www.cakal.net Forumları YabadabaDuuuee

www.cakal.net Forumları YabadabaDuuuee (https://www.cakal.net/index.php)
-   Adult eski arşiv (https://www.cakal.net/forumdisplay.php?f=376)
-   -   Son Dk haberleri[BURADA TOPLANACAK] (https://www.cakal.net/showthread.php?t=30849)

KaRaYeL 08-08-2006 09:34 AM

Milli Eğitim Bakanlığı burs kayıt, kabul ve nakil işlemlerini internetten gerçekleştirecek

http://www.internethaber.com/images/news/2419.jpg

Burslar internetten dağıtılacak
Öğretmen atama ve yer değiştirmeleri ile tüm sınavların işlemlerini internetten gerçekleştiren Milli Eğitim Bakanlığı, şimdi de 140 bin burslu ilköğretim ve lise öğrencisinin burs kayıt, kabul ve nakil işlemlerini internetten gerçekleştirecek.

"e-burs' konulu bir genelge yayınlayan Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik, interneti bundan böyle de yaygın kullanmaya devam edeceklerini söyledi. Her yıl 140 bin civarındaki öğrencinin tonlarca evrakının tüm illerden bakanlığa geldiğini hatırlatan Bakan Çelik, artık burslarla ilgili hiçbir kağıdın bakanlığa gelmeyeceğini kaydetti. Çelik, e-burs modeliyle artık bütün öğrencilerin burs hareketinin elektronik ortamda döneceğini belirtti.

Burslu öğrencilere bir de müjde veren Bakan Çelik, ilköğretim ve lise öğrencilerine verilen aylık 43 YTL'lik bursun 2007"den itibaren 53 YTL'nin üzerine çıkarılacağını açıkladı. Genelgeye göre Devlet Parasız Yatılılık ve Bursluluk Sınavı'nı kazanan öğrenciler için ilköğretim ve lise müdürlükleri ile ilçe ve il milli eğitim müdürlükleri http://ilsis.meb.gov.tr adresine kendilerine verilmiş kullanıcı adı ve şifreleriyle giriş yaparak e-burs modülünü açabilecek. Bursluluğu onaylanan öğrenciler 1 Ekim'den itibaren burs almaya hak kazanacak.

Haber: İbrahim Asalıoğlu

KaRaYeL 08-08-2006 09:35 AM

Roma'da konser veren Madonna, "Ortadoğu’da savaşa son" temasını sahneye taşıdı.


http://www.internethaber.com/images/news/940.jpg


Madonna barış istedi
Önceki gün Roma Olimpiyat Stadı"nda 70 bin seyirci önünde konser veren Madonna, "Ortadoğu"da savaşa son" temasını sahneye taşıdı.

Birinin göğsünde ay yıldız, diğerinin göğsünde ise Davut yıldızı çizili iki erkek dansçının arasında şarkı söyleyerek Hıristiyan, Müslüman ve Yahudi dayanışması sergiledi. Madonna, Katolik Kilisesi"nin lanetlemesine ve dine hakaret ettiği suçlamalarına aldırmayarak sahneye yine çarmıhla çıktı.

KaRaYeL 08-08-2006 09:36 AM

İsrail, Chavez'in sözleri üzerine Venezuela'daki büyükelçisini geri çağırdı

http://www.internethaber.com/images/news/12785.jpg

İsrail'den Chavez'e misilleme
İsrail, Venezuela Devlet Başkanı Hugo Chavez'in İsrail'i Hitler'e benzetmesi üzerine, bu ülkedeki büyükelçisini geri çağırdı. İsrail Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Mark Regev, ''Caracas Büyükelçimizi danışmalarda bulunmak üzere geri çağırdık. Venezuela'nın tutumundan kaygı duyuyoruz. Bölgedeki en aşırı unsurlarla ittifaka giriyorlar'' dedi.

Chavez, El Cezire Televizyonu'na verdiği bir demeçte, İsrail'in Lübnan ve Filistinliler'e saldırmasını Hitler'in operasyonlarına benzetmişti. Chavez, bu demeçten 1 gün önce de, İsrail'in operasyolarını protesto etmek için Venezuela'nın İsrail Büyükelçisi'nin geri çağrılmasını emretmişti.

Chaveç'in, İran Cumhurbaşkanı Mahmud Ahmedinejad'ın düşüncelerine yakınlık duymasını takdirle karşılamadıklarını belirten Regev, ''Birkaç gün önce İsrail'in haritadan silinmesini isteyen İran liderini kucaklayan bir Chavez ile karşı karşıyayız'' dedi.

KaRaYeL 08-08-2006 09:37 AM

Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği Başkanı Prof. Dr. Türkan Saylan’ın sözlerine tepki var

http://www.internethaber.com/images/news/12918.jpg

Türbanlı öğrenci okuyamaz mı?
Geçtiğimiz hafta dernek olarak PKK"yı destekledikleri iddiaları basında yer alan Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği Başkanı Prof. Dr. Türkan Saylan"ın dün bir gazeteye yaptığı türban konusundaki açıklamalara tepki geldi.

Türkiye Sağlık İşçileri Sendikası Genel Başkanı Mustafa Başoğlu, Saylan"ın “Türban kapısı yasal olarak kapanmıştır. Türbanlı öğrenciler okuyamazlar. Misyoner faaliyetler bir tehlike değildir. Bu İslami kesimin uydurmasıdır.” şeklindeki ifadelerini "gündem saptırma" şeklinde değerlendirdi. Saylan"ın derneği hakkındaki iddiaları örtbas etmek için böyle bir açıklama yaptığını söyleyen Başoğlu, “Devletin bütün kayıtlarında misyoner faaliyetlere dikkat çekilirken, Sayın Saylan"ın bu iddiası misyoner faaliyetlerin gizlenmesine dönüktür. Türkiye"de hâlâ başörtüsü yasağı ile uğraşıp laikliği İslam"a karşı kullanmak isteyenler, sorunların artmasına hizmet etmektedirler.” dedi.

