![]() |
ayrılık
nimet damlayacak gözlerimden ismin silinmeyecek belki yüreğimden gözler süzmeyecek seni mükafatı bakmamak olacak gözlerine ve senden ayrılığın heyecanı dehşeti görecek kalbim inanmayacak olup bitene sarmayacağım sana kollarımı yıllarımı akıtacağım sevgi nehrine bir gün ağartacağım saçlarımı satmayacağım anılarımı vatanımı duygularımı akıtacağım dostlar alemine ölüm gelince aşkım kalacak bu alemde azraille birlikte alacak bu aşk senin canını son nefesinde kan damlayacak gözlerinden itminanla dolacak boşluklar adın kazınmış olarak kalacak hafızalarda kanını akıtacağım vicdansızlar nehrine ayrılığı bir kez daha tadacağım |
baba
ben üzülmem mi sanki babacığım dikenler batsa da kanamayacağım kelimeler ok olup saplansa da tek tesir senin göz yaşların olur tek tesellimde o tek sevgim de demirden bir parça umut çıkaran babacığım senin göz yaşların eritir çelikleri toz toprak sanki sana eser senden pak yok gibi gelir senden çok yok o gün sanma bu günden az sevdim bana sıcaklığını paklığını verdin sen olmasaydın tepetaklak olur adımımı bile atamazdım tadını alamazdın mahrumiyetin mutlu olamazdım kışta bir kış günü parasız kaldığımda anlamak için baba olmak gerek ben seni anlayamadım hep basit düşündün yazdım tarif bile edemedim ağlamayı hep ağladım anlamak için seni |
benim şiirim
sana değil bu hasretim yolunu gözlemem tenine titremem senin değildir bu sevgim sözlerim söyleyemediklerim sana değil hedeflerim sana gelişim nefesim kısık sesim isyankar halim sana değil hiçbir şeyim sana değildir sabrım zararım acılarım ama en büyük zararım sensin sanırım sana değildir şiirlerim değildir senin sana verdiklerimle yetiniver çünkü o kadar senin değerin |
böyle oluyorum
görünce belirdiğini dürbünlerle yaklaşıyor dirilişler yaşanıyor tadınca aşkvarî nefesim kısılıyor duyunca adını sığmıyor yamaçlara dalgalar ben böyle oluyorum seni görünce bir sarsıntının merkez üssü hep bulunduğum yer oluyor feda ettiklerim çığ oluyor düşüyor altında ben kalıyorum bir yangının en büyüğü mahşer mi Allah’ım burası durdurulmaz bir dalganın adı seni görünce böyle oluyorum düşüyor bulutvarî kanatlarım gözlerin terden bir hal oluyorum korkuyorum en korkulmayan şeyden sussa bütün kainat bir volkan patlasa saçların bir mızrak kalbime sokulsa hissediyorum kanıyorum aniden seni görünce ben böyle oluyorum sende duyuyorsun bu sesleri bende sende ben gibi bakıyorsun dalıyor belki arada bir bilmem sende hayallerinde benim kadar kendine yer veriyor musun |
çekişme
gün yarı olmakta kalbim sızlamakta güneş en tepede gözlerim kalbimle eğlenmekte güneşin yari gözlerim avare kalbimse anılarla yetinmekte güneş son tepeden de ışıklarını çekerken bir ilkbahar serinliği eserken yani anlaşılan gün biterken gözler ve kalp parçalanıyor güneş ve sen hala kaçıyor bu çekişme bitmiyor |
hesap
duvarlar gördüm garip garip resimler ürkek rüzgarları hissetti tenim sanki varla yok arasında bir cisim bedenimi saklıyordu bu duvarlarda işaretler var geçmişten mi gelecekten mi? ayrılık için yazılmış şiirin duvardaki izi mi? içini yansıtmayan gözyaşların gösterişimi? nedir bilmem ki anlatılan bu duvarlarda? |
isterdim
bu hep dilinin ucuna gelip de söylenemeyen belki göz yaşlarıyla inen bir şey bir yer isterdim kimsenin bilmediği iskambil kağıtlarında çıkan bir fal şırıl şırıl bir İstanbul genci istemez miydim güzel gitmesini sevgilerin yıldızları senin için toplamayı bir öykü yazmak istemeyi sana yetmek isterdim telaşlı bir kadının etrafa dağıttığı güzelliğini toplayıp bir gül eşliğinde sunmak isterdim ifade edilmemiş kayıp bir zaman sabrettiğim kadarıyla gel yeter son göçen kuşların bu hazinli gidişi sanma ki bahara gider her zaman farksızdır kalbim o seyahatten yorulduğum kadarıyla gel yeter dağılan pembe düşlerini de toplarım ardından vazgeçmem ama seni sevmek inadından |
kaderim
kaç hüzünlü gece kaç nimetsiz bahar ah ölesiye sevilen yar ah kahpe kader dermanı kıran bir fırtına derdi dermansız bırakan o yar elbet biter bu günler elbet birleşir tebessümler ramak kalmış her derde rahat yok söyle yar huzur nerde |
---1---
yarim güneş doğmuyor artık sabahları umutlarım yere dökülüyor bir bir küçük saatlerle geçiştiriyorum sensiz zamanları umutlarımdan sonra ben de ölüyorum bir bir |
konak
adımlar sıkışınca dar bir sokağa birden hücum eder keşkeler dipsiz kuyular dile gelirler emanet kalemlerle yazılıyor artık şiirler susuz kaldı konak,ben hala tarifsiz ve hala tanımlar bensiz taşınmakta sular serin bir gam günü yüzlerde değişik suratlar bu konakta ağlayanlarla gülenler aynı safta eve dönmeyeli özledim ben kendimi taşındı sular kundaklanan konağa hatırlıyorum daha öncde yaşadım bu sahneyi |
Forum saati GMT +3 olarak ayarlanmıştır. Şu an saat: 10:50 PM |
Yazılım: vBulletin® - Sürüm: 3.8.11 Copyright ©2000 - 2025, vBulletin Solutions, Inc.