![]() |
Sonsuz
Seni yan yazılmış bir sekiz kadar Kıskanıyorum herkesten Seni yan yazılmış bir sekiz kadar Özlüyorum yokluğunda Ve seni kaybetmekten Yan yazılmış bir sekiz kadar Korkuyorum Seni yan yazılmış bir sekiz kadar Bir aşkla seviyorum. Âlimoğlu Şakir Alimoğlu |
Şahane Bir Taç Bıraktın
Beni bir suçlu gibi aşka susuz, aç bıraktın Sabahsız *******de ölüme muhtaç bıraktın Sonunda isyanı da öğrettin dudaklarıma Ardında giyilmemiş şahane bir taç bıraktın Öpülmemiş dudaklar, koklanmamış saç bıraktın İki gözümde donmuş, iki damla yaş bıraktın Beni bir günah gibi çok sevmekten mi korktun Seni aradığımda neden yanımda yoktun Gittin birgün ardında dudaklarımda isyanlar Ardında yaşanmamış, uzun ******* bıraktın Öpülmemiş dudaklar, koklanmamış saç bıraktın İki gözümde donmuş, iki damla yaş bıraktın Bana bir mahkûm gibi aşkını yasakladın Beni sevmek günah mı, hep gizledin sakladın Sonunda isyanı da öğrettin dudaklarıma Ardında sana tapan gözlerimde yaş bıraktın Söylenmemiş şarkılar, dolu kadehler bıraktın Beni bir suçlu gibi aşka susuz, aç bıraktın Ne sevdin doya doya, ne sevdirdin kana kana Mahkûm ettin uykusuz *******e yana yana Gittin bırakıp ansızın isyanımla başbaşa Tapındığım mabedim kölen olacak kulundum Ardında yaşanmamış, uzun ******* bıraktın Beni bir suçlu gibi aşka susuz, aç bıraktın Âlimoğlu Şakir Alimoğlu |
Şair Aşkı
Evet haklısın Hem de yerden göğe kadar Bir elimde sigara Bir elimde kadeh Kadehte rakı Bilmezsin, bilemezsin Sigaranının dumanında sen Kadehteki rakıda sen olduğunu Beni hiç şair gözüyle görmedin ki Şair sevince nasıl severmiş Anlamak istemedin ki Ama elini vicdanına koy da söyle Dünyada kaç kadına nasib olmuş Şair aşkı Ben sana böyle çılgıncasına Böyle taparcasına Âşık olmasaydım eğer Sana kim şiir yazacaktı Şarkılara adını kim kazıyacaktı Âlimoğlu Şakir Alimoğlu |
Şairin Tatili
bir mısramı bin tatile değişmem bunu bilir, bunu söylerim ben mısralarımda yüzer kafiyelerimde dinlenir şiirlerimde güneşlenirim 01.08.2003 âlimoğlu Şakir Alimoğlu |
Şairlerin Yalnızlığı
lâf cambazlığı derler yazdıklarına cilâlı lâflar derler dudak bükerler en yakınların bile hey büyük allahım söyle neydi günahım boşver be şair yalnız sen yalnız değilsin her şair yalnız sen de her şair gibi mısralarında ağlar mısralarında güler şiirlerinde yaşar şiirlerinde ölürsün şair! bırak anlamasın seni en yakınların bile ne çıkar sen değil sanatını hor görenler utansın unutma! nur içinde yatsın üstad Faruk Nafiz’in dediği gibi “varsın seni ömrünce azabın kolu sarsın şair! sen üzüldükçe ve öldükçe yaşarsın” 01.08.2003 Âlimoğlu Şakir Alimoğlu |
Şeftali
Çeşit çeşit meyvalar yaratmış Yüce Rabbim Kimi küçük, kimi büyük Kiminin buruk lezzeti Kiminin tatlı Kimi dalda yetişir, kimi yerde Hepsi birbirinden farklı Hepsi birbirinden lezzetli Ama ne yalan söyleyeyim Bence en güzeli şeftali Hele bir de sulusu olursa Her fırsatta yemeli Âlimoğlu Şakir Alimoğlu |
