www.cakal.net Forumları YabadabaDuuuee

www.cakal.net Forumları YabadabaDuuuee (https://www.cakal.net/index.php)
-   Edebiyat (https://www.cakal.net/forumdisplay.php?f=268)
-   -   Ekrem Şama (https://www.cakal.net/showthread.php?t=144222)

GooD aNd EvıL 04-16-2009 08:00 PM

Ekrem Şama
 
28 Şubat

Üç beş kişi oldu abat,
Bu gün yirmisekiz şubat…
Milletin durumu berbat,
Bu gün yirmisekiz şubat.

GooD aNd EvıL 04-16-2009 08:00 PM

Acı Şarkılar

Buluşamadım yaz ile,
Dualar ettim saz ile,
Duyulmayan avaz ile,
Ne acı şarkılar çıktı...

Acı işledi özüme,
Ağıtlar düştü sözüme,
Yumruk vururken dizime,
Ne acı şarkılar çıktı.

Gözyaşı oldu notası,
Gönlümde gizli datası,
Hüzün doludur ötesi,
Ne acı şarkılar çıktı.

Fısıldadı seher yeli,
Makamı kuşların dili,
Tutuştu sazların teli,
Ne acı şarkılar çıktı.

Benimki ibretlik olay
Kalbimi parçalamış fay
Elimde keman ile yay,
Ne acı şarkılar çıktı.

Belim bükük hilal gibi,
Ağlarım hep Bilal gibi,
Oldum Yunus Abdal gibi,
Ne acı şarkılar çıktı...

GooD aNd EvıL 04-16-2009 08:01 PM

Adama Kullanmak

Yılların aktörü, meşhur, hala popüler…
Meyhaneye girdi, ona çevrildi gözler.
Giderken masasına doğru adım adım,
Çelimsiz bir genç:
…………….-Abi Timuçin'dir adım…
Benim için çok çok önemlidir bu konu,
Siz gibi bir meşhur halledebilir bunu..
-Koçum, neyse derdin, buluruz elbet çare,
Söyle çözelim üzme kendini boş yere…
-Abi karşıki masa!
………………-Geveleme oğlum!
-O kızı bir türlü ikna edemiyorum,
Geçerken bana dersen 'n'aber lan Timuçin? '
Hava atmış olurum, razı etmek için…
-Olur be koçum! Biz de geçtik o yollardan,
Kalkacağım, oradan geçerim birazdan…
Biraz sonra, aktör:
…………..-Timuuş! ! ! Maraba koçum!
Bir isteğin var mı, ben artık çıkıyorum?
Timuçin bağırdı, sinirli bir tavırla;
-Bu ne yılışma lan! Hadi oradan gazla!
Şöhretini kullanıp bana yaklaşmak ha!
Sakın ola, gözüme gözükme bir daha! ! !

GooD aNd EvıL 04-16-2009 08:01 PM

Adil Bölüşüm

Şu “adil bölüşüm” dedikleri nedir?
Zannedersem öğrendim bunca senedir.
Fakir fukaranın payına düşeni,
Zengine vermeye kurmuşlar düzeni.
Zengine verirken adalet gözetmek,
Adil bölüşüm sözü bu olsa gerek...

GooD aNd EvıL 04-16-2009 08:01 PM

Affet Koca Seyit!

Bir zamanlar burda gerçek tabya vardı,
O Rekoru Koca Seyit burda kırdı.
Yiğidin yüreği bir mangal kadardı,
O Rekoru Koca Seyit burda kırdı.

Bakmayın haline, yıkık bir harabe,
Aramayın yoktur önünde kitabe.
Çöplük ve tuvalet, karanlık ve izbe,
O Rekoru Koca Seyit burda kırdı.

Tabya diyorlarmış adı Mecidiye,
Yolu yapılmamış, israf olur diye(!)
Molozlar atılmış öteye beriye,
O Rekoru Koca Seyit burda kırdı.

Nasıl bir namluymuş ne kadar bir mermi?
Bir hurda kaide, görenler top der mi?
Şarapçı gezmeye müsade eder mi?
O Rekoru Koca Seyit burda kırdı.

Defineci alkış alır taş sökerken,
İçini kaplamış ısırgan ve diken,
Kimseler utanmaz çişini ederken,
O Rekoru Koca Seyit burda kırdı...

Ey millet! Övünün Seyit'le övünün!
Şu kokuya bakın, bakın da dövünün!
Bu harabeler mi hatırası dünün?
O Rekoru Koca Seyit burda kırdı...

Abdülhamit bugün, mezardan doğrulsa,
Çanakkale için, terazi kurulsa,
Layıktır o mermi bizlere vurulsa,
O Rekoru Koca Seyit burda kırdı...

