![]() |
Gittin...
Ben arkandan sadece baktım. Oysa söylenecek okadar çok şeyim vardiki.. Gidersen iyiye dair ne varsa içimde yitireceğim hepsini. Gidersen sönecek içimdeki ateş. Ve bir daha hiç kimse yakamayacak. Gidersen karanlığa mahkum edeceksin günlerimi O karanlıkta yolumu kaybedeceğim diyecektim sana Konuşamadım.. __________________________________ Gittin... Gidişini görmemek için gözlerimi kapadım Öylesine acıdıki içim tutup koparsalardı kolumu bacağımı bu kadar acı duymazdım. Acım yaş olup akmalıydı gözlerimden. Ağlayamadım... gittin... |
KaLaMaM...!
Kalamam...! Serseri bir şarkı bir akşam üstü parçalar beni... Tutmasın elleriniz,ellerinizdeki şefkat,ellerinizdeki hançer... Aklım uçar gider;nazlanırım,sızar kalırım kimseler kaldıramaz... Beni hırpalayın... Herbiri paslı çivilerinizi sokun dilimin yumuşaklığına... Kangren olurum,kesin kollarımı ama yine de kalamam... Dilimde nasır tutacak,dokunduğu her dudağı çizip kanatacak... Kalamam; kanatırım,kanarım!... Ama Kalamam...! Bir bekleyenim vardı,bir zamanlar... Aynı soğuk iklimin,aynı sıcak sesi mi hala? Aynı suyun aynı yatağı serilmese de ayağıma,gitmeliyim... Toz gibi dağılmalıyım omzunda... Gitmeliyim...! Kalamam...! Beklemekten bahsetmeyin! Zehir akar içimden kanım değil,bakamazsınız,zehir tutar bayılırsınız... Altımda çul yok,üşürüm... Bana deli deli yanmalar düşer,sofranızda ateşiniz yok! Sığ sular kırmızıya bulandıkça ... Doğru sözler art arda kullanılınca... Ben buralarda nefes alamam... Merhabalar vardı... Merhabaların heyecanı,telaşı... Merhabalar vardı;eksik,bazen yalan bazen sahici... Merhabalarım kırıldı;kalamam! Gitmeliyim.. Vakti geldi... Bağlasanız duramam... Kalamam...! Eksilmişim,azalmışım... Eksilten ,azaltan merhabalara inat... Selamı çoğaltan,coşturan illerde... Dillerde... Ve ellerde... Son bulsun nefesin diye... Kalamam artık... Kalamam...! Asidir yüreğim, laf anlatamam... İç kanama gibiyken adın canımda... İmkanı yok... KaLaMaM |
Geçmiyor günler yine benden habersiz
Gidiyorum gidiyorum buralardan sensiz Resmini aldım karşıma ağlıyorum sessiz sessiz Nazımdın yüreğimde esip durdun en derinde Yolcuydum son seferinde indirdin beni kayıp şehirde Bekliyorum seveceğin mevsim bahar geçse de Gözlerime çizdim seni açmaya korkuyorum Büyümüyorum gözlerinde gittikçe küçülüyorum Ne yağmurlar ne bulutlar yağdı içime sönmedi Senden başkasını sevmedim sevemedim Her şeyi sildim gönlümden bir seni silemedim Gözlerime çizdim seni açmaya korkuyorum Büyümüyorum gözlerinde gittikçe küçülüyorum |
365 Virgüllü Sessiz Bir Şiirdin Sen
yerimiz kalmadı birazdan kovacaklar bizi seni içindeki siyahla beni kimbilir hangi nedenle ama gideceğiz... yerimiz kalmadı ikimizi de tanıdılar ikimizde yakalandık şiir yazarken ve ıslanırken ikimizde ıslandık kimbilir hangi nedenle ama gideceğiz yerimiz kalmadı seni tanıyamadım adın ne diyemeden belki gölge gibi açık bir giz olup arayacaklar bizi üstümüzde saklı kalan yeşil üstümüzde kurumayan anlık bulut kırığı üstümüzde yüzün sarıya çalan ama gideceğiz yerimiz kalmadı herkesin kaldığı yerde ben kıyıya vurup kendimi indim gemimden vurup kendimi düşünden çalılanları saydım! bir zamanlar çocuk ve çoktum şimdi azaldım ve ıslandım ama gideceğiz yerimiz kalmadı buradan sadece yağmurun olduğu yere ve sadece yağmurda ışığın göz kamaştırdığı ve ikiside tanıdık gelecek |
Severken Unutmayı Öğrenemedim
