www.cakal.net Forumları YabadabaDuuuee

www.cakal.net Forumları YabadabaDuuuee (https://www.cakal.net/index.php)
-   Eskiler (Arşiv) (https://www.cakal.net/forumdisplay.php?f=188)
-   -   Kudret Alkan (https://www.cakal.net/showthread.php?t=134557)

GooD aNd EvıL 09-13-2008 09:25 AM

Ne Olsak

Yağmur damlası gibi,
Üstüme düşsen.
Açılsa sevinç şemsiyeleri.
Gözlerinden baharı toplasam.

Siyah bir toprağın,
Üstüne düşsem.
Ölümün çocuğu olsam.
Gözlerindeki yaşamla oynasam.

Kırık bir vazonun,
İçindeki çiçek olsan.
Üstüne nehirler düşse.
Gözlerindeki denize dalsam.

Bir aşk gemisine düşen,
İki damla yolcu olsam.
Üstümü dilekler düşse.
Günümü seninle ayıltsam.

Sessiz bir gecenin içine,
Akın eden yalnızlık olsak.
Üstümüze gelecek düşse.
Yarınlar aynamızdan yansısa.

Sensizliği toplayan,
Suskun bir yıldız olsam.
İçine ışıklar düşse.
Gözlerindeki kainatı yaşasam.

Sonsuz bir dalganın,
İçindeki fırtına olsak.
Geçmişin içine düşsek.
Ayrılıktan birliktelik yaratsak.

Kudret Alkan

GooD aNd EvıL 09-13-2008 09:25 AM

Nefret Olgusu

Yağmur toprağa,
Deniz kıyısına vardıkça özgürleşir.
Bulutlar dağlara yükseldikçe olgunlaşır.
Sonra sevmek,
Acı dolu bir nefrette türer.

Nefret olmasaydı, aşka nasıl bağlanırdık?
İçtenlikle nasıl yanardık?

Aşk, insanın doğumunda başlar.
Yılmadan onu bekler.
Ve geldiğinde,
İki kainat çarpışır.
Umut, su gibi akar ve büyür.
Yüreğin namlusunda,
Çocuksu ve ölü yüzler bırakır.

Sadece çocukluk anlar, ölümü.
Onunla yaşama tutunur.
Yeniden bir sevgi türer.
Aslında yeni dediğimiz sevgi,
Eski aşkın sonsuzluğudur.

Kudret Alkan

GooD aNd EvıL 09-13-2008 09:25 AM

Nefretin Salınışı

Bir lokma ekmeğin içindeydi,
Sıcacık yuvamız.
Kaşıklarda zamanı karıştırırdık.
Bıçaklarla kaderi keşişimiz vardı.
Çatallarımız ise, sevgisizliğe batardı.

Hayatın tasını içiyorum.
Sensiz, bütün kaseler hüzünlü.
Bulaşığa düşmüş yorgun acılar.
Yıkanmamış onca beddualar.

Kuruşmuş bir ömür gibiyiz.
Kahırlarımız kadere karışmış.
Her gelen,
İçimizde suçlar bırakmış.

Oysa biz,
Tek bir gülün içinde,
Birbirimizi acıtan yapraklar gibiydik.
Ben dikenlerimi kendime saklarken,
Sen ise,
Nefretini üzerime salıyordun.
Her nefret edişinde,
Zalimce yaralıyordun, beni.

Bak artık ölüme düştüm.
Yatağımda kalmış bütün hatıralar.
Yaşananlar, terimle ıslanıyorlar.
Belki bir gün,
Hastalığımı ziyaret edersin.
İşte o zaman anlarsın,
Kimin seni, gerçekten sevdiğini.

Kudret Alkan

GooD aNd EvıL 09-13-2008 09:25 AM

Neşesiz *******

Ağlıyorum.
Kıyısında sabahlayan denizler gibi.
Dönmüşüm lodosun içine.
Rüzgarım alıp götürüyor, konakladığım sevdalara.
Ve bir hıçkırık gibi yükseliyorum.
Geçmişini, balçıklarla sıvıyorum.

Gülüyorum.
Ölümün ucundaki deniz fenerine.
Kaybolmuş bir çırpınış, bu.
Derine işleyen bir parıltı.
Hatta karanlığa ışık gösteren,
En büyük aşk benzetmesi.

Biliyorum, seninle özdeşleştik.
Ben burada sabahın kalemini oynatıyorum.
Uykusuz geçen gecemde,
Elindeki silahı arıyorum.
Beni alıp vurman için,
Sevgime nefreti aşılıyorum.
Bakışlarla bir hudut çiziyorum.
İçimdeki mermiyi,
Göğsümün çeyreğine gömüyorum.

Son defa ağlıyorum.
Kayıp giden geçmişim için.
Neşeyle sabahlayan *******im yok artık.
Dönüşü olmayan bir dünyada,
Gezgin yıldızlar gibiyim.
Belki de,
Kendi kendimin sürgünüyüm.

Kudret Alkan

GooD aNd EvıL 09-13-2008 09:25 AM

Not Yok

Yürüyorum.
Aşktan yol alarak.
Bir hafıza odasına düşmüşüm.
Tüm şoklar,
Seni benden çalıyor.
İçimdeki onura tutunuyorum.
Son bir defa,
Seni kendime çağırıyorum.

Pencerene tutunan çığlıklar gibiyim.
Kapının koluna düşüyorum.
Senden gelecek yarınları,
Kendime dolduruyorum.
Yüksek bir kayanın içinde açan,
Çöl çiçekleri gibiyim.
Ama umutlarım susuz kalmış.

