www.cakal.net Forumları YabadabaDuuuee

www.cakal.net Forumları YabadabaDuuuee (https://www.cakal.net/index.php)
-   Edebiyat (https://www.cakal.net/forumdisplay.php?f=268)
-   -   Hasan Kocamanoğlu (https://www.cakal.net/showthread.php?t=143071)

GooD aNd EvıL 03-25-2009 09:51 PM

Hasan Kocamanoğlu
 
Adamlar Gibi

İşte geldim dünden bu güne, gidiyorum yarınlara…
Kutsal dava uğrunda tüketilen ömrüme bakıyorum,
Dünya bu mu? Hayat bu mu? Hizmet bu mu?
Şaşıyorum, geçen zamanlara… Sanki bir an gibi…

Yüreğimde şavkı bol ışıklı meşaleler yanıyor,
Doludizgin beyaz atlılar geçiyor içimden…
Ebruli ufuklarımda akbaşlı kartallar dolanıyor,
Hayalimde, düğün dernek kurulmuş… Bayram gibi…

Talibim! Ülkemin apaydınlık ufuklarına,
Yırtıp attım benliğimi, biz olmayı özledim.
Tahammülüz yok! Bu toprakların parçalanmasına,
Bölmeyiz, böldürtmeyiz… Falan, filan gibi…

Bak! Yüzüm güler, dilim söyler, elim yazar,
Hasreti astım, membaa ve mecranın burçlarına.
Gönülden gönüle dostluklar sonsuza uzar,
Ağrı, Palandöken, Erciyes, Toros...Dağları gibi…

Tüm kahramanlıkları sana, tevazuyu kendime,
Tatlı bekleyişleri sana, uykusuz *******i kendime,
Alkışları sana, kahırları kendime ayırdım,
Tarihte adı sanı bilinmeyen… Adamlar gibi…



Hasan Kocamanoğlu

GooD aNd EvıL 03-25-2009 09:51 PM

Ağlarım Ben
Sürüm dağılmış otlar mı?
Hazar kurumuş çağlar mı?
Sevenim dostum yoklar mı?
Sabah akşam ağlarım ben

Türkümün yüzü güldü mü?
Dost, dost diyenler öldü mü?
Zalim sefasın sürdü mü?
Sabah akşam ağlarım ben

Dünya bu zulmü gördü mü?
Ayılar basmış yurdumu
Dünya âlemler duydu mu?
Sabah akşam ağlarım ben

Dumanlar gibi ağsam mı?
Yağmurlar gibi yağsam mı?
Feryadı figan salsam mı?
Sabah akşam ağlarım ben

Kopuzla sazlar çalar mı?
Düşeni kazlar anar mı?
El, anan gibi yanar mı?
Sabah akşam ağlarım ben

Bakma gözümde yaş mı var?
Kara bağrımda taş mı var?
Esarette gardaş mı var?
Sabah akşam ağlarım ben




Hasan Kocamanoğlu

GooD aNd EvıL 03-25-2009 09:52 PM

Gibi
Açışların gonca güller gibi
Bülbülün başını döndürürdü
Bakışların korca günler gibi
Yüreğim ateşin söndürürdü
*
Ariflerin işi ahde vefadır
Mihenklerde sabır taşı gibi
Yârin işleri cevri cefadır
Yürekte kanlı gözyaşı gibi
*
Gönlüm de ister seyri sefadan
Başı karlı olan dağlar gibi
Usanmaz katlanır her cefadan
Çile pınarından kanar gibi
*
Dargınca idim, barışa erdim
Nefesine giren rüzgâr gibi
Saman olup harcına karıştım
Damarında dolaşan kan gibi
*
Bir yar sözüne kanıp kalmışım
Hiç sönmeyen közde yanmış gibi
Yar kapısından sırra ermişim
Her demde Mevlana, Yunus gibi



Hasan Kocamanoğlu

GooD aNd EvıL 03-25-2009 09:52 PM

Ab-ı Hayat
Mademki ağlıyorsun, otur kendine ağla
Dalların ağlayan bulutlarla yeşillenir
Ağla neyler gibi, inleye inleye ağla
Mum bile ağlayarak daha çok paralanır

Sakın aldanma ha, her ağlayanın sözüne
Dilencinin Allah demesi, ekmektir derdi
Işık olsaydı söylediği kendi gönlüne
Söyleyenin bedeni zerrelere dönerdi

Ey gönül, hep hayalinin büyüklüğündendir
Eğer, güzel yüzlü olursa tüm hayallerin
Nil ab-ı hayat Musa’ya, inkârcıya kandır
Şehitlik mümine dirlik, münafığa gamdır

Beyin içinde akıl, yol gösteren bir mumdur
Dikenleri bile gül fidanına döndürür
Dostunun ışığını ateşinle tutuştur
Cömertlik, cennetin servilerinden bir daldır




Hasan Kocamanoğlu

GooD aNd EvıL 03-25-2009 09:52 PM

Adsız Dede
Muhammedi’ler geldi peş peşe yurdumuza
İçki, kumar ve fuhuş hâkimdi ordumuza
Akıl, fikir yetmezdi İsa’vi yolumuza
Doğdu, yaşadı, öldü “Adsız Dede” diyeler

Huzur vardı yüzünde her bir Muhammedi’nin
Onur vardı sözünde her bir Muhammedi’nin
Dünya boştu gözünde her bir Muhammedi’nin
Doğdu, yaşadı, öldü “Adsız Dede” diyeler

Yerim yurdum yok benim, anam babam Ermeni
Doymak bilmez bir türlü, papaz ister vermeni
Dalar tümden dünyaya, daim ister dermeni
Doğdu, yaşadı, öldü “Adsız Dede” diyeler