Şeytan Tüyü
baharda yeşeren topraklar gibi neş’eyle dolusun cıvıl cıvılsın nisanda açılan çiçekler gibi insanı kendine çeker gibisin kız ne kadar güzelsin şeytan tüyü var sende diz çökmeyen olamaz güzelliğin önünde güzelliğinin sen de farkındasın herhalde âşıkların kaç tane bilmiyorsun belki de yirmi sene geriye dönebilseydim eğer âşıklar kervanında olurdum şimdi ben de sitemli bakışlar, sürmeli gözler ne kadar güzellik varsa sende mi iç gıcıklayan o manalı sözler ne kadar sevgili varsa sende mi âşıkların sana ulaşmak için seninle bir kere dans etmek için yalvarıyorlar mı bir kere olsun seninle gözgöze konuşmak için Şakir Alimoğlu |
Şımarık Sen de
nedir bu şüphe, aşki inkâr kara gözlerinde bu sitemler, bu isyanlar nedendir sözlerinde bilirim, nazdır dudak büküşün, şımarık sen de hergün büyürken aşkın bir fidan gibi kalbimde bir katre olsun azalmak mümkün mü hiç sevgimde bilirim, nazdir dudak büküşün, şımarık sen de Âlimoğlu Şakir Alimoğlu |
Şiir Gözler
ne zaman iki damla yaş süzülse yanaklarından dudaklarından bir şarkı dökülse hüzünlü bir rüzgar raksetse saçlarında hoyratça yıkılırım bütün sokaklarımda bir deprem başlar o zaman kalbimin neresine değsen bir sızı dayanılmaz öürüm sen hep ağlarken geliyorsun *******ime oysa ben gülerken daha çok seviyorum seni şiir gözlüm şairin ilk şiiri - 1966 Âlimoğlu Şakir Alimoğlu |
Şiir Kadın
bir lirik şiir ismin senin kara sevdalıların dudaklarında *******ce okunur leylâklar açar senin dudaklarında sevilince hergün seninle ağlanır, seninle uyunur bir sevda şiiri gözlerin senin binbir günah büyür her akşam bakışlarında oysa ben çoktan unuttum günahını yeşillerin senin siyahın şimdi bir yaz akşamı avuçlarımda bir özlem şiiri dudakların senin her sabah sevdiğim şarkıları duymak istediğim hele bir de ismimi söyleyişin yok mu öl de, öleyim bir hasret şiiri ellerin senin on parmağında on sevgi ölümle atbaşı ne zaman yağmur yağsa ağlarım kıyasıya güneşe inat, denize karşı bir şiir kadınsın sen her tarafı dişi uyandıkça senin göğsünde sabahları, kederlerim ölüyor yaşamaya olan nefretim arttıkça sana olan sevgim de büyüyor Âlimoğlu Şakir Alimoğlu |
Şiirler ve Hikayeleri- Biri Var
biri var terkedilmiş gecenin en güzel yerinde insafsızca ezilmiş kadınca gururu gül gibi kederden ağarmış simsiyah saçları bir gecede sevmediği muhakkak, nefret ettiği şüpheli biri var terkedilmiş gecenin en güzel yerinde çektiği cehennem azabı siyah gözlerinden belli ümitsiz, perişan, yılgın, yıkık ağlamadığı muhakkak, güldüğü şüpheli kalbine mi gömse acaba aşkının şarkısını kimseye anlatamaz ki karşılıksız aşkını unutulduğu muhakkak, unuttuğu şüpheli oysa ne güzel düşleri vardı akşamla beraber şimdi ne gelinlik kaldı, ne gülen gözler ölmediği muhakkak, yaşadığı şüpheli söz:alimoğlu müzik:cenk taşkan söyleyenalim dündar Âlimoğlu-1999 Şakir Alimoğlu |
