www.cakal.net Forumları YabadabaDuuuee

www.cakal.net Forumları YabadabaDuuuee (https://www.cakal.net/index.php)
-   Eskiler (Arşiv) (https://www.cakal.net/forumdisplay.php?f=188)
-   -   Aşk şiiRLéRi. (https://www.cakal.net/showthread.php?t=120159)

KoJiRo 03-10-2008 06:12 PM

Beni Koyup Gitme Ne Olursun
Düşlerin gerçeğe, gerçeklerinse düşe dönüştüğü bir yaşam özlüyorum. Yaşamaktan
bunalmıyorum, bunalımı yaşayıp, bunu kendime ait bir yaşam biçimine
dönüştürüyorum.

Sanırım bütün sorunum özlemekle ilgili. Keşke "yaşlanmaya başladım, o yüzden
geçmişi özlüyorum" diyebilseydim. Zerre kadar özlemiyorum geçmişi. Geçmişe dair
ne varsa silindi hafızamdan. Ben geleceği özlüyorum. Belki de hiç
yaşayamayacağım geleceğime dair özlemlerim. Asıl sorunda burdan başlıyor zaten.
Geleceğin olmayacağını biliyorum. Olmayanı, olma ihtimali bulunmayanı özlüyorum.
İşte bu özlem koyuyor insana...

Beni koyup gitme
Ne olursun
Durduğun yerde dur..
Kendini martılarla bir tutma
Senin kanatların yok
Düşersin, yorulursun
Beni koyup gitme
Ne olursun...

KoJiRo 03-10-2008 06:12 PM

Ne keyifle okuduğum şiirler ezberimde, ne de bağıra çağıra söylediğim şarkıların
sözleri. Dalgın gözlerle yürüdüğüm caddelerde kayboluyorum.

Sonsuz bir inatla sarıldığım radyodan gelen o harika melodilerin de tadı yok?
Peki ya o yağmurda iliklerime kadar ıslanmalarımı kim çaldı benden? Bilmiyorum!

Susuyorum artık... Sustukça susuyorum. Sustukça, üzerime gelen insanlardan
kurtarmak için ruhumu, suskunluğuma sarılıyorum. Ama yine de saplanıyor yüreğime
bazı kelimeler. Bazıları da acıtıyor üstelik…

Sessiz ******* benim için sığınılan bir liman sanki. Kendimi bulup bulup
kaybettiğim karanlıkta, şöyle bir uğradığım kelime hazinem de bir anlam ifade
etmiyor. Düşünüyorum da bu güne kadar hep; gibi yazmışım, gibi okumuşum, gibi
söylemişim ve en önemlisi; gibi sevmişim...

Elbette hiçbir şey, ben ol deyince olmaz. Bunu biliyorum ama zaman da geçiyor
hızla. Tükenmez sandığım bütün sözler bitiyor ve ben de yavaş yavaş
tükeniyorum... Onca yıldan sonra; hayata dair ne kaldı ki elimde? Kocaman bir
hiç! Öyleyse neden bunca çaba, neye bunca isyan…

Öyle anlamsızki yaşadığım hayat. Her şey az sonra gerçekleşecekmiş gibi duruyor,
elimi uzatıyorum tutmak için, kayboluyor. Benim dışımda kopuyor bütün kıyametler
ve ben kendime uyan bir kıyamet beğenmiyorum…

Kalbime bir kurşun sıkacak gönüllü katilimi arıyorum ya da yüreğime su serpecek
elin sahibini... Toprağa ateşi düşürecek, denizi yakamozlarla süsleyecek sesin
sahibini… Artık basit şeyler bekliyorum yaşamdan. Örneğin, kimselerin bilmediği
sırlarım olmalı ölürken... Kimselerin gitmediği sokaklarım olmalı... İçimi
kanatan özlemlerle yaşlanıp, sonra da sessizce gitmeliyim bu dünyadan.