Rüyamda gördüm onu, aşkı düştü içime
Zalim nefsim yüzünden; çok zorlandım seçime
İki dinle yaşadım, çok horlandım geçime
Doğdu, yaşadı, öldü “Adsız Dede” diyeler

On üç yıl saklı tuttum, ben İslam inancımı
Hiç kabullenmediler, artırdılar acımı
Terk ederek kurtuldum, dünya ihtiyacımı
Doğdu, yaşadı, öldü “Adsız Dede” diyeler

Evlad iyalin dahi rastlamadım izine
Ben gözü yaşlı döndüm Muhammed’in dinine
Şu ömür kuşum uçtu, döndü geldi inine
Doğdu, yaşadı, öldü “Adsız Dede” diyeler

Başım koydum yoluna, sevdamsa kardan beyaz
Sana olan hasretim, yakar durur bahar yaz
İşte geldim kapına, “kulum” diye ver cevaz
Doğdu, yaşadı, öldü “Adsız Dede” diyeler



Hasan Kocamanoğlu

GooD aNd EvıL 03-25-2009 09:52 PM

Adsız Şiir
Ki yağarsa ihsan yağmurlarım
Deniz olur da inciler sunarım
Karlarla dolsa da dünyalarım
Eritir sıcacık bakışlarım
*
Gölgende güneşlerimi buldum
Yoruldum da duldanda duruldum
Her ateşinde bir âlem gördüm
İçinde İbrahim gibi yundum
*
Ağlarım, günü gelir gülerim
Sonu görürüm, alır giderim
Alıyorsam, gülen nar alırım
Her taneden gülüşler veririm
*
İyiler gider, âdeti kalır
Kötüler gider, laneti kalır
Gülen güzeller safadan alır
Çirkini herkes cefadan tanır
*
Hasan söyler de kendi tutar mı?
Eşsiz kuş, hiç havada uçar mı?
Aslanlar gölgesinden korkar mı?
Yiğit olan namertten kaçar mı?



Hasan Kocamanoğlu

GooD aNd EvıL 03-25-2009 09:52 PM

Ağla
Çılgınca umutlarına
Dökülen gözyaşlarına
Umutsuz bakışlarına
Ağla gündüz - gece

Yüreğindeki hüzüne
Her vefasızın sözüne
Yangınlardaki özüne
Ağla gündüz - gece

Kırıp da astıklarına
Asıp da kestiklerine
Sevip de estiklerine
Ağla gündüz - gece

Boş geçen günlerine
Mevsimsiz güllerine
Karşılıksız sözlerine
Ağla gündüz - gece

Yüzündeki tebessüme
Hayaline ve düşüne
Zamansızın ölümüne
Ağla gündüz - gece


Hasan Kocamanoğlu

GooD aNd EvıL 03-25-2009 09:52 PM

Ağlamak
Temizle gözünü kıldan, kusurdan
Gayp bahçesi ve sevgiliyi görsün
İlacın yap, iktidarsız yürüme,
Yüz türlü güzeli, süründürürsün

Ağlamak, güçsüzün sermayesidir
Rabbinin rahmeti, himayesidir
Çocuk ne zaman ağlayacak diye
Annenin bahane aramasıdır.

Asla Allah’a yakarmasız olma,
Hep böylece coşar sevgi sütlerin
Akça bulutların sütler sağması
Üzüntüsü içindir hep bizlerin

Gözünü alıştır aydınlıklara
Yarasa değilsen, bak o tarafa
Madem gücün yok, inleyerek ağla
Madem körsün, yardana baş kaldırma



Hasan Kocamanoğlu

GooD aNd EvıL 03-25-2009 09:52 PM

Ağlarım
Bahçede gonca gülüm açtı
Gül garip, bülbül zar saçtı
Bülbülüm yâd ellere kaçtı
Ağlar, inler, sızlarım gayri
*
Neler ettim gurbet ellerde
Çile çektim viran çöllerde
Garip kuş gibi yâd ellerde
Ağlar, inler, sızlarım gayri
*
Geldin mi a bahtı karalım
Gözün yaşlı durur maralım
Yardan uzak ciğer parelim
Ağlar, inler, sızlarım gayri
*
Ellerden ellere sürüldüm
Bulandım aktım da duruldum
Gücüm bitti, çokça yoruldum
Ağlar, inler, sızlarım gayri
*
Gönül sarhoşluktan ayılmaz
Kuzu meler, ağlar, yayılmaz
Hasan sözün hoşça sayılmaz
Ağlar, inler, sızlarım gayri



Hasan Kocamanoğlu

GooD aNd EvıL 03-25-2009 09:52 PM

Ah Kara Gözlü Yarim
Asırlarca adın yaşasın
Gönüllere sevgin taşsın
Nazlı nazlı güller açsın
Ah kara gözlü yarim

Dosta bir bağ gibisin
Bana bir çağ gibisin
Yüce bir dağ gibisin
Ah kara gözlü yarim

Uykunda düşün olayım
Yuvanda kuşun olayım
Gözünde yaşın olayım
Ah kara gözlü yarim

Döküldü yaprağım karda
Açmaz çiçeğim baharda
Gözüm gönlüm yollarda
Ah kara gözlü yarim


Hasan Kocamanoğlu

GooD aNd EvıL 03-25-2009 09:52 PM

Al Yüreğim Senin Olsun
Kararın karakış sürer
Hasretin belimi büker
Kederin sevdamı dürer
Al yüreğim senin olsun

