![]() |
Biriktirdiğin tozları paketledim bugün..
bugün ____biriktirdiğin tozları paketledim _________________________kaybolmasınlar diye.. yıkanmamış kirli çamaşırlarını ve kabuklanmış bulaşıklarını ______________yerleştirdim makinelerine dantelli havlularını tıkıştırdım çeyiz sandığına özene bezene.. kararmış beyaz geceliğini de ______________hani ilk gecede giymiştin.. her şeyini _____tüm dokunuşlarını ___________yanmış yemeklerini _________________ve tariflerini ________________________topladım.. gülen resimlerini ve çıldırtan ağlamalarını da _______________________________unutmadım.. mavi renkli düğün takımım vardı ya nikah günü üzerine kuş pislemişti ütülerken de pantolonunu yakmıştın _____________________bir garibana verdim onu keşke ____sana verseydim ____________lazım olurdu bir gün.. hoş yakmak için kullandığın ütüyü de kırmıştın ya sen ___________neyse.. popüler döneminde kaldı _____________karşılıksız kalan iyiliklerim kırılmış kalbimi ve __bekleyen milyonlarca çocuğumu _______________________veremedim.. avutulmayı bekliyor şimdi zavallı yüreğim _________avunmayı ______________bir meleğin gelip onarmasını istiyor.. anılarım mı onlara hiç dokunmadım ________kabus olduğunu ___________uyandığımda anladım.. 29.10.2007 19.00 Kamil Çağlar |
Bizim Diyar
kafası olmayan ceset kolları sallanıyor tezgahta her uzvu teker teker parçalanıyor paketlenip koyuluyor buzluğa kan deryası parkeler silinmeye çalışılıyor telaşla defnedilmiş mezara üstünde toprak gezip dolanır etrafta ruh ağır aksak sarılmış beden kefenle yerinden kalkıyor bir sebeple çevresinde oluşmuş halka sohbet ediyor keyifle sen ne zaman geldin bizim diyara dün gitmemiş miydin öteki dünyaya kılınmamış namazı mevta alacaklı kaçıyor cemaat sanki vebalı önünde yürüyen kavuklu titrek ardın sıra gelen ceset ürkek katledilen ceset aşkın fedası kurulan tezgah ömrün cefası soğuk duşlar yaşatıyor kefen derdine düşmüş sohbetin el alem 26.11.2006 21.00 Kamil Çağlar |
Bomboş acılar bıraktın..
Bir adım yakın; adın, adıma yakın! Bilsen, bıraktığın tortunun sertliğini. İndirdiğin darbelerle kabuklaşan yaramı. Oysa ki; merhametli dokunuşlar dilerdi, İçe ferahlık veren bir sam yeli.. Ne ifadesiz gözlerine takılırdı, ıssız karanlık. Ne de sancılı gülüşlere aldanırdı, zavallı yüreğim.. Sımsıkı kavranırdı kayıp giden eller. Uzaklaşmasına, fırsat bile vermeden yakalanırdı. Parçalanıp atılırdı sarmalanan zincirler. Rengarenk gülüşler serpilirdi gökyüzüne, Daha bitmeyen sevdalı sözler yankılanırdı.. Bomboş acılar bıraktın, soğuk ellerinde büyüttüğün. Yakılan ağıtlara bile değer vermeden karıştın sise. Kararmış kuyularda sızlıyor yaralarım, karanlığa nispet. Bıraktığın acılarını, taşırken içimde.. 08.06.2007 17.30 Kamil Çağlar |
Bozguncu!
İletişim özürlü hastalıklı adam, Kendince zarar vermek istiyor mala. El sıkmaktan aciz, veremiyor selam Bilmediği tehlikeli oyunları, oynuyor hala! Tahrik edilmiş ruhu, gözü görmüyor. Yalan dolmuş beyni, doğruyu anlamıyor. Çirkef olmuş dili, edep bilmiyor. Bir işmiş gibi durumunu, koruyor hala! Sağım solum kör ebe, yakaladım seni. Elim üstüne elim değdi, ebeledim seni. Önüm arkam sobe, bak sayıyorum şimdi. Oyun bozancılık erdemi olmuş, kaçıyor hala! Ne diyelim, oyun kuralı böyle yazılmış. Kutu içinde paket yapılıp, öyle satılmış. Eğriye büğrüye alışılmış, kafam buna takılmış. Anlatıp dururlar da yanlışı, dinlemiyor hala! 10.01.2007 11.00 Kamil Çağlar |
Bugün Bayram!