Şiirler ve Hikayeleri-Eniştemi Sevdim
sen bana haramsın sen bana haramsın ölsem sevemem sen bana yasaksın sevdim diyemem seni gizli gizli sevebilirim kimseye açamam ölebilirim bu kadar hırçınsam sevdiğim için aşkımı kalbime gömdüğüm için başkasına ait olduğun için çünkü sen ablamla evlisin şimdi seni düşündükçe boğuluyorum seni gördüğümde kahroluyorum bir el boğazımı sıkıyor sanki kuşlar bana bakıp ağlıyor sanki bu kadar hırçınsam kıskançlığımdan kıskanırım seni kendi ablamdan onun kollarında gördüğüm andan çünkü sen ablamla evlisin şimdi unutamam seni elimde değil aşkım gizli saklı dilimde değil kelimeler bazan dile geliyor ama boğazımda düğümleniyor sen onun yanındayken bakar bakar ağlarım gözlerimden yaş gelmez için için ağlarım allahım! nedir bu alınyazısı ne acı bir yazı kömür karası ben seni severken ölürcesine sen bir başkasının aşkısın gene bu kadar hırçınsam hiç sorma niçin haram bir meyvayı sevdiğim için başkasına ait olduğun için çünkü sen ablamla evlisin şimdi gitsem buralardan seni görmesem bir bilinmez yerde ansızın ölsem mezarımın taşı simsiyah olsa üstünde kahrından öldü bu yazsa bu kadar hırçınsam sevdiğim için aşkımı kalbime gömdüğüm için başkasına ait olduğun için çünkü sen ablamla evlisin şimdi âlimoğlu 26.01.2001 Şakir Alimoğlu |
Şiirler ve Hikayeleri-Metres
beraber olamayız sen evllsin bildiğim ben bir orta malıyım anla beni sevdiğim ben ancak bîr gecelik aşkların kadınıyım kim parayı verirse onunla olmalıyım günah bizim aşkımız olmaz bizim şarkımız göğsümüze taş basıp hemen ayrılmalıyız anlıyor musun beni hemen ayrılmalıyız biraz zaman geçerse o gücü bulamayız ben bir gecelik aşklar yaşar ve unuturum günahkâr vücudumu dışarda bırakırım benim kim olduğumu nasıl unutacaksın beni soran herkese karım mı diyeceksin birgün beni tanıyan bîri çıkıp gelirse adımı fısıldayıp, hadi gidelim derse gerçeği düşünelim ne gelir elimizden geçmişimin izleri gelecek peşimizden dünyanın bir ucuna gitsek bile farketmez benim kirli geçmişim yazı değil silinmez kalbindeki şüpheler hergün büyür içinde zehirli yılan gibi sokar seni sonunda bana kadınlığımı yeniden hatırlattın aşk dolu *******i bana sen yaşattırdın - seni sevmemek için kendimi çok zorladım kaderin kanunundan ben bile kaçamadım son bir içki içelim sen martini seversin şerefine son defa, sonra eve dönersin son bir aşk yaşayalım îstersen gel bu gece sonra kalbini bırak, karına dön bu gece aşkımızı kalbimde saklayacağım inan hiç unutmayacağım ömrümce seni bir an sen de beni unutma, ara sıra hatırla yaşadığımız aşkla, eşsiz hatıralarla ben uyurken sessizce giyin ve git sevgilim sen herşeye lâyıksın güle güle sevgilim Âlimoğlu - 25.01.2001 Şakir Alimoğlu |
Şiirler ve Hikayeleri - Ölüden Mektup Var