Çektim yârin özlemini
Saldım sevdanın demini
Tuttum yasla gündemini
Al yüreğim senin olsun

Yapraklar dökülür güzün
Özledim o güzel yüzün
Umuttu senin her sözün
Al yüreğim senin olsun

Çekerim aşkın çilesin
Kurdun kuşun da hilesin
Beklerim seni bilesin
Al yüreğim senin olsun

Tek çıktım yine akşama
Gözyaşı döktüm yarama
Çeker gidersem arama
Al yüreğim senin olsun



Hasan Kocamanoğlu

GooD aNd EvıL 03-25-2009 09:53 PM

Alır Giderim
Alır, içerim feleğin acı zehrini
Gam ve kederlerim alır gönül şehrini
Çekerim bunca zamandır yârin kahrını
Komam seni bu ellerde alır giderim

Geçer günler düğün derneğimiz kurulur
Göz görür, ölümüne yürekler vurulur
Asla sevdalar bitmez ölümle durulur
Komam seni bu ellerde alır giderim

Gönülden gönüle yollar gider bilinmez
Aşk yarası kapanıp gönülden silinmez
Ölüp kalmayınca ak kefenler giyilmez
Komam seni bu ellerde alır giderim

Ne oturup kalırsın şu gönlüm üstüne
Saçın tarayıp dökersin zülfün üstüne
Selamın geldi, aldım başımın üstüne
Komam seni bu ellerde alır giderim

Hasan söyler, gelmedi mi sözün sırası
Yaralarım bitti, bitmez sözün yarası
Yol olur gezerim doğu, batı arası
Komam seni bu ellerde alır giderim



Hasan Kocamanoğlu

GooD aNd EvıL 03-25-2009 09:53 PM

Allah Seni Sevsin
Göklerde ve yerlerde,
Gizli ve aşikâra,
Hayır ve şerden işlediklerin,
Hesap günü karşına çıkarılır.

Namaz kıl ki nefsin kemal bulsun
İyiliği tavsiye, kötülüğü men et,
Sana gelecek musibetlere sabret
Ki, Allah seni sevsin.

Kibirlenip insanlardan yüz çevirme,
Azametle yeryüzünde yürüme,
Yürürken de acele ve hafiflik etme
Ki, Allah seni sevsin.

Dünya ki derin bir denizdir,
Çokları o denizde boğulmuştur.
Gemin takva, yükün iman olsun
Ki, umulur kurtulsun.

Âlimlere karşı asla öğünme,
Akılsızlarla da inatlaşma,
Asla ilmini cakayla satma
Ki, Allah seni sevsin

Allah’ı ananlarla otur ki ilmin artar,
Âlim olsan da fayda görürsün.
Cahillerle oturma, gafletin artar,
Allah ceza verir, sen de zarar görürsün.

İnsanlara nasihat ederken;
Kendini unutup, mum gibi olma…
Mum, insanları aydınlatırken;
Kendini yakar.

Kötü huydan, gönül darlığından sakın,
Sabırsız da olma,
İşini severek yap, acılara katlan,
Ki Allah Seni Sevsin.

Bütün insanlara iyi davran,
Güler yüzlü, iyi huylu insan sevilir,
Hep üzüntülü, kalbini dertli kılma,
Ki Allah Seni Sevsin.

İnsanların elindekilere tamah etme,
Kaza ve Kadere razı ol…
Verilen rızka şükür ve kanaat et
Ki, Allah Seni Sevsin.



Hasan Kocamanoğlu

GooD aNd EvıL 03-25-2009 09:53 PM

Altay'lının Kızı
Kıldan, keçedendir çadırları
Sığdırırlar içine yurtları
Kubbesinde göğü, tepesinde ay’ı
Diriliş destanıdır umutları

Geçmişten çıka gelir ak atlıları
Asya’yı yeniden sahiplenirler
Altay’ın dumanlıdır hep dağları
Birlikte yürür, yüreklenirler

Bu kutlu obada yaşanır töreler
Kültürlerinin köklerini süreler
Bu güne taşıdılar geçmişin izlerini
Yabanın tüm umutlarını düreler

Altaylının yahşi kızları,
At biner, kılıç kuşanırlar.
Gözü açık içer kımızları
Koca bir ömür sürer, beyle yaşlanırlar.

Altay’da ağaçların yaprağı sararmaz
Yaz kuşları susamaz
Gökyüzü belli etmeden ağlar
Yılkısı, kulunu yerinde duramaz.

Bu uğurlu yurtta, o kadar kolay mı?
Yeşilliğe şahit özgür atlara söz geçirmek
Üzerinde adam gibi dimdik durmak
Altay Türkünü yorar mı?


Hasan Kocamanoğlu

GooD aNd EvıL 03-25-2009 09:53 PM

Ana-Bir Genç Gördüm-1
Ana;
Ben dün bir genç gördüm, bir genç
Hep ‘bu tarafı’ düşünüyordu
‘Öbür tarafı’ aklına bile getirmiyordu
Bir gün aniden, beklenmedik bir anda
Öbür tarafa gitmişti babası
Bitmiş tükenmişti havası

Ana;
Ben dün bir genç gördüm, bir genç
Şehre bakan yamacında kabristanın
Sırtını tandık bir mermere dayamış
İki farklı dünyanın kıyasını yapıyordu
Birer muallimdi her mezar taşı
Hakikati söylüyordu gencin gözyaşı

Ana;
Ben dün bir genç gördüm, bir genç
Bir yandan bakıyor yerin üstündekilere
Diğer yandan yerin iki metre altındakilere
Mevki, makam yok, zengin ve fakir yan yana
Cumhurbaşkanı ile hizmetçisi bir, anlayana!
Aynı muamele görüyordu sonunda
Dürüm yapılmış bir bezle, bekliyordu
Öteki dünyanın bekleme salonunda