Şimdi, gecenin tortusuna düşmüşüm.
Toprakta seni çiziyorum.
Ölümün tesellisine sarılmışım.
Ruhumda hafif bir tebessüm.
Ayrılığı yeneceğim kadar,
Yükseğe çıkıyorum.

Yüreğimi açamıyorum.
Her şey kilitli kalmış.
Anahtar, acının kuyusunda.

İçimde bir türlü istek olamıyorum.
Yarınlar, bir not bile bırakmadan,
Beni terk etmişler.
Sığınacak yerim kalmadı.

Kulaklarımda hala son sözlerin.
Artık onlar, yüreğime işlemiş.
Nazlı bir sevinç olmuşlar.
Seni hatırlamama sebep olan,
Sonsuz kainata bürünmüşler.

Kudret Alkan

GooD aNd EvıL 09-13-2008 09:25 AM

Nur Olsak

Kapıma dayanmış, içi pas tutan ölüm.
Seninle işlendikçe hayatım değer kazanır.

Gönlü kırık güvercin, kanatlarından hayatı yazar.
Biz de yazı olsak, gönüllerin bulunmadığı yerde.
Esenlikle sevinçlerden kopsak.
Yarının büyülü dünyasında nur olsak.

Kudret Alkan

GooD aNd EvıL 09-13-2008 09:25 AM

Okul Sıraları

Gönlümü, yıldızlı cümlelere verdim.
Hayatım, ilkokul sıralarında.
Eskiye uzanan masumluklarda.
İkimiz de hayal kahvesindeyiz.
Çay gibi yılları demliyoruz.
Bardağın dolu tarafında sen varsın.

Bir de boş tarafı var.
Aslında boş olmayan bir yer.
Yıkıntılar, yenilgiler, kaçışlar.
Endişe ettiğimiz kavgalar.
Birbirini kovalayan infaz cümleleri.

Adını okul sıralarına çizdim.
Kara tahtayı beyaz yapan,
Bir tek gülüşündü.
Ve o gülüş,
Bana tüm umutları getirirdi.
Seninle gülerken,
Işık gibi ölüme hızlanırdım.
Ölmek,
Seni büyük yapmaktı.

Bütün bunlar yüreğime yazıldı.
Sorgusuz kalan defter gibi.
Acıyla yazılan iki satır gibi.

Şimdi neyi ölçeceğiz?
Sana adanmış hayatımı mı?
Yoksa,
Yokluğuna tutunmuş hatıraları mı?

Bilmeni isterim ki,
Sen her yerdesin.
Bazen bir güneşin içinde,
Bazen karamsar bir günde.
Her zaman ve her yerde...

Kudret Alkan

GooD aNd EvıL 09-13-2008 09:26 AM

Olgun Küller

Gözlerim ayrılığa saplanmış.
Umutlarım tıkalı.
Bir değnek olsa,
Özgürlüğü kendime dağıtsa.
Sonra yıldız olup yükselsem.

Evrenlere dolsam.
Zihnimden daha yukarılara.
Yüreğimin sonsuzluğuna.

Bakışlarımda kuraklık.
Güneş, tenimi almış.
Artık büyüyecek,
Ne adam var,
Ne de çocuk.

Acılar güllere tutunmuş.
Gülümsememde hasret kokusu.
Ve yanık tenler içinde,
Küllerin olgunluğu.

Bir soluk dahi bulamıyorum.
Göğsümde sıkışmış bedenler.

Gerçek bir ışık olsam.
Karanlığa tutunurcasına.
Ardında bıraktığın,
Solmuş insana,
Ulaşırcasına.

Kudret Alkan

GooD aNd EvıL 09-13-2008 09:26 AM

Oradayız

Gün günahına kavuşur.
Ölümün yapraklı iyiliklerinde.

Kıskaç altına alınmış yaşam.
Kural, kendi içinde paraya düşmüş.

Bir sızı gelir, ansızın koşar gibi.
Büyük dağlar çömelirler, boyunlarından.

Üstü kapalıdır, insan ilişkisinin.
Her dostluk adalet gerektirir.

Darda olan insanın küskün lokmasında.
Acıyla insan avlanır.

Hiçbir durak sırtını yere değdirmez.
Her birisi kan emen amaçlardır.

Kimsesizliktir, yokluğun topal karanlığı.
İnce bir ritimle sevdalanır, insanlığa.

Hayal içtenlikle tohumlarını gıdıklar.
Oradan düşen bizler oluruz.

Yolumuz aydın bir ülkenin damarıdır.
Hakkı seven yürekli doğuşlarımız.

Burada halkın yoklaması vardır.
Ve bir çocuk doğar, içten kanatlarıyla.

Çocuk, uçacak derin bir özgürlük arar.
İşte oradayız, bizim gibi sevenler.

Kudret Alkan

GooD aNd EvıL 09-13-2008 09:26 AM

Ödenmiş Günahlar

Günahlar yalana tutunmuş.
Omuzlarında yaşayan eşsiz gülüşmelerle.
Kızgın kum gibiler.
Her şey,
Çöllerdeki asalet pınarlarında.

İçli bir sızı kopmuş.
Göğsümde yaşayan sahte düşünceler.
Duvarların ikramı olmuşum.
İçimden özgürlük çalınmış.

Sessiz bir cehaletin içindeyim.
Gözlerimde, seni okuyamıyorum.
Bütün bakışlar kapanmış.
Odalarım karanlığa gömülmüş.

Çekmecelerde seni buldum.
Fotoğrafına bakarken,
Seni gözlerime işledim.
O kadar gerçeksin ki,
Hayalini arar oldum.

Yorgun düşünceler içindeyim.
Yeni bir güne başlarken,
Aklıma seni çiviliyorum.
Ve tavanlarda yaşayan,
Sensizliği düşlüyorum.