İşte yine susuyorum; siyah bir geceye dönüyor her anım ve okuduğum her şiir
kanatıyor yaralarımı. İçimdeki çocuk ölüyor... Yalancı gülümseyişlerle beni
ciddiyete çağıran insanları da önemsemiyorum. Elimden kayıp gidenlerden
korkmadığımı bilmiyor ki hiç biri…

KoJiRo 03-10-2008 06:12 PM

Şişirip yelkenleri, açılma vaktin gelmiştir denize. Bilirsin ki ne fırtınalar,
ne deli dalgalar beklemektedir seni. Korkarsın, terk edemezsin limanı, bir
köşesine sığınırsın. Kabullenmesen de artık aşk bitmiştir, İşte son bu...



İçin hep hüzün doludur, bir türlü kabullenemezsin bittiğini. Gözlerinin içine
bakıp seni seviyorum demesini beklersin. O sözler hiç çıkmayacak o dudaklardan
bilirsin. Yinede umudun yeşildir, İşte hayal bu...

Gururlusundur, istenmediğin yerde durmazsın. An olur ki ne olur bitmesin dersin.
Bu sözlerin dudaklarından nasıl çıktığına kendin bile inanamazsın. Oysa o yüzüne
bakıp sadece gülümser, İşte acı bu...

Ondaki sıcaklığı kimsede bulamayacağını düşünürsün. Kimse onun gibi gülemez,
onun gibi dokunamaz dersin. Ve kimseyi onun kadar sevemeyeceğini bilirsin.
Kahredip başını eğersin önüne. İşte hüzün bu...

Nefes alamaz hale gelirsin, daralır için. Bir kaç saatlik derin bir uykuya
hasretsindir. Bilirsin ki gözlerini kapasan da terk etmeyecektir hayali. Atarsın
gecenin kollarına kendini, İşte huzur bu...

Ondan gelecek tek bir haberi umutsuzca beklersin Bir de beklemek ölüm gibi gelir
insana böyle zamanlarda. Aslında ölüm fikride garip değildir artık sana. Geri
dönerse diye ölemezsin bile, İşte sabır bu...

Hayat devam ediyordur ama her şey yarımdır, hep bir yanın eksik. Yüreğin eskisi
gibi atmayacaktır, başka aşklarsa seni kandırmayacaktır. O başkalarıyla, mutlu
bir hayatı yaşıyor olsa da, yine de sevginden vazgeçemezsin. İste aşk bu...

Boshwer, HepaynI MaSaL. “Hayat ve Ben” işte hepsi bu kadar…

KoJiRo 03-10-2008 06:12 PM

Yine bir gece ve yine baş başayım kendimle, işte yine seni bulup kaybettiğim
yerdeyim.

İnsanın bir şeylere karar vermesi ne kadar zor; ya seni içime gömmeli ya da
artık içimden söküp atmalıyım. Ama her ne olursa olsun susmalıyım.

Hangisi daha zor, hangisi daha acı? Gerçekten gitmeli miydin, yoksa kalıp yanımda savaşmalı mı?...
Bir yol arıyorum kendime, bulduğum tüm yollarsa sana çıkıyor…

Kapanmalı artık gözlerim. Sonsuz bir karanlıkta tek başıma yürümeye devam
etmeliyim... Yürümeliyim ardıma bile bakmadan, yürümeliyim parçalayarak
değerleri ve sevgileri, yok ederek yaşadığım tüm zamanları...

Nasılda acımasız zaman. Nasıl da yüceltmiştim seni gözümde. Tutup kendi
ellerimle koymuştum en yükseğe, sonra keyifle izlemiştim yüceliğini. Ama yine
ben bitirmeliyim. Tutup kollarından indirmeliyim olduğun yerden. Ya da seni
ölene kadar yaşatmalıyım içimde..... Ne kadar zor bir karar..

Bir yanım: “Bir daha kimse, hiç kimse onun kadar çok sevilmeyecek”, derken, bir
yanım sakin, sessiz...

Zaman geçiyor, acım dinmiyor. Kapanmıyor yaralarım.. Tükenirken ben, aklımda bir
tek sen... Görüyor musun, yine konuşuyorum ama sessizce. Susmayı öğreniyor
yüreğim..

Ama ben kararımı verdim...

