![]() |
Beni Anlatmalı Şiir
Beni anlatmalı İnsan olmalı şiir Var olmayı anlatmalı Güzeli,güzellikleri Mutluluk vermeli şiir Esrarı olmalı düşüncenin Keyif vermeli demli çay gibi Dudak kıvrımına gül ekmeli Göz ışımalı onu okurken Kulak büyülenmeli ayak sesinden Beni bana buldurmalı Hikmet olmalı şiir Sevgi olmalı,sevda olmalı Heyecan kalp atışı gibi çoşkun Biraz da kuşku serpmeli Korkunun kuş ürkekliğini yaşamalı Beni anlatmalı şiir Ayna yansımalarında ki beni İster binlerce yıl önce söylenmiş olsun Her zaman kalmalı,dipdiri,yeni Ertuğrul Şakar |
Beni Kahkahasız Bırak Git
Mutlu bir yaz gününün pastasında Bir yay gibi uzalı Yalaman adası Uçuk bir yeşil boyalı ağaçlarda Porsuğunda yok sayılır edası Esin var mı diye sorsam renkli taşlara Üçgen boyamalarla uğraşır kaldırım Köprüler uzanmış araçlara Eskişehir sarılı umutlarım Sıcak ve bunaltıcı yer yer hava Serin odalarda yarı iş bırakmış insan Akşama bir yürüyüş bedava Ne arayan var ne kızan Özgürlükse özgürlük hani Soğuk ta sıcak ta bana ait Sen kahkahalarınla mutlu ol Beni kahkahasız bırak git Ertuğrul Şakar |
Beni Uykumdan Uyandıran Güneş
Beni uykumdan uyandıran güneş Elimden tut Ankara ' da Beni en sevdiğin tepelere götür En sevdiğin yapraklara tak gönlümü Nerede rüzgarlar varsa serin Nerede renkler güzel ve derin Neresiyse bulup göstereceğin Bana nereyi layık görüyorsan Hani çocukların salıncaklarına takıl Hani zürafalar gibi hayran bakıl Hani biraz şaşırsın akıl Belki de bir Ankara Kalesi diyorsan Elimden tut Ankara ' da Ankara deyince seni hatırlayayım Hayatı sevince seni hatırlayayım Hani bir günün içine ne sığdırabiliyorsan Ne varsa marifetin Ankara ' da Birazda seninle yaşayayım Beni en sevdiğin tepelere götür Belki de rüzgar solursun Ankara 'da Yada dökülür müsün insanlarla Sereserpe yürürken Kızılay ' da Şelalelerine de konarsın Keçiören ' in Deli gibi yaşamak istiyorum bu ayda En sevdiğin yapraklara tak gönlümü Sevdaların saçlarında kıvrılayım Sende gör doya doya güldüğümü Bugün Ankara ' da senin olayım Ankara dedin mi, ne Meclis, ne sitem, ne dert Altın Park' ta yörük çadırı olsun memleket 26.O8.200l / Keçiören Ertuğrul Şakar |
Bıraktığın Sahilde
Bıraktığın sahildeyim hala Akşamları yıldızlarla arkadaş Gündüz kavurucu güneş Ayaklarımı yıkayan dalgalar Bıraktığın sahildeyim hala Hiç habersiz neydi kayboluşun Neydi seni uzaklaştıran bulut Hani sıcacıktı yürek ve umut Hiç habersiz kayboluşun neydi öyle Hiç habersiz sevgi mi boşalmıştı Hala umut ediyorum biliyor musun Bir kayık oynaklığında gelişini Bir deniz feneri sabrındayım Gözlerim martılar kadar uçuyor Hala umut ediyorum biliyor musun Gelsen diye nerelere saklıyorum İçimdeki dalgaları biteviye Biteviye tuzlanıyor umutlarım Dua ediyorum artık gel diye Dua son fırtınanın sakinliğidir Hala umut ediyorum biliyormusun? Ertuğrul Şakar |
Bil ki Senin İçin
Değişmez katığım her gün ne midir Bir sensin bir tanem bir de güneşim Bağırmam kendime hep yine midir Ruhda ve bedende iksir ateşim Düştüğün her yerde alevin vardır Senle hayat geniş sensizlik dardır Bitmez arzuları gönlüme sardır Dünya senle sanki yakutla yeşim Gün derken inan seni anarım Güneşin saçında sana kanarım Yürek anız gibi senle yanarım Senle dolu uykum keyfim ve işim Yağmurda hüzünde nemli gözümde Hayal perdesiyle kaplı yüzümde Yalabık soymuklu cansı özümde Senle kaplı dikmem hatıl kirişim Velhasıl herşeyim gün ay ve yılım Bahçemde gelincik dudakta balım Tel duvaklı serçem Isparta halım Bil ki senin için aşkı sevişim Ertuğrul Şakar |