mezarım biraz soğuk, karanlık biraz da biraz dar galiba, biraz sert başımın altı bazan korktuğum oluyor, bazan kaçmak istediğim ne de olsa yerin altı burası öyle mutlu etmiş olmalı ki sizi ölümüm göğe değdi o eğilmez başınız hemen gerçi ölüler görmez, duymaz ama besbelli zaten fazla birşey beklemiyordum sizden şimdi herşeyden uzak, karanlıklar ortasında yaşıyoruz belki çırılçıplak, kimsesiz size gülünç gelir belki ama burda yüzler maskesiz ne yalan var, ne iftira burada ne içimiz nefret dolu, ne gözlerimiz kinli çok şükür! yaşadığımı anladım bu mezara geleli Şakir Alimoğlu |
Şiirlerim
Şiirlerim ki Bir fincan kahve gibi Kırk yıl hatırı olsa Şiirlerim ki herbiri Âşıkların dudaklarında mey Masalarında meze olsa Şakir Alimoğlu |
Tanrı'ya Mektup
İsyanım sana değil Tanrım Sahte İnsanlara Beni niye iki ayaklı yarattın Tanrım Suçum, günahım neydi insan olmak için Yüzümüz alabildiğine saf ve güzel İçimiz alabildiğine çirkin Günahımızı esirgiyoruz karşılığı olmadan, düşün Vermiyoruz milyonlarca yıl susamışa bir yudum su Uykumuzda bile başkalarının mezarını kazıyoruz Kızma ama Tanrım, gerçek bu doğrusu Menfaat bir siyah gül saçlarımızda hergün açan Kimimiz sene 1365 gün yalancı Yüce Tanrım! Hayvan gelmemek dünyaya ne acı Bir yere getirdi ki beni bu sahtelik, bu yalan Utanıyorum insanlığımdan gördükçe hayvanları Hayvanları seviyorum gördükçe içlerinden insanları 1967 Âlimoğlu Şakir Alimoğlu |
Tanrı’nın En Güzel Eseri
dudağında binbir renk güller açar gülersen sevgilim tanrı’nın en güzel eserisin sen inan ne şehri istanbul, ne eşsiz boğaziçi sevgilim tanrı’nın en güzel eserisin sen hangi güzelde bulunur bu naz, bu füsun efendim canana senin diyene can feda olsun efendim ne lâlede, lâlezarda tek canandadır gönlümüz canana senin diyene can feda olsun efendim omuzunda siyah bir şal, köpük kadar beyaz tenin rüzgârın raksına doyum olmaz saçlarında senin gece bir havuz başında elinde şarap kadehin sevgilim tanrı’nın en güzel eserisin sen hangi güzelde bulunur bu naz, bu füsun efendim canana senin diyene can feda olsun efendim ne lâlede, lâlezarda tek canandadır gönlümüz canana senin diyene can feda olsun efendim dudaklarında siyahlı şarkılar, yüzünde tül aşka davet eder beni göğsündeki siyah gül n’olur kalemle çizilmiş dudaklarınla hep gül sevgilim tanrı’nın en güzel eserisin sen hangi güzelde bulunur bu naz, bu füsun efendim canana senin diyene can feda olsun efendim ne lâlede, lâlezarda tek canandadır gönlümüz canana senin diyene can feda olsun efendim bir nakış gibi işlensin şarkılara güzelliğin roman roman anlatılsın sayfalarca güzelliğin milyonlarca tuvale çizilsin güzelliğin sevgilim tanrı’nın en güzel eserisin sen hangi güzelde bulunur bu naz, bu füsun efendim canana senin diyene can feda olsun efendim ne lâlede, lâlezarda tek canandadır gönlümüz canana senin diyene can feda olsun efendim güzelliğin şarkılara işlensin nakış gibi gönülden gönüle aksın, aşkım yaşanmış gibi doya doya aşkı içmiş dudağından kanmış gibi sevgilim tanrı’nın en güzel eserisin sen hangi güzelde bulunur bu naz, bu füsun efendim canana senin diyene can feda olsun efendim ne lâlede, lâlezarda tek canandadır gönlümüz canana senin diyene can feda olsun efendim Âlimoğlu Şakir Alimoğlu |