GooD aNd EvıL 04-16-2009 08:01 PM

Ağalara Ayrı Cami

Bindokuzyüzkırklar döneminde Türkiye,
Ağalık davası...Köy ayrılmış ikiye...
Köyün ortasından çekilmişti bir duvar,
İki ağa için ayrı cami çeşme var...
Sofra başındadır, ağa iftarı bekler,
Nihayet bir seda gelir: 'Allahü Ekber...'
-Evladım bak bizim camiden midir ezan?
-Evet ağam bizim müezzindir okuyan...
-Aziz Allah Celle Celal! Haydi buyurun!
Oruçları açın, karnınızı doyurun...

GooD aNd EvıL 04-16-2009 08:01 PM

Ağlayan Çiçek

Şehit mezarında mor bir çiçek varmış,
Her sabah yeniden canlanıp açarmış,
Katledilirse bir çocuk, hemen o an,
Dibine kan rengi gözyaşı saçarmış...

GooD aNd EvıL 04-16-2009 08:01 PM

Ak Alın

Altın gümüş de parlaktır amma,
Toprağa çalsak alın aklanır.
Çobanız, sürülerden sorumlu,
Bilsen saçın sakalın aklanır...

GooD aNd EvıL 04-16-2009 08:01 PM

Ak Yalan

Ben koşarken sevdan ile peşinden,
Senin için hep bir tutamak, yalan..
Sineme taş basıp da gidiyorum,
Tesellin olsun bir tutam ak yalan...

GooD aNd EvıL 04-16-2009 08:01 PM

Akbabalar

Türkiye’m ortalarında, yatırmışlar alta,
Etrafı leş kargaları, ellerinde balta,
Sanki bu günler için beklemişler yıllarca,
Sevr’e göre alabilmek için birer parça...

GooD aNd EvıL 04-16-2009 08:01 PM

Akıllı Çözüm

Dedi ki; akılla her şeyi çözeriz,
Dedim ki; işte bu akla ait bir kriz...

GooD aNd EvıL 04-16-2009 08:01 PM

Akif Baba!

Seni alkışlıyoruz çatladı şu avucumuz,
Ama tersini yapıyoruz, budur suçumuz,
Zulmü alkışlamak da ne demek, verdik destek,
Çıkarımız bunu gerektiriyor diyerek.
Koalisyondayız deyip ediyoruz yardım,
Zalimin safına giriyoruz adım adım...
Kardeşimizi değil, seviyoruz zalimi,
Terkederek kardeşliği ve aklı selimi...
İdareciler istilacı elinde rehin,
Hafif bile kalır geçmişe sövmek dediğin...
Altmışsekiz yıl önce yolcu etmiştik seni,
Bağrımızda kan, yaralarımız hala yeni...
Akif Baba! Kaldır kafanı da şöyle bir bak!
Hala sahibini bekler bıraktığın bayrak! ..

GooD aNd EvıL 04-16-2009 08:01 PM

Alim - Arif

Alim; ilimde aşama geçiren insan,
Arif; ilimi yaşama geçiren insan...

GooD aNd EvıL 04-16-2009 08:02 PM

Allah'ın Selamı

İlahi kelam bu, bin ay dile kolay,
Seksenüç yıl eder, dolu bir ömür say.
Kuran'ın inmeye başladığı gece,
Ramazan içinde saklanan bilmece.
Kadir gecesini, kullara bildirdi,
Uyanık olanı rahmete daldırdı.
Ruh ve melekler hep iner aramıza,
Dua sarmak için günah yaramıza.
Dolaşacak rahmet yüklü nurlu bulut,
Bahçene gül dik de, rahmete hazır tut.
İlahi bir selam istiyorsan içten,
Hazır olmalı ta fecre kadar anten...

GooD aNd EvıL 04-16-2009 08:02 PM

Allahüekber!

Namaza başlangıç tekbiri,
Kabeye yöneltir herbiri,
Atarak gururu kibiri,
Diller söyler Allahüekber.

Bel eğilir baş rüku eder,
Sen kadirsin ben acizim der,
O'ndan gelenler O'na gider,
Diller söyler Allahüekber.

Gönül Rabb'de baş da secdede,
Gözyaşı vardır seccadede,
Aydınlıkta da gecede de,
Diller söyler Allahüekber...