Başoğlu, konuyla ilgili yazılı açıklamasında şunları kaydetti:

“Türkan Saylan bir gazetede yaptığı söyleşide, ülkede misyoner faaliyetlerinin bir tehlike olmadığını, bunun İslami kesim tarafından uydurulduğunu iddia etmiştir. Bu, gerçeğin üzerini örten ve misyoner faaliyetlerin gizlenmesine dönük bir iddiadır. Saylan, başörtülülerin okuma hakkı olmayacağı ve laiklikten taviz verilmeyeceği iddiasını da öne sürmüştür. Devlet adına Saylan"ın konuşma yetkisi yoktur. Başörtülü öğrencilerin yükseköğrenimlerinin engellenmesi Anayasa"ya aykırı bir uygulamadır. Saylan"ın başkanı bulunduğu dernek hakkında birçok iddia ileriye sürülmektedir. Önce bunlara cevap verilmelidir

KaRaYeL 08-08-2006 09:38 AM

SHP, sıkça gündeme getirdiği ‘Kürt sorunu’ nedeniyle 4 milletvekilinden ikisini kaybetti.

http://www.internethaber.com/images/news/7132.jpg

SHP'yi karıştıran politika
“Türkiye"de Kürt sorunu yoktur.” diyen ve aksini iddia edenleri "terör örgütü destekçisi" olmakla suçlayan SHP"li milletvekillerinden Hakkı Akalın (İzmir) ve Mustafa Sayar (Amasya), parti lideri Murat Karayalçın"a gönderdikleri mektupla istifa ettiklerini açıkladı. SHP bir süre önce "Toplumsal Barış Projesi" başlıklı bir rapor hazırlamıştı. Raporda Kürt sorunu konusunda şöyle denilmişti:

“Türkiye, Kürt gerçekliğini kabul edecek; Kürt kökenli yurttaşlarımız da devletin tekliğini, ulusun ve yurdun bölünmez bütünlüğünü kabul edecek.” SHP"de haziran ayında başlayan "Kürt sorunu" çatlağı, partinin milletvekillerinin yarısını kaybetmesiyle sonuçlandı.

Geçen yıl CHP"den ayrıldıktan sonra SHP"ye katılan 5 milletvekili partinin Hazine"den 1,5 milyon YTL yardım almasını sağlamıştı. Bu parayla ekonomik sorunlarını aşan parti, parayı getiren milletvekillerini ise kaybediyor. Züheyr Amber"in SHP"den ayrılarak Anavatan"a geçmesinin ardından Hakkı Akalın ve Mustafa Sayar da partiyle yollarını ayırdı.

Milletvekilleri, Genel Sekreter Ahmet Güryüz Ketenci ve Ersoy Bulut"un ise parti üyelikleri devam ediyor. İstifaları değerlendiren SHP Genel Başkanı Murat Karayalçın ise “Giderken akılları sıra ihbar edenler olabilir. Ama biz buradayız, sosyal demokrasinin değerlerini iktidara taşımak için SHP'de siyaset yapmayı onurla sürdürüyoruz.” diye konuştu.

KaRaYeL 08-08-2006 09:39 AM

Büyükanıt hakkında çekilen SMS'lerin yurtdışından gönderildiği ortaya çıktı.

http://www.internethaber.com/images/news/269.jpg

Büyükanıt mesajları yurtdışından
Orgeneral Yaşar Büyükanıt"ın Genelkurmay Başkanlığı"na atamasının yapıldığı saatlerde Başbakan Tayyip Erdoğan ve bakanlar dahil 4 bin kişiye atılan cep telefonu mesajlarının (SMS) yurtdışından gönderildiği ortaya çıktı.

Ulaştırma Bakanlığı, Başbakan Erdoğan"ın "SMS"i atanları bulun" talimatı üzerine çok yönlü bir inceleme başlattı. Yapılan çalışmada, mesajların, yurtdışından gönderildiği belirlendi. Bakanlık yetkilileri, mesajların hangi ülke üzerinden geldiği konusunda ise bilgi vermiyor. SMS"lerin, Macaristan ve Bulgaristan"dan bilgisayar üzerinden toplu mesaj olarak atıldığı ileri sürülüyor. Bu ülkelerde faaliyet gösteren bir GSM operatörünün SIM kartının kullanılmış olması ihtimali üzerinde duruluyor. 4 bin kişinin numaralarına nasıl ulaşıldığı da özel olarak inceleniyor.

Bu arada Ulaştırma Bakanlığı, Orgeneral Yaşar Büyükanıt aleyhine iddialar içeren mesajların bir daha tekrar etmemesi için yasal bir düzenlemeye gitme kararı aldı. Yeni düzenlemeyle, mesajların en az 1 yıl, en fazla 6 yıl boyunca GSM operatörleri tarafından saklanması öngörülüyor. Böylece, savcılığa yapılacak başvurularda mesajın kimden gönderildiğinin tespiti kısa sürede yapılacak. GSM şirketleri tarafından mesajların saklanmasına yönelik sistem, Avrupa ülkelerinde yıllardır uygulanıyor. Almanya"daki GSM operatörleri, mesajları 5 yıl saklıyor.

Kısa mesajların GSM operatörleri tarafından 6 yıl boyunca saklanabilmesi için, Turkcell, Telsim ve Avea"nın yeni bir yazılım programı oluşturması gerekiyor. Bu program sayesinde, mesajların, saati, tarihi, içeriği ve kim tarafından gönderildiği kayda geçecek.

Paşa"nın da gemi kaptanlığı ehliyeti var

Eski Başbakan Mesut Yılmaz ve Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik"in amatör gemi kaptanı ehliyeti aldığı yönündeki haber dün Zaman"da yayınlanınca gözler daha önce aynı ehliyeti alan ünlülere çevrildi. Siyaset çevresinden sanat dünyasına kadar çok sayıda tanıdık ismin gemi kullanma hobisi olduğu ortaya çıktı. 30 Ağustos"tan itibaren Genelkurmay Başkanlığı yapacak olan Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Yaşar Büyükanıt da 3 yıl önce kaptanlık ehliyeti almış. Büyükanıt, 2003-2004 arasında 1. Ordu Komutanı olarak İstanbul"da görev yaptığı sırada Denizcilik Müsteşarlığı İstanbul Bölge Müdürlüğü"nün açtığı sınava girmiş. Kaptanlığa en büyük ilgi ise sanat dünyasından. İbrahim Tatlıses, İlhan Şeşen ve Aliye karakteriyle tanınan Sanem Çelik gibi sanatçılar ehliyet sahibi. İşadamı Rahmi Koç da ehliyetiyle zaman zaman tura çıkıyor. Denizci çocuğu olan Başbakan Erdoğan"ın kardeşi Mustafa Erdoğan ise uzun zamandır gemi kullanıyor. Denizcilik Müsteşarlığı İstanbul Bölge Müdürlüğü yetkilileri, denize olan ilginin her geçen gün arttığını söylüyor. Her yıl 5 bin kişi amatör gemi kaptanlığı ehliyeti için başvuruda bulunuyor. Sınav için herhangi bir ücret talep edilmiyor. 14 yaşından büyük olan herkesin başvurabildiği sınavı geçmek de zor değil.