Üzerime düşer gibi,
Bir sabah yanıma gel.
Sevginin gerçekliğini bulmaya gel.
Uğruna ölümü yakan insana gel.
Her şeyini sana vermek isteyen,
Ödenmiş günahlara gel.

Kudret Alkan

GooD aNd EvıL 09-13-2008 09:26 AM

Öldüren Kahkaha

Günahların kutsal çemberinde,
Gece karanlığı avlıyordu.
İçindeki sabahtan,
Günün özetini çıkartıyordu.
Ve oradaki güneş,
Çıldırmış bir Tanrı gibiydi.
Üstüne düşen elbiseleri,
Aşkın kumaşıyla dikiyordu.

Yaralarım iyileşmemeye yeminli.
Her tarafta kan olgusu.
Bir türlü toplanamayan bedenler.
Bir iz gibi süslenen,
Uzantılı anılar.
Düşlerin içine düşmüş,
Gönülsüz gülüşler.
Kendisini kandıran,
Yoksul aldanışlar.

Susuz bir kayboluşum, ben.
Çöllerin kuraklaştırdığı,
İsimsiz bir kaya parçası.
Kendi kendime ufalanıyorum.
Kumlarımla,
Aşkın toprağına düşüyorum.
Orada bir sonsuzluk doğuyor.

Yükselen bir aldanış rüyasıyım, ben.
Üstüme karanlık dökülmüş.
Anıların lekesinde kalmışım.
Bir türlü temizlenemiyorum.
Doyasıya yaşayamıyorum.
Ve ölüme,
Bir kahkaha gibi bakıyorum.

Kudret Alkan

GooD aNd EvıL 09-13-2008 09:26 AM

Ölmeye Doğru

Bugün seni düşündüm.
Kendimi düşünmediğim anda bile.

Siyaha tutulmuş arzular.
Aralarında gökkuşakları.

Rengimin siyah beyazlığı.
Renk körü olan yüreğim.

Aşkımın asasına.
Yıllarımın cenkliğine.

Savaş gibi korku dolu.
Şiddet kadar onarıcı.

Zevke doyan kadeh gibiyim.
Cinsiyetin aktığı damlalarda.

Tutulmuşum, göğüs kafesime.
Ciğerime ayrılık giriyor.

Tapınak oldum.
Sana tapan bir adalet gibi.

Hastalık oldum.
Seninle ölmeye doğru.

Kudret Alkan

GooD aNd EvıL 09-13-2008 09:26 AM

Ölmeyeceksin

*******in söyleşilerindeyim.
Kan kanınla can olmuş.
Rüzgar, selametle kucaklar bizi.
Örtme sevdiğim, kimsesizliğini.
Bırak içimize dolsun, sokaklar.
Kimsesizlere doğru yol alalım.
Biz birbirimizi için varız.
Birbirimizin için sağ kalmış, bu yaratılış.
Dokunaklı gözyaşları sevgilim.
Anılarımızı taşıran sevinçler.
Bırak, dolsun bu dolunay.
Mezarlarımızı aydınlatan bir ışık olsun.
Ölümde bile sana kavuşmak.
Hayatım boyunca seni aramak.
Duygular ne kadar da büyük.
Her bir damlasında bizi anlatıyor.
Her sokak, bizimle anlam kazanıyor.
Ellerinde bulduğum benliğim.
Gözlerinle uçtuğum bulutlar.
Yıldızlardan öğrendiğim adınla.
Her taraf sen kokuyor.
Odamdaki resminle.
Büyülediğin anlamlı insanlığınla.
Sen de koy kendini.
Tüm umutlarını yarınlarıma sür.
Onlar bizim için gelecek.
Bizler ölümsüzlük için.
Ölmeyeceksin,
Ne bu dünyada,
Ne de bundan sonra.
Hiçbir zaman.

Kudret Alkan

GooD aNd EvıL 09-13-2008 09:26 AM

Ölsen Ne Yazar

Onarılması mümkün olmayan ayrılıklar girmiş, aramıza.
Her şehir, kaldırımında acıları yakar.
Bazen, bizler de içimizdeki izleri bırakırız.
Sevmek, sahilleri kaplayan azap kumları olur.

O kumlar, gemilerin selamıyla neşelenir.
Çünkü gemi, kıyıya dalgalar gönderecektir.
Kumlar, sevdiği denize defalarca kavuşacaktır.

İçimize sevmek ekilmişse, suç kimdedir?
Neden beni isyanın eşiğine düşürdü, bu körpe kader?
Hangi sihirli değnek, seni benden aldı?
Hangi falın, büyüleyici cambazlığına düştün?
Kısmetler nasıl da yüreğini felç etti?

Artık karanlığın yürüdüğü yollarda birikiyorum.
Bütün günüm, seni sevmekle geçiyor.
Her an seninle olmak, nasıldır bilir misin?
Bütün insanları sevecek kadar seviyorum seni?
Dizlerinde ölümün uykusuna yatmak istiyorum.
Issız güneşlerini, gözlerimde ısıtmak istiyorum.
Bir huzur gibi, acılarının gazabını kaplamak istiyorum.
Ben, sadece seni istiyorum.

Sigaramda duman olmuş çelişkiler var.
Bir yurdum seni yaratırken, bir yurdum seni öldürüyor.
İçimde, ölüm kadar dokunaklısın.
Yıldızlardan, kafana taç yaptığım eşsiz bir kadınsın.
İşte böyle sürüklüyor, bendeki ruhun aşkı.
Ve bu ruhtur ki,
Varlığında yalnızca seni sevmek var.
Ayrılığın eline hançer tutuşturan,
Benzeri olmayan gülümseyişlerin var.