Seninle olduğum zamanları düşünmek bile bana mutlulukların en büyüğünü
yaşatıyor..
Seni Seviyorum ve Ölene Kadar Seveceğim...

KoJiRo 03-10-2008 06:12 PM

Ne zaman canım sıkılsa, gitmek isterim uzaklara
Ne vakit seni düşünsem ki düşünmesem olmuyor
Gözlerin gelir aklıma, ah o çocuk gözlerin
Tam göğsüme saplanır, bıçak gibi sözlerin



Ne hayalin terk ediyor beni ne de geriye tek bir umudum kaldı. Yine de ne zaman
bir şiir okusam mısralarındasın. Ne zaman bir şarkı dinlesem hala sözlerindesin.
Bir kitap okuyorum dökülüyor sayfa aralarındaki kurumuş kır çiçekleri. Uzanıp
alamıyorum düştüğü yerden. Ben ölüyorum ve sen bunu bilmiyorsun…

Ne kadar kaçsam kendimden, bir o kadar yakalanırdım
Ne kadar seni istesem, sen hiç yanımda olmazdın
Gözyaşı biriktirdim, gözyaşım ince sızı
Düşündüm de bir zaman, bunu ben hak etmedim

Ne garip bir hayat bu yaşadığım, bir papatya falı gibi; mutluyum/mutsuzum
diyerek koparıyorum hayatımın sayfalarını tek tek. Tüketiyorum yaşamı,
tükeniyorum ağır ağır. Ben ölüyorum ve sen bunu bilmiyorsun…

Her limandan bir gemi, alır götürür beni
Hayal bu ya üstelik, gitmeler üzer bizi
Geçmiyorsam içinden, sevemedim bu fikri
Gidiyorum inadına, al aşkını ver beni

Öyle çaresiz hissediyorum ki kendimi. Yine yağmur olup yağsan diyorum
avuçlarıma, filizlense yine yok olan umutlarım. Yine ******* boyu bıkıp
usanmadan yazsam, duvardaki gölgelerde seni bulsam, gözlerim kapansa senin
sıcaklığın kaplasa bedenimi. Ama olmayacak biliyorum. Ben ölüyorum ve sen bunu
bilmiyorsun…

Sen beni öldürüyorsun
Sen bunu bilmiyorsun
Sen beni öldürüyorsun
Sen bunu hep yapıyorsun

******* büyüyor içimde, bir de yalnızlığım. Yıkılan umutlarım, hayallerim de
terk ediyor artık birer birer. Gecenin koyu ve can yakan karanlığına inat bir
tek çocuk bakan gözlerin terk etmiyor beni. Sen beni öldürüyorsun ve bunu hep
yapıyorsun…

KoJiRo 03-10-2008 06:12 PM

Üzerine daha bir tek kelime yazmadan birazdan buruşturup atacağını bildiğin
beyaz bir kağıt duruyordur önünde. Elinde ise çocukluktan kalma bir alışkanlıkla
arkasını kemirdiğin kara bir kalem. Kara, kapkara, tıpkı içinde bulunduğun oda
gibi...



Bıçak gibi bir gidişti
Arkanı döndüğünde
Sallanmadı sardunyalarımın yaprakları
Kesin ve net
Sadece bitti…

Bir ağırlık çöker üzerine, bulunduğun yere sığamazsın. Görünürde hiçbir neden
yoktur ortada. Boğazına sarılanın kim, içini daraltanın ne olduğunu bilemezsin.
Ama bildiklerin de vardır elbette; yalnızsındır, için daralıyordur, yüreğin
burkuluyor ve savunmasızsındır...

Bekledim
Bekleyişler içinde
Kayboluşumu seyrettim
Seni sevmek
Yeniden var olmaktı
Ben sensizlikte zamana yenildim…

Hiçbir sesin anlamı yoktur. Çalan telefonlara aldırmazsın. Konuşmak bir
eziyettir ve derdini anlatmanınsa hiç ama hiçbir anlamı yoktur. Bakışların
boshtur. Kendine bile katlanacak durumda değilsindir. Hiçbir şeyin o anda seni
mutlu edeceğine inanmıyorsundur...