Haber: Erdal Şen

KaRaYeL 08-08-2006 09:40 AM

Kral Abdullah'ın istanbul'da kalacağı Çırağan Sarayı'ndaki mermerler sorun oldu.

http://www.internethaber.com/images/news/12927.jpg

Kral için herşey hazır
40 yıl aradan sonra ülkemizi ziyaret edecek ilk Suudi Kralı'nın şanına yaraşır bir şekilde ağırlanması için Ankara ve İstanbul seferber oldu. 300 kişilik heyeti ve 17 uçakla bugün Ankara'da olacak Kral Abdullah Bin Abdülaziz için tutulan Swissotel'deki süit, baştan başa yenilenmiş, hatta kıbleye bakan tuvaletlerin yönü bile değiştirilmişti. Kralın, gezisinin ikinci ayağında geleceği istanbul'da da tüm hazırlıklar tamamlandı. Çırağan Sarayı'ndaki tuvaletler kıbleye bakmıyordu ama bu kez de Kral'ın kalacağı Sultan Süiti'ndeki banyonun mermeri sorun oldu.

Kral'ın fobisi var
Zira, 82 yaşındaki Kral Abdullah'ın düşme fobisi var. Bu yüzden de kendisine ayrılan 458 metrekarelik 2 yatak odası ve 4 kral yatağının bulunduğu "Sultan Süiti" ndeki banyo mermerlerin üzeri halıyla kaplandı. Yatak odalarının birinde bulunan banyonun küveti de yekpare mermerden oluşuyor. Banyo armatürleri ise altın kaplama. Çırağan Palace Kempinski Otel'de de heyeti için 284 odadan 150'si tutuldu. Yani otelin yarısından fazlası Kral için kapatıldı. Bu odalarda bulunan minibarlardaki içkiler de toplandı.

Yemeği özel aşçısından
Süitlerin bulunduğu Çırağan Sarayı'na giriş ve çıkışlar yasaklanırken, Kral Abdullah'ın konaklayacağı 2 gün boyunca saray bölümü ve çevresinde yoğun güvenlik önlemleri alınacak. Özel aşçısı ile gelen Kral Abdullah'ın yemekleri de, otelde yapılacak. 10 Ağustos'ta, Ankara'dan İstanbul'a 4 karısıyla birlikte gelecek olan Kral ve beraberindekilerin, Cuma günü İstanbul'dan ayrılması bekleniyor. Kalabalık Suudi heyeti, iki günlük İstanbul gezisinde, Topkapı Sarayı, Kapalı Çarşı, Sultanahmet, Dolmabahçe Sarayı gibi tarihi yerleri ziyaret edecek. Gezi programı ise 'Majesteleri uyanınca' başlayacak.

Haber: Bülent Ergun

KaRaYeL 08-08-2006 09:41 AM

Hizbullah lideri Nasrallah İsrail'e direnişiyle sembol oldu. Peki bu gizemli lider kim?

http://www.internethaber.com/images/news/11902.jpg

Kim bu Nasrallah?
Hizbullah'ın liderliğini 31 gibi çok genç bir yaşta devralan Hasan Nasrallah, 1 aydır İsrail'e sergilediği direniş nedeniyle artık tartışmasız bir sembol... Peki kim bu Nasrallah?

Yahudiler bizi uğraştırmasın. Tüm dünyada peşlerinden koşma zahmetinden kurtarsınlar. İsrail'e toplansınlar ki rahatça hepsini rahatça yok edebilelim...
New York Times gazetesine 2002 yılında bu açıklamayı yapan isim israil'in bir numaralı terörist, Şiiler'in ise bir halk kahramanı olarak gördüğü Hizbullah lideri Hasan Nasrallah...

Tam adı Seyid Hasan Nasrallah olan Hizbullah lideri 1960'da, o dönemlerde "Doğu'nun Paris'i" diye nitelendirilen Beyrut'ta doğdu. Lübnan'ın başkenti Ortadoğu'nun eğlence, kültür ve ekonomik başkenti olmuş ancak kalkınmadan güneydeki Şiiler fayda görememişti. Nüfusun yüzde 20'sini oluşturmalarına rağmen bütçeden yüzde 0.7 pay alıyorlardı. Şiiler, 1974'te "daha iyi bir hayat" sloganıyla ayaklandı. 1975'te silahlı "Emel hareketini" kurdular. Nasrallah, harekete katıldığında 15 yaşındaydı. Emel milisleri Arafat tarafından eğitiliyordu.

Nasrallah bir sürelik eğitimin ardından dini eğitimi için Irak'a gitti. Ancak İran devrimi sonrasında Saddam'ın baskısı nedeniyle Lübnan'a döndü. Bu arada Emel hareketi Nasrallah'm da aralarında olduğu sertlik yanlıları nedeniyle dağıldı. Iran benzeri bir rejim kurmak isteyen Şiiler 1985'te Lübnan Hizbullahı'nı kurdu. 19'unda verdiği vaazlarla yüzlerce kişiyi toplayan Nasrallah da örgütün askeri sorumlusu oldu. 1989'da Lübnan iç savaşı bittiğinde ise Tahran elçisi olarak atandı. İran dini lideri Ayetullah Hamaney'i öylesine etkiledi ki, Hamaney 1992'de Hizbullah lideri Abbas El Müsavi öldürüldüğünde 31 yaşındaki Nasrallah'ı aday gösterince kimse itiraz edemedi.