Ana;
Ben dün bir genç gördüm, bir genç
Dünya zengin olmanın yolları
Dünyada müreffeh hayat dürmenin sırları
Yazmıyordu hiçbir mezar taşında
Bakıyor, düşünüyordu o, genç yaşında



Hasan Kocamanoğlu

GooD aNd EvıL 03-25-2009 09:53 PM

Ana
ANA

Ana,
Hani beni doğurmuştun, tosun gibiydim
Hani bana ne söz, ne kılıç işlerdi
Düşmana çelik, dosta yosun gibiydim
Duygularımı hallaç pamuğuna çevirdiler
Ana…

Ana…
Hani ‘at, avrat, pusat’ vardı
Namus bilmiştik
Bir hatırlasana!
Ana, hani vatan kutsaldı,
“Gök girsin kızıl çıksın” diye
Uğruna yeminler etmiştik

Ana,
Hani bayrak rengini kanımızdan almıştı
Şu, şu bayrağın destanını bir daha anlatsana!
Kadir kıymet bilenimiz kalmadı,
Aaaah anam aaah, aaaah!

Ana,
Dön bir baksana!
Hele bir dön de geriye bir baksana
Bak, bak ‘taşları bağlamışlar’
‘İtleri meydana salmışlar’
Ana…

Ana
Daha benim yaşım kaç?
Bak bembeyaz olmuş başımdaki saç
Şu kınalı kuzuna tekrar kınlar yaksana

Ana,
Beni bir hüzün boğar
Duramam ki yerimde, ana!
Kanla karışık akan gözyaşlarım
Gözyaşımın pınarları yüreğimden doğar

Ana
Hani dedem Yemen’e gitmişti
Ve bir daha dönmemişti.
Bilir misin daha dün öğrendim ana?
Kimini öldürmüşler, kimini köle diye satmışlar

Bilemedim ana, bilemedim ana
Bu vatan mı garip, bu vatan da ben mi garibim?
Dost düşman bir oldu seçemedim
‘Vatanı’ Yem ettiler üç beş hayvana

Hani Haci Musa’ların kızı Fatma vardı
Onu bana alacaktın, ‘yar olacaktı’ bana
Hani o koklanmamış bir gonca güldü
Görünce parayı pulu, o bile gitti yabana

Ana
Dayanamıyorum artık,
İhmal, ihlal ve ihanetleri gördükçe
Kuzular kurtlarla yürüdükçe
Sığmıyorum, sığmıyorum bir yerlere
Beni de yanına alsana
Ana alsana
Al sana
Al



Hasan Kocamanoğlu

GooD aNd EvıL 03-25-2009 09:53 PM

Ankara Dostları
Ankara, dostları kendine çağırıyordu
Türk edebiyatı mecrasını arıyordu
Beşevler’de ezilmiş bir kadın yatıyordu
Sabahın ilk ışıklarında rızk arıyordu

Aşti’den Kızılay’a metro taşıdı bizi
Geliyordu yerden yağmurun kokulu izi
Kürşad tipli Kemaloğlu karşılar geleni
Sakarya’nın kızı Sevim de en çok güleni

“Gönlümün Güz Mevsimi”ni yazan ****adir’e
Güzel yazar, güzel söyler, değerdi takdire
Ahmet Turan kır saçlı, bir beyefendi gibi
Sevinç Atan Hanım sevk idarenin galibi

Satoğlu durgundu, Tamburimiz çok suskundu
Akdemir’le İmdat Gümüş’ün gönlü dolgundu
Ulviye Hanım gün görmüş, asude olgundu
Gümülcine’li Nurten çilelerden yorgundu

Sevilay Şirin’di, Özlem dağlar gibi çetin
Sevim’le Nur yan yana, Şerife çok metin
Arada bir, bir dalıp gidiyordu Nevin’im
En şeni, en şakrağı, Mustafa’ydı eminim

Yurdabak, okur sayılı rubailerini
Dinleyenler dokur, gül yüzlü alkışlarını
Aslan Yürekli bir anadır Sabiha Rana
Kanlar kaynardı, gözü yaşlı Kaan Bayram’a

Hasko köşesinde, Elyasoğlu çok genç idi
Sahabeddin gözde, İmren, Atsız gibi idi
Unutmadım “İki karanfilin” annesini
Sanki derdi vardı, alamadı neşesini

Mesaj salmıştı, gelemeyen dostlarımız
Seyre dalmıştı, adını unuttuklarımız
Varsın gönülden gönüle dostluklar kurulsun
Bir uçtan bir uca, vatana dostluk sunulsun



Hasan Kocamanoğlu

GooD aNd EvıL 03-25-2009 09:53 PM

Anla Beni
Yol uzak varamıyorum
Ayakta duramıyorum
Hal hatır soramıyorum
Ne olursun anla beni

Önümü göremiyorum
Yönümü bulamıyorum
Günümü sunamıyorum
Ne olursun anla beni

Kapına gelemiyorum
Halimi seremiyorum
Borcumu veremiyorum
Ne olursun anla beni

Güllerini deremeden
Sevdiğime eremeden
Gideceğim göremeden
Ne olursun anla beni


Hasan Kocamanoğlu

GooD aNd EvıL 03-25-2009 09:53 PM

Annem
Annem çok hastaydı.
Kanser teşhisi konmuştu.
Tıp, tedavide acizdi.
“Birkaç aylık ömrü var, alın eve götürün” diyorlardı.
Felaket kapıdaydı.
Çaresiz alıp eve geldik.
Bildiklerimizi de diyemiyorduk.
“Kızım siz söylemeseniz de, ben biliyorum,” diyordu annem,
Acziyetimizi kolaylaştırmıştı.