Bilinmeyenin Mecnunu
Bilineni mi seveyim bilinmeyeni mi Bilinenin hayranıyım Bilinmeyenin mecnunu Dağlarla ölçütleyerek uçurumu Başka boyutlara uzatıyorum gözlerimi Sonsuzluğun damıtılmış kanıyım Ne kadar çok sevgi yüklenmişim bilmiyorum Nefret kıvılcımlarımın parlaklığında Kalkanım sevgi mi, nefretim mi Bilinen ve bilinmeyenle karışık ruhum Verilmiş sözler akan kum Evren bilir dengeler kuran kanunu Sevmek dikenlerle yırtılmış bir gökyüzü Köklerimin aşılarıdır asırlar Çöl mecnun için mi yaradılmış Ertuğrul Şakar |
Bir Adada
Ne yapıyoruz sahi Baktığımız aynaların üzerinde Sözcük bulutlarından damlalarla Gönül toprağının mezarında Neden kalkamıyoruz neden Kuş kanatlarından ellerimizle Niçin parmaklarımızın konuştuğunu Konuşmuyoruz dillerimizle Sevmek bir arzuysa seviyoruz Sevilmekse yürekte açan gül Kum saatinin boşalttığı zaman Duyguların ağırlığınca özgül Ne yapıyoruz sahi İsteklerin kapı eşiğinde Odası olmayan bu kapıda Aydınlık bir tahta ışığında Yaprak olmazsa neye yarar Boşu boşuna esen bir rüzgar Toprak olmazsa göğsüne düşecek Yüzyıllarca yağsa neye yarar kar Sevmek göz göze gelmektir belki Sevilmekse sıcak bir oda Dört yanım deniz gibi bekliyorum Sana ulaşamıyacağım bir adada Ertuğrul Şakar |
Bir Anlık mı Mutluluk
Bir anlık mı mutluluk,hicran ve hüzün mü süren? Huzur denilen yaşam karanlıkta koridor Havai fişeklerce içimi nedir geren? Neden içimde her an bir kıvılcım duruyor? Bir pasta gibi, bol bol güzel umutlar saçan O ışıyan gözlerim,sönecek mi kırılıp? Gönlümün dallarında akça çiçekler açan Yapraklar buruşur mu can suyuna darılıp? Bilmediğim; kendimi bilmek kadar önemli Karanlığı ışığa çevirmek istiyorum Sabah buğusu gibi,ruhlar her an mı nemli? Ebedi meyveleri koynumda besliyorum Mağaralarımdaki ey gözsüz yarasalar Aşkınızın sahili karanlık taşlar olur Nerde denizi ikiye ayıracak asalar Her sevdanın sonunda kesilmiş başlar olur Karanlıkta, mantarca bir sevgi istemem ki Gün güneşe kavuşsun, çiçek o zaman açar Bitmeli bu karanlık, sahiden, tastamam ki Kelebek; bir baharda yüreğim kadar uçar Bir anlık mı mutluluk, hicran ve hüzün mü süren? Mutluluk ki; sonsuzluk libasımı giydiren... Ertuğrul Şakar |
Bir Ara
Bir Binbir soru Koru tut Yakar koru Kara Karabağ Ankara Anka Ara Ara sıra Bir ara Birden ara Ar Arsıza Hırsıza Bir artık Gül nare Düştü güle Bu yola bir Düş ara Ertuğrul Şakar |
Bir Ara İstasyonda
Bu ara istasyonda bir saatlik görüşmemiz Bir saatlik sana ayırabileceğim sevgi Ayırabileceğim dağarcık zamanım bu kadar Zamanımı iyi kullanmak istiyorum Ön ve arka arasında bir yer Bir yer varlıkla yokluk arası Yokluk zaten başlı başına bir dev Başına bir şey gelmeden zamanı kullanmalıyım Bir düdük bir buhar bir kalkış hep beklenen Hep beklenen korkuları yenmek için bak Yenmek belki kendimin üstüne çıkmaktır Üstüne bir istasyon zamanı katarak gel.... Ertuğrul Şakar |
Forum saati GMT +3 olarak ayarlanmıştır. Şu an saat: 12:58 PM |
Yazılım: vBulletin® - Sürüm: 3.8.11 Copyright ©2000 - 2025, vBulletin Solutions, Inc.