GooD aNd EvıL 04-16-2009 08:02 PM

Amentü Billah

Başka yollar uçurum,
Anayol 'Amentü Billah! '
İmanla kurtulurum,
O da 'Amentü Billah! '

Başlar O'nunla dimdik,
Bizi dik tutan kemik,
Kemiğin özü ilik,
Bakın 'Amentü Billah! '

Söz verdik 'Kalu Bela'
İman kalplerde cila,
Sözümdeyim ben hala,
İşte 'Amentü Billah! '

İman dertlere çare,
O'na muhtaç her zerre,
Göğsümü gere gere,
Derim 'Amentü Billah! '

Kulu eğitmek için,
Narı soğutmak için,
Sisi dağıtmak için,
Deyin 'Amentü Billah! '

Güçlü çıksın avazım,
Beraber çalsın sazım,
Akordu yapmak lazım,
Ölçü 'Amentü Billah!

Tek kaynak 'Levhi Mahfuz'
Söz etsin kalbe nüfuz,
O Hafız bizler mahfuz,
İman 'Amentü Billah! '

GooD aNd EvıL 04-16-2009 08:02 PM

Anahtar Deliği

Keşif bekliyor evrenin milyar sırrı,
Merakımız komşunun mahrem sınırı.
Açıktır, etik kural, İlahi buyruk;
Anahtar deliğinin önü hep kuyruk...

GooD aNd EvıL 04-16-2009 08:02 PM

Anaların Tarihi

Ademle gönderildi mukaddes dava,
Dişi kuşa kurduruldu sıcak yuva.
Tüm zamanların evlat rekoru onda…
Analar babalar anasıdır Havva.

O tek başına zalimlere isyancı,
Ömür boyu çektiği işkence, acı..
Lanetle anılırken zalim Firavun,
Herkes O Asiye Ana'ya duacı.

Hakka hizmetiyle bilinir O Aziz,
Masumluk timsali, sicili tertemiz,
Mesihi hediye etti insanlığa,
Mucizeler annesi, Meryem Annemiz…

Şehit çok, şehit annesi de çok, ama,
Önce Hasan, Hüseyin gelir aklıma.
İmamların annesi, Peygamber kızı
Gözbebeğimiz ve Annemiz Fatıma..

Çok analar gördü tarihte insanlık,
Analar baktı da dağıldı, karanlık.
Ana yüreği evlada hediyeymiş,
Yanında taşımak; işte kahramanlık…

GooD aNd EvıL 04-16-2009 08:02 PM

Anamı Hatırlıyorum

Anamı hatırlıyorum;
Belinde pazen bir şalvar.
Anamı hatırlıyorum;
Boynunda bazen bir şal var...

Anamı hatırlıyorum;
Konuşunca bal akan dil.
Anamı hatırlıyorum;
Konuşunca sözü kandil...

Anamı hatırlıyorum;
Alnında hep derinden iz.
Anamı hatırlıyorım;
Şefkati var derin deniz...

Anamı hatırlıyorum;
Her tavrında bir onur var.
Anamı hatırlıyorum;
Gözümde hala o nur var..

GooD aNd EvıL 04-16-2009 08:02 PM

Anaya Küfür

Nice babalar sırtımızda durmuş,
Hep küfürleri anaya savurup.
Nice zorbalar doyup da kudurmuş,
Silahlarıyla anayasa vurup...

GooD aNd EvıL 04-16-2009 08:02 PM

Ankara'da Tarih Kebabı

Rahmet yokmuş o çağda, kuru şehir; “Enkuru”,
Moğollar döşemişler, boru üstüne boru.
Galatlar düşük ücret verirmiş her insana,
Ta o günlerden girmiş “Angarya” bu lisana.
Etiler’den keçiyi öğrenmiş bütün dünya,
Keçi yünlerine de “Angora” denmiş güya.
Bizans yerleştirmişti çan şeklinde bir kaya,
Kamusal alan oldu, şimdilerde “Çankaya”.
Şu irticaya karşı yapılmış sağlam kale,
Unutulmuş da kalmış, yan taraf “Kırıkkale”...
Bir çağda yapılırmış hep “geyiksel söyleşi”,
O çağdan hatıradır şimdi “Hitit Güneşi”,
Büyük İskender burda kesmişti gordiomu,
Ankara şimdi keser kılıçla herdüğümü...
Yıldızlarla oynamış burda meşhur Avgustos,
Oynanır o oyunlar bu gün de her ağustos.
Hammurabi’ye ait galiba bu öngürü;
Türke başkent olacak demişti şu “Engürü”...
Binyetmişüç yılıydı, Malazgirt’in ertesi,
Ankara’dan duyuldu, Türk atlarının sesi...
Gözler Ankaradaydı, dedemin muradı var,
Ankara’yı fethetti Murad Hüdavendigar..
Yıldırımı silmekti hedef o gün cihandan,
Aksak Timur Filleri yürütmüştü Sincan’dan.
Burda bir tarih pişti, yapılıverdi kebap,
Mustafa Kemal verdi, “Vahşi Batı”ya cevap...
Dur sen ey, Türkiyeme ömür biçmek isteyen!
Bil ki Başkentimizdir Ankara, ebediyyen!

