![]() |
Dada IV
Amonyak sakızı dada kirli dövme saç sakal küpe gitar tar ar namus kırmızı pelerin dada soğuk asa sıcak seferin dönüştü yasa ha! ! ! ! ! Burak Geler |
Dada V
Varoluşun gelirlikli akıl-ıma öyle taş öyle iğne ima bozuktur hayatım sayfaları kırık imla ve sen tırpan yürekli kılıç gözlü isa şiir...dada... Burak Geler |
Deli kız I
Gözlerinde bir astral seyahat iç posterlerimize kimleri koyarız deli kız sen sana verilen şeylerin kederlerini bul içinde saklı olanın bedelidir daralımlar odalardan geçen hayat kahvaltılar,yemekler,banyolar ve derin uykularda utanır hayat belkide ne kadar sağlıksızlaşırsan o kadar mana taşırsın gövdende ve her zaman boş beyaz bir kağıda bak bir müddet sonra muhakkak görünmeyenler orada olacak... Burak Geler |
Deli kız II
İlkelleşen yanlarımızı taşırız bazen bazı şeylere kaybedenleri göz ardı ettiğimizde zafer sanılanlar acıtır düşüneni içerlerde bir yerlerde bir yıldız eğer günle hayatla örtünmüşse üzeri onu bul deli kız çünkü bazen tek bir cümleyi kolon kalınlığında bir kitaba basmak gerekir yalnız Burak Geler |
Deli kız III
Mandalina kokan kış odalarından geçti çocukluk göz yakan sabunlardan ten yakan sıcak sulardan geçti bir çocuk asla aşk nedir bilmez sananlara inat en derin aşklardan geçti bilmem akıl unsurunun sorunundan mıdır sadece delilik? ister ondan ister bundan diyelim sevdim işte seni deli kız ama şimdi astral uykulardasınız ...ınız diyecek kadar uzaklarda Burak Geler |
Derece
Kelimeler daha bi kırıktı sesinde ikimizde çürümüş gazete kağıtları gibiydik o gün konuş dedim derin bi boşluk girdi aramıza eksik bi şehvetle yüzüme bakıyordun o an çok yabancı bi surat gibi gelmişti yüzün çocukluğunun iyce farkına varmıştım sen pencereden gelen ışıkla bütünleşiyordun bense o ışığın karanlığıyla gözlerine iki kara leke gibi yansıyordum benim izimde başka bi gölge duruyordu içinde ve kelimeler dahabi kırıktı sesinde o gün anladım kopan yanlarımızı ayrılık yazgısını o gün anladım ve buna hiçbir zaman hazır olamayacağımıda eğilip öptüm dudaklarını iki kara dut gibi eskisi gibi değildi hiçbir şey olmayacaktıda son hamleleri yapan yenilecekti bu oyunda kabullenerek yenilgiyi.çalıştım sadece uzatmaya tebessümün ardında içimdeki zehirli maya tenin bağlayıcılığından haberdardım eğilip öptüm dudaklarını eksik iki kara dut gibi bir anda düzeldin içindeki bulantıyı kapattı ten bir puta bakar gibiydin içime işliyordun o an seviyordun yarımlık üstünden besbelli bense deli bende bedenlendiriyordun bişeyleri belkide başka aşkı o an içindeki gün günden etimiz soğudu zaman ağulu bi tırnak gibi çiziyordu içimi ben hazır değildim giyotine ve hiç olmayacaktım sakatlık bahaneleriyle oyuncu değişiklikleriyle hastalıklı bi uzatmaya sokuyordum kendimi sarı kartı görmüştüm zaman geçiriyordum kırmızı kart senin cebindeydi biliyordum kelimeler dahabi kırıktı sesinde elin hep cebindeydi kart kanıyordu içinde tenin bağlayıcılığından haberdardım öpüyordum dudaklarını bağlayarak kendimide kendimi öldürdüğümü bilerek anın avuntusunda cebinden boş çıkıyordu kesik elin acılı bi rahatlama siniyordu içime yanakların kartın rengine bürünüyordu bir müddet sonra baldıran aldı beni uçuruma attım kendimi olabilecek en uzağa yalan bir kurtuluşun peşinde düştükçe içimde bir şeyler kayıyordu bi bağ vardı kopmuyordu uzuyordu gitgide ve kart çıktı giyotin ışıldadı surh çaldı oyun bitti kanadım can çeken içim artık ölüyordu kan ve etin seğirtisinde Burak Geler |
Devinim
Gözlerinizin çarptığı nesne başka bir şekilde bulduysa sizi ve götürdüyse başka şehirlere gövdenizi siz bitmişsinizdir bitişinizin geçmişisinizdir çaresizliğinizle siz kaçtığınız yer gittiğinizde hiç istemediğiniz öyleleşirsiniz öyleleşir bile şiir herhangi bir katıya dokunduğunuz el aslında sizin değildir anlık komple değişimlerden geçer hayat titiz bi eşikten geçerken eşik ötesinde olan eski siz değilsinizdir öyleleşirsiniz öyle olduğunuz kadar nehir bu dizeleri bitiren siz başlatan eskiden olduğunuz biri ama artık o gitti birazdan sizde olmayacaksınız kebir saliselerle kaybolan siz sizi sizden yaratacak zaman tanrıları kışkırtırsınız yaratmanın çığlığısınızdır tırnaklarınızdan akan eski sizin gövdesi hızlı çekim çiçek açmaları gibisiniz gözümüzün yetersizliğinde aynaya bakışınız belki dünden belki ömürden biraz uzaklaşsanız değişen simetrinizde kaybolur siz bu şiir bittiğinde artı başka birisiniz her harf her hecede başka biri iz uçsuz geçmişiniz geleceğiniz gibi... Burak Geler |
Devrimci güzeli
Gecenin karanlığını öldürür bakışların o gözler en büyük şiirlerin kaynağı sen inci misin,pırlanta mı,yoksa yeşil bi mercan mı? kızıl bi yakut musun yoksa mütevazi bi deniz kabuğu mu? sen devrimci güzeli hey sen! sırtımızda ölüm taşımayalım artık çünkü sen Hayaloğlu'nun Nalan'ı Şeyh Bedrettin'in Serez'isin çünkü sen krizantem manolya kançiçeğisin... Burak Geler |
Devrimci güzeli II
Yanık kestane kokulu kış sabahlarında kendimden habersiz büyüttüm bu aşkı kakao yanığı dumanları içimi kaplarken tütün yetmiyor artık kesmiyor rakı ve zor geliyor bu aşktan vazgeçmek kesiliyor bu gönlün iştahı ve bi korku bu aşkı söylemek dost mahiyetli bi şarkı altında dans etmek çıldırtıyor artık bu insanı Burak Geler |
Dirim
kelebek kovalarken ney sesimiz camda unutulur mu hiç? dili cam şekerli çocukluğun bilyeli anıları zamanla... Burak Geler |
| Forum saati GMT +3 olarak ayarlanmıştır. Şu an saat: 12:10 PM |
Yazılım: vBulletin® - Sürüm: 3.8.11 Copyright ©2000 - 2025, vBulletin Solutions, Inc.