www.cakal.net Forumları YabadabaDuuuee

www.cakal.net Forumları YabadabaDuuuee (https://www.cakal.net/index.php)
-   Eskiler (Arşiv) (https://www.cakal.net/forumdisplay.php?f=188)
-   -   Adnan DURMAZ (https://www.cakal.net/showthread.php?t=81929)

F.S.Mehmet1453 08-16-2007 12:52 PM

Aşk

yer yavşan
gök yıldız
akşam rengi gözlerinde ıssızlık
oysa sen bilmezsin
hırsız bir yürek dolaşır karlı gecede
sokak itlerinden aç
bozkırlarda ölmüş bir atın kafatasından çıplak
şimdi ben tutup da geceyi sana versem
kar döşenmiş kıraçları-korkunç dağları
uzak melul yıldızları-ayrılık çalan kavalı
neye yarar bir can solumuyorsa

evvel zaman içinde-ırmaklar geçtim bende
yeğin atlar çatlattım-heybem dolu yıldız
gözleriyle gece ışır tanrıçalar aradım
sevdiğim –kemanım-üveyik türküm
sizin oralardan geçtim daha sen doğmamıştın
kuşkusuz kızıl bir hilaldi dudakların
kuşkusuz dudakların arşipel sularında
şafağa doğru yüzen bir iyon kayığıydı
düş ve coşku toplardı gözlerin yakamozlardan
akşamları samanyolu giyerdin
sevdiğim
aykırı türküm

ölgün eylül ömürler geçirdik de geldik şimdiye
kızıl saçlarına yaprak yağan yarimiz olmadı
eşkıya soysa yanmazdım bu gönülü
derelerde boğuldu hoyrat inceliğimiz
evvel zaman içinde bir yerlerde
kendimi yitirdim geldim
ne bir şehir düştü ardıma
ne atımın terkisinde bir sevda
toynak vurdum da tipili dağ *******ine
terkedilmiş evlere benzeyen yürek kapılarından geçtim
gitgide duvarları yıkılan
gitgide tavanları akan yağmurlarda
muhacir güneşler kırıp yedim öfkemden
kan akmış alanlarda yerlere çarparak yüreğimi
varsın ötsün yalnızlığın baykuşu
ah etmişsem utanacak değilim

sonra kar yağdı
sabahları taze ekmek gibi gülen günleri soydular
gözlerine mil çekilmiş halklar yürüdü tarihin patikalarında
oğulları kıyılmış anaların isyanını yaktılar
çirkef sokaklarında bir dilenci gördüm
kolları bacakları kopmuş
alınmış satılmış yağmalanmış
ordular geçmiş üzerinden
tam da geberiyordum ki kederimden
gözlerinde at koşturan bir kuşku
dedim adın nedir
dedim adın nedir
dedim adın ne
iki ırmak çağladı da gözünden
dedi
adım
aşk

şimdi bin yıldır aradığım yüreğimin terkisinde
atımı ılgarladım yıldızlara
merhaba ey yaşamak
merhaba

F.S.Mehmet1453 08-16-2007 12:52 PM

Bağışlama

akşam üzeri bulvar
birinin yüzünde örse iniyor çekiç
bir gülüşün çeliğine su veriliyor
bahar
damar damar uzanıyor yüzlere
genç gürültüler kavisler çizerek yürüyor
el ele tutuşan sevgililerden belli
güzeldir tüm kadınlar

yolcuyum... uzaklardan geldim
beni nereden bilsin bakıp kaldığım bulvar

çiğnenmiş yapraklar gibi çocukluk yüz-ün
yırtık etekli rüzgarlarda savrulmuş
henüz söze dökülmemiş bir yanık ağıt
kimsesiz ölülerin ardında kalan
zamanın durduğu ana sığınmış boşluk
gibi kavrulmuş yüzün
o senin
o senin kovdukça gitmeyen
sokak köpeği gibi
dalları gülleri kırılmış gözlerin

düşer insan yüzlerinin sularına
keder kokulu lal akşam
kalbimde yaralar bırakan küskünlüğün
iyileşmez yaralar gibi bitmeyen öfke
ıssızlığın gelir durur karşıma
nereye baksam


akşam üzeri bulvar
yüzümün alnacında ayaz bir rüzgar
ansızın kırılır kanadım
yoruldum bir sitemi kanatmaktan
çoğaltmaktan içimdeki çatlamaları
yoruldum
git gidebildiğin kadar
yolun açık olsun gayri
seni bağışladım

