![]() |
zor geçit...
Sen, şu evvelce de yazdım: Siyah gömleğinde ince... Olmuyor ki ha deyince Hayat bütün bütün zalim. Devran döner. Âdem-Havva üstüne, Dünya evlilikle baki. Ama hayat dedikleri Güçleşmekte günden güne. Seni, beni üzen dertte Çarpar bir milletin kalbi, Halkın çoğu bizim gibi Bunun lafını etmekte. Geçer, hepsi geçer elbet; Daralmış gönüller ferahlar. Gelir o eski sabahlar, Memleket eski memleket. |
Yeniden EskiyeEskiden Yeniye
saklı su... Ürperen yaralara çıplak Havaların değmesi Acır. Korkunuz nerdeyse Bir şey söylenecek, bir şey sorulacaktır. Sekiz sokak önceden sezmeniz Adımlar yöneldi, Bir daralış gönlünüzde Ortalık karardı. Anla sıkıntımı geç git dost, Nedendir sorma. Gür bitkiler altında bir benim için akar Alıngan, onurlu İstemez görsünler saklı su. |
Seni Sormalı...
Taraftar cinsimi dile düşürdü Hakemden farksızım seni sormalı Kaderim olmadık ele düşürdü Kalemden farksızım seni sormalı Kendimi rakibim sayıp yenerim Yoktur meziyetim yoktur hünerim Güneş diye etrafında dönerim Alemden farksızım seni sormalı Susadım su yoktu kan içtim tastan Müthiş gol olurdu attığım pastan Gelmedin bir türlü çıkmadım yastan Matemden farksızım seni sormalı Ağlayan nar benim gülense ayva Az kaldı ölmeme yapılsın helva Dünyada yok bizden başkası |
Kaynak Şehir...
Aşkın ve hayalgücünün Simgesiydi İstanbul Laf olsun diye ''İstanbul'u sevmezse gönül Aşkı ne anlar'' Demiyordu şarkılar Ki o gerdanlığı olan surlar gibi yakışmıyordu Hiçbir bedendeki takılar Yeryüzündeki bütün şiirlerin Yörüngesiydi İstanbul Kalemin kaderinin karşılığıydı Tüm dillerin sözlüğünde ''Anlatmaya engel yok''un kanıtıydı Bir nakkaşın körlüğünde Ahiretteki cennetin Belgesiydi İstanbul Düşler çerçeve kabul etmiyorsa Bunun apaçık timsâliydi |
Kaynak Şehir...
Aşkın ve hayalgücünün Simgesiydi İstanbul Laf olsun diye ''İstanbul'u sevmezse gönül Aşkı ne anlar'' Demiyordu şarkılar Ki o gerdanlığı olan surlar gibi yakışmıyordu Hiçbir bedendeki takılar Yeryüzündeki bütün şiirlerin Yörüngesiydi İstanbul Kalemin kaderinin karşılığıydı Tüm dillerin sözlüğünde ''Anlatmaya engel yok''un kanıtıydı Bir nakkaşın körlüğünde Ahiretteki cennetin Belgesiydi İstanbul Düşler çerçeve kabul etmiyorsa Bunun apaçık timsâliydii |
Tarihe taht kuran şehir...
Güneşin dağın ardından çıkmasıyla; Bir tahta kapı açılır dünyaya. Ve bir yorgun beden yola koyulur, Belli hergün ki gibi ekmek kavgasında. Ne yürüdüğü yolları bilir, Nede gideceği yeri; Ezberlenmiş bir hikaye okur, Çilehane şehirleri. Nihayet yorgun beden bir dolmuş koltuğunda, İş yerine kadar tetikte bir uykuyla. Heryerde aynı manzara; Tarihe taht kuran İstanbulda. Ey! taşı toprağı altın şehir; Hani nerde altının,taşın,toprağın. Gurbet yolunda pempe hayalleri |
ters yüz...
O sizin gördüğünüz kadınlar Güzeldirler ha bereket Melek kadar masum Yok canım şeytan kadar şirret İncedirler aman ne nazik İçerde zalim nobran Kıskanç Dışarıya karşılık. Temiz… kazısan kir Karanlığın üstünde zar parıltı Bir duman bir zifir Köreltir aklı. Evlidirler evlerinde evsiz İyidirler İçlerine girmeyince nerden bileceksiniz. |
karasevda...
Delicesine daha dün Kitaplara düşkündü, Almış yürümüş serserilikte. Akıl bu, evi barkı bırak da sen İğri büğrü sokaklara dal Geceyle birlikte. Bir kız sevmiş yakın zamanda, Bahse lüzum var mı geçmişten? İflah olmaz sanırım, Geçti iş işten! |
şayet aşk...
ebemkuşakları altında bilmem dikkat ettn mi uzakların güzelliği yaz yağmurundan sonra şayet aşkın rahmeti gün olur kesilirse altın kemerler gibi hatıralar önümüzde hadi ver ellerini ufkumdan esen samyellerine sabahın serini karışşın ellerine |
kahveci kız...
Allah beni çirkin yarattı, Cazibem yok yürürken. Kahveci kızına mı bakılır, Güzelle dururken. Fakir doğup büyüdüm, Annem evlerde çamaşır yıkar. Onlara git, Zenginler var. Okutmadılar orta’dan sonra, Tahsilim de kaldı yarım. Güzel olsam, zengin olsam Anlarım. |
| Forum saati GMT +3 olarak ayarlanmıştır. Şu an saat: 05:37 PM |
Yazılım: vBulletin® - Sürüm: 3.8.11 Copyright ©2000 - 2025, vBulletin Solutions, Inc.