Kanser asidik ortamlarda büyürmüş
Eğer vücudun PH ‘ı değişirse dururmuş.

Annem güçlü bir insandı.
İmanı ve inancı tamdı.
“Birkaç ay ömrün kaldı” diyen doktora aldırmadı bile…

Neşeliydi, İyimserdi, iyi niyetliydi.
Kendisiyle, çevresiyle, barışık biriydi.
Yürekli ve azimliydi.
Mücadele etmeyi severdi.
Alkol ve sigarayı tanımazdı
Yılmaz, bıkmaz ve usanmazdı.
Araştırdı, okudu, kürler yaptı.
Derdi, derdi verene havale etti
Hatta zamanı bile…

Günler peş peşe geçip gidiverdi birkaç misliyle,
Doktorların söyledikleri…
İnancı ve azmi galip gelmişti
“Seni götürür, yer bitirir” denilen kansere

Bedenin ve ruhun emanet olduğunu,
Gelirken saf ve masum olduğunu,
Gün ve saat dolunca, davetin geldiğini,
Bilirdi.

Yıllarca huzurla yaşadı.
Rabbine temiz ve huzurla gitti.


Hasan Kocamanoğlu

GooD aNd EvıL 03-25-2009 09:53 PM

Arayan Bulur
Ayıp bilen gaibden iz mi görür?
Hakk’ın eli olmadan kimler yürür?

Kır, suretini de ruhun sevinsin
Ruhun âlemlerden ilham öğrensin

Gizleme gündüzün yüzünü elden
Gizleyerek yüzün çalma her telden

Nimeti boğaz yese yüz utanır
Kalpte sevgi olanı herkes tanır

Dostun cefası bire bin gibidir
Güzel vefası binde bir gibidir

Kör mesul değil, güzeli görmeden
*******in saçlarını örmeden

Kendini yol erenlerinden sayma
Sarhoş olup da baş aşağı kayma

Umutsuzca yollara diken ekme
Bela çöllerinde çileler ekme

Hakk’a teslim ol da yüzün ak çıksın
Kir ve pasın temizlenerek aksın

Arayan bulur bela ve Mevla’sın
Doğru, temiz ve güzelsen evlasın



Hasan Kocamanoğlu

GooD aNd EvıL 03-25-2009 09:53 PM

Aşk Olsun
Endamın sırma tel gibi
Yanağın gonca gül gibi
Dudağın yonca bal gibi
Seven yiğide aşk olsun
*
Sürme çekmiş kara kaşına
Sevda salmış genç yaşına
Sakın gezme tek başına
Deren yiğide aşk olsun
*
Bahçende bülbüller öter
Gülünce gamzeler biter
Aşkın bir ömre yeter
Gören yiğide aşk olsun
*
Hep ballar kaymaklar yesen
Sırma şal, ipekler giysen
Hayalde, düşte hep evsen
Alan yiğide aşk olsun
*
Hasan’ım yanıp ağlama
Aşkla ciğerin dağlama
Bir güzele bel bağlama
Saran yiğide aşk olsun




Hasan Kocamanoğlu

GooD aNd EvıL 03-25-2009 09:54 PM

Aşk Pınarı
Yüzün yanağın sarardı ayrılıktan
Olgunlaşmamış ham bir meyve gibisin
Seni sekiz yıl ayrılıkta kaynattım
Hamlıktan zerre azalmamış gibisin

Koruklarda olgunlaştı oldu üzüm
Bu gönlümle körlüğünü görür özüm
Eğer hürmet yolunda yol kesti isem
Kılıç ve kefenle geldim bu son sözüm

Keder külünün üzerinde otur da
Bahane için daldan dala sıçrama
Özünü dosta inkâr etmekten boşalt da
Temiz özlü bir başkasını arama

Gönül bahçesinden aşk ırmağı akar
İçeni sarhoş, içmeyeni melül bakar
Onun pınarı can sarayından akar
Gönlü temiz olan ona hayran bakar

Aşk pınarından içmek ister isen
Gönlünün günahlarından yıkanda gel
Ay yüzlü yâre kavuşmak ister isen
Canandan vuslat fermanını al da gel


Hasan Kocamanoğlu

GooD aNd EvıL 03-25-2009 09:54 PM

Avşar Kızı
Kayalarda ceylanımsın
Ak sularda mercanımsın
Yüreğimde heycanımsın
Gökçe gözlü Avşar kızı
*
Bulanır da, durulursun
Övünür de, kurulursun
Görünür de, kaybolursun
Gökçe gözlü Avşar kızı
*
Ayazlardan yakışların
Elemlerden nakışların
Cefalardan bakışların
Gökçe gözlü Avşar kızı

Kardan beyaz bileklerin
Yardan ayaz dileklerin
Kıpır kıpır yüreklerin
Gökçe gözlü Avşar kızı
*
Gönülleri kandırırsın
Gülleri barındırırsın
Yolları aşındırırsın
Gökçe gözlü Avşar kızı




Hasan Kocamanoğlu

GooD aNd EvıL 03-25-2009 09:54 PM

Ay Doğar
Ay doğar hilal gibi
İncecik güzellere
Yavru bir ceylan gibi
Düşer yaban ellere
*
Seraplara bakınır
Aşk çubuğu yakınca
Gölgelerden sakınır
Mehtabına bakınca
*
Ay, buluttan ayrılır
Biner bir ergen yele
Kirli tülden sıyrılır
İner bir derin göle
*
Mehtabı üryan yüzer
Durgun derin sularda
Bir gölge onu süzer
Karanlık kayalarda
*
Serince sularında
Yıkanır bir iyice
Uzanır surlarında
Sere serpe gönlünce
*
Hasan ne yazar bilmez
Sevenin yüzü gülmez
Her gün bin sevda doğar
Sevmeyen hiç görmez



Hasan Kocamanoğlu

GooD aNd EvıL 03-25-2009 09:54 PM

Ayasofya
Hayalin bile ürpertir,
Düşündürür, insanı şaşırtır.
Hazin ve ıssız muhitimizde
Ayasofya’m, el gibi gariptir.

