ve Malakka'nin daglik bölgelerinde yetisir. Yaprak dökmez. Yapraklari karsiliklidir. Çiçekleri sarimtirak kirmizidir. Meyveleri kiraz büyüklügünde olup, siyah renklidir. Odunu (Lignum santali) sarimtirak renktedir ve kokuludur. Bu odundan, uçucu bir yag olan, (Oleum santal / Santal esansi) çikartilir.

Kullanildigi yerler: Santal esansi, idrar yollarindaki mikroplari giderir. Ayrica, bu agacin odununu, parfüm ve tütsü yapiminda kullanilir.

M@D_VIPer 09-24-2006 12:18 AM

Saparna:
(Stechwinde / Sarsaparille / Salsepareille / Sarsaparilla / Smilax aspera / Smilax) Agustos-eylül aylari arasinda, beyazimsi-sari renkli çiçekler açan, tirmanici, dikenli ve iki evcikli bir bitkidir. Yapraklar sapli ve kisin dökülmez. Kalb seklinde ve tam kenarlidir. Çiçekler yapraklarin koltugunda küçük semsiye durumunda, 5-10 çiçeklidir. Meyveleri kirmizimsi, yuvarlak, 1 cm kadar çapta ve 1-3 tohumludur. Öz dikeni adiyla bilinir.

Türkiye’de yetistigi yerler: Marmara, Bati ve Güney Anadolu.

Kullanildigi yerler: Kökleri tanen, nisasta, sekerler ve saponin tasir. Terletici ve kan temizleyici özelliktedir. Tohumlarin üzerlerindeki zar, “gicir” adiyla sakizlara katilir. Körpe sürgünler sebze olarak haslandiktan sonra yenir. Bati Anadolu’da “sircan” adiyla taninir. Terletir, kani temizler ve cilt hastaliklarinda faydalidir.

M@D_VIPer 09-24-2006 12:18 AM

Sarısabır:
(Aloe / Aloès / Aloe) Kurak bölgelerde yetisen, çok yillik, yapraklari dikenli, bal özkulu (sukulent) bitkilerdir. Öd agaci olarak da bilinir. Daha çok Afrika, Suriye, Arabistan ve Güney Avrupa’da yayilis gösterir. Buna karsilik iliman bölgelerde, park ve bahçelerde süs bitkisi olarak yetistirilir. Memleketimizin Güneybati kesiminde de Romalilar döneminde kültürden kalmis, yabanilesmis türü yetismektedir. Bitkinin yapraklari birer rozet görünümünde, topraktan yayvan bir sekille çikarak yukari dogru bükülürler. Çiçek durumu dik ve xxx bir salkimdir. Çiçekleri sari veya kirmizidir.

Türkiye’de yetistigi yerler: Güneybati Anadolu (Demre).

Kullanildigi yerler: Bitkinin yapraklarindan çikarilan usare (özsu) nin, güneste veya isitilarak yogunlastirilmasiyla elde edilen bakiye, siyah parlak kütleler hâlinde kalir. Bu madde sari sabir adini alir. Antrasen türevleri tasir. Kalin barsaga etkili bir müshildir. Sivisi, pigment ve haserat ilâçlari yapiminda kullanilir. Sari sabir, bali bozar. Yaniklarin sebep oldugu agrilari keser. Sirke ile karistirilip saç diplerine sürülürse dökülmelerini önler.

M@D_VIPer 09-24-2006 12:18 AM

Sarmısak:
(Knoblauch / Ail / Garlic / Tüm / Allium sativum) Temmuz-Agustos aylari arasinda beyaz veya pembemsi renkli çiçekler açan, 20-100 cm boylarinda çok yillik otsu bir bitki. Sarımsak diye de tâbir edilir. Vatani Orta Asya’dir. Toprak altinda büyükçe bir sogani bulunur. Yapraklari uzun, yassi, bugday yapragi gibidir. Çiçekler, küre seklinde olup, bir semsiyeyi andiran dallar ucunda toplanir. Meyveleri siyah renkli tohumlar tasiyan bir kapsüldür. Sarmisak nâdiren tohum verir. Bunun için daha çok soganciklarla (dislerle) üretilir. Sarmisagin sogan kismi beyazimsi renkli olup, sogancik veya dislerden meydana gelir. Soganciklarin hepsi bir arada ve bir kabuk tarafindan sarilmistir.