Oğlunu İsrail öldürdü
Musavi'nin intikamını almaya yemin eden Nasrallah Hizbullah'ın en kanlı eylemlerine imza attı. Arjantin'deki israil elçiliğinde patlayan bomba 29 kişiyi öldürdü. 2 yıl sonra Israil-Arjantin ortak konseyindeki intihar saldırısında 85 kişi öldü. israil düşmanını tanımaya başlıyordu.

Nasrallah ise bu dönemde El Manar adlı televizyonu kurarak propagandaya başladı. Ancak israil Nasrallah'a en büyük darbeyi 1997'de indirdi. Hizbullah liderinin 5 çocuğundan biri olan 18 yaşındaki oğlu Hadi, öldürüldü. Nasrallah haberi canlı yayında bir konuşma yaparken aldı. Çok sakindi, "Beraber savaşıyoruz, beraber şehit düşüyoruz" dedi. Bu görüntü Nasrallah'ı bir idol haline getirdi. İran ve Suriye'nin yanısıra diaspora Şiileri'nden de Hizbullah'a para yağmaya başladı. Nasrallah bu para ile hastane, vakıf ve okullar kurdu. Güneyi kalkındırdı. Kendine sadık l milyon kişilik bir taban oluşturdu.

2000 yılında israil Lübnan'dan çekildiğinde artık bir kahramandı... Hizbullah'ın amacını ise "Dünyadaki son Yahudi'nin de öldürülmesi" olarak belirledi. Ancak örgütün geçtiğimiz hafta, "İsrail'den sonra sıra Sünniler'de" açıklaması Hizbullah'ın Ortadoğu'da bir Sünni-Şii çatışması yaratmak istediği iddialarını da gündeme getirdi.

"Türkiyeli takdir ediyoruz İsrail'e destek vermeyin"
Nasrallah'ın Türkiye ile ilgili görüşleri şöyle:
• Irak savaşındaki tavrınızı çok takdir ettik. ABD'ye boyun eğmemenizin Arap dünyasında ciddi etkisi oldu.

• Türk-İsrail ilişkileri Türkiye ile İslam dünyası arasındaki en büyük sorun. İsrail devlet terörü uyguluyor. Biz ise sizin din kardeşiniziz.

• AB'nin Türkiye için önemini biliyor ve takdir de ediyoruz. Ancak Türkiye dikkatli olmazsa AB'ye giremediği gibi İslam dünyasından da uzaklaşıp yalnızlığa itilebilir.

• 400 yıl bu topraklara egemen oldunuz. Ama şimdi Hıristiyan kültürünün egemen olduğu bir birliğe girmeye çalışıyorsunuz. Türkiye sırtını Araplara, kıblesini Avrupa'ya döndü.

Kaynak: Can Dündar, Milliyet Gazetesi

KaRaYeL 08-08-2006 09:42 AM

Zeytinburnu'nda kız çocuğuna tecavüzde bulunduğu iddiasıyla bir kişi gözaltına alındı

http://www.internethaber.com/images/news/11464.jpg

Tecavüzcü kıskıvrak yakalandı
Binadan üzerini toplayarak çıktı, tecavüz farkedildi! Yenidoğan Mahallesi 50. Sokak'taki bir apartmana gelen Yasin Can ve bir arkadaşı, binadan üzerini toplayarak çıkan bir kişiyle karşılaştı.

Can ve arkadaşı, apartmanın merdiven boşluğunda H.Ö. (8) adlı kızı altı çıplak halde bulunca, küçük kıza tecavüzde bulunmuş olabileceğinden şüphelendikleri bu kişiyi peşinden koşarak yakaladı. Çevrede bulunan sivil polis ekipleri de duruma müdahale ederek şüpheliyi gözaltına aldı. Zeytinburnu Polis Merkezi'ne getirilen küçük çocuğun burada teşhis için şüpheliyle yüzleştirileceğini belirten polis, soruşturmanın sürdürüldüğünü kaydetti.

KaRaYeL 08-08-2006 09:43 AM

Ünlü oyuncu Cüneyt Arkın, "Artık dünyayı ben bile kurtaramam'' dedi.

http://www.internethaber.com/images/news/12614.jpg

Dünyayı Arkın bile kurtaramaz
'Dünyayı Kurtaran Adam' filmiyle dünya sinema tarihine geçen ünlü oyuncu Cüneyt Arkın, "Artık dünyayı ben bile kurtaramam. Dünyanın kurtarılacak hali kalmadı. Her şeyi Bush'a bıraktım" dedi

Eskişehir Tepebaşı Belediyesi tarafından düzenlenen "2. Eski Türk Sineması Geceleri" Cüneyt Arkın ve Fatma Girik'in başrollerini oynadığı "Vatan ve Namık Kemal" filminin gösterimiyle sona erdi.

Eski Türk Sineması Geceleri'ne katılmak üzere doğum yeri Eskişehir'e gelen sinema sanatçısı Cüneyt Arkın'a hemşehrileri yoğun ilgi gösterdi. Film öncesi vatandaşlarla sohbet eden Arkın, eski Türk sinemasının toplumun etrafında birleştiği değerleri yansıttığını belirterek, bu durumu keşfeden ABD sinemasının salonları ele geçirdiğini söyledi. Zamanla Türk sineması ile halkın arasındaki bağın koptuğunu ifade eden Arkın,: "Sonuç olarak Türk sineması bu hale geldi. Son dönemde vizyona giren Türk filmlerinin arkasında medya desteği var. Adamlar bir film çekiyorlar, 6 ay o kanal bu kanal geziyorlar. Bu filmleri yine de en fazla 3 milyon kişi izliyor. Benim filmlerim hiçbir reklamı olmadan 15 milyon kişi tarafından izlendi. İşte bu gönül ilişkisidir. Son olarak 'Dünyayı Kurtaran Adam' filmini çektik. Bakalım kaç kanal gezeceğiz? Artık dünyayı kurtarmayacağım. Dünyanın kurtarılacak hali kalmadı. Her şeyi Bush'a bıraktım. O kurtarıyor dünyayı. Afganistan'dan başladı Irak'ta devam ediyor" dedi.

CÜNEYT ARKIN OLMAK KOLAY DEĞİL

Türk sinemasını büyük fedakarlıklarla ayakta tuttuklarını belirten Arkın, son derece disiplinli çalıştıklarını ifade etti.

