![]() |
Amerika da bir asker, arkadasi ile yolda giderken elindeki çakisi ile parmagini
kesti. Biraz ötede bir dispanser vardi. Asker : - Ben surada pansuman yaptirayim, dedi. Içeri girince karsisina iki kapi çikti. Birinde -Hastaliklar-, ötekinde-Yaralar- yazili idi. -Yaralar- kapisindan girdi. Yine önünde iki kapi. Birinde -Et-, ötekinde -Kemik- yaziyordu. -Et- kapisindan girdi. Yine iki kapi. Birinde -Önemli-, ötekinde -Önemsiz- yazilari vardi. -Önemsiz- kapisindan girince kendini sokakta buldu. Arkadasi sordu : - Nasil iyi baktilar mi? - Hayir; ama teskilat dehset!.. |
Ben ve ablam kırtasiye işletiyoruz. Öğrencilerin giriş saatiydi, bu nedenle çok kalabalıktı. Tüm öğrenciler simli uhu veya yapıştırıcı alıyordu. Bir kız öğrenci gelip ablama:
- "TEOMAN yapıştırması yok mu?" dedi. Ablam da: - "Simli mi olsun, prit mi?" diye sordu. Kız saf saf: - "Prit kim? TEOMAN yok mu?" dedi. İşte o an kızın ve ablamın bittiği andır........ |
bir gün trafik polis ekibi edirnede bir yerde yolda giderken köylünün birini eşek üstünde görmüsler..ee köylüyü ti,ye makaraya alacaklar ya durdurmuslar sana demişler ceza kesecez.. adam neden diye sormuş polis memuru emniyet kemerini baglamamıssın bu yuzden demiş...adam allalah hayret demiş iyi peki kesin polisler bak cezayı sanamı keselim eşegemi bak eşege kesersek 50 binlira sana kesersek 30 bin lira nedersin demisşler adam bana kesin demis polisler esege kesersek bak 30 bin lira sen 50 bin lira vereceksin. adam israrla bana kesin demiş cezayı.. polisler saskın sormuslar neden!! sana kesmemizi istiyorsun cezayı... adam demiski benim eşegimin sicili temiz ilerde trafik memuru olacak...)))))
|
Atatürk ve Komik Bir Olay
Atatürk'ün En sevdigi hikayelerdenmis. Arada kendi anlatir, arada baskasina anlattirir, hep gülermis. Yesilayci bir profesör bir konferans veriyor. Bir ara dinleyicilere sormus: "Bir esegin önüne iki kova koysaniz. Biri su dolu, biri raki. Hangisini icer?" Cevabi kendi veriyor: "Tabii suyu." Gene bitirmiyor soruyor: "Neden?" Arkadan bir bekri söz aliyor. Yüksek sesle cevapliyor. "Esekliginden." Atatürk bu cevaba bayiliyor. Gülüyor, gülüyor. Bir aksam Orman ciftliginde yaninda erkani, acik havada oturuyorlar. Rakilarini yudumluyorlar. Biraz ilerde 15-16 yaslarinda bir ciftci cocuk calisiyor. Atatürk el edip, cagiriyor. Soruyor: "Söyle cocuk: Bir esegin önüne iki kova koysan. Biri raki dolu, biri su. Hangisini icer?" Anadolu tosunu yutkunuyor. Bakiyor. Gazi Pasa Hazretlerinin ve yanindaki muhterem zevatin önünde raki kadehleri. Devletin en büyükleri...Esas vaziyetine geciyor: "Rakiyi kumandanim!" Atatürk kahkahayi basiyor. Herkes saskin. Ata onlara dönüyor. Muzip: "Aman beyler! Neden diye sormayin!" |
İki hakimi bulunan bir ilçenin adliyesinde, iki hakimde aynı gün duruşma yapmak üzere çok sayıda dosya koymuş. Fakat o gün birisi izne ayrıldığı için diğer hakim iki mahkemenin dosyalarını bitiremeyeceğini düşünüp diğer mahkemenin dosyalarının hepsini "işlerin çokluğu nedeniyle" ertelemiş,
Aradan 5-6 ay geçtikten sonra, Yargıtay'dan yaklaşık 20 dosya birden herbirindeki aynı cümlenin altı kırmızı kalemle çizilerek dönmüş ve gerekçeside, "aşağıda yazılı bulunan cümlenin anlamının açıklanarak dosyanın geri gönderilmesi" gerekçesi varmış. Hakim dönen dosyalarına bir bakmış. altı kırmızı kalemle çizili cümlelerin hepsi katibin hatası nedeniyle "işlerin *okluğu nedeniyle duruşmanın başka bir güne talikine (ertelenmesine)" yazıyormuş. |
istanbul'da üniversitede okuyan genç kiz ankara'daki babasina telefon eder:
- baba, merhaba. ben lale.... - oooo. güzel kizim benim. nabersin bakalim? kiz aglamaya baslar; babasi ise üzüntü ve meraktan kafayi yemektedir: - nooldu kizim? anlatsana - murat evi terketti. bosanmak istiyormus - ne evi lan? ne bosanmasi? sen ne zaman evlendin de bosaniyorsun? - hani senin hiç hoslanmadigin esrarkes çocuk vardi ya. ben onunla evlendim. - iyi halt ettin, zilli. neyse, artik yapacak bi sey yok. versin mahkemeye, hemen bosanin - bosanalim ama benden 10 milyar istiyor. eger vermezsem, iyi zamanlarimizda çektigi çiplak fotograflarimi internetten herkese yollayacakmis. - püüh. rezil.. çiplak fotograf çektirdin, öyle