Memleketimizde beyaz ve siyah sarmisak yetistirilmektedir. Tipta beyaz sarmisak kullanilir.

Kullanildigi yerler: Sarmisagin bilesiminde sekerler, vitaminler (A,B,C), kükürtlü bir uçucu yag ve içerisinde bol olarak allil sülfür bulunur. Sarmisagin özel kokusu ve tadi bundan ileri gelir. Çok eski çaglardan beri bilinmekte ve tedâvide kullanilmaktadir. Eskiden salgin hastaliklarla mücâdelede çok kullanilmaktaydi. Antiseptik, istah açici, tansiyon düsürücü, solucan düsürücü, idrar arttirici, kan temizleyici etkileri vardir. Antiseptik etkisi, içindeki allisinden ileri gelir. Bakteriler üzerinde üremeyi azaltici ve öldürücü etkisi vardir. Eskiden harplerde antibiyotik ve antiseptik olarak çok kullanilmistir. Ayrica, kansere karsi üstün bir koruyucu, hemeroide faydali, bronsit, astim, varis, siyatik ve romotizma ilâci olan sarmisagin faydalari ve kullanildigi yerler çoktur.

M@D_VIPer 09-24-2006 12:18 AM

Semizotu:
(Portulak / Pourpier / Purslane / Portulaca oleraceae) Çok yaygin ve yabânî olarak bag ve bahçelerde yetisen, bir yillik otsu bir bitki. Zirâî önemi pek yoktur. Semizotunun vatani Asya’dir. Gövdeleri toprak üstünde yatik, yapraklari sapsiz ve etli olup, çiçekler sarimsi renklidir. Meyveleri çok tohumludur. Tohumdan yetistirilebilir. Demir ve C vitamini bakimindan zengindir.

Kullanildigi yerler: Yesil yapraklari ve körpe dallari sebze olarak yenir. Mayhos bir tadi vardir. Besleyici bir sebzedir. Mide ve barsak kanamalarinda ve kanli idrarda faydalidir. Kani temizler. Seker hastaliginda susuzlugu giderir. Uykusuzluk, sinir ve zihin yorgunlugunda faydalidir.

M@D_VIPer 09-24-2006 12:19 AM

Sinameki:
(Sennakassie / Séné / Cassia) Afrika, Hindistan ve Arabistan’in yari çöl ve daglik bölgelerinde yetisen, 50-150 cm boylarinda, sari renkli çiçekler açan çali tipinde agaççiklar. Yapraklar yaprakçik seklinde ikiye parçalanmistir. Sinamekinin en çok C. acutifolia ve C. angustifolia türleri bilinmekte ve kullanilmaktadir. C.fistulosa türü ise ceviz agacina benzeyen büyük agaçlardir. Meyveleri fasulye meyvesi gibi esmer, yesilimsi veya siyahimsi renklidir. Içlerinde 6-10 kadar tohum bulunur.

Kullanildigi yerler: Bitkinin yaprak ve meyveleri antresan türevleri tasir. Bundan dolayi da müshil etkilidirler. Etkileri kalin barsak üzerinedir. Toz hâlinde 0,5-1 gr (günde 2-3 defâ) veya 5-10 gr sinameki yapragi üç su bardagi su ile kaynatilarak iki defâ içilir. Memleketimizde çok kullanilan müshil ilâcidir. Kolit ve spastik kabizlikta kullanilmaz.

Yalanci sinameki (Colutea arborescens) nin de yapraklari müshil etkiye sâhiptir. Içimi zordur. Tohumlari zehirlidir.

M@D_VIPer 09-24-2006 12:20 AM

Soğan:
(Zwiebel / Olignon / Onion / Basaliye / Allium cepa) Haziran-agustos aylari arasinda yesilimsi veya pembemsi renkli çiçekler açan, 30-100 cm boylarinda, çok yillik otsu ve soganli bir bitki. Yapraklar boru seklinde, içi bos, mavimsi-yesil renklidir. Çiçekler küre seklindeki baslarda semsiye durumunda toplanmislardir. Tohumlari siyah renkli, köseli ve küçüktür. Sogan çok eskiden beri bilinen kültür bitkilerinden biridir. Sümerler döneminden beri yetistirildigi ve kullanildigi, târihî belgelerden anlasilmaktadir. Sogan, degisik sekilli, üzeri zarimsi bir kabukla kapli, yakici lezzetli ve özel kokuludur. Kültür çesitlerine göre sekil ve büyüklükleri degismektedir. Türkiye’de sogan üretimi yapilan bölgelerin basinda Karacabey ve havâlisi gelmektedir. Bu bölgede zirâati yapilan sogan çesitleri Kantartopu, Imrali veYalova 12’dir. Kantartopu yuvarlak, hafifçe basik, kirmizi kabuklu ve depolamaya dayaniklidir. Imrali ise uzunca oval, kirmizi-kahverengi kabuklu, lezzetli ve bu bölgede tutulan bir çesittir. Yalova 12, sari sogan olarak da adlandirilir ve kantartopu çesidinden seleksiyon yoluyla elde edilmis beyaz etli, göbekli bir çesittir.