Oynadığı rolü daha iyi yapabilmek için Kazak sirkinde gece gündüz demeden 1 yıl çalıştığını anlatan Arkın, şunları söyledi:

"6 yıl da karate çalıştım. Çok zorluklar çektim. Dalaman'da Malkoçoğlu'nu çekiyoruz. Yönetmen atla duvarı yıkarak kaleye girmemi istedi. Ama ata bir şey olmasın diye biraz dekor yaptık. İşçiler çimento kullanarak kale duvarını yaptı. Akşam olduğu için çekim yarına kaldı. Ertesi gün atla duvarı geçmeye çalıştım. At bir tarafa ben bir tarafa ama duvar olduğu gibi duruyor. Çimento bir gece kalınca donmuş kayadan daha sert olmuş. Fark edememişiz. İşte böyle kafamızı duvarlara vura vura Cüneyt Arkın olduk."

MALKOÇOĞLU PARTİSİ

Arkın, 1991'de Eskişehir'den milletvekili adayı olduğunu hatırlatarak, siyasete girdikten 15 gün sonra yalan söylemeyi öğrendiğini anlattı. Gazetecilerin "Tekrar siyasete dönecek misiniz?" sorusu üzerine Arkın, "Allah göstermesin. Seçim çalışmaları kapsamında düzenlenen mitinglerde (Cüneyt Arkın geliyor) denilince müthiş kalabalık oluyordu. Çoluk, çocuk, yaşlı alana doluyordu. Siyaset konuşmaya başlayınca herkesin suratı asılıyordu. Hiç kimse siyaset konuşmamı istemiyordu. Bir partiden aday olunca diğer partidekiler kızıyordu. Ben artık Cüneyt Arkın partisindenim. Yeni bir parti kuruyorum. Adı da Malkoçoğlu partisi. Siyasi partiler ve hükümetler bu memlekete gerektiği gibi ilgi göstermediler. Nasıl düşer memleket bu hale?" diye konuştu.

KaRaYeL 08-08-2006 09:44 AM

İsrail uçaklarından Sayda kentine atılan bildirilerde, halktan kenti terk etmeleri istendi

http://www.internethaber.com/images/news/11551.jpg

İsrail Sayda'yi vuracak
İsrail uçaklarından Beyrut'un güney'indeki Sayda kentine atılan bildirilerde halktan can güvenliği açısından kenti terk etmeleri istendi. Yaklaşık yüz bin mültecinin sığındığı kentte büyük bir hareketlilik yaşanırken, olası bir saldırının büyük bir felakete yol açmasından korkuluyor.

Bu arada Beyrut'un 83 kilometre güneyindeki kıyı kenti Sur'un İsrail bombardımanından ötürü ülkenin geri kalanıyla bağlantısı kesildi. Görgü tanıkları, İsrail savaş uçaklarının kentin kuzeyindeki El Kasmiye'de bir köprüyü imha ettiklerini ve kenti güneye bağlayan karayolunun da aralıksız topçu bombardımanı altında bulunduğunu belirttiler.

KaRaYeL 08-08-2006 09:45 AM

Beytüşşebbap'ta şehit edilen astsubayın babası oğlunun acısına dayanamadı.

http://www.internethaber.com/images/news/12961.jpg

Şehit babasının kalbi durdu
Şırnak'ın Beytüşşebap ilçesindeki evinde terör örgütü üyelerinin silahlı saldırısına uğrayarak şehit olan Astsubay Başçavuş Levent Çevik'in babası İbrahim Çevik (59), oğlunun şehit olduğu haberi üzerine kalp krizi geçirerek hayatını kaybetti.

Oğlunun şehit olduğu haberi üzerine fenalaşan baba İbrahim Çevik, lise öğrencisi oğlu Can Çevik tarafından Atatürk Devlet Hastanesine kaldırıldı. Çevik, kurtarılamadı. Jandarma Başçavuş Levent Çevik'in şehit haberiyle sarsılan Çevik ailesi, baba İbrahim Çevik'in ölüm haberiyle yıkıldı.

4 kardeş olduklarını belirten lise son sınıf öğrencisi Can Çevik, AA muhabirine yaptığı açıklamada, babasının Şırnak'tan gelen ve ağabeyinin şehit olduğunu bildiren telefon görüşmesinin ardından bir anda yere yığıldığını ve kalp krizi geçirdiğini söyledi. Can Çevik, olayı şöyle anlattı: ''Çok güzel bir Pazar günü geçirmiştik. Ev telefonu çaldı, önce küçük kardeşim telefona baktı. Babama, (Şırnak'tan ağabeyimin komutanı seni arıyor) dedi.

Daha sonra babam telefonu eline aldı. O an ağlamaya başladı ve (oğlum) diyerek yere yığıldı. Bir taraftan annem, bir taraftan babam fenalaştı. Babam kalp hastası olduğu için hemen hastaneye kaldırdık. Eve geri döndükten bir süre sonra hastaneden aradılar. Babamın kendine geldiğini, bizi çağırdıklarını zannettik. Gittiğimde bana bir zarf içerisinde babamın yüzüklerini verip, (başın sağolsun) dediler. İki canımızı birden kaybettik. Ağabeyim vatan için öldü. Ben de ailem de bu vatan için canını verir, ama ne olur bitsin artık.''

Sivaslı olduğu belirtilen şehit astsubay Levent Çevik'in cenazesinin, eşinin isteği üzerine Tokat'ta defnedileceği, baba İbrahim Çevik'in cenazesinin ise yarın Antalya'da toprağa verileceği bildirildi.

KaRaYeL 08-08-2006 09:46 AM

Siyaset arenasına dönen Mesut Yılmaz'ın aklında kimler var? Kimlere teklif götürdü?

http://www.internethaber.com/images/news/10901.jpg

Yılmaz'ın teklif götürdüğü isimler
Mesut Yılmaz, siyaset sahnesine ANAP çatısı altında geri dönüyor. Peki, ''Yılmaz'ın yeni ekibinde kimler var?'', ''Siyaset arenasına ANAP'la dönecek olan Yılmaz, yoluna Erkan Mumcu ile birlikte devam edecek mi?'', ''Mesut Yılmaz, ekibine almak için Beykoz Konakları'ndan komşusu olan hangi eski siyasetçi ile görüştü?'', ''Halen Yüce Divan'da yargılanan Yılmaz'ın aleyhinde bir karar çıkması durumunda nasıl bir tablo oluşacak?''.

