![]() |
Aslan ile Boğa...
Hikayedir aslı bu ya ! Aslan ile boğa , bir arada... Dokunmadan sabuna suya , Gezinmiş konuşmuşlar o sırada. Ormanda ne var yok , Anlatmış durmuş aslan ! Boğa da eşi inekten ,köyden bahsetmiş Zaman iyice ilerlemiş... Aslanı sıkıntı basmış. "Yeter bu günlük gezmemiz !" "Eşim şimdi beni arar durur ," "Kızdırırsam başıma pençeyi vurur..." "Artık gitmem lazım " demiş. Boğa emin bir şekilde kendinden ; |
ŞEHİR...
Gökyüzünde bulutlar öfkeli, Elektrik telleri bugün de gergin Kırlangıçlar yuva yapma telaşında İşçiler yol yapıp yol bozuyor Anlayacağın bu şehirde; Her şey anlattığım gibi Ya sizin şehirde… Yağmur yine zamansız yakaladı şehri Bütün sokaklar,caddeler sel altında İnsanlar şaşkın bakışlarla olanları izlemekte, Trafik az da olsa yine yoğun Güneş birazdan batacak. Anlayacağın bu şehirde; Her şey anlattığım gibi Ya sizin şehirde… |
Sevgiliye hitaben......
Seninle benim yani ikimizin aşkı; Sonu olmayan, Yaşandıkça yeni sayfaların ekleneceği, Üçüncü bir kişinin konu olmadığı Hiçbir zaman da olamayacağı Doyumsuz bir roman gibi. Kim okumak istemez ki Böylesine temiz bir romanı… |
TARLA KUSU...
Oluler geciyor tarla kusundan, gagasindan, kanatlarindan, tarlasindan. Dusunuyor tarla kusu: o"lu"m acaba bir tohum muydu? Dalgalara tukursen bire bin verir deniz, bu kan neleri cogaltacak? |
tarz-i kadim...
-babam sair bedri ilhan'a ...- olmuyor neyleyim olmuyor velinimetim efendim olmuyor yirminci asirda tarz-i kadim uzre gazeller soylemek besiktas'a yakin hanesi yerle yeksan oldu nedim'in baki o enis-i dilden bir yahya kemal kaldi hal-i hazirda ayiptir efendim ic bade guzel sev demek var ise akl-u suurun ayiptir bu zamanda yardeyip yar isitmek kivilcimlar kaymali insanlarim dedikce sair kaleminden zaten omrumuz ruzgarli sular gibi dalgali kimseler baslamaz medar-i maiset der |
TEK HECE...
Var mı benı içinizde tanıyan? Yaşanmadan çözülmeyen sır benim. Kalmasa da şöhretimi duymayan, Kimliğimi tarif etmek zor benim... Bülbül benim lisanımla ötüştü. Bir gül için can evinden tutuştu. Yüreğine Toroslar'dan çığ düştü. Yangınımı söndürmedi kar benim... Nıceler sultandı, kraldı, şahtı. Benımle değişti talihi bahtı, Yerle bir eylerım tac ile tahtı, Akıl almaz hünerlerim var benim... Kamil ıken cahil ettim alimi, Vahşi iken yahşi ettim zalimi, |
TOPRAĞA VARDIM...
Yine aklımda sen, Halden anlamasa da satırlar, Seni yazıyorum yine Doğmaya üşenen güneşin hasreti ile... Bugün yine sıradan bir gündü, Ama hiç benzemıyordu başka günlere. Esmeye üşendi bugün rüzgar Dağılmadı bulutlarım, gözyaşlarım kurumadı Yağmaya üşendi yağmur, Kurudu, çatladı dudaklarım Akmaya üşendi nehirler, Denizlerin gözleri yollarda Parlamaya üşendi yıldızlar, Daldı dünya karanlık bir suya Üşendi ellerim, kalkmadı duaya Günahkar olup çıkıverdim bir günde. Geçmeye üşendi |
turkiyat vapuru...