Hicrana matem tutar, tutar da
Ayasofya`m için için kan ağlarsın!
İşitilmez, nağmen söner de,
Gamlıdır gölgen, ağlar her öğlen…

Batı, dehşet saçarken daha dün,
Bak! Kahpece elin bağlı bu gün.
Ağla! Ağla düşmanların gülsün,
Yeniden kalbi kanar, Endülüs’ün.

Uğrunda sel olup akmıştı kanlar,
Çınlardı şu kubbende ezanlar.
Seni ihya hayaliyle yaşar,
Fethe misaldin Ey Ayasofya’m…

Seni koparır bizden bir kansız,
Yıllardır gök kubbelerin ezansız!
Vakıftın! Fatih’ten emanettin bize
Affet! Günahkârlarız sessizce…

Gelecek! Gün uzak değildir sana
Suçluyuz, güçsüzüz artık anlasana!
Gök kubbede melekler gelsin dile,
Bedelsin sen, koca bir tarihe…


Hasan Kocamanoğlu

GooD aNd EvıL 03-25-2009 09:54 PM

Ayça Kızım
Ekilmeyen toprağa yazık
Akamayan ırmağa yazık
Uslanmayan yüreğe yazık
Ferman bakışlı Ayça kızım
*
Ağlamayan şiire yazık
Titremeyen vicdana yazık
Uzanmayan ellere yazık
Aslan yürekli Ayça kızım
*
Yazamayan kaleme yazık
Anlamayan yazara yazık
Öğretmeyen alime yazık
Kalem tutuşlu Ayça kızım
*
Açamayan güllere yazık
Ötemeyen bülbüle yazık
Çalamayan ozana yazık
Kopuz çalışlı Ayça Kızım
*
Göremeyen gözlere yazık
Söylemeyen dillere yazık
Utanmayan yüzlere yazık
Yürek yakışlı Ayça kızım


Hasan Kocamanoğlu

GooD aNd EvıL 03-25-2009 09:54 PM

Bağışla
Ey can kuşum vakitsiz hiç ötme
Ak başın keserler, sonun olur

Derdim haktır ve devam da haktır
Günahkârım tövbem müstahaktır

Sevgi uğrunda; dün eda ettim
Vefa kapında; can feda ettim

Rüzgârdım, suyuna elem ettim
Düştün elime de kerem ettim

Başım hile taşında ezdiler
Gözyaşım inci gibi dizdiler

Gördüm gül cemalin, aklım alır
Gidince gönlümde hüzün kalır

Fayda etmedi, yalvardım sana
Gücüm yetmedi, kara sevdama

Dildaşın, sırdaşın oldum sana
Kovuldum, canım yandı yasana

Kovma! Ne olur beni kapından
Merhamet et, garibe katından

Bırak! Sarayında gül olayım
Kokarak odalarına dolayım

Bittim, bari yanında olayım
Bağışla! Zulmünden kurtulayım



Hasan Kocamanoğlu

GooD aNd EvıL 03-25-2009 09:54 PM

Bakışların Vardı
Sarılır yatar geceyi
Dağın başına bıraksam
Kurşuna dizer heceyi
Yârin kapınsa asarsam
*
Göçmen bulutlar havada
Öğlen vakti sıcağında
Canımdın duygularımda
Buruk gönül ağrısında
*
Karanlığı tan eyledim
Sensiz geçen *******de
Dağlarını yol eyledim
Gezip, durdum yücelerde
*
Çiçeklere renkler vurur
Ayrılıkta alın yazım
Ağaçlar çiçeğe durur
Kuş kanatlarında yazın
*
Yalnızlığı giyinirim
Bir genç kızın eteğinden
Dudağına sürülürüm
Kara kovan peteğinden
*
Bana bakışların vardı
Açan çiçekler gibiydi
Beni aldatışların vardı
Kaçan baharlar gibiydi



Hasan Kocamanoğlu

GooD aNd EvıL 03-25-2009 09:54 PM

Bebeğim
Gökten yağmur yağmaz değil
Kara toprak yeşermez değil
Sular ırmaktan akmaz değil
Gözün açık olsun, Bebeğim
*
Ak yürek gece görmez değil
Zaman kaderin örmez değil
Amel defterin dürmez değil
Gözün açık olsun, Bebeğim
*
Huzurda şahı övmez değil
Kaçan kızını dövmez değil
Cahil boş yere sövmez değil
Gözün açık olsun, Bebeğim
*
Güzel malını satmaz değil
Derdi sırtından atmaz değil
Balı yağına katmaz değil
Gözün açık olsun, Bebeğim
*
Hasan sözünü bilmez değil
Evlat huzura girmez değil
Yâri görünce gülmez değil
Gözün açık olsun, Bebeğim