Kullanildigi yerler: Sogan çok eski çaglardan beri yemeklere çesni veren bir sebzedir. Yesil yapraklari ve kuru yumrulari kullanilir. Soganin içinde C vitamini bulunur ve besleyici ve istah açici bir besindir. Içinde bulunan kükürtlü bir madde sogana acilik verir, gözleri yakar ve yasartir. Sogan, mikroplara karsi koyma gücünü arttirdigindan, bir memlekete gelenin önce biraz çig sogan yemesi sihhati için iyidir. Sogandan sonra kereviz veya sedefotu yenirse, fena kokusu gider. Sogan, birçok faydayi bereberinde getiren bir bitkidir. Idrar söktürür. Idrar tutuklugu ve damar sertliginde faydalidir. Böbreklerdeki kum ve taslarin düsürülmesine yardimci olur. Zihin yorgunlugunu giderir. Iktidarsizlikta faydalidir. Afrodizyak (Cinsel gücü artirici) özelligi vardir. Öksürük söktürür, bronslari temizler. Akciger hastaliklari, astim nöbeti, grip ve soguk alginliginda faydalidir.

M@D_VIPer 09-24-2006 12:21 AM

Soya Fasülyesi:
(Sojabohne (f), Fr. Soja (m), Ing. Soybean, soya-bean) 1-1,5 m boyunda, kismen sarilici, dallanmis, bir yillik, Çin ve Japonya’da genis ölçüde zirâati yapilan, besin degeri bakimindan hayli önemi olan bir bitki. Bitkinin yapraklari üç yaprakçikli, yaprakçiklar oval sekilli ve sivri uçludur. Çiçekler sarimsi veya menekse renklidir. Meyveleri biraz kivrik, tüylü ve 2-5 tohumludur. Tohumlar küre seklinde, beyaz renkli olup, bir yaninda siyah bir leke vardir.