Bugün bayram; hayırlı olsun insanlar. Bugün bayram; barışsın artık küsenler. Bugün bayram; bitirilsin bitmeyen kinler. Bugün bayram; sevinsin sürekli ezilenler. Bugün bayram; yıkılsın ezip geçenler. Bugün bayram; yolunu bekler dedeler, nineler. Bugün bayram; yolunu bekler babalar, anneler. Bugün bayram; hasretle özler sevenler. Bugün bayram; sevinsin terk edilenler. Bugün bayram; çocuklar neşeyle eğlenirler. Bugün bayram; sevinirler bütün fakirler. Bugün bayram; her yerde yaşanır bir telaş. Bugün bayram; adımlar sıklaşır bitmez bir yarış. Bugün bayram; hazırlanır sofralar, süslenir evler. Bugün bayram; nur yağar gönüllere, sarılmalar kucaklanır. Bugün bayram; diner gözyaşları masum yetimlerin. Bugün bayram; avuçlar döner Mevla’ya rahmet dilenir. Bugün bayram; hakkı olan kul için af vesilesidir. Bugün bayram; kutlanır bedenlerde yenilenmiş kutsanış. Bugün bayram; temizlenmiş ruhlarda istenmez ayrılış. Bugün bayram; kutlu olsun tüm yüreklerde bu bayram. Bugün bayram; kutlu olsun tüm alemin ömründe bu bayram. Bugün bayram; kutlu olsun tüm sevdiklerime, sevenlerime. 25.12.2006 16.00 Kamil Çağlar |
Bugün istemedi
Bugün gülmek bana uğramadı. Hep keder vardı yanımda. Hiç sormadı ki bana.. İstiyor muyum onu etrafımda.. Bugün uğramadı bana Ağlamadım. İstemedim ağlamayı Bekledim bütün gün, geceyi.. Benim gerçek dostum karanlığı. Bugün istemedi beni sevmeyi. İstesem de onu çok beklesem de Umursamadı! Ona açık ellerimi.. Gözlerim bu aksam indiremedi perdeyi Seyircinin son alkışını bekler gibi. Israrla bekledi heyecanla elleri Neden korktuğunu anlamadı. Belki bir daha sabahı görememek! Onunda dileği değildi aslında... Ama yinede kapanmadı kapakları. Sahibinin elleriydi onları oğuşturan. Sabahın karanlığıydı titreten. Buz gibi gecenin sonunda Yinede ayakta durmaktan bıkmadan. Çatlamış damarlarından akan kırmızı Kanın kokusunu bile koklamadan Hasreti gökyüzünün maviliği Rüyalarında göremediği rengi. Kenarlarında toprağın kokusu, kiri Beyaz hayallerin soluksuz nefesi. Koştururcasına dağlarda, ovalarda Irmaklar asarcasına ıslaklıkları Süzülür damla damla sokaklara... Bir sel gibi aşar uzakları. Sokulur sakince kaybettiği korkusuna. Hatırlatır yine avaz avaz yalnızlığı. Arkasını döndüğünde usulca Silkelenerek iner perde ağır ağır. Baktığında yine seyircisine Korkusunun yanında oturmuş yalnızlık Birde onlar! Diğerleri. 21.03.2002 18.30 Kamil Çağlar |
Canevimden vurulmak vardı sesine..
ulaşamadım ya sana ___hala mundar değilsin ______________geriye dönülebilecek yol ________________________________gibisin benim için.. karanlıktan seçemedim ilk önce gelen kimdi ________gelen kimdir diye mırıldandım bir meltem esintisi de taşınıyordu nefsimi taciz eden gelişinde doğuştan eklenmişti _____________fiziksel istismarına.. şiirlerim vardı sana ulaşamayan avuçlarımın içinde saklanan öylesine uzanmak istedi ellerine _______________________öylesine tutunmak.. kaygısızca _______asılmayı düşlediler dallarına ___________________Allah’tan dileğimi isteyerek asırlar boyu unutulmayacak bir sevda olmayı özleyerek.. durulmak _______durdurulmak _________________durmak yok dedi kör şeytan canevimden vurulmak vardı sesine.. bir adım bir adım daha birkaç adım daha atarak ilerlemek vardı.. birkaç yudum daha tatmak vardı aşkın akan sebebinden aşkın ____kara asma kokan _________________ şarabından.. boşver _____bilmem hangi medyumun baktığı falı _____________bilmem kaç şairin okuduğu yalancı masalı.. bırak ____geçip gitsin __________susuz gözüken serabı.. 19.08.2007 23.00 Kamil Çağlar |
Canları nasıl isterse..