Yanasmadan once dagildi iskeleye Once karinesi, sonra sintinesi Derken alt-vasat-ve ust guvertesi Bas ust-vasat-alt Ardindan kic ust-vasat-alt yolculari Dagildilar bir mechul semte Kirlangiclarleyin ellerinde filileri, cantalari Kimisi dargin eski cifteciler Dagildilar kirlangiclarleyin bir mechule Deniz su dokuyor arkalarindan Haydan gelip huya giden cumlelere Kaptan kosku yuzuyor dalgalarin ustunde Sakuli bir bok gibi Kaptani tayfasiyla |
.....UNUTAMAM.........
Hiç sönmeyecek olan sevgimiz yavaş yavaş başlamıştı, Solmayacak bir gül olarak hafifçe açılmıştı, Gezdik,dolaştık çocukça oyunlar oynadık, Ama birbirimizden hiçbir zaman bıkmadık, Hatırlar mısın ilk çıkışımızı,yüzünde hep o tatlı gülüşün, Keşke akikaları geçmeseydi bitmesini istemediğim o günün, McDonalds'dan fuara yürümüştük kahkahalar arasında, Hatıra hatıra bütün aşkımız hatıra, Geçen günlerin hepsi diğerinden daha güzeldi, Herşey böyle devam etseydi ne olurdu sanki? Bir rüyaydı |
UNUTAMIYORUM...
Unut demek kolay gel bana sor birde Unutamıyorum işte unutamıyorum Bir şey var şuramda beni kahreden Şuramda tam yüreğimin üstünde Çakılı duran birşey var Elimde değil söküp atamıyorum Dalıp dalıp gidiyor gözlerim derinlere Kimi görsem biraz sana benziyor Seni hatırlatıyor şu bulut, şu gökyüzü Şu kayalıkları döven deniz Şu hüzünlü melodi, şu napoliten şarkı Bir zamanlar beraber dinlediğimiz Boyuna seni düşünüyorum durmadan Şimdi diyorum o ne yapıyor acaba? O güzelim göz |
UNUTMAYACAĞIM...
Sen misin bu kalbin sevdiği Gece gündüz inlediği Her dakika özlediği Gelir mi diye beklediği Ben biliyorum gelmiyeceğini Bana bakıp gülmeyeceğini Bir yudum sevgi vermeyeceğini Biliyorum hiç ama hiç sevmeyeceğini Ama gelgelelim nasıl yaparım Bunu deli kalbime nasıl anlatırım Gece gündüz rabbime yalvarırım Biliyorum seni yine de Unutmayacağım ... |
UNUTTUM, NASILDI ANNEMİN YÜZÜ...
Unuttum, nasıldı annemin yüzü Unuttum, sesi nasıldı annemin Gece bir örtü olsun anılardan Kara yüreğime örtüneyim. Unuttum, nasıldı annemin yüzü Unuttum, nasıldı ağlarken annem. Yaşam sallasın kollarında beni Küçücük oğluyum onun ben. Unuttum, elleri nasıldı annemin Unuttum, gözleri nasıldı bakarken. Kuru ot kokusu getirsin rüzgar Yağmur usulcacık yağarken. |
UNUTULDUM...
Hani Hep Arardın. Hani Hiç Unutmazdın, Okyanus Gibi Dertlerimle... Beni Yalnız Bıraktın... Unutuldum, Yüreğimde Acılarla.. Unutuldum, Gözümde Yaşlarla.. Unutuldum, Kahreden Bu Yalnızlıkla... Bende Unutuldum.... Başbaşayım Anılarla, Düşlediğim Yarınlarla, Sensiz Bir Hayatla, Neden Yalnız Bıraktın... Neden Telefonlara Düşman Bıraktın... Unutuldum, Yüreğimde Acılarla.. Unutuldum, Gözümde Yaşlarla.. Unutuldum, Kahreden Bu Yalnızlıkla... Bende Unutuldum.... ... |
USUR OLUM BILE...