Mesut Yılmaz, siyaset arenasına geri dönüyor. Son seçimlerde büyük bir hayal kırıklığına uğrayan ve ''siyaseti bıraktığını'' açıklayan Yılmaz, siyasete tekrar ANAP'ta devam etme kararı aldı. Seçimlere AK Parti'den giren, bakanlık yapan ve daha sonra bu partiden ayrılarak ANAP Genel Başkanı olan Erkan Mumcu da, Yılmaz'ın bu kararından oldukça memnun.

Siyaset işte böyle bir şey!

Ayrılanlar geri dönüyor, daha önce acımasızca birbirini eleştirenler, hatta bu nedenle partilerinden ayrılanlar tekrar biraraya gelmekten imtina etmiyor. Bunun en son örneği; Mesut Yılmaz ve Erkan Mumcu. Mumcu'nun, Yılmaz'la ilgili söylediklerine halen duyar gibiyim!

Ayrıca, Yılmaz'ın, daha Yüce Divan'dan ''aklanmadan'' siyasete girme kararı almasını da tuhaf buluyorum. Yüce Divan'da yargılanan Mesut Yılmaz'la ilgili olarak şu ana kadar herhangi bir beraat kararı çıkmadı. Sadece mahkeme, 4616 sayılı Şartlı Salıverme Yasası uyarınca davayı erteledi. Bu nedenle Yüce Divan'ın kararı da merak konusu. Çıkacak kararın, Yılmaz aleyhine olması durumunda, ortaya çıkacak tablo çok şeyi değiştirmeye gebe!

Gelelim, siyaset sahnesine dönmeye hazırlanan Mesut Yılmaz'ın çalışmalarına!

Aldığım bilgilere göre; Yılmaz, yeni bir kadroyla seçmenlerin karşısında olacak. Bunun için ilk adımı da attı. Beykoz Konakları'ndan komşusu olan eski bakanlardan Hüsamettin Özkan'la ''dirsek teması'' içinde olduğu söyleniyor. Hüsamettin Özkan'ı ''siyasete dönme'' konusunda ikna etmeye çalışan Yılmaz'ın, bir kaç kez bu konuda hamlesi olduğu vurgulanıyor.

Bir diğer cevap bekleyen soru da, ''Yılmaz'ın, yoluna Erkan Mumcu ile devam edip etmeyeceği''. Yılmaz'a göre, siyaset sahnesinde çok daha yeni olan Mumcu'nun, sürpriz bir kararla, Yılmaz'ın ekibinin dışında bırakılabileceği gündemde. Önümüzdeki günlerde bütün bu soruların cevabı netleşecek.

Yazı: Murat Kelkitlioğlu


KaRaYeL 08-08-2006 09:47 AM

Irak'ın başkenti Bağdat'ta yola yerleştirilen bombalar patladı, ortalık kan göiüne döndü.

http://www.internethaber.com/images/news/10282.jpg

Bağdat bombalarla uyandı
Irak'ın başkenti Bağdat'ta yola yerleştirilen bombaların patladığı 3 ayrı saldırıda 9 kişinin öldüğü bildirildi.
Iraklı polis kaynakları, iki saldırının hedefinin polisler
olduğunu, üçüncü hedefin ise henüz bilinmediğini belirtti.

KaRaYeL 08-08-2006 09:48 AM

'Bombacı Paşa'nın hizaya getiremediği hakim Şahin o dönem Sami Selçuk'a mektup yazmış.

http://www.internethaber.com/images/news/12646.jpg

Hizaya gelmeyen hakim
Tokat Paşa'yla aynı bölgede çalışan hakim Kemal Şahin, o dönem Sami Selçuk'a yazdığı mektupta hukuksuzluklarla mücadele eden yargı mensuplarının Hizbullahçı ya da PKK'lı olmakla suçlandığını söyledi

Emekli Korgeneral Altay Tokat'ın Güneydoğu'da "bölgedeki hakim ve savcıları hizaya getirmek için" attırdığı bombaları açıklaması sonrasında, bölgede görev yapmış bir hakimin, atılan bombaların gölgesinde Yargıtay Başkanı'na yazdığı mektupta, doğudaki hakim ve savcılar için yardım talep edildi.

AĞIR BEDELLER ÖDEDİK

1999-2001 yılları arasında Batman'da hakim olarak görev yapan ve halen Kazan'da hakim olan Kemal Şahin, "Emekli Korgeneral Altay Tokat'ın 'hakimleri hizaya sokmak için evlerinin yakınına bomba attırdığı" itirafını okuduktan sonra, o bölgede görev yapmış ve 'hizaya getirilmenin' ne olduğunu çok iyi bilen bir yargıç olarak, ben de bir itirafta bulunmak istiyorum" dedi. Şahin, dönemin Yargıtay Başkanı Sami Selçuk'a yazdığı mektubunda anlattıklarını işaret ederek, Tokat Paşa'nın itirafının kendisini hiç şaşırtmadığını belirtti. Şahin, "Ülkemin Strazburg patentli tazminatları ödemeye mahkum edilerek, fakirleşmesinde katkısı bulunmayan, saltanat yapılanmasını andıran, yargı yapılanmasının ürettiği bombalara ve Tokat Paşa'nın bombalarına rağmen hizaya getirilemeyen ve ağır kişisel bedeller ödeyen meslektaşlarıma çok ama çok şeyler borçluyuz" dedi.