F.S.Mehmet1453 08-16-2007 12:52 PM

Bakışın

bana işte öyle bakışın var ya
kahverengi kahverengi akışın
kendini gözlerinle sunuşun
öpüşün var ya hani
öpüş susuşun
sevişin var ya öyle
sınırsız teslim oluşun
bakıp bakıp gözlerimde ölüşün

bilmezsin
nasıl yolunur
nasır tutmuş yüreğim
neyim varsa
bırakırım
fırtınana
talan olur
bu kentin yasemen akşamlarında
kendini bir ince sızı bırakıp
beni alır
beni alır
gidersin

kalırım
çaresiz/ıssızlığında
öyle kolları kopuk
öyle yaralı...

bana işte öyle bakışın var ya
her şeyin silindiği
gözlerinle beni öyle sarışın
gövdeme kendini giydirişin
seni soluyuşum senin içinde
yağmalanıp tükenişim derinlerinde
yitişim...

yitişim
koskoca bir kentin sana dönüştüğünde
sokakların orta yerinde sensiz
öyle kolları kopuk
öyle yaralı...

sendendir bu lacivert *******de
denizin masmavi dile gelmesi
yıldızların sağnak sağnak inivermesi
dilim lâ'l kesilir gözlerinde.
susar ellerim
bana kendini giydirip
sonra da böyle öksüz bırakma
yalım mavim
nazlı yarim
yanışım
bir tür çiçek açıştı gözlerinde
sürüklenir sürüklenir giderim
yavri yavri
bu kadar insafsız akma...

F.S.Mehmet1453 08-16-2007 12:52 PM

Belki de Aşk...

Belki de aşk vardır
Benim hiç bilmediğim
Gece vardiyalarında
Karanlığa ışık gibi yayılan
Yorgun bir gülüştür
Çok uzak çöl yolculuklarından
Hırsızlayın bir hilâl
Ki masallara saklanmış
Tanımlanamayan-
Ve en azından kendimi
Uçurumlarında deneyeceğim
Çocukçadır
Ki dünyanın tüm çocukları
Hiç mi hiç düşünmeden
Katılıverirler oyuna
Bu yüzden
Karanlık dalların altında
Bir haziran akşamı
Pür gizem olarak oturan kadın
Ansızın özler çocukluğunu
Hayvancadır
Yâr kokusu eser rüzgâr
Ve bir bakış
Bir cenneti talanlar
Belki de aşk vardır
Şiirle miirle falan avutamadığım
Bir ömrü savurduğum yoluna
Koşup koşup tutamadığım...

F.S.Mehmet1453 08-16-2007 12:52 PM

Belki Gelmem.....Gelemem....

Gece sağnağı dövsün ıssız küpeşteleri
Gümüşservilerde kırıldı zaman
Kemanlar tenha kanar salaş meyhanelerde
Bir deli rüzgardır ömür ey şair
Hicran
Yine hicran
Yine hicran

Ebruli nurlarla imgeler çizer karanlığa
Bir yıldız kaymasıdır rindlerin yolculuğu
Devrilen bulutların heybetli gürültüsü
Aah yalnız kaldık sonsuzlar ortasında
Görkemli yalnızlıklarından yeni gökler yaratıp
Ankalar uçar gider pür imge kanatları
Ne yaman bir ateş i suzandır bu
Hışımla yaprak döker yitik sevdalar
Müselsel ve dipsiz pişmanlıklardan
Şiirler kan içinde
Ah ayrılık ne yaman