Bir ormanda tutup onu Bagladilar agaca Yumdu sanki uyur gibi Gozlerini usulca Bir soguk yel eser Usur olum bile Anlatir akan kani Beyaz sesiyle Diz coktuler karsisina Sonra ates ettiler Parcalanan yuregine Yuva kurdu mermiler Bir soguk yel eser Usur olum bile Anlatir akan kani Beyaz sesiyle Gelip kondu bir guvercin Ellerine o gece Kirmizi bir celenk oldu Bileginde kelepce Bir soguk yel eser |
UYKU...
Bana cicek gonderme Bir kus agaci gonder Dallarinda gezinsin Ku"l rengi guvercinler Konsunlar yastigima Uyutmak icin beni Sirtlarinda kus tuyu Gagalarinda ninni Kaldirip yatagimi Ucursunlar goklere Kendimi yildizlarda Bulayim birdenbire Bana cicek gonderme Bir kus agaci gonder Alnima dokunanlar Iyilesmis desinler |
UZAT ELLERINI...
Çok kolay olacak, göreceksin. Önce düsüncelerimiz birlesecek Biryerlerde. Sonra da ellerimiz. Korkmadan yaklas bana. Iste sana uzattim ellerimi. Sen de uzativer.... Bir kere tutsam, Birakmayacagim asla. Hadi, uzat ellerini. |
VAR...
Şu senin bulutsu sesin var ya Uçtan uça tersyüz ediyor geceyi Yataklar var konuşmak için Öpüşmek için telefon kulübeleri Güneşler var, yıldızlar, samanyolları, Karpuzlar gümbür gümbür kapılarda. Tanrılar sofrası amma karanlık Yiyemem tek lokma orda. Şu senin tutkulu sesin var ya: Ortak güzellik artık yara izi. Tutar ellerinden kaldırırsın Adı kötüye çıkmış tüm sözcükleri Yeni törenler gerek bize Yeni törenler - kimi zaman en eski. Dert etme, bütün dilleri içerir Bitki konumu, |
VAR MISIN BENİMLE ?...
Yarım kalan şiirimi tamamlar mısın benimle ? Ya da solan bir gülü yaşatır mısın sevginle ? Soğuk ve kimsesiz kalbimi ısıtır mısın sevginle ? Gercek sevgiyi verir misin bana herşeyinle ? Kimsenin bilmediği, kimsenin görmediği bir sevgi , Yaşamak istiyorum seninle. Doyasıya yaşamak ve bir ömür sevmek istiyorum; Hem de delilerce Işte sevgili bir tek şey istiyorum sevginde, Sevmeni ama yalnızca sevmeni istiyorum deliler gibi.. Var mısın benimle böyle bir sevgi yaşamaya Var mısın benimle |
VE SEN...
Evet sen, Geriye baktığında, Ağlayan bir kız göreceksin, Seni seven, senin için yanan, Özleyeceksin o günleri ama, Geri gelmeyecekler, çünkü; Kara toprak aldığını vermez geri... Ağlayacaksın biliyorum, Kapanacaksın toprağıma, Konuşacaksın mezar taşımla, Yanacağım sen beni sevsen bile, Sen gideceksin geldiğin yere, Ama bir tuhaf olacaksın, Gözlerin dolacak, kalbin burkulacak, Çünkü sana diyorum ki; ÖLÜME GEL!!! ... |
VEDA...
Hani,o bırakıp giderken seni, Bu öksüz tavrını takınmayacaktın Alnına koyarken veda buseni, Yüzüme bu türlü bakmayacaktın. Gelse de en acı sözler dilime, Uçacak sanırım birkaç kelime Bir alev halinde düştün dilime, Hani, ey gözyaşım akmayacaktın. |
VEDAT' IN ÖYKÜSÜ...