GooD aNd EvıL 04-16-2009 08:02 PM

Ankara'dan Bir Karikatür - 1

Dün gezinirken, Kızılay Meydanı'nda,
Öyle bir koçyiğit, gördüm ki, sormayın…
Tam da o kocaman heykelin yanında.

Göğüs ilerde, boyun dönmez, baş dimdik,
Böyle yiğit bulunur mu bu devirde?
Rüya mı ne, kendime attım bir çimdik…

Dönerken, dönüyordu yekpare vücut,
Vakur kararlı, çok şık, koltuk kabarık.
Belli ki belinde iki alet mevcut.

Tanışayım diye vardım divanına,
İsmini bağışla ey yiğidim? Dedim,
Hafif irkildi, baktı iki yanına…

Tanışmak için ayaküstü konuştuk,
Dedi: 'Dün konuktum parti başkanıma,
Çok uzun ayak yaladım, boynum tutuk..'

Ya iki yanındaki takım taklavat?
'Birisi, başkanın, öbürü hanımın,
İki telefon, ikisi de özel hat.'

GooD aNd EvıL 04-16-2009 08:02 PM

Ankara'dan Bir Karikatür - 10

Kendini hep o güne kadar ağırdan sattı,
Politikayı iyi bilen bir bürokrattı.

Sağcıyla sağcı oldu, sonra solcuyla solcu,
Koalisyonlarda hep gözüktü orta yolcu.

Gözdesi oluyordu, koltuğa her gelenin,
Sırtı yere gelmezdi, fırıldak hergelenin...

Çok dindar bir başbakan atanmıştı o yazın,
Artık önemi arttı, namazın ve niyazın.

Seninki secde bilmez, siz bırakın namazı,
Şimdi bir telaş aldı yüzsüz hacıyatmazı.

Acemi başbakanın, dolmamıştı ilk ayı,
Duydu, Hacıbayram’da kılacakmış cumayı.

Düşündü yürürlüğe koydu yaparak planı,
Şeytanı da şaşırtır, duy şimdi yapılanı:

Son rekatta girerek camiye yara yara,
Dolu bir zarf uzattı mahfelde duranlara.

Namaz bitti, seslendi mikrofonla müezzin;
(((-Aziz cemaat lütfen bir dakikalık izin!

Müdavim cemaatten, falanca müdür beyin,
Çantası kayboldu bu camide sabahleyin.

Hala bulunamadı, yazık sabahtan beri,
Bulana ödül vardır, yeter ki gelsin geri.)))

Anonsun başbakanı yönlendirmesi ile,
Müdür bey vali oldu, on milyonluk bir ile...

GooD aNd EvıL 04-16-2009 08:02 PM

Ankara'dan Bir Karikatür - 11

Oturmadan önce, öndeki koltuğa,
Hep şöyle başlarlar yeminli nutuğa;

'Hakkını yemeyiz, yemin olsun yemin!
Memlekette tüyü bitmedik yetimin! '

Merakımı tatmin sedece niyetim;
Kimdir acep tüyü bitmemiş şu yetim?

Bulunur mu yani, sorsan araştırsan,
Olur mu hiç böyle, tüysüz bir insan?

Tüylü doğar yetim bebecikler de hep,
Tüysüz kalmış ise yolunmadır sebep..

Tüylerini yolup bırakmak tam tüysüz,
Bunu yapmak ister inan ki bu yüzsüz.

Ey millet duyarsan yeni bir yeminci!
Aklına gelsin şu iki mısra inci:

(((-Ey kıllı yetimler, seçim yapılacak!
Geliyoruz sizi ederiz cascavlak! ..)))

GooD aNd EvıL 04-16-2009 08:02 PM

Ankara'dan Bir Karikatür - 2

Ziyarete gitmekti, amacım sadece,
Telefonda gel dedi, iki üç gün önce…

Makama girdim 'selam, sayın bakan' diye,
Şaştım odası boştu, baktım ileriye..

Kocaman bir şapkası, vardı boş koltukta.
Aaa! Şapka sallanmaya, başladı boşlukta…

Allah iyiliğini, versin sayın bakan!
Bula bula seni mi, buldu şu başbakan?

Bakanlığın sana da, bize de kötülük.
Şu makam koltuğunda, kalmışsın küçücük.

Keşke önce aynaya, baksaydın ölçülüp,
Şapka içinde kayıp, olmuşsun küçülüp! ! !