Güneş
İnat etmiş bir kere
Doğmamak için
Doğmayacak işte…

İlahi bir güç, hayatında değer verdiğin her kavramın içi boshaltılmıştır sanki.
Yaşadığın kente de, o kentte yaşayan dostlarının da, yakınlarının da
yabancılaştığını düşünürsün. Hiçbir şey gözetmeden, hiçbir şey beklemeden
açtığın, hançerlenmiş yüreğinin kabuk tutmuş yarası da, o yürekte duyduğun sızı
da önemsizdir o an senin için...

Güneş bu elbette doğacak
Başka suların
Başka kuşların
Kanına karışacak
Sadece zamanını bekliyor…

Hayatımı tam da sorgulama zamanı diye düşünür, bilmem kaçıncı kez ruhunla
giriştiğin savaşa hazırlanırsın önce. Ama anında vazgeçersin. Çünkü bir daha
böyle bir savaşa girecek ne gücün vardır, ne de o savaşta arkanı yaslayacağın
yüreğine ve beynine güvenin...

Dünya var oldukça sürecek
Bir MaSaLın kahramanlarıyız biz.
Birbirimizin farkındayız
Ve bu farkındalık
Can yakıyor...

”Neyse ya boshwer” dersin. “Boshwer” irsin... Kırarsın kalemi, buruşturursun
kağıdı, koca bir yudum alırsın kadehindeki zehirden, yaslanırsın arkana ve
gülümsersin...

KoJiRo 03-10-2008 06:12 PM

Sana dokunmak bir mucizeydi, seninle olmaksa bir mucizeyle yaşamak..
Gün geceye döndüğünde seninle olmak öyle güzel ki. Bütün bir gece seninle aynı
havayı solumak, dinlediğim şarkılarda seni bulmak. Gündüzümde insanlar,
mücadele, kavgalar, çirkinlikler var belki ama gecemde sadece sen ve ben… Belki
bu yüzden geceyi sevişim. Sadece sana ait *******im, tıpkı kalbim gibi...



Dün gece yine uzandı elim telefondaki tuşlara. “Aradığınız numara
kullanılmamaktadır” Gülümsedim ve iletilemeyeceğini bile bile defalarca mesaj
gönderdim. Her “iletilemedi” raporunda sanki “Buda geçecek. Geçecek değil mi
Can’ım?” cevabını okudum…

Aradım seni. “Ulaşılmaz” olduğunu bile bile aradım seni. “Ulaşılır” olsaydın
keşke. Keşke biraz daha çok gülebilseydik yaşamın bize yaptıklarına. Keşke “Sen”
yine yanımda olabilseydin. Keşke şu iç çekmeler olmasaydı. Acı olmasaydı keşke…
Keşke… Keşke… “Keşke” kelimesini bilmese, öğrenmeseydik.

Hayata tek bağımdı aşkın… Gelirdim yanına sokulurdum… Tüm dertlerden ,
kederlerden uzaklaşırdım gözbebeklerinde kendimi gördüğümde… Nerden bilebilirdim
ki bir gün o gözlerde kaybolacağımı… Umutlarımın, hayallerimin, sevgimin,
beklentilerimin, inançlarımın yok olacağını… Nerden bilebilirdim ki; o
seyretmeye doyamadığım gözlerinde ölümün beni beklediğini…

Oysa ben ayrılığı hiç düşünmezdim. Aklıma gelmezdi sensiz sabahlamak. Sen varken
fark etmezdim mevsimlerin döndüğünü. Meğer ellerime kar yağabilir, gözlerime
bulutlar değebilirmiş. Sen benim mucizemdin. İşte o mucizeye dokunmak, aslında
seni sonsuza dek kaybetmekmiş. Bunu da öğrendim...

Aradım seni Can’ım. Ulaşılmaz olduğunu bile bile aradım. Seni henüz özlemiş de
değilim, yanlış anlama beni. Ne zaman özlerim bilmiyorum. Hâlâ benimlesin ve
hâlâ *******im senin; tıpkı kalbim gibi….