Belki farkındasın, belki de farkında değilsin.
Her yaşanan gün, bende yaşanmamakta.
Sen yaşamı gıdıklarken, beni ölüm kaşımakta.

Kudret Alkan

GooD aNd EvıL 09-13-2008 09:26 AM

Ölüm Döşeği

Sevmek yalan değil.
Tüm doğrulardan daha gerçek.

Çünkü yaşam, umut içinde yaşamaktır.
Geceden daha karanlık olmak.

Sabahın kavuşamadığı saatler vardır.
Orada an gibi beklerim.

Belki bir gün geri dönersin.
Üstün başın perişan olmuştur.

Bende bir giysi ararsın.
Sevmeyi kıyafet yaparsın.

Duygunun elbisesi eskimez.
Her zaman genç kalır.
Ama bizler yaşlanırız.
Dokunamadığımız sevişmelerde.

Ölümü öpmek isteriz.
Ama dudaklar kapanır.
Dünya bir anda yıldızsız kalır.

Hayatım ölüm döşeğinden fırlamıştır.
Ölümüm gibi, o da seni sayıklar.

Kudret Alkan

GooD aNd EvıL 09-13-2008 09:30 AM

Ölüm Olunca

Yüreğim üşüyor.
Ne de olsa bir çırpıda silinmiş yıllar.
Geri dönmek, belki de.
Geri gelir mi, bana sen verenler?
Bir daha gözler açar mı?
Baharı yansıtır mı?

Ayna benden korkar olmuş.
Karşısında ölüm olunca.
Yaşam nerede kaldı?
Gözlerim bulutlara akmıyor.
Sinsi geliyor, ayrılık.
Rüyayı sevdiğimde,
Bu sefer de, gerçek uyandırıyor.

Kudret Alkan

GooD aNd EvıL 09-13-2008 09:30 AM

Ölüm Sorgusu

Ölüm sorgu taşıyamıyor,
Hayat benden çıkınca.

Gözlerim ışıksız kalmış.
Dudaklarım durgunluk içinde.
Yaşamım alt üst olmuş.

Bilmezsin,
Gözlerimde seni yazdığımı.
Bütün kalemlerden üstün olan,
Bakışlarımı.

Sensizlik yakalandığım ölüm.
Her hatıra işkence.
Yüreğim titriyor.
Ruhum kanıyor.

Hele sen olmayınca,
Yaşamak, yaşam olmuyor.

Kudret Alkan

GooD aNd EvıL 09-13-2008 09:30 AM

Ölüm Treni

Sensiz kalan sokaklarıma sataşıyorum.
Koynumda seni düşünen uykusuz *******im.
Bıkmadan, sürekli seni üretiyorum.

Kendime saldırgan düşler edindim.
Düşlerimde bilinmez yaralar.
Bütün çareler, bana uzak.

Umutlarım, karanlığa akıyor.
İçimden kaçıyorsun.
Bir türlü bende durmuyorsun.

Gün gece,
Tek tek yıldızları saydım.
Seni içime dizer gibi.
Şimdi geçmişimizi öpüyorum.
Ama gözlerin,
Sevişmekten yorgun düşmüş.
Bütün hayatınla,
Bana sırtını dönmüşsün.
Zalimliğinin sınırı yok.

Umut kırıntılara ayrılmış.
Zalimliğin hayatımı yutkunuyor.

Yalnızlık dostum, sensizlik ise düşmanım.
İki bilet almışım, yaşam trenine.
Raylar, düşlerimle döşenmiş.
Dostlarım,
Aslında ben,
Ölüme gidiyorum.

Kudret Alkan

GooD aNd EvıL 09-13-2008 09:30 AM

Ölümden Sonra

Benden bir adım ötedesin.
Hasret doruğa ulaşmış.
Keşke iki kolum daha olsa.
Sana daha sıkı sarılmak için.
Keşke iki gözüm daha olsa.
Seni daha çok işlemek için.
Keşke bir burnum daha olsa.
Seni daha çok koklamam için.
Keşke iki kulağım daha olsa.
Ruhunu derinden işitmem için.
Keşke bir yüreğim daha olsa.
Seni sen yapabilmem için.
Keşke aşkın cehennemi olsa.
Seninle yanıp kül olmam için.
Keşke bir yaşamım daha olsa.
Seni ölümden sonra sevebilmem için.

Kudret Alkan

GooD aNd EvıL 09-13-2008 09:31 AM

Ölümden Üstün

Aşk, iki kırık ruhtur.
İçine çöken öfkeleriyle.

Derdim istemek değil.
İstemeyi sevmek.

Sıcak bakışları özledim.
İçinde bahar olan.

Anılar hasreti tazeler.
Yüreğim köz gibi.

Yaralı bir aslanım.
Pençelerimde batan güneşle.

Dilek acıya küsmüş.
Mutluluğum gölgesiz.

Yaşam bir iğne, bir kumaştır.
Bir türlü dikiş tutmaz.

Yüzümde ayrılığın notaları.
Bakışlarım sensiz.
Evet, sensizim sevgilim.
Ölümden üstün, aşka yenik.