GooD aNd EvıL 04-16-2009 08:02 PM

Ankara'dan Bir Karikatür - 3

Bakan olmuş artık, atlatıp her vartayı,
Dağınıktır ama, severim keratayı

Ekonomi Ona bağlıymış kabinede,
Bana her ay mektup gönderiyor yine de.

Son mektubu da az önce geçti elime,
Tam da anlamadım, tuhaf her bir kelime;

(((Başbakanım ve ben, ederiz arz-ı hürmet,
Bize karşı lütfen, biraz daha merhamet..)))

Aaa! Ne merhameti imiş Allah aşkına?
Başbakandan hürmet.. Tam döndüm bir şaşkına!

(((Hemen düzeltiriz, görülen her yanlışı
Önce memurların, fazla maaş alışı;

YTLde hata yaptık uyarı doğru,
Yuvarlanmış küsür kuruş yukarı doğru.

Geri alacağız derhal o paraları,
Kuruşlar düzeltir, bütçede yaraları

Esnafın feryadı? .. Duymazdan geleceğiz,
Faiz ödemeye, bir çare bulacağız.

Emekli beklesin, nasıl olsa emekli,
Zenginle her akşam toplanırız yemekli.

Yeni bütçe için başlatıldı hazırlık,
Siz emrettiniz ya, yatırıma yok zırnık..

Trakya’daki çiftçi? Bulduk adı da; Hüsmen,
Fazla buğdayı o üretmiş, astık hemen

Doğuda, Van’ın bir köyünden adı Dursun,
Ahırında bulduk, plan fazlası bir tosun.

Teşvik listesine yanlış girmiş Siverek,
Yanlışlık yapmışız, yoksuldur zannederek

Faiz dışı fazla, var ya şu altı buçuk?
Bu büyük başarı, gören dudaklar uçuk)))

Ne ya bunlar? ! . Derken, zırt telefon çalmaz mı? ! .
Bakan arıyormuş:
...............................(((-Affet yanlışlığımı,

Dün bir hata yapmış, odacımız Mustafa,
IMF niyet mektubunu koymuş senin zarfa...)))

GooD aNd EvıL 04-16-2009 08:02 PM

Ankara'dan Bir Karikatür - 4

Hukuk danışmanı, benim eski komşum,
Tanırım beynini, ezber okumuşum…
Değişik bir hali, vardır ki çok tuhaf,
Dudak kıpır kıpır, sanki okur mushaf.
Bazen alçak bir ses, sanki hırıltılı,
Bazen de bir şeyler, söyler mırıltılı.
Bazıları sanır, ki hep dua okur,
Duayla mushafla, onun işi yoktur.
Çantasında dolu, kitap görürsünüz
Ezberler yönerge, kanun gece gündüz,
Ben bir gün sormuştum;
…….……………….-Arkadaş ne bu hal?
Kitap ezberliyor, benim komşum herhal?
-Öyle mi sanılır, bendeki bu durum?
Ben bu yazıları, sadece okurum.
Evet ezber ama, bildik birşey değil,
Kitapları tersten, ezberliyorum bil.
-Bilmece gibisin?
…………………-Evet ya, bilmece!
Doğrusu kitapta, zaten hece hece,
Ters ezber ederim, kanunu durmadan,
Boşluklar çıkıyor, var ise o zaman…
Normal hukukçu ne, kazanır ki beyim?
Kanun boşlukları, en kıymetli şeyim.
Şeytan bile bilmez, öğrendiklerimi,
Müşterilerim hep, zengin görmedin mi?
Hem kazanırım hem, de zengin ederim
Gemiyi yüzdüren, kaptan der pederim…

GooD aNd EvıL 04-16-2009 08:03 PM

Ankara'dan Bir Karikatür - 5

Bakan danışmanı, bilgili ve mühim,
Soyadını demem de adı İbrahim.
Kocaman çantası, benzer bir bavula,
Bakan hep danışır, girerken kurula…
Kapılmış burnuyla, oynama tikine,
Aynada rastlarım, hep de seninkine.
Mutlak oynuyordur, burnunun ucuyla,
Hep çeşitli kremler, sürer avucuyla…
Bakanla yarım gün, beraberlerdi dün,
Çıktığında telaş, sarmıştı büsbütün.
Sanki yürüyordu, sürüne sürüne,
Tuhaf tuhaf gitti, aynanın önüne.
Canına tak etmiş, gibiydi sonunda,
Küt diye yıkıldı, bir eli burnunda…
Herkes koşturmuştu, 'aman bir kolonya! '
Benim gözüm kaydı, düşen o çantaya;
Doluydu hep kitap, sidi, kaset vidyo.
Hepsinin üstünde, aynı ad: Pinokyo! ..