KoJiRo 03-10-2008 06:12 PM

Soğuktu hava o zaman da şimdiler gibi ama biz üşümezdik. Karların altında
hastalanmaktan korkmadan oyunlar oynardık. Ben en çok saklambaçlarımı severdim,
seninse yorulmaz çocuk heveslerin vardı. ama ben öyle yorgundum ki ve sen
öylesine masumdun. Teleferiklerden yeryüzünü izlemek gibiydi seni sevmek;
eğlenceli ve ürkütücü. Yükseklik korkum nüksederdi sana bakarken (ürperirdim
aniden; a çocuk ya tutmak isterken sen de benimle düşersen)

Evet itiraf ediyorum muzip bir çocuk gibi sevdim seni ve utanıp yenemedikçe
kendimi seni gönderdim. (Bu yüzdendi; buradaki yanlış benim değil deyişlerine
hak verişim. Bilmiyordun ki gönüllü bir yanlış olarak ben yeterince kendimin
bile değildim) Acıtmak için sarf edilmemişti sözlerim çocuk bakışların aldanıp
da küsmesin istedim. Bu yüzden gitmeni hiç engellemedim. Aslında kalmanı hiç
düşlememiştim.

Sonunda seni de ürpertti değil mi, kendime terk edilişlerim? Bu yüzden mi bana
kendimi ödettin (Gitti gözleri zafer parıltısı çocuk gülüşümü elinde
taşıyıp)....

..... Gel diyemezsin şimdi bana; çok zor sevdim kendimi yeniden. Hem gelsem
üstünü örtsem ne fark eder; uyandığında yine ben olmayacağım ki. Bu gece sabaha
kadar seni beklesem ne fark eder; yarınımızda biz yokuz ki. Masallar anlatsam
yeniden bize dair ne fark eder; İnanmadığın masallar korkularını savuşturamaz
ki. Hem artik öğrenmelisin; sen de üşürken uyuyabilmeyi benim gibi.(Sorguların
hala bitmedi mi? Anla artık sana dairliğim tükendi)

Şimdi dön diyemezsin bana. Sen de biliyorsun açılmamacasına kapandı valizler ve
duvarlardan söküldü, bir zaman geçmek bilmeyen saatler. Ardında öylesine bir iz
kaldı sadece, Bir de ikimize rağmen karartılamamış gülümsemeler.

Bak son yazısı da belirdi, perdelerdeki ışık dindi. Anladım devam edebilmek için
affebilmek gerekli her şeyi. Ben affedebildim ikimizi. Hadi sen de affet beni.
Kar yağarken başlayamamıştık; kar yağarken bitsin bari. (Tam da şimdi, hadi son
kez öp duvarlarını ve son kez çarp kapıları. Hem bırak artık uyusunlar; yoruldu
kelimelerimin anlamları)

KoJiRo 03-10-2008 06:13 PM

Bu sana yazdığım son satırlar...

Bu dinlediğim son şarkı bizim üstümüze söylenmiş. Kilit vurdum kalbime,
umutlarıma. Ne bundan böyle sevdaya dair bir şeyler beklenebilir yüreğimden ne
de nefret edebilirim birinden. Ben hamal değilim ki; hep kahrını taşıyım ömrün;
Alın artık üzerimden hayata dair ne varsa. Alın sevdaya dair acıları, paylaşın
aranızda...

Sen sanıyorsun ki, kolay geliyor gidişin bana.. Arkanı döndüğün ilk andan
gözlerim gülecek mi yeniden sanıyorsun? Söylesene! Sen ne sanıyorsun aşkı,
sevgiyi, söylesene! Kolay olan, kaçmaksa, yalansa, vazgeçişse; ben zor olanı
seçiyorum ve Seni Hala Seviyorum.

Sen öyle san, farzet ki her şey çok kolay... Gittiğini sandığın sen, giderken
bende kalanlarını, yani seni, yani aşkı, yani bizi alamayacaksın benden.... Geri
vermeyeceğim onları, benim onlar, bana ait.