Tedavülden Kaldırıyorum
Sana senelerce kandım, inandım Gözlerim açıldı, artık uyandım Bugün defterini kapatıyorum Seni tedavülden kaldırıyorum Şakir Alimoğlu |
Teknoloji
Teknoloji ilerlemiş Uzay çağındaymışız Öyle diyorlar Vallahi yalan Biri bana aksini ispat etsin Teknoloji o kadar ilerlediyse Önce kırık kalbimi tamir etsin Âlimoğlu Şakir Alimoğlu |
Torun
Canım yavrum Sen de farkındasin biliyorum Bir başka seviniyorum Torunlarımı görünce Sanki daha güzel kokuyorlar öpünce Kıskanma sakin Zannetme ki daha az seviyorum seni Torunlarimdan Et ayrılır mı hiç tırnaktan Birgün sen de torun sahibi olacaksın Tanrım o günleri göstersin inşallah Ancak o zaman anlarsın beni Torunlarımı görünce Niye daha çok mutlu olduğumu Evlâdın ceviz Torunun cevizin içi olduğunu 02.05.2003 Şakir Alimoğlu |
Unutanlar da Unutulurlar
Unutanlar da bir gün unutulurlar elbet Gül bile bülbülü unutur Bülbül bile gülü unutur gün gelir Yeni bir sevgili bulur İkisi de Bir ben seni unutamam asla Bir ben veririm Aşka sonsuz kıymet Bir ben seni unutamam asla Kopsa da kızılca kıyamet Âlimoğlu Şakir Alimoğlu |
Unutttun Beni
Unutttun beni unutulmuş şarkılar gibi Tozlu raflarda kalmış, eski romanlar gibi Anılarda kalan yalan sözler, yeminler gibi Unuttun beni albümlerdeki resimler gibi Gözyaşlarım resmini çiziyor düşerken gözlerimden Sen çıkıp geliyorsun o anda şiirlerimden Sonra bir şarkı doluyor içime çok eskilerden 'Unutturamaz seni hiçbirşey, unutulsam da ben' Âlimoğlu Şakir Alimoğlu |
Utopya
Demek yemeğe çağırıyorsun Beni bu gece Çok teşekkür ederim Zevkle Koşa koşa gelirim Ama şimdi gitmeliyim Kendime bir çift eldiven almam lazım Yoksa yarın nasıl kalem tutar Nasıl şiir yazarım Âlimoğlu Şakir Alimoğlu |
Üyelik Başvuru Dilekçesi
KONU: KAYIT YENİLENMESİ HAKKINDA SAYI: 2007/03 aşıklar cemiyeti başkanlığı yüce katına; kutsal cemiyetinizden yıllar önce içim parçalansa da mücbir sebeplerle istifa etmek zorunda kalmıştım. aradan geçen 40 yıl zarfında cemiyetinize yakışır şartlar tekemmül etmediğinden büyük özlem duymama rağmen üyesi olmaktan gurur duyduğum kutsal cemiyetinizden maalesef uzak kaldım şimdi; kalbim dolu, kapısı kapalı kutsal cemiyetinizin üye kabul şartlarını tam olarak haiz olduğuma inanarak: 'kutsal cemiyetinize son nefesime kadar bağlı kalacağıma şiirlerimle katkıda bulunacağıma bütün şiirlerimin başı üzerine kutsal aşk kitabı üzerine yemin ederim.' kaydımın kayıtsız şartsız yenilenmesine emir ve müsaadelerinizi arz ederim. Saygılarımla...01.03.2007 Âlimoğlu Adres: Âşıklar Cad. Âşıklar Sitesi 9/9 Âşıklar ANKARA T. C. Kimlik No: 13255081960 Şakir Alimoğlu |