Kullanildigi yerler: Çin’de bes bin seneden beri soya, gerek gidâ maddesi olarak gerekse çesitli ürünlerin eldesinde kullanilmaktadir. Günümüzde de basta Amerika olmak üzere çesitli ülkelerde tüketilmektedir. Kismen soya unundan yapilmis ekmekle, soya yagindan yapilmis tereyagi birçok sofrada kabul görmektedir. Soya filizleriyle süslenmis yesil salata çok miktarda C vitamini ihtivâ etmektedir. Bu sâyede birçok memlekette tâze sebze ve meyve noksanligindan dolayi meydana çikan “Saurvy hastaligi”ni önlemektedir. Soya fasulyesi, B1 ve B2 vitaminleriyle E ve K vitaminlerini ihtivâ eder. Bilhassa “Pelegra hastaligi”na karsi “Niacin” maddesince zengindir. Insan vücûdunun hergün sarf etmeye mecbur kaldigi mâdenî tuzlar bakimindan da fevkalâde zengin bir gidâdir. Kemiklerin tesekkülünde büyük bir rol oynayan “kalsiyum” soya fasulyesinde süte nispeten iki mislidir. Buna ilâveten bol miktarda fosfor, demir, bakir, manganez, potasyum ve sodyum ihtivâ eder. Soya fasulyesi, vücûdumuzun muhtaç oldugu protein bakimindan da en zengin ve mükemmel bir gidâ maddesidir. 453 gramlik soya ununda 31 yumurtanin, 6 büyük sise sütün veya 900 gramlik kemiksiz etin ihtivâ ettigi kadar protein bulundugu laboratuvar deneyleriyle tespit edilmistir. Gelistirilen tekniklerle günümüzde soya fasulyesinden fevkalâde nefis, temiz, krem renginde un elde edilmektedir. Bu un bilhassa pasta, bisküvi, kurabiye, dondurma, sekerleme îmâlâtinda büyük miktarda kullanilmakta, bebek mamalarinda da büyük ragbet görmektedir. Yari yariya soya unundan yapilmis makarnalar, sehriyeler, hamur tatlilari, çesitli ülke sofralarini süslemeye devam etmektedir. Soya fasulyesi hem insanlar hem de çiftlik hayvanlari için çok besleyici bir gidâ maddesidir. Soya yagi birçok âilein seve seve salata yagi ve kizartma yagi olarak kullandigi bir madde hâlini almistir. Esas îtibâriyla soya yagi boyacilikta ve cila yapmakta kullanilmaktadir. Soya fasulyesi kirmalari da hayvan gidâlari arasinda mühim bir mevki isgal etmektedir. Amerika’da bâzi üniversiteler soya fasulyesinin suyunu bir nevi süt gibi kullanmakta, bundan peynir elde etmektedir. Hayvan beslenmesinin güç oldugu memleketlerde süt yerine bu fasulye suyunun kullanilmasi tesvik edilmektedir. Hâlen üretilen soya yaginin yüzde 85’ini Amerikalilar insan yiyecekleri arasinda kullanmakta, kalanini da boyacilikta, cilâ yapmakta, sabun îmâlâtinda sarf etmektedirler. Sari altin, hatta asrin bitkisi olarak da adlandirilan soyanin pekçok kullanma alani vardir. Bunlarin baslicalari; süt, yogurt, peynir, dondurma, dondurma külahi, pasta, hayvan yemi, yesil gübre, ilâç, boya, kâgit, kemiksiz et, kahve, salça, sabun, plastik maddeler, lastik, alkol, yag, margarin, soya unu, ekmek, makarna, tarhana, leblebi, çocuk mamasi vb.dir.

M@D_VIPer 09-24-2006 12:22 AM

Şalgam:
(Brassica rapa var / Brassica napus / Turnip / Navet) Turgiller familyasindan, toprak altinda siskin bir yumru yapan, topaç biçiminde etli ve tatli yumrusu iki yillik bir bitkidir. Yapraklari parçali ve tüylü, çiçekleri saridir. Yurdumuzda yuvarlak ve kökü basik olanlar makbuldür. Terkibinde B vitamini ve madeni maddeler vardir.

Kullanildigi yerler: Idrar söktürür. Romatizma ve nikriste faydalidir. Mafsal sisliklerini indirir. Böbrek kumu ve tasinin düsürülmesine yardimci olur. Ergenlik sivilcesi ve egzama gibi cilt hastaliklarinda faydalidir. Gögsü yumusatir. Akcigerleri temizler. Bogaz iltihabini giderir. Kabizligi giderir. Seker hastalarinin susuzlugunu giderir.

M@D_VIPer 09-24-2006 12:22 AM

Şebboy:
(Goldlack / Giroflée jaune / Wallflower / Bleeding heart / Matthiola / Stock / Cheiranthus cheiri) Sari veya turuncu renkli çiçekler açan, 50 cm boylarinda çok yillik, otsu bir süs bitkisi. Çiçekler dört parçali ve karanfil kokusundadir. Yapraklari dardir. Bahçelerde süs bitkisi olarak yetistirilir. Nemli, kumlu-killi ve gübreli topraklarda iyi yetisir. Soguga dayanikli degildir. Bu türe sari sebboy da denilir. Tohumla üretilir.

Kullanildigi yerler: Çiçekleri uçucu yag tasir. Uçucu yag parfümeride kullanilir. Tohumlari kalp üzerine etkili bilesikler tasir. Ayrica idrar söktürücü ve kabizligi giderici etkisi vardir.

Bahçe sebboyu (Mathiola incana): Mor renkli çiçekler açan 80 cm kadar boylarinda otsu bir süs bitkisidir. Yapraklari tüylüdür. Çiçekleri kokusuzdur. Bahçelerde süs bitkisi olarak yetistirilir. Tibbî bir etkisi yoktur.