Doğumunu anımsıyorum, Bir serçe kadar suçsuz, Bir ot kadar biliçsiz, Ve dilsiz bir taş gibi, Pembe, kırmızı, mor, Karışımında bir et parçası, Yoğrulmuş balçık, Yeşeren filiz, Biçimlenen tohum, Ve başlayan bir yalandı seninle, Biliyorum... İlk ağlayışını anımsıyorum, Ürperten bir çığlık, Bir su şırıltısı hüzün veren, Akortsuz telli sazların,Çaldığı bir senfoni, Soluk soluğa, Ve son ağlayışını anımsıyorum, Akmasını gözyaşlarının, Boşluğa, sonsuzluğua, O müthiş yalnızlığa... |
VEFASIZ...
İçine Dert Olacak Sana Bu Son Konuşmam İçine Dert Olacak Hiçbirşey Sormayışım İçine Oturacak Severek Ayrılışım Adını Vefasız Koydum Bırak Hep Öyle Kalsın Sana Son Bir Sözüm Var. ALLAH' ından Bulasın... ... |
......
... Anımsıyor musun yeni arabanı ödünç alıp çarptığım günü ? Öldüreceğini sanmıştım beni, öldürmedin oysa. Anımsıyor musun seni zorla sahile götürdüğüm, yağmur yağacağını söylediğin ve yağmurun yağdığı günü ? "Söylemiştim sana" demeni beklemiştim, demedin oysa. Anımsıyor musun kıskandırmak için seni başka oğlanlarla oynaştığım ve senin kıskandığın günleri ? Terkedeceğini sanmıştım beni, terketmedin oysa. Anımsıyor musun çilekli pasta düşürüp arabanın paspası |
ağustos çıkmazı...
AGUSTOS CIKMAZI Beni koyup koyup gitme, n'olursun Durdugun yerde dur Kendini martilarla bir tutma Senin kanatlarin yok Dusersin yorulursun Beni koyup koyup gitme, n'olursun Bir deniz kiyisinda otur Gemiler sensiz gitsin birak Herkes gibi yasasana sen Isine gucune baksana Evlenirsin, cocugun olur Beni koyup koyup gitme, n'olursun |
VOLI...
Sirilsiklam bir gokyuzu cikti aglardan Masmavi butun balikcilar Can Yucel |
ağlarım...
AGLARIM Neden gulmesin gul gibi yuzler; Nicin aglasin o guzel gozler; Niye sevgiye sevimsiz sozler, Soylenir diye sasar aglarim. Su gordugumuz reng-a-reng cicek, Sevdali bulbul, ari, kelebek, Yek digerini birakip gidecek: Vefasizliga bakar aglarim. Solmasin dersin sunbulum, gulum; Yarin elinden alacak olum; Butun dunyayi inletse unum; Caresizlikten cosar aglarim. Nes'e gizlenir, coker bir melal; Her vucud, her sey mahkum-i z |
YA'U...
YA'U Elektrikler sondu dun gece, Zorbela toplayip satrancin taslarini M E C B U R E N yattik Simsiyah kediler gibi dolasiyor kogusta Uyuyan dostlarin nefesleri. D O L A S S I N L A R azicik ! Tam ben de eve dogru aciliyordum Sipirdatmadan hic kurekleri, Yanmaz mi o tepemdeki yuz mumluk isik! Bir kurek mahkumunu Bogazda sandal sefasina Haklilar, birakmazlar tabii ama... Ya'u ne guzel seymis meger K A R A N L I K ! CAN YUCEL |
YAKARIŞ...