GooD aNd EvıL 04-16-2009 08:03 PM

Ankara'dan Bir Karikatür - 6

Beyimiz istedi, muhteşem bir koltuk,
Dillere destan bir, törenle oturttuk...
Büyük ihtimali, hesaba katarak,
Altına kocaman, lazımlık koydurttuk...

GooD aNd EvıL 04-16-2009 08:03 PM

Ankara'dan Bir Karikatür - 7

Bir tanıdık genç var, hareketli aktif,
Herşeyi de bilir, sanki bir dedektif.
Dün gelip anlattı, çok değişik bir şey;
Bununla tanışmış, mirasyedi bir bey.
Kendisi anlatmış, yerken ballı kaymak,
Kabaca şöyleymiş, cebe akan kaynak;
(((-Batık bankacıdır, bizim yaşlı peder,
Her hafta Avrupa gezisine gider.
Çuvalla bir şeyler taşır hep uçakta,
Pek bir şey görünmez, ortada açıkta.
Bankasını fona almışlar bu hafta,
Batık bir şirketi de bastılar hatta.
Şimdi gelmez oldu, İsviçre'de yaşar,
Biriken paralar, dağ boyunu aşar...
-Demek o paralar, değirmenin suyu,
Bulmuşsun bitmeyen, çok derin bir kuyu.
-Bitebilir belki bir gün o dolarlar,
Pederimde daha ne marifetler var!
-Mesela?
................-Krediler verir sağa sola,
İmefe’yi bile almış kafakola.
İmefe verir ya Ankara'ya kredi,
Babam veriyormuş... Avukatı dedi.
Liborun üstüne koyarmış şu kadar,
Ondan sonra gelsin, avrolar dolarlar...
-Şu babanızdaki bir ticari deha!
-Dur dur! Bitmedi ki, gerisi var daha;
Bu kredi gidermiş, o “batık banka”ya,
Parasını alan o mudiler var ya?
-Eee! ? .
........-Büyük bir kısmı da adamımızmış.)))
Aniden patladım, kafam iyi kızmış;
-Yeter, yeter, yeter be! Anlatma daha!
Sinirlerim dimdik, hep kaldırdın şaha!
Bu soygunlar böyle kaça katlanacak?
Kendimi hissettim, tam avanak, salak...

GooD aNd EvıL 04-16-2009 08:03 PM

Ankara'dan Bir Karikatür - 8

İkisi de sarhoş, içmiştiler içkiyi,
Sorsan ikisi de, iyiydiler, çok iyi...
Konuşuyorlardı, yürürken ağır ağır,
Kulak misafiri, oldum değilim sağır;

(((-Nereye varır bu, kapkaç soygun böyle ha?
Komşu evi yeni, soymuşlar daha!
-En güvenli yer şu, bankalar benim ağam,
Bütün gün bekliyor, beli silahlı adam.
-Tehlikeleri de, içten onların herhal?
Yönetime girer, hep emekli general.
-Koca generali, benzetme bir bekçiye.
-He ya ortakları, içten soymasın diye! ..
-Şu zıkkımı az iç, dedim sana kaç kere,
Çok sarhoş olmuşsun, şimdi düşersin yere...
İyice kaybettin, aklının kontrolünü,
Anlamıyorsun o, generalin rolünü...)))

Gülmek mi ağlamak mı gerek bilemedim,
Sanki vurgun yedim, kendime gelemedim...