Hasan Kocamanoğlu

GooD aNd EvıL 03-25-2009 09:54 PM

Beklerim
Güzelim gökler meleği
Bembeyaz dünya bebeği
Çakırca yayla çiçeği
Gelesin diye beklerim
*
Aslın astarın nereli?
Güzel yüzünü sereli
Yanarım sözün vereli
Dereyim diye beklerim
*
İn, dağ ceylanım ovaya
Seyretsen düğüne toya
Bakayım ben doya doya
Seveyim diye beklerim
*
Bende murada ereyim
Sunam, gülünü dereyim
İste canımı vereyim
Güleyim diye beklerim
*
Hasan’ın da konargöçer
Koca ömür boşa geçer
Şu başına bela seçer
Ereyim diye beklerim



Hasan Kocamanoğlu

GooD aNd EvıL 03-25-2009 09:55 PM

Belli
Arayıp sormuyorsun
Küsmüşsün belli
Mazi damlıyor gözlerinden
Çok özlemişsin belli

Deden acılarını bırakmış
Kalan mirasından belli
Düşüncelerin yasak bölgelerde
Baygın baygın bakışından belli

Selam göndermişsin
Esen rüzgardan belli
Gözyaşlarınla ıslatmışsın
Islak ucundan belli

Kokun rüzgara sinmiş
Çok yanmışsın belli
Ayda yüz izlerin var
Çokça bakmışsın belli

Rüzgar yanağına değmiş
Pembeydi rengi
Hasretle üzerime eğdi
İç çekişlerinden belli




Hasan Kocamanoğlu

GooD aNd EvıL 03-25-2009 09:55 PM

Ben Yar Sevmem Yar Üstüne
Çektim bir güzelin nazını
Görmedim bahar ve yazını
Çalar herkes keman sazını
Ben yar sevemem yar üstüne
*
Sevdim senin gibi güzeli
Söylerim sana ben gazeli
Aslın nedir senin ezeli
Ben yar sevemem yar üstüne
*
Siyah saçın yüzüne döker
Gözün üstüne sürme çeker
Koynuna gonca güller eker
Ben yar sevemem yar üstüne
*
Gözün dikmiş yüzüme bakar
Göğsüne kırmızı gül takar
Yanağından bal kaymak akar
Ben yar sevemem yar üstüne
*
Hasan söyler, güzel görmedim
Güzelle murada ermedim
Safa alıp hayat sürmedim
Ben yar sevemem yar üstüne



Hasan Kocamanoğlu

GooD aNd EvıL 03-25-2009 09:55 PM

Benim Gibi
Kokar güller burcu burcu
Seni sevmek gönlüm borcu
Talih döndü başak burcu
Sende benim, benim gibi

Selam verdim eller duydu
Boyun da boyuma uydu
Aşkın yaktı özüm doydu
Sende benim, benim gibi

Yanıma hiç gelmez oldun
Gül gibi sararıp soldun
Aşk ateşine mi kondun
Sende benim, benim gibi

Durgunluğun canlar sıkar
Seven insan bile bıkar
Hayatının tadını çıkar
Sende benim, benim gibi

Şu hayat hiç geçmez ele
Gül de güller açsın hele
Saçın bırak hafif yele
Sende benim, benim gibi



Hasan Kocamanoğlu

GooD aNd EvıL 03-25-2009 09:55 PM

Berlin Menekşesi
Mayıs başında bir yaz sıcağı
Yer Bockenhceimer bulvarı
Bakımlı ağaçların gölgesinde
Sarmaş dolaş gençler birbirinin oyuncağı

Yazarken yaşar Samiha *
Selâtin mabedinin kandili gibi
Sükûneti şahlanıp aşar sabaha
Otağ-ı Hümayun’un dili gibi

“İbrahim Efendi Konağı”nda
Tutkulu bir Sebil Kalem neşesi
Köplücedeki Köşk” bağında
Açar bir Berlin Menekşesi

Gündüzü utangaç bir kız gibi
“Hafif sisle yaşmaklanır İstanbul”
Berlin Şehitliğindeki bir ay yıldız gibi
“*******i cazip ve suskun”u makbul

İlhan * yazar Türk Edebiyatında
Hatıra ile karışık makalesini
Tarih yaşar külliyatında
Tutar emin ellerle kalesini

Yine anmak düştü Hasan’a
Selam Samiha’ya, selam İlhan’a
Yazımızı okuyanlar
Sizi bu cihanda hayırlarla ana



Hasan Kocamanoğlu

GooD aNd EvıL 03-25-2009 09:55 PM

Beyin Oğlu
Gözün görür gönlün tartar
Sevenin belası artar
Uzak dur yakayı kurtar
Varmam sana Beyin oğlu

Dillerde gezer hep adın
Çıkardı arşa feryadın
Sevip almaksa muradın
Bir bakayım Beyin oğlu

Dağların karı erisin
Kaplanlar gibi serisin
Deli divane birisin
Sabırlı ol Beyin oğlu

Yâri güzel çokça yanar
Gece gündüz onu anar
Görmezse yüreği kanar
Ben bilirim Beyin Oğlu

Haber sal ailen gelsin
Ayrılık duvarın delsin
Yoksa gözlerimde selsin
Ölürüm ben Beyin oğlu