Kudret Alkan

GooD aNd EvıL 09-13-2008 09:31 AM

Ölümle Sen

Artık nefes alamıyorum.
Bir gün elbet düşüp öleceğim.
Tek dileğim bir kere daha dokunmak.
Ellerimle ellerini mühürlemek.
Gözlerinle yüreğimi dans ettirmek.
Notalarla sevişen bir şarkı olmak.
Bedenimle bedenine karışmak.
Yastıklar ıslak ve yorgun.
Umut bana yanaşmıyor.
Günler kendilerinden sakınır.
Sabahımı akşamlar kovmuş.
Yüreğine yağmur gibi düşmüşüm.
Kör olmuşum, yaşamın döşeğinde.
Yataklarda hala dudak izlerin.
Senin yerine öptüğüm resimler.
Fotoğrafta parlayan sevincimiz.
Tuhaf bir serseri oldum.
Kaldırımlar beni taşıyamıyor.
Ruhuma can gibi işlemişsin.
Gözlerim gözlerine hasret.
Şimdi ölüme gidiyorum.
Her şey otopside belli oldu.
Ölüm nedenim aşkmış.
Hani unutup da gittiğin.
Hayatın dışına attığın.
Artık yalnız değilim.
Çünkü içimde sen varsın.

Kudret Alkan

GooD aNd EvıL 09-13-2008 09:31 AM

Ölümsüz Aşk

Ölümsüz Aşk
Ben seni içimde yaşatmayı özlerdim.
Seni kendime ekleyerek yarım olanı tamamlardım.
O elektrik dolu bedenlerimizde renkler yaratırdım.
Renklerden ayrı iken sarıldığım o gök kuşağını da! ...
Halkalar yüreğimi sardı, renkler harflerini yüreğime kazıdı! ...

En acı anımızda mutluluk ırmağına inebiliyorduk.
Sıkıcı yaşamda, sıra dışı bir geçiş kapısıydık biz.
Akşamlardı bana iki duyguyu yaşatan.
Ayrılığın, bütünleşme dünyamıza olan katkısı.
Son öpücükle yüreğimizin birleşmesi.

Gözlerimle fısıldardım o sınırsız yüreğine...
Çünkü ben sonsuzluğu gözlerimde yaşadım.
Onlarda kirletilemeyecek bir dünya taşırdım.
Bizim ayrılığımız imkansızdı.
Sonunda başardık o imkansız olanı.

Kemanlar çığlık atarak anlatamaz bizim duygumuzu.
İki beyaz güvercin de bizi barıştıramaz.
Tek ölümsüzümsün, benden sonraki bedenlerimde.
Davetlimsin yalnızlaşacak kaderinde.

Ellerin en büyük cesaretti bu hayatta.
Yükseklik korkumu aştım uçurumların yukarısında.
Birlikte öğrendik o felsefeyi biz.
Adı “Ya benimle benle, ya da bensiz yine benle.”

Bir melodide ya da şarkıda bile, büyüktü yaşadıklarımız.
*******deki hayallerim en büyük pusulasıydı bu aşkın.
Sana yeminimden de öte tek bir sözüm var.
Aşk olmasaydı ölüm bir anlam ifade etmezdi.
Şayet etseydi; ölümsüz aşk olmazdı.

(09/09/2002 Kudret ALKAN)

Kudret Alkan

GooD aNd EvıL 09-13-2008 09:31 AM

Ölümü Geçince

Ölüm seni var etse,
Kuyumda cinayet işlerim.
Hakime kafa tutan halimle.

Hiçbir daktilo bu aşkı yazamaz.
İçindeki mürekkepler taşıyamaz
Ben de taşıyamam.
Sen ölümü geçince.

Kudret Alkan

GooD aNd EvıL 09-13-2008 09:31 AM

Ölümü Yenmek

Gözlerim sonbaharı tutuyor.
Ilık bir bayram geliyor.
İnsanlar olmadıkları kadar sıcak.
Sanki bir yerde felaket kopuyor.
Acılardır, bizi bize bağlayan.
Bir parça hasrettir, sevginin ardına düşen.
Sevgimle seni kovalamak.
Doruklarla yakın olmak.

Üşüyorum şimdi en derinden.
Bir parça ekmekle tutunduğum hayat.
Bir damla göz yaşlarımla çözdüğüm hayat.
Şimdi gözlerimden dünyalar dökülüyor.
Her birinde seven ve sevilen.
Her sevende yaşamı geçen.
Her sevilende ölümü yenen.

Kudret Alkan

GooD aNd EvıL 09-13-2008 09:31 AM

Ölümün Benliği

İnancım bir yere tutunamaz.
Gözlerim yüreğim gibi.
Onlar da kalabalık.
Güneşin içinde günah gibiler.

Yaşamak, yaşanmışlık için.
Tekrar, bedenimi kaplaman için.
Alçı gibi ruhuma.
Bir defa daha öpmen için.

Gün, karanlığa bulanmış.
Gözler ışıksızlık içinde.
Feryadım dağlardan üstün.
Yüreğinin içindeki şehirlere doğru.

Dön bak kendi kollarına.
Beni sarmış mısın?
Kollarım yarına hakim değil.
Zaman aşkıma muhtaç.

Ellerim yarını süpürmüyor.
Yine içimde kalmışsın.
Sensin, yüreğimin engin denizi.
Yollarımın yaşam olduğu.

İşte yol, işte hayat.
Sensizlik,
Tıpkı ölümün benliği.

Kudret Alkan

GooD aNd EvıL 09-13-2008 09:31 AM

Ölümün Voltası

Bir lambanın etrafında dönen,
Karanlık bir simaydık.
Gözlerinin yerine,
Kırık aynalar vardı.

Acı, kendi kendini yansıtıyor.
Korku içinde, yüreklere doluyor.

Seni nasıl reddederim?
Yaşamım seni sayıklarken,
Sensiz nasıl ölebilirim?

Tortu gibi karanlığa çöküyorum.
Bendeki ışıklar tükendi.

Bak işte sevgilim,
Yıldızlar birbirini gözetliyor.
Ben de onlar gibiyim.
Seni uzaktan seyrediyorum.