Ya Rab! Bu hasrete can dayanmıyor! Zaman kısa ben yorgunum yol uzun... Her adımda bir engel var salmıyor; Zaman kısa, ben yorgunum, yol uzun... Mümkün mü bu yolda maksuda ermek? Mümkün mü sılada dost yüzün görmek? Aşıka zor gelir geriye dönmek, Zaman kısa, ben yorgunum, yol uzun... Çekilmez bir şelek vurdun arkama; Şaşırdım yollarda, kaldım akşama; Umudum her zaman bakidir ama; Zaman kısa, ben yorgunum, yol uzun... |
YALNIZ *******DE
Böyle yalnız *******de Karanlık gök yüzünü görünce; Daha yakın olmak isterim yıldızlara. Çıkarım en yüksek ağacın tepesine. Bilirim ki; elbet sende bakarsın karanlık gökyüzüne, Sende görürsün benim gördüğüm yıldızları, Ve bilirim sende hayal kurarsın benim gibi Dalınca karanlığın içindeki parlaklıklara. Ve hep seni düşünürüm Böyle soğuk ve yalnız *******de. ... |
YALNIZLIK...
Geniş, siyah gölgesi hayatımı kaplayan, Tepemde kanat germiş bir kartaldır yalnızlık. Kalp çarpıntılarıyla günleri hesaplayan Bir benim, benim olan bir masaldır yalnızlık. Gördüm yapraklarımın bir bir döküldüğünü, Baharda yaşamanın bilmedim nedir tadı. Gemi yüzü görmeyen bir limanın hüznünü Kimsesiz gönlüm kadar hiçbir gönül duymadı. Bir ayna parçasından başka beni kim anlar, Bir mum gibi erirken bu bitmeyen düğünde? Bir kardeş tesellisi verir bana aynalar; Aynalar da olmasa |
AGIR KAN KAYBI...
AGIR KAN KAYBI Biz yalnizliktan dogduk o dagdagali sudan Biz yani erdogan aysenur ali ve ahmet Birkac litre kan bir hayli kemik epeyce korku Sanki bir tesbih koptu tane tane savrulduk Koy koy bucak bucak memleket memleket Yani afyon adilcevaz akcadag turgutlu Birkac litre kan bir hayli kemik epeyce korku Buzlu mehtap alcakca kesmisti yolumuzu Butun kapilardan acikca kovulmustuk Silahimiz avcumuza yapismisti soguktan Biz yani erdogan aysenur ali ve ahmet Birkac litre kan |
AFFET BENİ...
AFFET BENİ Beni böylesine sevdiğini bilseydim İnan bana bende seni severdim Aşkının karşılığını veremedim, affettin Ama sonunda dayanamayıp sende terkettin Biliyorum suçluyum ama af diliyorum Hatalarımı unutup affedeceğini biliyorum Ne olur canımın içi affet beni Çünkü deli gibi seviyorum hala seni Affetmezsen eğer beni, o an ölmek isterim Ölmeden o tatlı yüzünü görmek isterim Gözlerinin içine dalar gider gözlerim Belki yine seni delicesine sevdiğimi söylerim Biliyorum suç |
ADAMIM...
Adamim Neden suratin asik, neden gul benzin soldu Yine neler dusundun adamim Neden oyle irkildin,neden yuzunu dondun Bilirsin o sebepten hala kafam cok bozuk Nasil da cildirmistim ben o gun devdim Nasilda parlamistim alevlenmistim Oldurdum inan oldurdum inan Oldurdum kahrolayim Arkamda kapkara carpik golgeler Depremler, Ihtilaller, cokuk damlar Agliyorsun adamim, agliyorsun adamim Aglama gul ki kendimi bulayim Disarida kar yagiyor, sokaklar bos degilmis Cigaram |
Bu yalnızlık,...
Bu yalnızlık, Kasımların yalnızlığı Dört duvarlarınki değil Bu yalnızlık, Üşümüş ellerin tek başınalığı Çaresizlik değil Bu yalnızlık, Yürekte bir umut Vazgeçmişlik değil Bu yalnızlık, Yalnız bir adamın Çocuk gözlerinde Yorgun bir rüzgar Belki bir fırtına Bu yalnızlık, Sensin.. Sensiz olmanın yalnızlığı Bildiğin gibi değil Kerem ALIŞIK |
ADAM GİBİ TUTKUN BIÇAK...