M@D_VIPer 09-24-2006 12:22 AM

Şeftali:
(Pfirsichbaum / Pêecher / Peach tree / Prunus persica / Peach) 3-5 m boylarinda bir meyve agaci. Bitki, meyveleri için yetistirilir. Meyveler 5-10 cm çaplarinda, yuvarlak tatli sulu ve hos kokuludur. Vatani Çin’dir. Iran’a, sonra da Anadolu’ya geçmistir. Avrupa’ya da Anadolu’dan yayilmistir.

Akdeniz bölgesinde yetistirilen çesitleri: Flardasun, early amber, sâhil seridinin dis kisminda springtime.

Ege ve Güney Dogu Anadolu bölgesinde yetistirilen çesitler: Precocissima, sâhil seridinde springtime, early red, dixierd, candinal, starking delicious, redhaven (R-1), redglobe, J.H. Hale Rio-oso-gen, Monroe, triogen, laring, glohaven, cresthaven,

Marmara Bölgesi ve Tokat, Samsun ve Amasya bölgesinde yetistirilen çesitler: Dixierd, redhaven (R-1), redglobe, laring, glohaven, cresthaven, blaka J.H. Hale Rio-oso-gen, monroe.

Kullanildigi yerler: Çiçekleri kabizligi giderir ve barsak solucanlarini düsürür. Meyvesi hazmi kolaylastirir. Idrar yollarini temizler. Bol mimktarda idrar söktürür. Basur memelerinden dogan sikayetleri giderir. Safra kesesi ve böbrekler için faydalidir.

M@D_VIPer 09-24-2006 12:23 AM

Şerbetçi otu:
(Hopfen / Houblon / Hop / Ömerotu / Mayaotu / Humulus lupulus / Huoblon grimpant) Temmuz-eylül aylari arasinda yesilimsi-beyaz renkli çiçekler açan, 2-5 m yüksekliginde, sarilici gövdeli, iki evcikli otsu bir bitki. Bitkinin gövdeleri ince, tirmanici, sarilici ve üzeri sert tüylerle örtülüdür. Yapraklar karsilikli, uzun sapli ve yürek seklindedir. Yapraklarin da üst yüzeyleri sert tüylüdür. Erkek çiçekler yesilimsi sari renklerde ve bilesik salkim durumunda, disi çiçeklerse yuvarlak kozalaklar hâlinde toplanmislardir. Disi çiçeklerin etrâfinda brakte ve brakteol denilen genis, oval tasiyici yapraklar ve bunlarin üzerinde de salgi tüyleri bulunur. Hâlen memleketimizde, Bilecik-Bursa havâlisinde bu disi çiçek durumlarini elde etmek için genis çapta ekimi sürdürülmektedir. Biraçiçegi, Mayaotu olarak da bilinir.

Türkiye’de yetistigi yerler: Kuzey Anadolu, Marmara bölgesi. Ayrica Bilecik ve havâlisinde ekimi yapilir.

Kullanildigi yerler: Bitkinin sarimsi-yesil kozalak görünümündeki disi çiçek durumlari kullanilir. Disi durumlar agustos ayinda toplanir ve gölgede kurutulur. Uçucu yaglar, aci maddeler, reçineler, mum, tanen tasirlar. Az dozlarda istah açici, idrar arttirici, yatistirici etkilere sâhiptir. Fazla alinirsa bulanti ve kusma yapar. Hâlen bira îmâlinde kullanilmaktadir.

M@D_VIPer 09-24-2006 12:23 AM

Tatula:
(Weichhaariger / Stechapfel / Liseron de Provence / Downy thorn-apple / Boru çiçegi / Seytan elmasi / Esek hiyari / Dikenli elma / Stramoine / Datura) 20-100 cm yüksekliginde, dik gövdeli, bir senelik otsu, zehirli bir bitki. Tatula, seytanelmasi olarak da bilinir. Yapraklar sapli, büyük, oval, kenarlari tam, az girintili veya sivri lopludur. Çiçekler beyaz ve büyüktür. Çanak yaprak uzunsu bir tüp seklinde, tepede 5 lopludur. Taç yapraklar uzun bir huni seklindedir. Meyveler 3-4 cm boyunda, üzeri dikenli, 4 yarikli olup çok tohumludur. Dünya üzerinde tesbit edilmis 10 kadar boruçiçegi türünden yalniz iki tanesi memleketimizde bulunmaktadir. Datura stramonium ve D. metel. Organik madde bakimindan zengin bos tarlalar, harabeler, hendek ve yol kenarlarinda bulunur. Nadiren çiçekleri için bahçelerde yetistirilmektedir.