Benimkisi süslenmiş bir yüz değil.
Yüreğim yanaklarımdan akıyor.
Kırmızıyı tutmalısın,

Hatıralar yola gelmiyor.
Senin için, gözlerime sevinçler ektim.
Belki bir gün gelirsin.
Yabancılık çekmeden,
Yüreğimle yeniden tanışırsın.

Şimdi yarı açık bir ceza evinde,
Bahçelerle konuşuyorum.
Yeni doğacak çiçeklere,
Senden bahsediyorum.

Gel yanıma sevgilim.
Senin için ayrılmış odaya,
Ve kırık pencerelerimi onarmaya bak.
Çünkü bir gün,
Sen de geçmişe bakabilirsin.
Akıp giden zamana karşı,
Ölümün voltasını çekebilirsin.

Kudret Alkan

GooD aNd EvıL 09-13-2008 09:31 AM

Ölümün Yarısı

Ölümün yarısına vardım.
Tıpkı elmanın iki yarısı gibi.
Kelimelerin orucunda,
Tencerede aşkı pişirdim.

Şimdi iki çorba gibiyiz.
Ekmeğin şöleninde,
Birbirine tutunan iki lokma gibiyiz.

Kendine bir adalet kurmuşsun.
Aşkı yasak ilan etmişsin.
Bana sırtını dönmüşsün.

Gözlerine sessizliği sürmüşsün.
Sözlerinden ağlar oldum.
İki kaşıkta yaşayan,
Çaresiz bir güneş oldum.

Bugün senden kalma yıldızlara rastladım.
Anladım ki,
Gün ışığına boyanmışsın.
Karanlığı kendine,
Azılı bir dost yapmışsın.

Bilirim,
İçinde yaşayan pişmanlıkları.
Bana geri dönme çabalarını.
Havada vurulan güvercin gibi olduğunu.
Kanatlarına ayrılıklar taktığını.
Ve bir inat gibi,
Aşkın düşüşünde yer aldığını.

Değişimin sevdasına tutunmuşsun.
Ansızın, deri gibi sevgili değiştiren,
Yılanlara dönmüşsün.

Hoşça kal sevgilim.
Yaşanacak tüm baharlar adına.
Gözlerinde yaşlanan tozlar adına.

Kudret Alkan

GooD aNd EvıL 09-13-2008 09:31 AM

Ölünce Güzel

Ne güzel sana sarılmak.
Saçlarından zamanı ayıklamak.
Göğsündeki ışığı tutmak.
İçindeki nazlı güneşe bakmak.
Yarınına anlam katmak.

Ne güzel sana tutunmak.
Yürüdüğün yollara bürünmek.
Sevgiyi gözlerinden okumak.
İçindeki sırlara ortak olmak.
Ezberlenen aşkları terk etmek.

Ne güzel senin olmak.
Uğruna belli belirsiz şiirler yazmak.
Bir harfin içine gülüşlerini yaymak.
Ceketinde yaşayan sökükler olmak.
Seni hiçbir zaman yalnız bırakmamak.

Ne güzel seni hayata doldurmak.
İçine derin bir bakış eklemek.
Kırılgan ellerine sıcak dokunuşlar bırakmak.
Soğuktan üşüyen bedenini,
Ruhumla sarmak.

Karanlıktaki adam,
Bütün bunları yaşayabiliyordu.
Ama reddedemeyeceği bir gerçek vardı.
O da,
Ölmüş olduğuydu.

Kudret Alkan

GooD aNd EvıL 09-13-2008 09:31 AM

Ömür Kurmak

Hasret, kurşunlardan da acı.
Sevmenin verdiği ceza, bu.
Kimse aldanmasın halime.
Ben bir kere ölmüşüm.
Yaşam kandıramaz beni.
Hayattan elimi ayağımı çekmişim.
İnanmıyorum, bunca yaşadığıma.
Tek yol aşktır, benim için.
Onun için bu yaşamı sürdüm.
Yurdumdan dostlarımdan ayrı.
Hayattan bir haber oldum.
Kendimi dinledim.
Senden gelen acılarla yaşam buldum.
Onlar evladım oldu.
Babası oldum, insanlığımın.
Merhametle kucakladım, kendimi.
Sevince, ben de sevdim.
Ayrılmadım, düştüğüm tuzaklardan.
Hayattan bir isteğim yok, artık.
Bir kere seni buldum.
Ömrümce yeter bana.
Ruhumla yaşarım, kendimi.
Senden aldıklarımla,
Bir sürü ömür kurarım, kendime.

Kudret Alkan

GooD aNd EvıL 09-13-2008 09:32 AM

Öpüşünle

Seni kazanmak uğruna,
Bütün hayatımı kaybetmişim.
Artık düşlerim yaralı.
Sensizlik acımadan tuz ekiyor.
Ve karanlık bile,
Benimle konuşmuyor.

Bilmezsin sevgilim.
Bana bıraktığın anıların,
Bana yetmediğini.
Ve benim sürekli,
Yalnızlığımı tükettiğimi.
Duvarlara özgürlük öğrettiğimi.
Bir ders gibi,
Kendi hayatımda okuduğumu.

Oysa ben,
Senin için yıldızlar yarattım.
Dokunuşun,
Kainatı hissetmek gibi.
Öpüşün ise,
Yeniden doğmak gibi.

Şimdi, bakışlarımda gidişin var.
Gözlerim seni tutamıyor.
Bak; ezip geçtiğin yüreğim,
İnatla seni kovalıyor.
Ve umutla, iyiliğini istiyor.

Bilirim acılar mutluluğun kaynağıdır.
Elbet, ben de güleceğim.
Yaşadıklarıma dokunacağım.
Ve senden,
Emsali olmayan çiçekler yaratacağım.