Üzgünüm Leylâ
tanrım! birgün sihirli bir değnek değecek mi omuzuma uyanacak mıyım söyle bir sabaha karşı tüy gibi hafif ve kuşlar kadar özgür dörtbir yanımda canım kadar sevdiklerim o deliler gibi o çılgınlar gibi özlediğim sevgililerim tanrım! n’olur yanlış anlama nasıl burnumda tütüyor eski günlerim bilemezsin o huzur içinde çocuklar gibi mışıl mışıl uyuduğum rüya dolu ******* ve huzur dolu uyandığım penceremden güneşi karşıladığım sabahlar sevdiklerimle bir masanın etrafında yaptığımız neş’eli kahvaltılar tanrım! esecek mi gene gönül penceremden mutluluk şarkıları söyleyen rüzgârlar yırtacak mı içimdeki karanlığı gönül odamda yeniden yanacak ışıklar açacak mı yeniden gönül bahçemde bir bir solan boynu bükük çiçekler tanrım! çok şey istemiyorum senden bir kırmızı gonca gülle yanında bir beyaz lâle dudaklarımda çok eskilerden bir şarkı suzinak makamında biz heybeli’de her gece mehtaba çıkardık sandallarımız neş’e dolar zevke dalardık tanrım! yoksa hep o şarkı mı çalacak gönlüm gibi kırık plâkta söyle üzgünüm leylâ çile bülbülüm çile Âlimoğlu Şakir Alimoğlu |
Vakkas Ağa - (İkinci Bahar Dizisinden)
Çapkından koca olmaz, kâğıttan baca olmaz Aşkı inkâr edenin testisi şarap dolmaz Sevenleri ayıran insafsız babaların Yarın günü gelince ölmeye yüzü olmaz Mutluluk şarkısında senin de sözün olsun Âşıklar çorbasında bir parça tuzun olsun MEDET ey Vakkas Ağa gel affet sevenleri Yarın günü gelince ölmeye yüzün olsun Şakir Alimoğlu |
Var mı Aşk Gibi
Var mı aşka müptela olmak gibi dünyada Var mı aşk gibi bir güzel, uğruna ölmeye değer Nefesin daralsa da, kalbin hergün sıkışsa da Var mı aşk gibi bir güzel, uğruna ölmeye değer Özlemi var, hasreti var, şımarıklık nazı var Dört mevsimi ilkbahar, sonbahar kış yazı var Karanlığı, aydınlığı, siyahı beyazı var Var mı aşk gibi bir güzel, uğruna ölmeye değer Kahırlar, ağlamalar, sonra diz çöküp yalvarmalar Önce küçük sitemler, sonra kırılıp küsmeler Sonra bir beyaz gülle öpüşüp barışmalar Var mı aşk gibi bir güzel, uğruna ölmeye değer Birtek canım sözüne bir can verenler için Cenneti cehennemi onda görenler için Yalnız dudaktan değil, kalpten sevenler için Var mı aşk gibi bir güzel, uğruna ölmeye değer Âlimoğlu Şakir Alimoğlu |
Vefasız Kadınlar
Size kırgın değilim beni sevmediniz diye En büyük bedduam size, ey vefasız kadınlar Öyle bir aydınlık doğsun ki kalplerinizde Karanlıklar ortasında sabah güneşi kadar Şakir Alimoğlu |
Vermeyenin İki Yüzü
İster kız ister kızar Söyleyeceğim Seni bir kere öpmek istiyorum Doya doya Bir kere sevmek istiyorum seni Kana kana Aama o bir kerede Karıştırmak istiyorum Gece ile gündüzü İsteyenin bir yüzü kara Vermeyenin iki yüzü Âlimoğlu Şakir Alimoğlu |