HUKUKA KATKIM OLSUN

24 Kasım 1999'da Batman'dan dönemin Yargıtay Başkanı Sami Selçuk'a mektup yazarak bölgedeki meslektaşlarının mağdur edilmemesini isteyen Şahin, mektubun sonunda "İleride emekli olmayı bekleyip anılarımı yazmak istemiyorum, henüz mesleğimin başında iken ülkemin hukukuna, adaletine bir Türk yargıcı olarak katkım olsun istiyorum" dedi. Hakim Şahin'in mektubu ile ilgili yorumu ise sadece "Yaklaşık 7 yıl önce kağıda döktüğüm ve Sayın Selçuk'a gönderdiğim, bu satırları yeniden okurken, Tokat Paşa'nın hakimleri hizaya getirmek için evlerinin yakınına bomba attırmasının nedenlerini düşündüğümde iki ihtimal aklıma geliyor: Birincisi, ülkemdeki garip yargı yapılanmasının ürettiği bombalar (PKK sempatizanlığı ve Hizbullah sempatizanlığı suçlamaları) hakim ve savcıları hizaya getirmeye yeterli olmadığından, Tokat Paşa patentli bir iki bomba patlatılmış olmasın? İkincisi ya da hakim ve savcıların kendi bombalarıyla vurulmaları, Tokat Paşa'ya bir iki bomba attırma cesareti vermiş olmasın?" şeklinde oldu.

Haber: Yakup Bulut

KaRaYeL 08-08-2006 09:49 AM

Türkiye Ermenileri Patriği ile cemaat gazeteleri arasına soykırım tartışması girdi.

http://www.internethaber.com/images/news/11001.jpg

Ermeni gazetelere ambargo
Tüm Ermeniler Katolikosu Karekin II"nin "soykırım tanınmalı" açıklamasına katılmadığını belirten Türkiye Ermenileri Patriği Mesrob II"yi sertçe eleştiren cemaat gazeteleri Agos ve Jamanak"a Ermeni Patrikhanesi"nden ilan ambargosu geldi.

Her iki gazetenin Patriğe karşı takındığı olumsuz tavır, Ruhani Kurul"u harekete geçirdi. Kurul, cemaat vakıflarının yöneticileriyle biraraya gelerek her iki gazeteye kilise ilanı verilmemesi konusunu gündeme getirdi. Patrikliğin ilan boykotu çağrısında ilk deneyim iki hafta önce yaşandı.

Vartavar Yortusu"nun geleneksel kutlama mekanı olan Surp Garabet Kilisesi"nin ilanı, bu iki gazete dışlanarak sadece Marmara Gazetesi"nde yer aldı. Ermeni cemaati, Patrikhane ve basın arasındaki tartışmaya ilan baskısının karıştırılmasına tepki gösterince, geçen hafta bir toplantı düzenleyen 30 vakıf yöneticisi, Patriklik ile iki gazete arasındaki gerilimi azaltmak için ortak bir bildiri yayımladı.

Bildiride basının ifade özgürlüğünü dikkatli şekilde kullanması savunulurken, basına ilan vermeme yönteminin onaylanmadığı da belirtildi. Bildirinin ardından Patrikhane yetkilileri vakıf yöneticileriyle biraraya gelerek boykota son verdiklerini belirttiler. Patrikhaneden yapılan açıklamada Mesrob II"nin olayda hiçbir inisiyatifi bulunmadığı belirtilirken, ambargo iddiaları yalanlandı.

Haber:Aslı Sözbilir

KaRaYeL 08-08-2006 09:50 AM

Büyük Okyanus'taki ada devletlerinden Vanuatu'nun yakınında deprem meydana geldi

http://www.internethaber.com/images/news/11555.jpg

Pasifikte şiddetli deprem
Büyük Okyanus'taki ada devletlerinden Vanuatu'nun yakınında Richter ölçeğine göre 6.7 büyüklüğünde bir deprem meydana geldi.

ABD Jeolojik Araştırma kurumu yetkilileri, yerel saatle 09.18'te (TSİ 01.18) meydana gelen depremin merkez üssünün Vanuatu'nun başkenti Port Vila'nın 220 kilometre kuzeyinde, yeryüzünün 150 kilometre altında olduğunu belirttiler. Depremde meydana gelen hasar veya yaralanmaların ayrıntıları hakkında henüz bir açıklama yapılmadı

KaRaYeL 08-08-2006 09:52 AM

Fatih Tekke, yeni takımı St. Petersburg Zenit ile çıktığı ilk maçın ardından hala gündemde

http://www.internethaber.com/images/news/11447.jpg

Fatih Tekke Rus basınında
Ülkenin en saygın spor gazetesi Sovyetskiy Sport, "Sultan St. Petersburgluların idolü oldu" başlıklı haberde, Fatih'i övdü. Aynı gazeteye demeç veren Fatih, "Türkiye'de oynanan futbol Rusya'dan hem daha kaliteli, hem de orada oynamak daha zor" dedi. Sport Ekspress gazetesi de Fatih'i sadece Rusya'da değil Türkiye'de de futbol severlerin dikkatle takip ettiklerini, 28 yaşındaki yıldız futbolcunun attığı golü Türk TV'lerinin de gösterdiğini vurguladı. Aynı gazetede Fatih ile yapılan röportaja da geniş yer verildi. Fatih, en çok eski takım arkadaşı Maxim Romaşenko'nun Dinamo Moskova'da oynadığını öğrenince sevindi ve "Onunla bir an önce buluşmak istiyorum" dedi.

Genç futbolcu, kendisine aylık kirası 5 bin dolar olan bir müstakil ev önerildiğini ancak sadece iki yatak odası olduğu için vazgeçtiğini belirterek, "Eşim ve iki çocuğum da yakında gelecek" dedi.

KaRaYeL 08-08-2006 09:54 AM

Hülya Avşar yeni sevgilisi Ali Güven'le tatile çıkınca kıyamet koptu

Hülya Avşar'ın Ali Güven'le tatil kaçamağının basına yansıması üzerine özel uçak kiralayıp Antalya'ya giden Kaya Çilingiroğlu, eski eşini de alarak Ayvalık'a gitti. Uçakta, Çilingiroğlu'nun kendisine yakında kardeş geleceğini söylediği çiftin kızları Zehra da vardı.



Ali kim ki muhatap alayım!

Hülya Avşar"ın Ali Güven"le tatil yaptığını duyunca özel uçak kiralayıp apar topar Antalya"ya giden Kaya Çilingiroğlu, "Kızım annesini özledi. Onu yalnız göndermek istemediğim için ben de onunla beraber gittim" dedi.