GooD aNd EvıL 04-16-2009 08:03 PM

Ankara'dan Bir Karikatür - 9

Yirmibeş yıllık bir arkadaşım kendisi,
Ziyarete geldi, önceki cumartesi.
Hoşbeş faslı bitti, çaylar geldi çabucak,
Dereden tepeden derken başladı lak lak.
-Yahu neleri var, şu yalancı alemde?
Çok tuhaf bir adam, yaşıyor mahallemde.
-Ne olmuş adama?
....................................-Çok acaip birisi,
Baba çok zenginmiş, bu adam tek varisi.
Deli desen değil, sarhoş desen hiç değil,
Aile perişan, çocukları sersefil.
Kaç sene önceden, vefat etmiş babası,
Buna kalmış katı, parası, arabası...
-Ama sefil dedin?
.......................-Tuhaflığı dinle sen;
Şaşırıp kalırsın, olanları bir görsen.
Adam paraları cebine etmiş istif,
İşi gücü miras, çalışmak yok hem pasif.
Bir de komşusu var, tam fırıldak fırlama,
Hegamonyasını kurmuş bizim adama.
-Şu işe bak sen, eee!
.............................-Asıl tuhaflık şimdi;
Bir tek yalanım yok, kendisi de söyledi.
Gözaçık komşusu, hep borç verir faizle,
Türk parası değil,üstelik de dövizle...
-Cebindeki para?
.............................-Dur anlatıyorum ya;
Emanete verir, aynı bıçkın komşuya,
Güya faiz alır, ödenenin yarısı,
Açıkgöz komşuya kalmış olur gerisi.
Bütün servetini sattı verdi bitirdi,
Faiz ödeyerek, varlığını batırdı.
Bilmem ne kadar borç, şu anda bile artar,
Şimdi çocukların geleceğini satar.
Komşu semirdikçe, bizimki batar borca,
Gülüp duruyoruz, bu adama yıllarca.
Kendi cebindeki paraya öder faiz,
Neden borçlanıyor, şaşıyoruz hepimiz...
-Neden şaşırdın ki, var bundan da beteri?
Türkiye yapıyor, bunu yıllardan beri...
Bizimkiler senin, komşudan daha berbat,
Borcumuz artıyor, ödedikçe kat be kat.
Her yıl katlanan borç, sen yıkımı bir düşün,
Zengin bir ülkeyiz, borca battık büsbütün.
Üç buçuk tefeci, yığdı mal üstüne mal,
Hepimiz onlara, edildik sanki hammal.
Yetmişmilyondaki hali görün buyurun,
Kaç bin dolar borca, batmış doğacak torun.
Elleriyle battık, aydının okumuşun,
Bunların yanında, dahi sayılır komşun...

GooD aNd EvıL 04-16-2009 08:03 PM

Ankara'ya Gelen Yol

Binikiyüzdoksandokuz yılıydı hani,
Söğüt'te Kurulmuştu Devlet i Osmani.
Otuziki yıl başşehirdi bu kasaba,
Orhan'a bırakarak göçtü Osman baba.
Orhan Bey fetheyledi Bursa'yı, İznik'i,
Başkentlik İznik'e verildi, varan iki...
Beş yıl sonra da üçüncü başkentti Bursa,
Büyüme dururdu Bizanslı rahat dursa.
Binüçyüzaltmışbir, Murad Hüdavendigar,
Aldı Edirne'yi ki, çok uzak bir diyar.
Yürümek için, Balkan illerine,
Üçyüzaltmışaltı, başkent Edirne...
Seksensekizyıl merkez Edirne'dir.
Nihayet İstanbul Bizans'tan fethedilir,
Payitaht da buraya getirilir hemen,
Dörtyüzyetmiş yıl başkenttir, ara vermeden...
Dünya'nın gözdesi olur artık İstanbul,
Osmanlının yönüdür şimdi her arz ve tul.
Miladi takvimle yıl Binbeşyüzonaltı,
Yavuz, Hilafetle süsledi saltanatı.
İstanbul oldu Müslümanların merkezi,
İyi - kötü asırlar sürdü dizi dizi.
İlk cihan harbinde, kesildi koca çınar,
Anadolu'da devlet kurdu kahramanlar..
Mustafa Kemal'e aitti yeni buyruk;
Türk Milleti Ankara'da oldu tek yumruk,
Cumhuriyetin kuruluşuyla beraber,
Ankara'mız, Türk'e şimdi başkentlik eder.

GooD aNd EvıL 04-16-2009 08:03 PM

Anla Bizi Erciyes!

'Şanlı dağ bu mu? ' diyor, halini gören herkes,
Evvel böyle değildin, çok değiştin Erciyes!

Malazgirtten bu yana, direğiydin bu yurdun,
Allah aşkıyla daim, sağlam ve dik dururdun.

Milletine şefkatle bakardın bir zamanlar,
Gölgende yaşıyordu, erenler kahramanlar.

Gözlerine bakardı, Balkan Kafkas ve Cudi,
Vakarlı duruşunla, zalim yola gelirdi.

Şanlı gemiler sana bağlardı halatları,
Sen beslerdin akınlar için yiğit atları.

Fırtına bulutları, sana çarpıp erirdi,
Gül kokulu fidanlar, gölgende yeşerirdi.

Yüzyıllarca sırtını sana dayadı Konya,
İstanbul'a bakınca, seni görürdü dünya.

Sakarya'da sen vardın, Çanakkale'de de sen,
Dayatılan atlası sen yırttın desen desen.

Zor günlerde açmıştın, Ankara için kucak,
Sen ana rahmimizdin, yine sensin sığınak.

Dost kılıklı düşmandan, pahalı dersler aldık,
Şimdi muhtacız sana, inan ki çok bunaldık.

Zulüm yine hortladı, yutmak istiyor bizi,
Sen dinlemezsen kime dökeriz derdimizi.