Vira Vira
Deniz dalgalarıyla çağırıyor herkesi aşka Gerçek aşkı bilenlere yaz aşkları bir başka Şimdi aşkın zamanıdır deniz, güneş ve kumsalda Aşkın zamanıdır şimdi şiirlerde, şarkılarda Müzik, dans, aşk ve mehtap, arzu dolu şimdi gönül Coşmalı artık coşmalı, çağlamalı şimdi gönül Yaz geldi Çiçekler açtı Kuşlar cıvıl cıvıl Kaynıyor kanımız Ne bekliyoruz öyleyse Haydi şimdi hep beraber Tüm kalpler fora Haydi şimdi hep beraber Yeni aşklara pupa yelken Yeni aşklara VİRA VİRA Bir elimizde gitar, dilimizde şarkılar Ellerimizde kadeh, denizde yakamozlar Aşkın oku saplanınca, kalbimize bir gece Eros bile kıskanmalı, bizi böyle görünce Fazla söz fazla gelir, haydi yeni aşklara Haydi gençler, genç kalanlar, hep beraber VİRA VİRA Yaz geldi Çiçekler açtı Kuşlar cıvıl cıvıl Kaynıyor kanımız Ne bekliyoruz öyleyse Haydi şimdi hep beraber Tüm kalpler fora Haydi şimdi hep beraber Yeni aşklara pupa yelken Yeni aşklara VİRA VİRA Şakir Alimoğlu |
Yalan İnanmam
Gönderdiğin mektupta unutmadım diyorsun, yalan inanmam Halâ kalbim sendedir istersen bak diyorsun, yalan inanmam Her mihnetini çektim bitmeyen günah gibi, yoruldum artık Yemin etsen bin kere yalan beni sevdiğin, yalan inanmam Söz: Âlimoğlu Müzik: Turgut Aksoy Şakir Alimoğlu |
Yanarım Ona ki
Yanarım ona ki; ölümü istediğim şu anda Bana milyonlarca yıl kadar uzun gelen ******* Dudaklarını dudaklarımla kapatmadım yazık Dudaklarımı dudaklarınla kapatmadın yazık Kremler öptü ipek tenini, dudaklarım yerine Dudaklarım isyan ederken bitmeyen ******* Yanarım ona ki; ölümü istediğim şu anda Dudaklarım seni ister, kalbim seni heceler Âlimoğlu Şakir Alimoğlu |
Yasak Aşk
Sen bir sosyete gülüsün Sen bir su gibi güzelsin Ben bir köylü çocuğuyum Sen bana Tanrı gibisin Sen bir inci damlasısın Ben bir köylü çocuğuyum Ben toprağın çocuğuyum Yasak, beni sevemezsin Sevişsek te mutlu olamayız biz Bu aşkı burada bitirmeliyiz Yanlış hesap birgün Bağdat’tan döner Yol yakınken hemen ayrılmalıyız Sen beni deliler gibi Ne incecik ellerini Sevsen bile bırakmazlar Ne simsiyah gözlerini Ayrı dünyalardanız biz Ne alev dudaklarını Aşkımızı anlamazlar Hayal bile edemem ben Senin yetiştiğin yerler Beni sana lâyık görmez Toprağı hiç görmeyenler Beni küçük görecekler Nasırlı el nedir bilmez O zaman da yıkılırım Her akşam viski içenler Ölürüm bunu bilsinler Sevişsek te mutlu olamayız biz Bu aşkı burada bitirmeliyiz Yanlış hesap birgün Bağdat’tan döner Yol yakınken hemen ayrılmalıyız Sen bir köylü olamazsın Bir kuzunun melemesi Ben bir şehir efendisi Bana ninni gibi gelir Sana şarkı güzel gelir Tango valsten anlamam ben Bana yanık gazel sesi Halay bana kolay gelir Aşkımızı gömmeliyiz Âşıklar mezarlığına Biz bile unutmalıyız Aşkımızın hatırına Aşkımızı gömelim biz Kalbimizin bir yerine Üstüne yasak aşk yazıp Kilit vuralım üstüne Bir anahtar sende olsun Bir anahtarı da bende İstemezsek açılmasın Aşkımız kalsın mazide Âlimoğlu Şakir Alimoğlu |