Hayat mektebinde, Kabuk bağlamış yaraya inat nefes almayı, Karanlığa inat, Bir mum ışığında yaşamayı öğrendim . Öğrenemediğim tek bir şey vardı; Unutulduğumu bile bile Ölümüne severken unutmayı öğrenemedim. Kuru ekmekle, Tuza banıp karın doyurmayı, Sırtımdaki kamburuna inat Hayatla her an savaşmayı öğrendim. Öğrenemediğim tek bir şey vardı ; Gelmeyeceğini bile bile Yetim yüreğimle sensiz yaşamayı öğrenemedim. Her karanlık geceden sonra Aydınlık bir sabaha uyanacağımı, Nehir olup aksa da gözlerim Bir gün güneşle kuruyacağını öğrendim. Öğrenemediğim tek bir şey vardı; Dönmeyeceğini bile bile Mavilere sensiz kanatlanmayı öğrenemedim. Severken unutmayı Bir türlü öğrenemedim.. Tek kusurum buysa; özür dilerim. |
hayriyeme
ne dersen de bırakmıcak ellerim ellerini hep öpecek dudakalarım tenini sana veririm hayattan günlerimi sözle bulamıyorum tarifini çünkü sen en güzel sözlerden de güzelsin benim için hatatımdan da değerlisin Elime dünyaları verseler içinden bir seni seçerdim Tek nefeslik ömrüm kalsa senin adını söylerdim dünyaya yeniden gelsem yine seni severdim |
canımsın
anlamsızlardayım kalbim ağlıyor içim buruk dünyasızlardayım yaşam boş aldığım hava haram senzilerdeyim ağlamaktan başka çarem yok |
sessiz çırpınışlar destanı
Sessiz çırpınışlar destanıdır Sessiz yok oluşlar… Kimselere demeden aşık olmalar Belli etmeden, Hiçbir kaçamak bakışı Suçüstü yakalatmadan bakmalar Rüyalarını kendinden dahi saklamalar… Bir şiir Bir türkü Bir ela göz Her türlü çağrışımdan uzak durmalar…. Sessiz çırpınışlar destanıdır Sessiz yok oluşlar… |
Hala O’ndayım... Aklımın yokuşu yok!..
Sen, hiçbir zaman kopmayacak kıyamet! Özlediğim kadar gel bana... Un ufak edelim gölgelerin sesinde yeşeren esir kalpleri... Geçelim hayattan... Aşk bizimdir! Sen bir kez gül bana deryalara salarım yunusları... İçimden gemiler kalkar... Bir kez gül yeter... Ey *******ime kelepçeler vuran asi sevda düşkünleri! Çelmeyin aklımı... Hala O’ndayım... Aklımın yokuşu yok! Bir yemin verdim adına. Sonunda sen varsın! De bana senden nasıl geçeyim... Vurmaz mı beni kumrular... kalmaz mıyım kendime?... Kendim zalimdir bilirim... Üç kurşun buldu kalbimi... Üç kez biçtiler kefenimi Kana bulanmış bir gelinliğin saflığında yittim. Aklayın beni sular... Yar geliyor... Kanım çekilsin... Gözüme zifir çalın... Almayın gözümün önünden yolları... Yar geliyor... Ardında turna katarları... Elinde beyaz gelincikler Bir yanı Leyla bir yanı Mecnun... İsimsiz yar geliyor... Kar kokulu yaz geliyor... Saçlarını salmış gene kör dünyanın göbeğine... Marazı merhamette bitiren yar geliyor Adını söylesem kaybolacaksınız! Adıyla, kanıyla hiçliğiyle yar geliyor... |
Çağır beni, çağırda büyüsün içimde biriktirdiğim bütün yalnızlıklarım!
Adım adım büyür yalnızlık, yürüdükçe devasallaşır kimsesizlik! Dur!Ne olur Sende gitme! Yalnızlığın üzerime yüklediği bu sessizlik artık beni boğuyor. Buradayım baksana karanlığın tam ortasında. N'olur artık gitme. Sana çok ihtiyacım var. Kurtulmak istiyorum ama koşamıyorum.Çaresizlik öyle bir bulaşmışki bu sokaklara takılıp düşüyorum. Off.. bu kadar mı zor sen, bu kadar mı zor sensizlik!! Canım o kadar çok acıyor ki.. Artık bağırmak istiyorum sesimin yettiğince. Bağıra bağıra ağlamak ve haykırmak istiyorum "Anla artık anla!! seni seviyorum" diye. Ama olmuyor işte. Ve yine o şarkı başlıyor bir uğultu misali; "gitme nolur gitme itirazlar elimde değil yalnızım yalnızız yalnızlıklar elimde değil düşerken son birkez yalana benimsin benim yalansan yalanı severim elimde değil.." Biliyormusun..... "Seyirci kaldıysam bu yürek yangınlarına..Her yıla bir nefes tutar oldum.. Arta kalan küllerden..Kurşuni sevdalara bir adım var.. Lakin.. Yüreğime adım geçmiyor.. Ömür defterimden hüzün yapraklarını yırttım.. Ama.. Yüreğine adı'mı astım.." |
| Forum saati GMT +3 olarak ayarlanmıştır. Şu an saat: 10:26 PM |
Yazılım: vBulletin® - Sürüm: 3.8.11 Copyright ©2000 - 2025, vBulletin Solutions, Inc.