Hasan Kocamanoğlu

GooD aNd EvıL 03-25-2009 09:55 PM

Beyitler-2
Mal tohum, çorak yere ekme
Gün olur saç ve baş yolarsın

Kılıcı yol kesene verme
Mazlumun ahına kalırsın

Gir! Sana kapılar açılsın
Cesaret, marifetin olsun

Yoluna inciler saçılsın
İkram et ki şerefin olsun

Halkına kapın açık olsun
Asırlara namın sığmasın

Katın hakkına açık olsun
Aciz ve mahcup olmayasın

Talih döner sana yar olur
Zaman en kutlu anın olur

Gençliğin gider bir hal olur
Yaşayışın hep şanın olur

Hasan söyler sözü kendine
Unutmasın da ibret alsın

Közü bağlar özü, bendine
Yaradan’ından nusret alsın




Hasan Kocamanoğlu

GooD aNd EvıL 03-25-2009 09:55 PM

Beyitler-I
Ayrılıkta dildaşın dilsiz olur
Dost dudağında ney bile mest olur

Bülbül giderse güller hazan olur
Cesaretsiz aşk, kanatsız kuş olur

Dolmaz ihtiraslının göz destisi
Olmaz sabırsız sedefin incisi

Temizlen de ayıp ve hırslarından
Giy, yırtılmayan aşk elbisesinden

Gönlüm tüm sırlarımın mezarıdır
Sırlarımı gizlemek muradımdır

Tohumlar da toprakta gizlenirler
Yine gizlenen yerden yeşerirler

Leyla da sabır ile mecnun olur
Kalpler yumuşar bile macun olur

Kayalar ve mermerler de gün gelir
Yar kapısında mücevherler olur

Nefsin aslı kara su pınarından
Nefes alır cehennem diyarından

Onun her solukta bir hilesi var
Her hilesinde bin de firavun var




Hasan Kocamanoğlu

GooD aNd EvıL 03-25-2009 09:56 PM

Bil Ki Dönmeyeceğim
Dolunayımda yalnız başına, yalın ayak dolaşmadıkça
Kırgınlığı, kızgınlığı unutup aşmadıkça
Sevgiyle sarmaş dolaş olmadıkça
Bil ki dönmeyeceğim.

Doğmamış kinlere donlar biçmeye devam ettikçe
Bir gönül verdim, bir vazgeçtim dedikçe
Hata ve günahla devamlı estikçe
Bil ki dönmeyeceğim.

Ahlarını kaderin kulaklarına duyurdukça
Gözyaşı döküp yalanlar uydurdukça
Sen kızıp kudurdukça
Bil ki dönmeyeceğim.

Dönüp gelmezse insaf ve edep içinde insanlığın
İntihar etse de vidanın tellerinde pişmanlığın
Kibirle beslenip büyürse şişmanlığın
Bil ki dönmeyeceğim.

Sevda bağımda sere serpe uyuyup kalmadıkça
Ufkundan kara bulutların dağılmadıkça
Hüznün ve kinin sağılmadıkça
Bil ki dönmeyeceğim.

Yüzüne sevgiden gamzeler düşmedikçe
Yüreğine merhamet inmedikçe
Özün kereme dönmedikçe
Bil ki dönmeyeceğim.

Kırıp döktüğün gönül sarayımı yapmadıkça
Nedamet ateşinde nefisini yakmadıkça
Pak olup, Kevserlere dalmadıkça
Bil ki dönmeyeceğim



Hasan Kocamanoğlu

GooD aNd EvıL 03-25-2009 09:56 PM

Bir Hilal'in Gölgesinde
Bir hilalin gölgesinde…
Bunca yanışımız reva mıdır?
Bir helalin bölgesinde…
Aşkımız garip bir deva mıdır?
Bir Hilal’in gölgesinde…

Ağlayanlarımızın tebessümlerine
Birden aksederken cennet hayatı
Hicranla, çileyle yudumlarken
Sunulur sevgilinin abı-hayatı
Bir Hilal’in gölgesinde…

Ateşiyle çerağ gibi yanarken
Hangi yürek söz dinler?
Züleyha aşkıyla Yusuf’u anarken
Görenler söz mü dinler?
Bir Hilal’in gölgesinde…

Tahammül çemberinde sabrımız
Çaresiz yaralar dağlar
Yürek yangınlarında kabrimiz
Yiğitlerimiz karalar bağlar
Bir Hilal’in gölgesinde…

Ümitler imanımızı emzirirken
Dökülür gözyaşımız ak bir seccade üstüne
Gönül ülkesinde nefis semirirken
Çala kılıç gideceğiz büstüne
Bir Hilal’in gölgesinde…

Hasretin kadehinden içenlerdeniz
Bir vatan uğruna candan geçenlerdeniz
Hakla batılı ayırıp seçenlerdeniz
Biz Tatar, Türkmen, Çeçen’lerdeniz
Bir Hilal’in gölgesinde…

Kurtulmaz seyri seferden başımız
Eşle dostla yenir aşımız
Günahları silerken gözyaşlarımız
Bitmez bizim yürekle savaşımız
Bir Hilal’in gölgesinde…



Hasan Kocamanoğlu

GooD aNd EvıL 03-25-2009 09:56 PM

Bir Tanem
Uykuyu unuttuğunda
Gözde yaş kuruttuğunda
Kederi avuttuğunda
Beklerim seni bir tanem

Çaresiz ağladığında
Umudun kalmadığında
Tutanın olmadığında
Beklerim seni bir tanem

Gurbet aranı bölerse
Günün aylara dönerse
Yüzün sararıp sönerse
Beklerim seni bir tanem

Gönlün cefayı çekerse
Baharın yaza dönerse
Umut ışığın sönerse
Beklerim seni bir tanem



Hasan Kocamanoğlu


Forum saati GMT +3 olarak ayarlanmıştır. Şu an saat: 07:54 PM

Yazılım: vBulletin® - Sürüm: 3.8.11   Copyright ©2000 - 2025, vBulletin Solutions, Inc.