mi? - ama babacigim. o benim kocamdi. ne biliyim böyle bir pustluk yapacagini. - peki. olan olmus artik. yarin havale ederim parayi. ögleden sonra bankaya gidip çekersin; sonra da alip yakarsin o kahrolasi fotograflari. - sagol baba. eeee. şey...bi de kürtaj için 2 milyara ihtiyacim var. adam artik iyice fenalasir. boguk bir sesle konusur: - kürtaj mi? bi de hamile mi kaldin o çocuktan sen?... - aslinda ondan degil. zenci bi çocuk vardi. zaten o yüzden ayriliyoruz ya.. adam bayilmak üzeredir. nabzi yükselir, tansiyonu düser, artik inleyerek konusmaktadir: - biz seni oraya okumaya yollamistik. sen ne haltlar çevirmissin. allahim. nedir bu basimiza gelenler. okulu bititir bitirmez ankara'ya dönüyorsun, yoksa kirarim bacaklarini. - istersen hemen dönebilirim babacigim. ben geçen yil okuldan atildim çünkü. adam masanin üzerindeki soguk su dolu sürahiyi basindan asagiya devirir ve ancak bu sekilde konusmasini sürdürebilir: - okuldan mi atildin? hani birlikte avukatlik yapacaktik, zilli? eh ulan? sen hele bi gel buraya. ben sana yapacagimi bilirim. evden disariya adim attirmiycam sana. ilk isteyenle de evlendiricem. - o is zor be baba. biliyorsun, moda oldu, artik evlenmeden önce esler birbirlerinden saglik raporu istiyorlar...pek iyi bi rapor sunacagimi zannetmiyorum ben. - allahim, çildiracagim. bir de cinsel hastaliklar haaa. kesin o zencidendir. - çok pis arkadaslari vardi. bilmem artik hangisinden kapmisimdir.. güm diye bir ses duyulur. adam kisa bir süre için kendinden geçmistir; ancak hemen kendisini toparlayip tekrar telefonu alir. - hemen bu aksam dayini yolluyorum oraya. seni alip gelecek. adresini ver bakiyim. - mahmutpasa karakolu'ndayim. gelirken kefalet için de biraz para getirsin yaninda. - karakol mu? bi de karakola mi düstün layyynnn? ne yaptin? - dün kafam çok bozuktu, çok içmisim. araba kiralayip dolasmaya çiktim. o kafayla arnavutköy'de kokoreççi dükkanina girdim. ama neyse ki kimse ölmedi. dükkan sahibiyle kiralik araba firmasina biraz para vermek gerekir sanirim. adam artik iyice fenalasmistir. hatta fenalasmak ne kelime; adeta kahrolmustur. telefonda kisa bir sessizlik olur. kiz tekrar konusmaya baslar: - babacigim. sakin üzülme. bütün bunlar bir sakaydi. ben sadece sinifta kaldigimi söylemek için aramistim... bunun üzerine adam sevinçle ve mutlulukla haykirir: -cCanin sagolsun be güzelim, bosveeerrr. okul da neymis? hiç mühim degil, tatli canin sagolsun senin.. |
Bir gün adamın biri yeni aldığı Ferrari'si ile gezintiye çıkmıştı.kırmızı ışık ona rastgelmişti ve arkasından kocaman bir kamyon geliyordu. Kamyon fren yapamayıp ferrariye çarpmıştı.arbanın sahibi ve kamyonun sürücüsü arabadan çıktılar. kamyon sürücüsü yalvar yakar "abi ben yapmadım " diye adamı ikna etmeye çalışıyordu adamı. adam sinirli bir biçimde "tamam git ya "dedi ve arabasını tamire götürdü.ertesi gün yine arabaı ile dolaşırken bir kamyon gelip arkadan vurdu. kamyondan bir el çıktı ve "abi benim tanıdık "diye önceki gün çarpan adam bağırıyordu
|
Bir gün derste öğrencisi öğretmenine bi soru sorar öğrenci derki: Hocam benim dedemle ,babannem çocuk yapabilirlermi? Öğretmen açıklar yapamazlar oğlum bi yaştan sonra insanlar yapamaz der öğretmeni.Çocuk bişey daha sorar peki babamla,annem yapabilirmi?
Öğretmeni tabi oğlum daha onlar genç der çocuk öğretmenine peki biz yapabilirmiyiz? Yapamassınız der çünkü daha çocuksunuz der arkadan çocukta bağırır: Ben size demiştim bişey olmaz diye:=)))) |
Bu okuyacağınız tamamen gerçek ve Trabzon da olmaktadır(inanmayanlar 02.06.1998 tarihli Radikal gazetesine bakabilirler)
Üç katlı bir tesisin sahibi Abdullah İ**n tesise AHŞAPTAN bir yangın merdiveni yaptırmış!! Bunun nedenini şöyle açıklıyor; Binanın estetik görünümünün bozulmaması için ahşapı tercih ettik' ""Yüzyılın dumuru!"" |
Bütün ömrünü ney iyle barışık geçiren Neyzen Tevfik e sorarlar:
-Üstat çalarken mi neşelenirsin yoksa neşeli olduğun zaman mı çalarsın? Neyzen kaşlarını çatarak cevap verir: -Ben hırsız mıyım ki , çaldığım zaman neşeleneyim?''demiş. |
Forum saati GMT +3 olarak ayarlanmıştır. Şu an saat: 01:12 PM |
Yazılım: vBulletin® - Sürüm: 3.8.11 Copyright ©2000 - 2025, vBulletin Solutions, Inc.