![]() |
Nokta
Sevmek; gönülde bir umman, Eşer eşer, eser gelir! Nice sevgiliden sonra, İbre yardan Yâr'a gelir! Sağım, solum, arkam; sobe! Ebed Ser'de, ebed gebe! Vuslat bitmez, vuslat Sen'de, İzben Sen'den, bana gelir! Yorgun düşer defter kitap, Olmaz benden daha bitap! Rüya kulda, Sen'de hitap! Uzay taşar, nokta gelir! Mistik ruhum, Sana gelir! Ahmet Ağdere |
Nota
Bu aşk için tek nokta yakışmaz, yakışanı üç nokta, Askeriyede iş görür, sevende fayda vermez nota! Dert dediğin nedir ki canım; senden gelsin yeter ki; Ecel ancak çalar kapımı, görmesem seni bir hafta! Ahmet Ağdere |
Otobüs Yolculuğu-2
Sevdam, bir otobüs yolculuğu; nerede duracağı ................hep bilinen, ama asla önlenemeyen. hava soğuk veya sıcak, hiç düşünülmeyen... bir bilet fiyatı kadar basit ve sabit kalır otobüs yolculuğu.. ne kadar pahalı olursa, o kadar uzakta iner insan ve o kadar uzaklaşır …………… kendi kendinden. An gelir gecikir An gelir iptal edilir ......... seferler. tam binecekken/ kaçırmak ta var... Orası ayrı bir mevzu… sevdam sensin gözlerimin her gün güne tozpembe yolculuğu geciksem de son randevuya ne olur beni hiç unutma seni hiç unutmayacağım gibi belki tutuklamışlardır beni gözlerinin seline aldırmadan sana gelen son seferde Ahmet Ağdere |
Otobüs Yolculuğu
Sevdam, bir otobüs yolculuğu; nerede duracağı ................hep bilinen, ama önlenemeyen. hava soğuk veya sıcak, hiç düşünülmeyen... bir bilet fiyatı kadar kalır otobüs yolculuğu.. ne kadar pahalı olursa, o kadar uzakta iner ve o kadar uzaklaşırım …………………. kendimden. An gelir gecikme düşer, An gelir iptal edilir ......... otobüs seferleri. tam binecekken aşk otobüsüne, kaçırmak da var ya, Orası ayrı mevzu… Ahmet Ağdere |
Özün Perdesi
Zaman zaman güneşle yarışacak olursun Eritirsin gölgemdeki tüm iyilikleri ve kötülükleri Yalnızca,gül bahçelerinden esen soluğunu bırakırsın Nasılsa gün gelip de doldurmayacaklar mı alemi Elma dallarında, kuş yuvalarında rastlamayacaklar mı sana Perdesi nedir ki özün, senin gülüşlerinden başka? .. Ahmet Ağdere |
Paso
“Günaydın aşkım” olmuştu benim doğumum, Sanmıştım yorgun geceyle bitti soluğum. Bilmem kaç gece feda ederdim kendimi Meğer, fedada feda etmişim bendimi Açtım gün ışığıyla şevk perdelerini Ben bir aşk adamıydım, giydim pelerini Başka dünyalar kurtardım, benim dünyamsa Çarpışmış durmuş, benden habersiz onlarla Eledim sevda eleğinden duyguları Kapamıştım gönülden gayrı kapıları Sevdaya şaklabanlık imiş yaptıklarım Şerefsiz aşkta, yarınlarmış yaktıklarım Hayallerden en güzeli benim hayaldi Aşkımız bizden sonraki nesle misaldi Hayaller ve gerisi çıktı fasa fiso Bize kalan kirli dünyaya dair paso Ahmet Ağdere |
Pencereler
Dilimde cinnet geçiren ifadeler, Dost dolanır dururum selinde. Kapının önünde ateşten hüner, Özlemden kefen beklemekte. Cennete açılan tüm pencereler, Yalnız senin kavaklarının dibinde. Yalnız senin göllerinin içinde, Ansızın gök gözlerinde biter. Ezam, sensizliği bilme cezam, Gitsem uzaklara, okunur hüzzam. Birkaç köylü terzinin elinde, Dokunur sessiz önlük muntazam... Yalnız, senin yangınlarının alevinde, Cennete açılan tüm pencereler. Yalnız, senin küllerinin içinde, Ansızın yaş yanaklarında biter... Ben ne Adem, ne de Muhammed, Senin o şuh bedeninde gezinen... İlmik ilmik dokuyan fabrika işçisi Gibi örüp binlercenin önüne seren. Olsun! Yalnız senin bet bedeninde, Yaşanılacak tüm kederler ve sevinçler. Cennete açılan bütün pencereler, Ansızın dul dudaklarında biter. *Bir İstanbul Şiiri 16.04.2006 Ahmet Ağdere |
Peri Kızı
Baloncuklar uçuyor gözlerinden cık cuk hediye Bir curcuna akıp gidiyor sonsuzluğa serbestçe Selamsız sabahsız aya,güneşe bin bir gezegene Varıp konup kandırıyor onları gönlündeki düşler Aşüfte düşlerinin canı sessiz bir eğlence ister Güneş doğuya geçmeden artık bitmesini diler Dilenci diller bizlerin gönlüyse yine bekler Güneş batıya varınca gel yine hayale peri kızı Dargın argın arsız tümceler bekleyişin ardından İsyan nisyan beyaz sayfalarda fırtınalar kan revan Sen misin bunca yıldır uzaklarda hep bakakalan Artık gelme! Ruhum özgürlüğe süzülür bir ömür Ahmet Ağdere |
Platonik Duygular
gün, dünden bugüne gülümser ve ben düşümde seni düşünürüm üşürüm vaad edilen anın gelişiyle ve bir ah düşer dünyadan venüse vefakar kalemler şiirler yazar her gün tiz sesleriyle sana doğru bilirsin bilmezsin sanki ne fark eder farenin gönlünde bir aslan yattığını Ahmet Ağdere |
Prenses'e!
Peri masalı, gerçek değil geçen zaman. Rüya şu an yaşadığımız; minik bir an... Engin hayaller içinde sensin aranan. Niceleri kurudu, niceleri kurban. Serseri gönül yokluğunda bana kalan Erişilmez kalende istersen silahlan; Sev veya beni, gel hülyalarımda dolan… Ahmet Ağdere |
| Forum saati GMT +3 olarak ayarlanmıştır. Şu an saat: 07:06 PM |
Yazılım: vBulletin® - Sürüm: 3.8.11 Copyright ©2000 - 2025, vBulletin Solutions, Inc.