O zaman bir kelebek gibi yapraklarında,
Bir asır gibi yaşadığın anda olacağım.
Seni benden almaması için,
Ölüme doğru uçacağım.

Kudret Alkan

GooD aNd EvıL 09-13-2008 09:32 AM

Örnek

Bir maziydik, biz.
Bütün zamanlardan büyük.
Kollarımızdaydı, hayatın kalemi.
Bir sürü defter doldurduk.
Anılar sığmaz oldu, lise sıralarına.
Öğretmenlere öğrettik, aşkı.
Tüm okul büyülendi, bize.
Kollarımdaki dövmeler adını aldı.
Sonra, ayrıldım okul çağından.
Büyüklüğünle hayata başladım.
Zaman bize imrendi.
Sonsuzluğu taşıyamamaya başladı.
Bizdik, büyük olan.
Bizdik, acıdan cesaretli olan.
Ölümü kıskandırdık, biz.
Ölüm bize kıyamaz oldu.
Bir sürü yaşam bulduk.
Hepsinde hayatlara örnek olduk.

Kudret Alkan

GooD aNd EvıL 09-13-2008 09:32 AM

Pruva

Yoksun, limanlara tutunan düşlerimde.
İçimde bir gemi gibisin.
Sensizliğin küreğini çekiyorum.
Pruvamda güneşten eser yok.

İçimde bir kartal gibisin.
Pençelerin beni yaralar.
Sınırsız kanatların var.
Geleceğim seninkinden yaratılmış.
Ama içimde,
Ne bir gelecek, ne bir geçmiş var.

Kudret Alkan

GooD aNd EvıL 09-13-2008 09:32 AM

Rakamlar

Biz, küçük bir anın içindeydik.
Ömür toprağımıza uzanırdı.
Hayat söküğüydü, tüm yaşadıklarımız.
İğneler, anıların rakamlarıydı.

Bu sevgi, çemberlere düştü.
Kümeler, merhametin duvarları.
Bir oyuncak gibi oldum.
Duvarlara vurulan dürüstlüğümden.

Fısıltıların akıcı nehirleri gibiydik.
İki nehir, haritanın ilhamıydı.
Yanağındaki kızarıklıktaydım.
Yüzünü yıkayan gerçekler gibiydim.

Kesip atamadığım tırnaklar olmuştun.
Tırnaklar, aşkı tırmalıyordu.
Beş parmağımın beşi gibiydin.
Bir halin, diğerine uymazdı.

Aşkın iştahı oldum.
Lokmamdaki yenik bedenlerle.
Bir türlü sen olamıyordum.
Çünkü sen,
Kendinden de uzaktaydın.

Kudret Alkan

GooD aNd EvıL 09-13-2008 09:32 AM

Ruhun Karantinası

Sessizlikler artıyor, kararan günah çemberlerinde.
Her şey gözlerinden yansıyan iz düşümü gibi.
Kimsesizlikle yamanan yankılı yıllar.
Artan bir hastalığın son döngüsü.
İçli bir sevdanın bulanık merhameti.
Tedaviye düşen günahlı yarınlar.
Geleceği bulamayan anı kapakçıkları.
Artan bir yalnızlığın reçetesiz ölümü.

Sökülmüşlükler artıyor, benden gidenlerle.
Hiçbir iğne yanıt vermiyor,
Kara elbiseli sevecen aldatışına.

Kuşların kanatlarında üşüyor,
Özgürlüğün çırpınışları.
Küçük uçurtmalar dolaşıyor, çocukluğumda.
Kan rengine dönüşüyor, ayrılığın bakışları.
Küller ırmakları büyülüyor, bir anda.
Dizler karanlıkla çöküyor.
Sorgular ayağa kalkmaya çalışıyor.
Fakat ne adım atacak yer var;
Ne de sığınacak bir sonsuzluk!

O kadar çok güvenmişim ki, sana!
Artık güvenemiyorum, hiçbir insana!
Çünkü uzaklaştı, içimdeki sıcak buluşmalar.
Çünkü ayrıldı, sevgi denen yıldırımlı bulutlar.
Artık ellerim kör bir duvarın içinde kaldı.
Ve ruhum,
Acıların karantinası oldu.

Kudret Alkan

GooD aNd EvıL 09-13-2008 09:32 AM

Rüzgarın Günü

Issız, yorgun ve gözü yaşlı bir şehirdeyim.
Gecenin kör noktasına doğru voltalarım.
Hiç kimse yok karşımda.
Hala gözlerimde isyan perdesi.

Açılır, sonbahar gizemleri.
İçlerinde çiçekler tokalaşır.
Her şey yüreğimde eser.
Umut, kör topal ruhuma işler.

Şimdi, yetim olmuş duygularlayım.
Anası babası yok aşkımın.
Ellerim soğuk mezar gibi.
Duası çoktan yaşama küsmüş.

Belki bir ağacım, evinin altında.
Ya da karanlıktaki ışığın.
Belki de gizli sırlarının dostluğuyum.
Ya da, eşi benzeri olmayan bir yarın.

Şimdi, acımın kör denizindeyim.
Dalgalar geçmişim gibi uzanıyor.
Kendime bir kıyı seçiyorum.
Yaşlılığım kumlarında.

Bazen ansızın taş kesiliyorum.
Etrafımda betondan bedenler.
Aşka doğru hiçbir hareket yok.
Çünkü rüzgar,
Çoktan gözleri silmiş.

Kudret Alkan

GooD aNd EvıL 09-13-2008 09:32 AM

Sabah Çayı

Hatırlar mısın?
Seninle yalnızlığı titretirdik.
Aşkın ateşine bürünürdük, ansızın.
İçimizde bitmeyen düşler olurduk.

