![]() |
Bittiyse Git! ! !
Herşey bittiyse git... Fakat önce bittiğinden emin ol... En kötü durumda olan Şeytan'dı... O bile vazgeçmedi. Demek vazgeçiyorsun... Git! Fakat önce gitmen gerektiğinden emin ol... Gitmesi gereken insanlar kaldıkça, sana 'kalman' için daha çok sebep doğar. Çünkü güneş onlara sahte doğar. Güneşin gerçek rengini bir tek sen bilirsin. Sana anlatılanlar, hep başkalarının gördüğüdür... Git! ! ! Güneşinden vazgeçtiysen ve herşeyin bittiğinden eminsen git! Ama önce etrafına bak... Sararacak ve kuruyacak hiçbir şey kalmamışsa. Bir kedi yavrusunun kucağında uyuması hiçbirşey ifâde etmiyorsa... Sabah ile gece arasında hiçbir fark kalmamışsa... Ve önemsizse bir anne gülümsemesi... Git! ! ! Senin hiçbir bağın kalmamış... Fikrimi istersen; Bir kedi yavrusu bul ve kucağında uyut... Ve kal! ! ! |
Boş Defter
Boş deftere adlarımız yazılmış Ne okuyan ne de tek harf yazan var Kaçmak için ne tüneller kazılmış Dilimize set çekilmiş dört duvar |
Boş Mezar Gibi
Kalmadı rehâvet, dağıldı uykum Bir hâle büründüm, göz nazar gibi Anlatmak isterim, bıkmadan öyküm Sarılıp kâğıda, bir yazar gibi Bir dönem kürsüde şânım tuğlandı Bir dönem bollukta cânım eğlendi Bir anda nedendir yolum bağlandı Üstüme mazlumdan âh-u zar gibi Sandım ki varlığım rûhumu korur Bilmedim denizler gün olur kurur Elimde bir kürek bir kazma durur Kendime çukurdan yer kazar gibi Şaşırdı düzenim, tutmuyor hizâ Yüreğim atmıyor, kalkmıyor âzâ Düşünmek imkânsız, hissetmek kezâ Beynim de kalbim de boş mezar gibi |
Boş Ver
Bilmiyorsan ne farkeder Geniş-dar ver, dolu-boş ver Yiyip bitirmesin keder Sağı boşver, solu boşver Yat sırtüstü, yolu boşver |
Böyle Gelmiş Böyle Gider
Her halına, ağlama dost Böyle gelmiş böyle gider Denizde kum, kuzuda post Böyle gelmiş böyle gider Anlamaz mazlumu zâlim Şaşırır, şaş söyler âlim Kurtar kendini sağ sâlim Böyle gelmiş böyle gider Sudan ucuz insan kanı Nehir sanma her akanı Arama hiç can yakanı Böyle gelmiş böyle gider Susan çoktur dilleri lâl Nasıl olsa susmak helâl Sen yekinme, ölür Bilâl Böyle gelmiş böyle gider Darılmak yok, gücenmek yok Su içtiysen karnın da tok Senin gibi sızlanan çok Böyle gelmiş böyle gider Cehâlettir etmek fikir Onlar vursun, eyle şükür Oturmuş çark tıkır tıkır Böyle gelmiş böyle gider Ne yapacaksın gün sayıp Gün de kayıp, din de kayıp Haykırmak mı, ay ne ayıp Böyle gelmiş böyle gider |
Bu Sana Tek Mektubum (Anama)
Anam! Bu sana tek mektubum Biraz ucuz ama Düşlerime misâfir olduğun Ve çekip gittiğin müsâde bile istemeden Ağladığım ama hıçkırmadığım Sessiz günlerime say Seni, ilk altı yaşımda, kardeşim doğduğu gün Ve en son onsekizimde, senden ayrıldığım gün Kıskandım Seni herşeyden çok sevdiğimi zannettiğim gün Seni son kıskandığım gün oldu Üzgünüm anam üzgünüm! Kendimi bilmeden gezdiğim Umutsuz, uykusuz, şuursuz ve Sersiz günlerime say Eskiden ölmemen için yalvarırdım Allah'a Bilmezdim sonsuzla gerçek arasındaki 'anlamsız' farkı Bir ara hiç ölmeyeceğini sandım Heybetine kandım