Korkarım büyülemiş seni dünya hayatı,
Kalıbına güvenme, kuşan maneviyatı.

İmanın mı zayıf ki, kapılmışsın gurura?
Yoksa ferasetin mi paslandı dura dura...

Oyuncağı gibisin, zirvedeki dumanın,
İnanmak zor bu kadar sarsıldı mı imanın?

Sırtına mühür vurur, görmez misin her bahar?
Kendine gel Erciyes! Unuttun mu? Allah var! ..

GooD aNd EvıL 04-16-2009 08:03 PM

Anne Kanadı

Bu gün onyedime bastım anneciğim!
Ne olur artık benden bir şey saklama,
Sakat doğmamda senin kusurun yok ki,
Artık gözyaşı dökme geçip arkama!

Hatırlar mısın geçen seneyi anne?
Yaş günümde gülerek öpmüştün beni,
Her ne kadar benden saklamış olsan da,
Arkamda hep ağladın, hissettim seni.

Yataktayım, duymasam da görüyorum,
Bana bir hayat adadın anneciğim.
Sen olmasan bana kim kanat gererdi,
Melek kanadı, kanadın anneciğim.

Yanımdayken herşeyi unutuyorum,
Beni görünce sen de unutuyorsun.
Hep bir gün yürüyeceğime inandın,
Bundan elimi çok sıkı tutuyorsun.

Olan biteni yeni anlıyorum ben,
Onyedi yıldır kurumadı gözyaşın.
Hakkın ödenir mi alnın kırış kırış?
Bembeyaz oldu mübarek saçın, başın.

Böyle olmayı ne ben istedim ne sen...
Allah’ın takdiri, şikayet yok asla,
Kullar bilmese bile Allah biliyor,
Anne senin çektiğin benden çok fazla!

GooD aNd EvıL 04-16-2009 08:03 PM

Arı Ve Bal

Tek başınayım, sanmasın birileri,
Bala çalışır bütün bal arıları...

Anaç bir lider, itaat ve başarı,
Bal gibi ürün, arılar ve baş arı...

İşbölümünün ispatlanan yararı,
Bal üretmeye katkı yapar her arı...

Zorunlu birlik, ortak çalışma ve bal,
Fitne, bencillik, tembellik, büyük vebal.

Kovan düşmanı doludur dışarısı,
Birlik olanı sevmez eşek arısı.

Şifalı ballar, en güzel ecza malı,
Hem arıdan hem baldan ibret almalı...

GooD aNd EvıL 04-16-2009 08:03 PM

Arıza

Nüfus cüzdanında ismi; Ali Rıza,
Telefona bakar, servisi arıza,
A nokta Rıza'dır, imzasının şekli,
Bir gün nokta solmuş, okunmuş ARıza...

GooD aNd EvıL 04-16-2009 08:03 PM

Arz ve Tûl

Müminler! Yetmez mi parçaladığı,
Masada çizilen her arzın tûlun? (*)
Dönün yüzünüzü artık Kabe'ye,
Çizgiler silinsin, siz de kurtulun...

(İstanbul:20.02.2006)
-------
(*) Arz:Paralel
Tûl:Meridyen

GooD aNd EvıL 04-16-2009 08:03 PM

Aşk Bu Kadar Ucuz Mu?

Aşk dediğiniz her neyse bu kadar ucuz mu?
Gerçek aşıklardan bunları hiç duydunuz mu?
Bir gün almışsın koynuna bir prens veya hatun,
Sanki oldun, Aslı-Kerem veya Leyla-Mecnun...
Tart bak, bunlar insan düşürebilir mi çöle?
Tırnakla taş oyup çektirebilir mi çile?
Şehvet, tutku, macera, heves dersiniz ama,
Aşk diye bunları anlatmayın hiç külahıma.
Önce aşk ne demek onu öğrenin ehlinden,
Sonra dinleyin Leyla ve Mecnu'nun dilinden.
Benzeyen yönü var mı sizinkiyle bir bakın?
Üç günlük maceralara aşk demeyin sakın...

GooD aNd EvıL 04-16-2009 08:03 PM

Aşk Ve Sevi

“Aşk”ın karşılığı “sevi” mi?
Sevi ile aşk müsavi mi?
Bir umman ile tek bir damla,
Bir kıl eşit mi bir adamla
“Aşk”ın faili ki, adı “aşık”tır,
“Sevi”ye “sevici” layıktır.


Forum saati GMT +3 olarak ayarlanmıştır. Şu an saat: 05:24 PM

Yazılım: vBulletin® - Sürüm: 3.8.11   Copyright ©2000 - 2025, vBulletin Solutions, Inc.