Kullanildigi yerler: Halen tedavide D. stranonium ve D. metel türlerinin yapraklari, çiçekleri ve tohumlari kullanilmaktadir. Yapraklar azami büyüklüklerini aldikça alt taraftan baslanarak toplanir. Gölgelik ve havadar bir yerde kurutulur. Tohumlu meyveleri olgunlastigi zaman toplanir ve kurutulur. Tatula türlerinde hiyosiyamin ve az miktarda atropin ve skopolamin isimli alkaloitler bulunmaktadir. Iyi bir uyusturucu, antispazmodik (kramp çözücü), antiasmatik (nefes darligina karsi) tir. Yapraklardan ve bazi çiçeklerden hazirlanan sigaralar nefes darligina karsi içilir. Yagli merhemi mevzii agrilara karsi haricen çok kullanilir. Zehirli bir bitki oldugu için hekim tavsiyesi olmadan kullanilmamalidir.

M@D_VIPer 09-24-2006 12:24 AM

Tavsankulagı:
(Europaisches / Alpenveilchen / Cyclamen / Sowbread / Domuz turpu / Topalak / Akdiken / Yer somunu / Siklamen) Kis sonu veya ilkbaharda çiçek açan, 5-15 cm yüksekliginde toprak altinda yumrulari bulunan çok yillik ot. Topalak ve yersomunu olarak da bilinir. Toprak altinda 1.5-5 cm çapinda, yan ve alt kisimlarindan kökler çikan, basik küre sekilli ve az tüylü bir yumrusu vardir. Yapraklarin hepsi dipte, uzun sapli, dâireye yakin böbrek biçiminde, üst yüzü yesilli-beyazli, alt kismi kirmizi veya morumsu renklidir. Çiçekler tek baslarina, hafif kokulu, pembe veya pembemsi mor renklidir. Taç yapraklari tersine dönmüs 5 parçali tüp seklinde, parçalar genis-oval sekilli, dip kisimlari lekeli. Tohumlar çok adette esmer renklidir. Memleketimizde 35 kadar türü vardir.

Kullanildigi yerler: Bitkinin kullanilan kismi toprak alti kismidir. Yumrularda zamk, pektin, seker ve saponin karakterli glikozit vardir. Yumrularinin suyla kaynatilip süzülmesiyle elde edilen sulu kisim bilhassa tütün fidelerine âriz olan solucanlarla mücâdelede kullanilir. Bu suyla fidelerin sulanmasindan hemen sonra solucanlar topragin üstüne çikar. Toplanarak yok edilir. Halk arasinda müshil ve kurt düsürücü olarak kullanilir. Asbasi kani sökmeye yardim eder.

M@D_VIPer 09-24-2006 12:24 AM

Tere:
(Gartenkresse / Cresson / Garden cress / Lepidum sativum) 20-50 cm boylarinda, beyaz veya morumsu renkli çiçekler açan, bir yillik otsu bitkiler. Meyvelerinin tek tohumlu olmasiyla su teresinden ayrilir. Yabânî olarak bulunmakla berâber, kültürü de yapilmaktadir. Kerdeme olarak da bilinir.

Su teresi (Nasturtium officinale): Beyaz çiçekli, parçali yaprakli, çok yillik otsu bir bitki. Su kenarlarinda yetisir. Özel bir kokusu ve batici bir lezzeti vardir. Kardamot adiyla da bilinir.

Kullanildigi yerler: Yapraklari yakici lezzetli, uçucu yag tasir. Kükürtlü glikozitler, A, C ve D vitaminleriyle uçucu yag tasir. Kuvvet verici, vitamin noksanliklarina karsi ve istah açici olarak kullanilir. Afrodizyak (Cinsel istekleri artirici) özelligi vardir. Hastaliklari karsi direnci artirir. Sigaranin zararlarini azaltir. Suyu, saç dökülmesi ve kepeklenmeyi önler.

M@D_VIPer 09-24-2006 12:24 AM

Turp:
(Rettich / Radieschen / Radis / Radish / Hilb / Raphanus / Raphanus sativus) Sari çiçekli, kültürü yapilan bir yillik bitkiler. Birçok çesitleri kökü veya tohumu için yetistirilir. Salata olarak yenen bir sebzedir.ÊBitkinin yenen kismi da etli olan kazik kökleridir.