Yandım Senden daha heybetli olduğum olgunluk çağımda Çocukluk ne hoştu anam! Ama şimdi Şimdi duâlarım bile bir hoş Artık biliyorum ki sen de öleceksin Belki dördüncü taşı koyacağız yanyana Belki senin de toparğında çiçekler bitecek Hani şu kalın, sulu yapraklı, tombul çiçeklerden Yalnız mezarlarda açan Belki para vereceğim eli bidonlu kirli çocuklara Ve ben de yanına geleceğim belki de Herhangi bir zaman Ama ben ne istiyorum biliyor musun anam Bana ilk nasıl heybetli göründüysen Gidişin de öyle heybetli olsun Öyle heybetli olsun ki Ağlamayayım Eğer dağ gibi yıkılmayacaksan karşımda Hiç yıkılma Bırak ben yıkılayım! Eğer 'gittiğin yeri' bilemeyeceksem Hiç gitme Bırak ben gideyim, anam! Görmeyeyim yıkılışını, parça parça Bilmeyeyim nereye gittiğini Ağlamayayım ardından kesik kesik soluyarak Bırak Bırak Bırak ben öleyim, anam! Ta ki; aydan daha parlak, ipek saçlarını benden başka hiç kimsenin görmediği güne kadar! |
Büker de Gider
Zannetme her yaprak düşer dalından Bir zâlim kökünden söker de gider Bir damla ter akmaz yere alından Kanını toprağa döker de gider Dağların sırtında köpekler ulur Çocuklar parklarda boş kovan bulur Bu hâli bilekler kaldırmaz olur Bükülür belleri, çöker de gider Yaş döker zamânın heybetli dağı Lâlenin sevdiği, gülün odağı Bırakıp askıya telli duvağı Gelinin ardından nöker de gider Onmaz hiç dertleri artarcasına Omuzlar dünyâyı tartarcasına Çırpınıp semâyı yırtarcasına Olmadı boynunu büker de gider |
Bülbül'e Sesleniş
Gel yanıma, söyle bana türkünü Gül vermeyen dalda işin ne bülbül De'f eyle üstünden gaflet kürkünü Gür sesinle 'hasbî rabbî' de bülbül Tevhîdi makâma bir nağme eyle Sözleri Kur'ân'dan çekip al bülbül Kurtlardan, çakaldan korkmadan söyle Yüreği cengâver, dili bal bülbül Burağım yok göğe çıkamıyorum Aşkımı Rabbime uçup ver bülbül Kalbime set kurmuş yıkamıyorum İmânım, bu hâle sen de er bülbül Ayhan'ın ismini unutma sakın Ağlarsam gel beni darda bul bülbül Bil ki yine de sana en yakın Her sabah aşk ile açan gül bülbül |
Büyük Adam
Ben,büyük adam Yılların korkulu rüyası Ölüm değil miydi beni görünce korkudan altına kaçıran Ben değil miydim ölüme görününce korkudan altına kaçırtan Korkusu yılların rüyalarda Büyük adam,ben Ben,küçük adam Korkulu rüyası yıllar olan Ölüm değil miydi bana görününce korkudan altıma kaçırtan Ben değil miydim ölümü görünce korkudan altına kaçıran Yıllar korkulu rüyası olan Küçük adam,ben |
Cahal Dinlesin Seni
Söyle yârim ağıdın Cahal dinlesin seni Ver cihâna öğüdün Cahal dinlesin seni Bahâr gelir yazınan Yârim gelir nazınan Çık meydana sazınan Cahal dinlesin seni Kolla darda kalanı Kırma gönül alanı Sal diline geleni Cahal dinlesin seni Koşma ardından hiçin Bilirim dolmuş için susma Muhammed için Cahal dinlesin seni Ayhan der at yalanı Anlat dönen talanı Tutma kalpte kalanı Cahal dinlesin seni |
| Forum saati GMT +3 olarak ayarlanmıştır. Şu an saat: 02:56 AM |
Yazılım: vBulletin® - Sürüm: 3.8.11 Copyright ©2000 - 2025, vBulletin Solutions, Inc.