Bütün kaldırımlarda hep onu aramıştır
Ceplerinde yıldız taşıyan bir derviş edasıyla
Bir uzun yolların şakisi
Zamana dizeler yağar kirpik uçlarından
Hep umut taşımıştır kalbinin yaralarında
Hangi şehre varsa bulamamıştır
Yürür hala
Dinleyin duyacaksınız geceden soluğunu
En Bilinmez yollarda yağmurda bir militan

Ölüm ki ne şaşaadır
Mutantan desturlarda
Ve ölmekle başlar hayat
Bilendi akılalmaz fırtınalarda
Kaç kez ölmüş bir adam
Yürüdü yaşını unutmuş ufuklardan
Dizeler kan içinde.. yıkılsın varsın akşam
Ve en mahur bestesini söylesin rüzgar
Dudağında kırık dökük sözcükler
Bir başka dünyada görkemli arayışı
Geride binlerce pia hüzün bakışlı
Çatırdar yalnızlıktan zaman
Yürür boynunda yeşil fuları
Gece trenlerinin bıraktığı yalnızlıktan
Yağmurda bir militan
Sonsuzda attila ilhan

Tepeden tırnağa ateş
Tepeden tırnağa ümit
fısıldar

“Sana ait ne varsa hiçbiri benim değil
Belki ölmek hakkımı kullanıyorum
Belki gelmem gelemem 5 dakika bekle git “

F.S.Mehmet1453 08-16-2007 12:52 PM

Belki Yarasıdır Birbirinin Ayrılanlar

Alevdir ağızda dil sözcükler yanar
Neylesen anlatılmaz çekilen acı
Yürek parçalanır can darmadağan
Taşar bir damla gözyaşına
Kan seli bir çığlıkla yıldırımlar savurur
Zaman suratına çarpan beton bir duvar
Susar saatlerin çanı
Yanarsın zındanın ışımaz
Ne bir tek düş- ne de anı
Taşımaz vurgun yürek taşımaz
Yere göğe sığmayan kederi
Yaşarken öldürür insanı
Yüreğe saplanan yâr hançeri...
Ey yarası bağrında dağlanan yetim yürek
Şimdi ağla ağlamanın vaktidir
Hiç bir söz anlatamaz ahını
Ne desem yalan
Tökezleyip düşmüşsün dipsiz uçurumlarda
Ayrılık doğmuş ufkundan
Kimsesizsin- ıssızsın
Hangi kapıyı çalsan kilitli
Filizkıranlar dalamış çıvgalarını
Darmadağınsın işte
Belki yarasıdır birbirinin ayrılanlar
Belki de hiç bir şeyi
Artık ne dost kalınabilir ne düşman ne sevgili
Çünkü çıkaramaz bunlar yürekten kanatan hançeri
Ağızda alevdir dil- sözcükler yanar gider
Dağların gazel dökmüş yitirmiş şarkısını
Kalmışsın işte
Yuvası tütsülenmiş bir tilki gibi
Nacâr
Kar altında
Ve ayrılıklarda yağmalanmış gençliğin
Orada
Bir başına ölmek istersin
Bilirsin ağlamak isyan etmek boşuna
Yürekte açılan çatlak
O gelse de kapanmayacak
Başka yolu yok
Bir düş gibi silin git
Bu sevgisiz ummanda yit
O bulamasın seni
Ve bütün köprüleri yık geçtiğin yollardan
Arayamasın seni..

F.S.Mehmet1453 08-16-2007 12:53 PM

Ben Gidersem Ay Sen`deler

Gecenin yırtıldığı yerden
hüzün yıldızı düşer
Uykunun kesilir düş damarları
Gönlüme dağların ıssızı düşer
Ben giderim bir tel kopar kemandan
dağılır sazendeler

İçimde tufanlarla
caddelerden geçmedim mi
Yüreğimde bir ateş
kim farkına vardı ki
Kapaklanıp düştüğüm her kaldırımda
bir parça yüreğim kaldı
Yağmur
kanımı çok sildi

Yaşadığım ne varsa
şimdi kan içindeler
Nice göz-nice türkü
artık hepsi bendeler
Ben gidince ay sen-deler
Denize bir sızı düşer...