Yastığımla seni düşünürdüm.
Yastığım, sevinç ve hüzünle ıslanırdı.
Benden, bir türlü kurtulamazdı.

Gerçek doğum günümü düşünüyorum.
Seni bulduğum günü.
İçinde bana bakan gözlerini.
Yüreğinin masumluğunu.

Sonra bu aşkı duvarlara yazdık.
O kadar büyüktü ki, yarınlarımız.
Tüm amaçlar yolumuzdan çekilirdi.
Ben sende, hayal olurdum.

Kızgın yüzlerimiz vardı.
Her renge bürünen ellerin.
Özellikle siyahla seven yüreğin.
O kadar büyüktü ki, renklerin.
Gökkuşağı çaresiz kalırdı.

Mutlulukla tokalaşırdı, günlerimiz.
Kavgalar başlardı, düşkünlüğümüzden.
Yılana sarılırdık bir anda.
Sonra zehrimiz sevgi olurdu.

Zaman hızla akıp giderdi.
Sorgumuz, tüm hayatların özlemi.
Sabah kahvesine düşen iki çay gibiydik.
Öfkeyle birbirimizi içerdik.

Ne güzeldi seninle olan günlerimiz.
Hiçbir vitrinde bulunmazdı, bakışlarımız.
Çünkü aşk;
Ne kiralık bir hayat,
Ne de satılık bir ölümdü.

Kudret Alkan

GooD aNd EvıL 09-13-2008 09:32 AM

Sağanak Vicdanlar

Ölüme borçluyuz hepimiz.
Gün gelecek, sağanak halinde akacak vicdanlar.
Sökülecek, kabuksu yaraların intikamı.
Kurşunu dikecek yaşam.
Mermiler gözlerden akacak.
Barut kokusunda aşılacak özlemler.

Gün gelecek, ağlayıp savrulayacağız.
Sorguların düştüğü vadilere doğru.
Ektiklerimizi biçeceğiz.
Çiçek kokularında büyüyen solgunluk gibi.
Dünyanın yedi harikasına doğru.
Rüyaların eriştiği enginlik denizine doğru.

Tedavülden kalkmış, aşkın güçlü cümleleri.
Herkes, bildiği yolda hükümdar.
Dinen bir sancının erişmediği son yolculuk.
Gezginci bir ruhun son arzuları.
Çıldıran odaların mahkum etme çileleri.
Yılların içinde gazap tutkuları.

Mimlenmiş alev perdeleri.
Kör gibi sevgiliye bakmak.
Görememek hayatın içinde dönen fiyaskoyu.
Bir maceranın içindeki solgunluğa bakmak.
En derindeki hüsranlardan,
Karanlık zirvelere doğru yol almak.

İçimde hayatın ayraçları.
Hiçbir şey beni kendime bağlamıyor.
Kopuyorum, ardımdan gelen arzu yuvalarından.
Belki de, mum gibi onlara esirim.
Bilemiyorum, dostlarım.
Nerdeyim ve hangi gün batımındayım?

Kudret Alkan

GooD aNd EvıL 09-13-2008 09:32 AM

Sahipsiz Aşklar

Üzerindeki makyajı çıkar.
Masken önüme yıkılsın.
Bir duman gibi,
Azaplarımın kıyısına.

Süslü yarınlara bulaşmışsın.
Koynunda akrep izi.
Zehirlerin kuyusunda.

Bir utanç içindeymişsin.
Bensiz, bozkırların kurumuş.
Yaman bir çelişki olmuşsun.

Üzerine güller döktüm.
Sessiz bir ayrılık gibi,
*******ime sarıldım.

İçimde çıldıran denizler var.
Yoksun, yokluğun azabında.
Havai fişek gibisin.
Dökülüp saçılmışsın.

Yorgun gözler gördüm.
Üzerlerinde siyahın yanığı.
Her şey, kara bulutlar gibi.

Hasretin tavanlara bulaşmış.
Sorgunun gözleri kapalı.
Her şey,
Yalnızlığın yurduna doğru.

Şimdi usulca çömeliyorum.
Ölümün emeğine doğru.
Sahipsiz aşkların,
Solmayan çiçeklerine doğru.

Kudret Alkan

GooD aNd EvıL 09-13-2008 09:32 AM

Sahipsiz Kumlar

Ağlıyorum.
Derin kanyonlar içinde kalmışım.
Suyun akışına düşmüşüm.
Ve bir erozyon gibi,
Kendimi çalmışım.

Gelecek gül yanaklı çocukta.
Barışlar, savaşın nabzını tutuyor.
Çocuk, şafağı yaşamak istiyor.

Hatıraların haritasına düşmüşüm.
Yollarda rastladığım ayrılık,
Bütün şehirleri bomboş kılmış.

Artık son yeminler de tükendi.
Tükenmeyen sadece yalnızlık.
Ve pencereden baktığımız,
Bir oda dolusu anılar.

Çekmecelerde kilitli kalan hatıralar.
Servet içeren suskun bakışlar.

Cebimde, sensizliğin kolları.
Bir türlü tutamadığım,
Aşk yağmurları.

Evet, ıslanıyorum.
Hayatın şemsiyesi delinmiş.
Her şey, kör bir denizin içine batmış.
Şimdi sensizliğe kürek çekiyorum.
İçimden binler limanı terk ediyorum.

Artık dalga gibiyim.
Kıyamete uzanan kıyı gibiyim.
Ve şarkılarını besteleyen,
Sahipsiz kumlar gibiyim.

Kudret Alkan


Forum saati GMT +3 olarak ayarlanmıştır. Şu an saat: 12:08 PM

Yazılım: vBulletin® - Sürüm: 3.8.11   Copyright ©2000 - 2025, vBulletin Solutions, Inc.