![]() |
Dar Geçit
Bütün yollar tenha, geçitler dar, Çirkin çirkin bakiyor yüzüme aynalar. Açtim yaşanti kapisini ardina kadar... Tek ziyaretçim, yalnizlik, kolunda rüzgar Gençligim unutulan bir şarkidir artik. Anilar beni aglatmaktan sanik. Gökyüzü çizgi çizgi, baştan başa yirtik Bütün yollar tenha, geçitler dar. Gülmek istiyorum, birakmiyor anilarim. Yoklugun ortasinda, yine de varim, Umutlarim gibi sevgim de yarim Çirkin çirkin bakiyor yüzüme aynalar. Baharsiz, çiçeksiz olsan da yine gel, Kirik bir misra olsan da güzelsin güzel. Gel hayallerimle büyüyen, ey son emel Açtim yaşanti kapisini ardina kadar. Yaşlandikça muhtaçtir insan, Susamişligi artiyor an be an. Açik biraktigim kapidan, geliyor Tek ziyaretçim, yalnizlik, kolunda rüzgar |
Otobüsler insan taşır
Dert taşır, gam taşır. Öpesim gelir çileli şoförleri. Benden sana selam taşır, Dizilirler arka arkaya Yenimahalle-Kızılay-Çankaya, Hele bir kısmı var ki Giderler Karşıyaka’ya Kıskanırım bunları. Seni taşırlar kucaklarında, doya, doya. Geçerler İvedik’ten Selam yollarım sana yavrum Sessiz, sedasız... Yürekten. Dururlar sizin evin önünde Seni indirirler, seni bindirirler Benim bedbahtlığımca Mutlu otobüsler. Dert taşır, gam taşır Ankara otobüsleri. İvedik’ten her geçişte Benden sana, selam taşir |
Burdur’a dedik elveda
Otobüs sarsıla, sarsıla çıktı yola. Virajla kıvrım kıvrım Gurbete uzayan yollar gibi. Sağ tarafta çamlı dağlar Sol yanımız derin bir uçurum. Ölüm, dirim arasında ilerliyorduk. Bucaktan geçtik Garip öldüren-suyundan içtik Ama ölmedik. Antalya göründü uzaktan İnince kepezden. Sevgilinin saçlarına değmişçesine Sarhoş eden bir rüzgar Geliverdi denizden. Antalya’nın yolları asfalt Pırıl pırıl, temiz mi temiz Bir kadın sinesi gibi. Denizin dibi Belkıs'ın rüyalarını aksettirmede, Güneşin ışıkları, Dalgaları kıvrım kıvrım Dansettirmede. Portakal, limon okaliptüs Kokuları içime sinince; Sen Antalya’yı git gör Yağmur dinince. Limonata gibi bir hava Hem de bedava. Ölmek istersin hemen Zevkini duymak için Aşkın doya doya... Böyle bir diyar Antalya. |
Mesafeler tükendi, kalbi durdu zamanin,
Sonsuzluklar agliyor-eyvah tükendim diye. O muhteşem gururun esir oldu sevgiye, Hala rengi gözümde seviştigimiz anin. Denizler katre oldu, içime doldu sanki, Yildizlar yüz sürüyor gezip bastigin yere. Senenin dört mevsimi etrafinda çepçevre, Hala rüzgarlar beste saçlarinda inan ki. Ümitlerim yumuşak nisan sabahi gibi Açilmadi; dalinda hala o gül tomurcuk. Ben hala gözlerini gökte arayan çocuk Ve hala bekliyorum gelmiyecek nasibi. Hala güneşte o renk, hala agaçlar yeşil Koparmadigimiz meyva hala agaçta. Hala kuzular meler o çiçekli yamaçta Sen nerdesin bir içmem mezarin belli degil.. Farkedemiyorum hiç kara kişla bahari Hala kulaklarimda o muhteşem çagiriş. Bulabilsem; dünyayi gezerek kariş kariş Kible yapsam kendime seni alan mezari. |
Sesini duyuran feryat olayim,
Daglari deleyim, ferhat olayim. Elinden çektigim yetmez mi canan? Aç artik gönlünü azat olayim. Kalmadi kalbimin yanmadik yeri Sanci baglandigim o günden beri. Sevenler görsünler işte sonunda Bir yigin et, kemik aşkin eseri. |
Vefalı Eşime