Yaşanmamış Aşklar
bir aşk filizlenmişse insanın içinde bir yerlerde alabildiğine yaşanmalı ekilmeli aşk toprağına sevgiyle bir fidan gibi hergün büyümeli hergün büyümeli ümitle doğar doğmaz zamanında yaşanmalı aşk yaşanması gereken ama yaşanmamış aşklar büyük yaralar açar insanın kalbinde siz ne kadar unutmak isteseniz de o açılır, kapanmaz unutulmaz aşklar yaşanmasa da unutulmaz bir ateştir aşk yıllar ne kadar hızlı geçse de unutmak istedikçe küllenmez aksine her yanını alevler sarar HİÇBİRŞEY ACI VERMEZ İNSANA SEBEBİ PİŞMANLIK OLAN ÇARESİZLİK KADAR! Âlimoğlu Şakir Alimoğlu |
Yelesinde Kupası
Yelesinde kupası, Aslan hep kupa ası. Nasıl söylemem şimdi Galtasaray şarkısı Ağlamak istiyorum Haykırmak istiyorum Kupayı doya doya Yaşamak istiyorum On kişiyle men to men Kupayı aldın hemen Hem de içimizdeki İngilizlere rağmen Çok lâf yalansız olmaz Çok mal haramsız olmaz Her zaman en büyük cim bom Güneş balçıkla sıvanmaz 17.05.2000 Âlimoğlu-İstanbul Şakir Alimoğlu |
Yüzsuyu Göğe Çekildi - Rahmetli Zekiye Nenem Nur İçinde Yat
ahlâk kalmadı şimdi insanlarda ne kadir kıymet bilen var ne hatır gönül ne ahde vefa kaldı böyle miydi eskiden bir sevgi, bir saygı vardı herşeyin ölçüsü para para para şimdi ama kirli ama haram para para para varsa yoksa eskiden bir lokma bir hırka der haline şükrederdi insanlar o eski topraklar nerde şimdi moda oldu utanmazlık, ahlâksızlık, hırsızlık yüzsuyu utancından göğe çekildi 08.04.2003-Âlimoğlu Şakir Alimoğlu |
Zalim-i Kebir
Bir zalim-i kebirin aşkına düştüm bilmiyor Öyle bir kördüğüm ki; çözdükçe düğümleniyor O şifreli bir kilit, şifresi hep değişiyor Öyle bir kördüğüm ki; çözdükçe düğümleniyor Şakir Alimoğlu |
Zimmetime Geçirdim
Zimmetime geçirdim kalbini İznin olmadan Razıyım cezama İstersen idamımı iste savcıdan Ne pahasına olursa olsun Hatta canım pahasına Geri vermem asla Alır götürürüm olmazsa mezarıma Şakir Alimoğlu |
Zina Yapsam
zina yapsam hakim beni içeri atmaz nefsi müdafaadan beraat ederim ama seni mahkûm eder korkarım ki zina yapmama sebep olduğun için önce ikimizi de dinler hakim yaz kızım der sonra karar! salonda herkes ayağa kalkar yüce Türk milleti adına; gereği düşünüldü erkeğin zina fiilini mücbir sebeplerden ağır tahrik altında işlediği anlaşıldığından beraatine; kadının erkeği zina fiilini işlemeğe azmettirdiği teşvik ettiği ve ağır baskı yaptığı sabit görüldüğünden gayri kabili temyiz olmak üzere ömür boyu erkeğine hayır dememesine oybirliğiyle karar verilmiştir duruşma bitmiştir Âlimoğlu Şakir Alimoğlu |
Forum saati GMT +3 olarak ayarlanmıştır. Şu an saat: 12:53 PM |
Yazılım: vBulletin® - Sürüm: 3.8.11 Copyright ©2000 - 2025, vBulletin Solutions, Inc.