Etki alanımda" dediği flörtü Ali Güven"le Antalya"da objektiflere yakalanan Hülya Avşar, önceki akşam, eski eşi Kaya Çilingiroğlu"nun sürpriz ziyareti nedeniyle Ayvalık"taki yazlığına dönmek zorunda kaldı. İstanbul"dan özel bir uçak kiralayan Çilingiroğlu, kızı Zehra"yı da yanına alarak apar topar Antalya"ya, Avşar"ın yanına gitti. Tatil yapan Avşar"ı alıp aynı uçakla Ayvalık"a getiren Çilingiroğlu"nun oldukça öfkeli olduğu öğrenildi.

Edinilen bilgiye göre ikili, Antalya"da Avşar"ın Ali Güven"le objektiflere yakalanması yüzünden tartıştı. Sanatçının "Kaya Çilingiroğlu, Ali Güven"le görüntülenmenize medenice yaklaştı mı" sorusuna "Ortada medeni karşılanacak bir durum yok" diye sert yanıt vermesi, eski eşiyle arasında ciddi bir tartışma yaşandığını gösterdi.

Bu arada Çilingiroğlu"nun, kızı Zehra"ya bir kardeşi olacağını açıklaması da ikili arasındaki gerilimi tırmandırdı. Avşar"ın, eski eşinin birdenbire bunu açıklamasına kızdığı öğrenildi. Çilingiroğlu"na Feraye Tanyolaç"la ilişkisinden bir çocuğu dünyaya geleceğini Zehra"ya açıklarken bir pedagogdan yardım alması gerektiğini daha önce söyleyen Hülya Avşar"ın, buna rağmen eski eşinin bu açıklamayı yapmasına çok bozulduğu da gelen haberler arasında.

ZEHRA KISKANDI

İşte bütün bu iddialar üzerine görüştüğümüz Kaya Çilingiroğlu, Kelebek"e şu açıklamayı yaptı:

"Çok yakında doğum gerçekleşecek. Kızıma uzun zamandır bu durumu anlatmak istiyordum. Annemin evinde kaldığımız bir gece, bir kardeşi olacağını söyledim. Hoş karşıladı ama çok da soru sormaya başladı. Galiba kıskandı. Bu da olacaktır, normaldir."

http://kelebek.hurriyet.com.tr/_newsimages/1974393.jpg

Hülya Avşar"ın Ali Güven"le birlikte tatil yapmasını kıskandığı, bu yüzden uçak kiralayarak apar topar Antalya"ya gittiği söylenen Çilingiroğlu, bu konuda ise şunları söyledi: "Bakın ben kıskansam, boşanmazdım. Siz beni hálá tanımamışsınız. Kime ne misillemesi yapacağım? Ali kim ki? Muhatap bile almam. Sizden rica ediyorum, o adamla ismimi yan yana yazmayın. Benim 25 yıldır bir saygınlığım var. Evet ben bir uçak kiralayıp Antalya"ya gittim. Çünkü kızım bir haftadır benim yanımdaydı ve annesini özledi. Ben de onu yalnız başına Antalya"ya göndermemek için bir uçak kiraladım ve Antalya"ya beraber gittik. Sonra annesini aldık ve ben onları Edremit"e bıraktım. Kıskançlık kavgası falan da etmedik."




http://kelebek.hurriyet.com.tr/_newsimages/1974347.jpg


http://kelebek.hurriyet.com.tr/_newsimages/1974351.jpg

ALİ GÜVEN

http://kelebek.hurriyet.com.tr/_newsimages/1964889.jpg

Basına yansıyan ve Kaya Çilingiroğlu'nu kızdıran görüntüler

KaRaYeL 08-08-2006 09:56 AM

Japonya'ya giden THY'ye ait uçak türbülansa girince havada korku dolu saatler yaşandı

http://www.internethaber.com/images/news/11590.jpg

Havada korku dolu anlar
Türkiye'den kalkarak Japonya'ya giden Türk Hava Yolları'na (THY) ait bir uçağın yolda türbülansa girmesi sonucu en az 6 kişinin yaralandığı bildirildi.


Uçağın iniş yaptığı Narita Uluslararası Havaalanı yetkilileri, THY'nin 50 sefer sayılı uçağının, Büyük Okyanus üzerinde türbülansa girmesi sonucu 2 mürettebat ile 4 yolcunun yaralandığını belirtti. Yetkililer, Japonya'nın başkenti Tokyo'nun hemen doğusunda yer alan Narita kenti havaalanına inmeden az önce türbülansa giren uçakta yaralanan 6 kişinin hastanede tedavi altına alındığını kaydettiler.

Japon haber ajansı NHK'nin konuya ilişkin haberinde ise yaralı sayısı 7 olarak açıklandı.

bluekeys™ 08-08-2006 09:56 AM

gündenmdeki haberleri için saol kankam

CaKaLBoT 08-09-2006 12:34 PM

Balıkesir ve Çanakkale'de deprem 09.08.2006 11:03
 
Balıkesir ve Çanakkale'de deprem 09.08.2006 11:03 -
Balıkesir Ayvalık İlçesi'nde ve Çanakkale Bayramiç İlçesi'nde hafif şidette deprem meydana geldi. Depremlerin büyüklükleri 3.7 ve 3.2 olarak tespit edildi.



Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsünden alınan bilgiye göre, Ayvalık'ta saat 00.42'de 3.7 büyüklüğünde bir deprem kaydedildi.

Depremin merkez üssünün, Ayvalık'a bağlı Altınova beldesi olduğu bildirildi.

Çanakkale'de de deprem

Çanakkale'nin Bayramiç İlçesi'nde, Kazdağları'nın yüksek kesiminde sabah saatlerinde hafif şiddette bir deprem meydana geldi. İHA muhabirinin Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü yetkililerinden edindiği bilgiye göre, sabah 06.20'de Bayramiç İlçesi'ne bağlı Evciler Köyü yakınlarında yerin 9,7 kilometre derinliğinde meydana gelen depremin aletsel büyüklüğünün 3,2 olduğu açıklandı.

Depremlerde can ve mal kaybı yaşanmadı.


Forum saati GMT +3 olarak ayarlanmıştır. Şu an saat: 09:37 PM

Yazılım: vBulletin® - Sürüm: 3.8.11   Copyright ©2000 - 2025, vBulletin Solutions, Inc.