Onda sevgi ve özlem, onda aşktan bin yara. Atamam ben kalbimi atamam sokaklara. Sözüm geçmese bile saçımdaki aklara, Son umudum da bitse dalsam karanlıklara Atamam ben kalbimi atamam sokaklara. Bitmeyen çilelerim tatlı azabım onda, Beraberce ağladık, güldük gecekonduda. Nasıl terkederim ben onu yolun sonunda Gücüm var tırmanırım geceden şafaklara Atamam ben kalbimi atamam sokaklara. Soframızda her akşam katık ettik bin derdi, Her mevsim aşk rüzgarı ondan bana eserdi. Ayaklarım güçsüzken o bana omuz verdi. Var olmaktan sıyrılıp karışsam da yoklara Atamam ben kalbimi atamam sokaklara. Elli yıldır yaşamda beraberce yol aldık, *******i sabaha mısralarla bağladık. Sevginin sofrasında yiyemedik aç kaldık. Buna rağmen kıskanmam, gıpta etmem toklara Atamam ben kalbimi atamam sokaklara. Bir kadehi bölüştük bir dilim ekmek gibi, Tek yazgıya çizilmiş ikimizin nasibi, O benim can yoldaşım, ben onun tek sahibi. Aynı güzeli sevdik, ikimizin bu yara Atamam ben kalbimi atamam sokaklara. Mutluluk kadehini sunmadı bize yaşam, Gözyaşımızı içtik tek kadehte her akşam, Aşktan yana ikimiz, ikimiz de sırsıklam Şarkımızı okuduk gece karanlıklara Atamam ben kalbimi atamam sokaklara. Bu iki garip aşık işte böyle yaşadı; Biri kırık kaldı hep, birinin şair adı. Yar elleri yerine bizi acı okşadı. Ölümedek kanasa ikimizin bu yara Atamam ben kalbimi atamam sokaklara. * Şiir "Selçuk Alagöz" tarafından bestelenmiş; |
Hayati sevmeyi ögretir bize
Yeşil buseli bahar Zevk sarhoşu çiçekler, Mavi sema. Ufuklara yol aldi gemimiz Teselli yüklü Ümitten dokunmuş bayraklar serende Küçüklü, büyüklü. Dalgalar Sahilleri öper, kucaklar, Martilar Aşki taşir gagalarinda, Beklemeden geldi bahar Sen gelmedin hala. Gözlerinin rengini getirdi bana Seyrettim doyuncaya kadar... Beklemeden geldi bahar. |
Ben ne çabuk sen oldum,
Sarardı mevsimin tenindeki dokunuşu, Yağmurlarda üşüdüm. Bekledim seni ey sevdiğim, Hasretine dayanamaz oldu, Şiirlerimin sana her okunuşu. Şehrim suskun,odalarım seni özlercesine İsyan edercesin zamana. Sen ne çabuk geldin, Ne çabuk kendi içimdeki aynalarda kendimdin. Ah kırlangıçların döndüğü vakitlerde Yollarına düştüğüm yarim, Bastığım yerlerde şimdi sensizlik, Uzaklığında içimdeki kimsesizlik, Ve çocukluğumda Ruhumu çalan çaresizliktir seni yaşayabilmek. Unutma sen beni, Ne ihtimallerden çıkarım ben sevdalarına, Nede,dönüşü olmayan iklimler eskitir içimdeki aşk'ı sana, Sen benimsin,benimle kalmalısın yaşanmamış her yarına. |
Bir gece ansızın yanımda kaldı
Şirin'in zamana vuran gölgesi Kutsanmış dizeler söylemek için Mavi bir perdeye düştü nefesi.. ~~~ Tutsak vakitlerle çıktı aynadan Gözlerinin nurunda çözüldü kelepçeler Şirin, içimde biriken öyküler gibi Sürekli başladı bittiği yerden.. ~~~ Sonra cezbelerle tamamladı kalbimi Kanat oldum, tüy oldum Dağlardaki kül oldum Hüznüyle şiirin, Ve Şirin'in yüzüyle.. |
Geceyi iğneleyen yıldızlar
Bölüyor uykularımı Bekliyorum.. Kelimeler geveliyorum, cümle olmayan Sözsüz bir beste dudaklarımda Düşler kuruyorum çocukça, ulaşılamayan Olta ucunda balık tadında Bekliyorum.. "Bir varmış.." diye başlayan masalın sonunu bulamıyorum.. Cennet ile cehennem med-cezirlerindeyim.. Kaf dağının zirvesinden uçmak için Dualar ediyorum. Bekliyorum... Gecemin kalabalığından, gündüzümün yalnızlığına düşüyorum.. Susuyorum ! Güneş gözlerimi kamaştırıyor, kör oluyorum ! Görmek, konuşmak için geceyi bekliyorum Belki bu gece, belki makberde, belki de mahşerde Söyleyecek biliyorum ! Beni, bana fısıldayacak kalbim Bekliyorum... |
Forum saati GMT +3 olarak ayarlanmıştır. Şu an saat: 06:18 AM |
Yazılım: vBulletin® - Sürüm: 3.8.11 Copyright ©2000 - 2025, vBulletin Solutions, Inc.