Biliyor musun, acı olan asla gidişin değil.. Belki bir gün sevmeyi öğrendiğin de
yanında ben olmayacağım.. Bir sabah gözlerini yeni doğan güne açtığında başkası
olacak yatağında.. Benim içinse sadece "sen" var olacak baktığım her yerde... Ve
işte ilk defa o gün sebepsiz ağlayacağım, o gün yaan yağmur gizlemeyecek
gözyaşlarımı. Kim bilir belki de aynadaki hayalin ilk kez asacak suratını bana
ve o sabah sensiz ve üşümüş uyanacağım!

Her şeyin bir bedeli var biliyorum ve bende bu bedeli ödüyorum. Ödediğim bedel
sensizlik, yalnızlık, aşksızlık Oysa yüreğim her şeye rağmen mutlu olmanı
diliyor....

Seni bulduğum yerden başlıyorum yürümeye.. Seni düşünüyor ve gecenin ayazında
üşüyorum.. Veda bile etmeden gidişin geliyor aklıma, sadece susuyorum

KoJiRo 03-10-2008 06:13 PM

Sen ne anlarsın aşktan!" diye bağırmak için yeltendim de ağzımı tıkadın bakışlarınla.
Neşeliyim, artık sana dair yalnızlık hikayeleri yazamıyorum. Şişen doldu
tepeleme, kapattım kapağını, biliyorsun. Biliyor ve kızıyorsun. Kızıyorsun,
değil mi?

"Aman bana ne ya. Ne yaparsan yap!" demek geldi de içimden, ağzımı kapadın bir
gülüşünle. Oflayıp puflamak benim en doğal hakkım değil mi? Bırakıp giden
sensin. Şimdi döndün diye boynuna atlamamı mı bekliyorsun? Boşuna çırpınışlar
bunlar, yapmayacağım işte. Yapmayacağım! Yapma... Yap... Lanet olsun...

"Hadi oradan, seninle ne işim olur ki artık?" demek istedim de ağzımı kapadın
tek bir dokunuşunla. Ellerim, durun yerinizde, gelsin ne yapalım, yenildiğinizi
belli etmeyin. Allah’ım, mideme kramplar giriyor. Ah bir de şu ellerime söz
geçirebilsem...

"Hadi git artık ve bir daha görüşmeyelim" demek için açtım ağzımı da dudakların
mühürledi dudaklarımı. Bak, yürüyorum ileriye doğru. Neden geriye olsun ki?
Benim hayata dair ideallerim var. Neden güldün? Tamam, sen gidene kadar bir
amacım olmayabilir, ama artık var. Hala çıldırtabiliyorsun bir bakışınla beni.
Özlemişim de gülüşünü. Neler diyorsun sen oğlum, aşık değilsin ona, delirtme
beni...

"Ben gerçekten sensiz de çok mutluyum" demek için yeltendim de kokun burnumda,
ne diyeceğimi şaşırdım. Bu bir rüya, değil mi? Öyle olmalı, sen aslında şu anda
çok uzakta, başka bir iklimi yaşıyorsun. Başka tenlerin üzerinde geziniyor
nefesin.

"Sen aklıma bile gelmiyorsun ki artık" demek istedim de sıcaklığınla kavurdun
tüm bedenimi, dilim damağım kurudu. İçimdeki kuzgun kanatlanmaya başladı,
durdurmalıyım. Ne yapmalı? Su, evet su içmeliyim. Ellerim, belli etmeyin
heyecanımı, bırakında şu su bardağını kavrayayım sıkı sıkı...

Beni izliyor Tanrım! Bakışları üzerimde dolaşmayalı çok uzun zaman olmuş! İçimin
ısındığını hissediyorum. Hani o sertlik abidesi adam, yıkıldın gittin gene.
Anlamıyorum yüreğim seni, zaten anlasaydım aşkın sırrını da çözmüş olacaktım…


Forum saati GMT +3 olarak ayarlanmıştır. Şu an saat: 10:27 PM

Yazılım: vBulletin® - Sürüm: 3.8.11   Copyright ©2000 - 2025, vBulletin Solutions, Inc.