F.S.Mehmet1453 08-16-2007 12:53 PM

Bencillik Aynaları

sevinç bir kelebekti
yüreklerde dolaşan
gözbebeklerine konan
onu da öldürdünüz
tozu bile kalmadı parmak uçlarınızda

artık bütün aşklar güz
coşkular topal mavi
duygular yalnızlık sarı

çıldırın ıssızlıktan
bakarak görmeden birbirinizi
sokaklar dolusu yüz
bencillik aynaları...

F.S.Mehmet1453 08-16-2007 12:53 PM

Beni Unutma

Sevdiğim-şah damarım-unutma beni
gülüşünün kıvrımında sakla aşkımı
hüznünün çiğ tanelerinden kanasın tomurcuğum
yaramı gül bellesin sevincinin kelebeği
içli bir şarkı olmuş o eski sonbahara
sararıp dökülürken bakışının yaprakları
sevdiğim- aşk dikenim unutma beni

ay uyur- yıldız körelir gecede bir kıyı var
beni öp uykularımda- sonra yeniden öldür
beni yak yüreğinde bu yangın hiç sönmesin
sevdiğim- celladım- beni sakın unutma
duymasın hiç kimseler sevdiğini fısılda...

F.S.Mehmet1453 08-16-2007 12:54 PM

Bir Denizn Terk Ettiği Kıyılar

yaşlı çınarların
dalları sızlar
yeşilini sararttıkça sonbahar
elveda dediğin yerde
yüzyıla keser anılar
bir rüzgâr çürür
ıssızlık çınlar
ağırdır taş olur
taşıyamazsın
gözünde bir damla sevgi
bilir de anlatamaz bunları
bir denizin terk ettiği kıyılar

diken sarar gül büyüyen bağları
dağ yürek
dağlı yürek
çatlasan erimez
doruğu yurt tutan kar

damarlarını kuruttu
gelip geçen yolcular
unutulmuş kör kuyu
dipsizliğine kanar
ve saklar hasretini bütün yalnızlıkların
bir denizin terk ettiği kıyılar

şimdi ayaz çatırdayan gecede
ateşlerle sevişirdin bir zaman
yalımlar küle döndü
yıkıldı deniz feneri
başını alıp gitti rüzgâr

ne kapıları vardı çalacak
ne ışık verecek pencereleri
ne sağnak türkülerin
coşku çağlayanların
silemedi yüreklere bulaşan kiri
çölün üzerinde bin yıl yatan su
tek çiçek açtıramadı kumda
ve aşkların aşındığı her yerde
sızlar bütün bunlara
bir denizin terk ettiği kıyılar

taş suya suskun kalır
kemirir graniti dalgalar
kasırga kesilmiş öfkeler
kıyıya kıyıya çarpar
şafakların büyüsüne kapılır
lâl akşamlar hatırına
taş suya suskun kalır

gün olur bir ay ölüsü
gözleri kör körfezlerde
yapayalnız hayaletler dolaşır
ve cümle mavilerin mezarıdır
bir denizin terk ettiği kıyılar

önce martılar gider
kanatarak kanatları bulutu
ve sevda türküleri diner
geçmiş güzellikler çürür dökülür
küser baharlara
yağmurlara sırt çevirir
gözyaşında çiçek açmaz çakıllar
sulara kapatır kapılarını
ölür çölleşe çölleşe
bir denizin terk ettiği kıyılar


Forum saati GMT +3 olarak ayarlanmıştır. Şu an saat: 03:05 PM

Yazılım: vBulletin® - Sürüm: 3.8.11   Copyright ©2000 - 2025, vBulletin Solutions, Inc.