ADAM GİBİ ben seni hiç sevmedim ki yorgun akşamlarda söylediğimiz şarkıları sevdim bir çiçeğe gülmeni bir güle benzemeni sevdim bir de yıldızları sevdim eylül akşamlarında gelip gözlerinde durdular ben seni hiç sevmedim ki beni yola koduğunda ayrılmayı sevdim kurşunları sevdim beni vurduğunda ağlamayı sevdim unuttuğunda yalnız olduğumu anladığımda ayakta kalmamı sevdim yıkılmamı sevdim seni her hatırladığımda ekmeği sever gibi sevdim sensizliği su gibi özledim temmuz güneş |
35 yaş CAHİT SITKI TARANCI...
OTUZ BEŞ YAŞ Yaş otuz beş! Yolun yarısı eder. Dante gibi ortasındayız ömrün. Delikanlı çağımızdaki cevher, Yalvarmak, yakarmak nafile bugün, Gözünün yaşına bakmadan gider. Şakaklarıma kar mı yağdı ne? Benim mi Allah'ım bu çizgili yüz? Ya gözler altındaki mor halkalar? Neden böyle düşman görünüyorsunuz; Yıllar yılı dost bildiğim aynalar? Zamanla nasıl değişiyor insan! Hangi resmime baksam ben değilim: Nerede o günler, o şevk, o heyecan? Bu güler yüzlü adam ben değilim Yalandır |
YANAN GÜL...
Ne kadar saklasan özlediğin belli Söndüremezsin içindeki yangını Başlamışsa zamanların en güzeli Artık susturamazsın dudaklarını Anlatır özlemini bana derinden Yanan alnınla, terleyen avuçların Alevler taşarken gözbebeklerinden Yakar değdiği yeri parmak uçların Çok geç bu sevdadan dönebilmek için Bak! Şimdi seninle dopdolu aynalar Bu özlemli halinle daha güzelsin Benim de saçımdan tırnağıma kadar Tutuşan, yanan bir şey var her yerimde Sen şimdi alevden bir gülsün ellerimde. |
YANGIN VAR...
Asli mi? Belki. Odalik mi? Asla! Ne Matisse'den ne de Ciragan Sarayindan! Bir sobaydi allah tarafindan o deli hatun Upuzun saclariyla bir demir-dokum... Yaktikca kendini nefsinle nefesimle Yandikca dusistandan dusurdugum odun Isinirdi oda, isinirdi ev, isinirdi acun O da, ben de, yanyana ve yana yana Seviserek olmeyi ogrendik sonunda Ondan simdi boyle ortalik duman Baksana baharlar yagiyor ustumuze agaclardan Asli varsa onun Ki kerem edin ki var O sobaysa Ben de ona yanginim yan |
YAPRAKTI...
Bir baska yolculuk dalindan dusmek yere, Yasadigindan uzun; Bir tatli yolculuk dalindan inmek yere. Agacin yuksekligince, Dalin yuksekligince ruzgarda; Ve bir yeni o"mu"r Vardigin cimen yesilligince. Can Yucel |
YAŞANMAMIŞ HATIRALAR BİLİRİM...
Yaşanmamış hatıralar bilirim, Büyülü sonbahar akşamlarında, Bulutlar üstünde, su kenarında, Yalnız hayal edilen hatıralar, İşte; en ürpertici nağmelerle, Bizim şarkımızı söyleyen rüzgar, Sen dudağında gülümsemelerle, Ben gözyaşlarımla, bu alemdeyim, Fakat yine bizbize, başbaşayız, Duymasanda düşünmesende; unutma, Bir daha bu anı yaşayamayız... Görülmemiş manzaralar bilirim, Karda, kışta ilkbaharda, Hür denizlerde, kuytu ormanlarda, Sadece hissedilen manzaralar, Bak, Dinle, nel |
| Forum saati GMT +3 olarak ayarlanmıştır. Şu an saat: 03:33 PM |
Yazılım: vBulletin® - Sürüm: 3.8.11 Copyright ©2000 - 2025, vBulletin Solutions, Inc.