“Bırakıyorum yapsınlar, bırakıyorum geçsinler”! Canları nasıl isterse, öyle davransınlar.. Aklıma gelen her türlü ilişkide, aramaktan bıktım artık özgür bir irade. Hak ve özgürlüklerimi teslim ediyorum, “kısıtlı teşebbüs ve kısıtlı iradeye”! Özelliklerini dünden kaybetmiş bir birey olarak yaşamayı, korunmayı bir kenara bırakmış ruhu yıkılmış temel anlayışları; terk ediyorum acı bir söylemle.. “Bana göre aşk, elini çekmeliydi üzerimden” Ruhumu da çekip çevirecek en mahir güç “Yaradan’ın görünmez eli”ydi! Kişisel çıkarlarımı çalmak isteyen bireyler; Amansız yarış ve bitmeyen bir rekabetle, verimli saldırılarla etkili oluyorlardı. Benim yapmam gereken, bu yarışın adil geçmesini sağlamaktı! Kökenimde bulunuyordu, girişimcilerin haklarını korumak! Bana göre yarışı kazanamıyorsa kişi, “bunun nedenini kendinden bilmeli”! Sunduğum yeterince kaynak, yarışı herkesin kazanmasına yetebilirdi. Yarışa odaklanmış sert bakışlar ortamında “arada kalanların” ne olacağı beni asla ilgilendirmiyordu! Ezilenlere pek önem vermiyor, “ayakta kalan sağlar benimdir “ içgüdüsüyle hareket etmeye devam ediyordum! Çıkarlarımı çalmak isteyenlere karşı mesafeli duruyordum. “Bırakıyordum yapıyorlardı, bırakıyordum çalıyorlardı”! Canları nasıl isterse, öyle davranıyorlardı.. “bırakıyordum öyle sanıyorlardı”! 11.02.2005 22.00 Kamil Çağlar |
Ceviz
İki ceviz kırdım. Çürümüştü içi, birinin; Kabuğuna baktığında, azametli görünüyordu.. Meğer; Ne yağmuru kalmış, ne kışı, ne de karı.. Yol gelip de yol geçen; Hepsi de geçmiş üzerinden! Ne ambarı kalmış, ne de darı.. Boş çıktı! İkincisi de boş çıktı! Eğilmiş yerlere, bir ağaç dalı. Sarkmış, taşıyamaz onu! Sanırsın, içi dolu külçe altın. Kilitlenmiş bir zahmetle, İçi boş bir kutu. Yumruk üstüne yumruk vurdum. Kırmak için bu cevizleri! Taşa çarptım, yandı başım; Bulurlar nasılsa, benim gibi kerizleri! 10.11.2005 19.30 Kamil Çağlar |
Ceza!
Bulamadım gönlümün sahibini. Uğruna ölesiye sevmedim. Sevdalandım sevgiliye ve aşka. Olamadım bir güzele, kul köle... Bir değil, hem de iki kere! İki kere yandım yüreğime... Birinde ah ettim kahpeliğe; Diğerinde ise sahte kimliğe.. Dağlar! Ey bası göğe eren, Çevresi sevdalarla dolu. Vermezseniz cezayı zalime? Yürekleri küçük dağlar... Sen yine durma, yine şahlan. Azdır sularını deli ırmak! Sende veremezsen cezayı Yatağın kurusun ırmak... Aramam seni ta uzaklarda... Sendin benim hep yanımda. Vermeyeceksen cezayı dünyada? Beni de cehennemine koyma! 25.04.2001 - 23.00 Kamil Çağlar |
Forum saati GMT +3 olarak ayarlanmıştır. Şu an saat: 04:09 PM |
Yazılım: vBulletin® - Sürüm: 3.8.11 Copyright ©2000 - 2025, vBulletin Solutions, Inc.