Kullanildigi yerler: Tohumlari % 35-50 yag tasir. Uyarici, istah açici, safra söktürücü ve mikroplarin üremesini önleyici özelliklere sâhiptir. Eski târihlerde salgin hastaliklara karsi önleyici olarak turp verildigi bilinmektedir. Kazik kökleri sebze olarak yenir.

Memleketimizde birçok turp çesidi yetistirilmektedir.

Karaturp (Raphanus sativus var. niger): Kökleri yumruk büyüklügünde, üzeri siyahimsi kabuklu, içi beyaz renklidir. Hardal esansi ve C vitamini ihtivâ eder. Kökleri salata olarak yenir. Istah açici, idrar ve safra söktürücü etkileri vardir.

Kirmiziturp (Raphanus sativus var. radicula): Bu çesidin kökleri ceviz büyüklügünde üzeri parlak kirmizi renklidir. Hardal esansi, C vitamini tasir. Salata olarak yenir. Kuvvet verici, istah açici ve balgam söktürücüdür.

Yabanîturp (Raphanus raphanistrum): 20-50 cm boylarinda, sari çiçekli, Anadolu’da yabânî olarak yetisen, tüylü ve otsu bir bitkidir. Kökü ve yapraklari hardal esansi tasir. Istah açicidir.

M@D_VIPer 09-24-2006 12:24 AM

Turunç:
(Bigarade / Bigaradier / Bitter orange) 1-6 m boylarinda, kisin yapraklarini dökmeyen, beyaz renkli çiçekler açan agaçlar. Yapraklar sapli, derimsi, sivri uçlu, üst yüzü parlak alt yüzü mat yesil renklidir. Yaprak saplari kanatlidir. Çiçekler tek tek veya birkaçi bir arada toplanmis olup, çiçek durumlari teskil ederler. Meyveleri küre seklinde, sarimsi veya hafif yesilimsi renklerde, 7-15 dilimlidir. Dilimler eksi, acimsidir.

Türkiye’de yetistigi yerler: Akdeniz bölgesi.

Kullanildigi yerler: Bitkinin çiçekleri uçucu yag ihtivâ eder. Turunç esansi elde edilir. Kabuklari da uçucu yag, vitamin C, pektin, aci maddeler ihtivâ eder. Istah açici, lezzet ve koku verici ve safra söktürücü olarak kullanilir. Ayni zamanda kabuklarin beyaz renkli olan albedo kismi çikarildiktan sonra reçel yapiminda da kullanilir.

M@D_VIPer 09-24-2006 12:24 AM

Üvez:
(Spierling / Sperberbaum / Cormier / Sorber domestique / Service-tree / Sorbus domestica) 5-10 m yüksekliginde, Mayis-Haziran ayinda beyaz renkli çiçekler açan ve kisin yapragini döken agaçlar. Yapraklari 7-11 çift yaprakçiga parçalanmislardir. Meyveleri 10-20 mm çapinda, küre veya armut seklinde, yesilimsi sari veya kirmizimsi-esmer renkli olup, buruk lezzettedir. Türkiye’de 11 kadar üvez türü bulunur. Sarbus aucuparia türü kus üvezi olarak bilinir ve Kuzey Anadolu’da yaygindir. Sorbus domestica türü (üvez) Karadeniz bölgesinde tabiî olarak yayilis gösterdigi gibi meyveleri için birçok bölgede yetistirilir.

Türkiye’de yetistigi yerler: Marmara ve Karadeniz bölgesi.

Kullanildigi yerler: Meyveleri parasorbinik asit, malik asit, sekerler (sorbos) sorbitanik asit, pectin karotensid ve vitamin C ihtivâ eder. Özellikle bir seker olan sorbos seker hastalari rejimi için iyi bir tatlandiricidir. Meyveleri ve yapraklari kabiz edicidir. Yine meyveleri idrar söktürücü, kadinlarda âdetleri kolaylastirici etkilere sâhiptir. Meyveler C vitaminince zengindir. Onlardan surup ve ekstraktlari hazirlanir. Yapraklarinin % 5’lik çayi seker hastaligina karsi kan sekerini düsürücü olarak kullanilmaktadir. Zararsizdir.


Forum saati GMT +3 olarak ayarlanmıştır. Şu an saat: 12:47 PM

Yazılım: vBulletin® - Sürüm: 3.8.11   Copyright ©2000 - 2025, vBulletin Solutions, Inc.