www.cakal.net Forumları YabadabaDuuuee

www.cakal.net Forumları YabadabaDuuuee (https://www.cakal.net/index.php)
-   Edebiyat (https://www.cakal.net/forumdisplay.php?f=268)
-   -   Abdurrahman Güleç (https://www.cakal.net/showthread.php?t=144342)

GooD aNd EvıL 04-19-2009 10:32 AM

Abdurrahman Güleç
 
*****Sevgi Üstüne
Sıcacık bir fincan salep gibidir;
Soğuk kış günlerinde içini ısıtan,
Bol tarçınlı.
Dudağına değince fincan;
Bütün ruhuna yayılır
Rayihası.....

Hani kutuplardan kopan
Buz dağları,
Kavuştuğunda sıcak denizlere;
Halvet olur,
Kaybolur sularda! ! !

Bir ürperti sarar benliğini:titrersin.
Korkarkarsın;
Neden korktuğunu bilmeden!
Biraz şefkat,biraz merhamet duygusu
Ve dokunmaya bile imtinadır;
Muhtevası...

Kasım 2005
Abdurrahman Güleç

GooD aNd EvıL 04-19-2009 10:33 AM

^^Hoşça Kal Diyemeden^^
yaşam büyük bir okyanus
bir taş atımı mesafede diğer ucu
bir ömür geçti de bulamadık sonunu

ah şişirdi bak imbat yelkenleri
götürecekti bizi Tezel/den
sevim/li bir hayat hikayesine

Yakmadan fenerci kandili
vira! diye bağırdı kaptan
vakitsiz bir gemi kalktı limandan

Hoşçakal güzel insan

23 Haziran 2007
Abdurrahman Güleç

GooD aNd EvıL 04-19-2009 10:33 AM

__________________Unutma! _____
Bir gün dem düşerde içine;
Aklına ben düşersem!
Sözlerim diline,
Gülüşlerim yüzüne düşerse!
Ürperip üşürsen apansız;
İliklerin titrerse!
İnceden hain bir sızı
Yüreğine düşerse!

Ilık yağmurlarla bir gün;
Islanmayı düşlersen!
Gümüş hançer iki damla;
Yüreğine düşerse!
Bağrına taş bassan ah ile
Bastığın taş kanarsa!
Sönmüş bir yangının külleri
Alev alır yanarsa!

Umutların çiçek, çiçek
İlkyaza açarsa!
Gün olur bahçende
Kırmızı bir gül açarsa!
Bırak ayrılığın ellerini;
O şarkıyı hatırla!
Unutma senide bir seven var;
Çok uzaklarda!

Mayıs 2007
Abdurrahman Güleç

GooD aNd EvıL 04-19-2009 10:33 AM

_________________Yolcu____
Dönülmez bir geceye aheste inmekte gün
Ya son bulacak tamah ya olmayacak sabah
Kızıldan karanlığa sarkıp döndüğünde gün
Ya dün son bulacak ya da olmayacak iflâh

Kalp körse beis’le sitem kar etmez ki yara
Yalnızlık ölüm gibi ya hancıyım ya yolcu
Onmaz odum yandıkça tımar olmaz bu yara
Çıktım bilinmez yola ya ilk ya da sonuncu

Dil yorgun, sözler yorgun, gönül yorgun, öz yorgun
Ya bahar yorgunu gönül ya da ömür yorgun
Dönülmez geceye aheste inmekte gün
Ya ömür bitecek bu gün ya dudakta hüzün
Abdurrahman Güleç

GooD aNd EvıL 04-19-2009 10:33 AM

______________Önce Dinle...
Neyim ben, kimim, sen kimsin?
Bir düşün bakalım
Sen ne kadar yakınsın,
Ben ne kadar uzağım
Nedir benden isteyip de alamadığın
Açık bak iki kaşımın arası
Daya silahını sık gitsin

Ama önce dinle…

Öyle kara kaplı defterlerim falan yok benim
Düşmanlığa çetele tutmam
Atılan tokadın borcunu siler geçerim
Mutlu olacaksan eğer
Gururumu ayağına serer giderim
Hazır düşmüşken ayağına
Bas üzerine ez gitsin

Ama önce dinle…

Ön yargının kelepçesini takmadan zihnine
Bürünüp öfke kisvesine
Kan bürümeden gözlerini
Düşün bendeki özlemini
Şikâyet etmem edemem kimseye
İki çift sözüm olur söyleyecek
Birini söyler giderim

Ama önce dinle…

Yaşar mı sanıyorsun en güzel duygular
Üzerine çalınan karayla
Ne kadar uzağa gidebilir yürek aldığı bu yarayla
Olmayacak duanın yeminli duacısı mıyım?
Yoksa aydınlığın karanlığa Pazarlayıcısı mı?
Onurumu isteme benden:
Vermem!
Açık bak iki kaşımın arası aydınlık
Daya silahını
Sık gitsin

Ama önce dinle…

Mayıs 2007
Abdurrahman Güleç

GooD aNd EvıL 04-19-2009 10:33 AM

_________Sürgün
Küçüldüm, küçüldüm de
Ceviz kabuğuna girecek kadar
Sığamadım bir yüreğe avuç içi kadar

Ne yollardan geçtim dar patikalardan
Kanadı gelecek yanlarım
Geçemedim sana gelen yollardan

Bir vaha kurmuştum umutlu
Kibir çölüne sevgi dolu duygulardan
Seraba döndü bendeki sen ulaşamadan

Yol bilirim iz bilirim
Giderim gittiği yere kadar
Anlatamam içimdeki isyanı giz bilirim

Bir varmış bir yokmuş derken
Yok oldu gitti en güzel duygular
Hiç yoktan bir yaşam heder oldu bak

Dönemem iltica ettim hüzne
Yürek sürgünüyüm ben
Yok artık sığınacağım bir beden

Haziran2007
Abdurrahman Güleç

GooD aNd EvıL 04-19-2009 10:33 AM

_________Umudun Tılsımımıdır Aşk
güneşe tutunmak mı yaşam,
ay olmak mı uydunun uydusu
diğer yarısı mı yaşamın, profilden gördüğümüz
üç boyutlu kurulan hayallerin
zihindeki fragman döngüsü mü
ışık kırılması gibi su üzerinde
umutla zincire vurulması arzuların
başka bir boyut karanlığı delmek dediğin
belki de olanlar yanılsaması ışık oyunlarının
renkli, parlak ve göz alıcı

umudun tılsımı mıdır aşk
ayrılık mıdır, yoksa kavuşamamak mıdır; kader
terk edip gitmek midir kurtulmak
sorunlar silsilesinden
gümüş nalları ezerken yolu; atlıların
göz gözü görmez etraf toz duman
çöker göz çanağına kızılca kan
güç sevgidir oysa, yürek zenginliğin
belki de bir avuç su ihtiyacın olan
soğuk, berrak ve dingin
Abdurrahman Güleç

GooD aNd EvıL 04-19-2009 10:33 AM

________Önce Düşlerim Islandı
ağzından alev saçan ejderhanın
kestikçe başını
yenisi fışkırıyordu yerinden

çığlıklarım kayboluyordu yutağımda
serseri yıldızlar dökülüyordu üzerime
ve bedenimde süre gelen depremler

telaşlı karıncalar gibi
koşuşurken sağa sola korku tünelinde
vücudumda binlerce diken

alev alev yanıyordu dünyam
sıcak yağmurlar değiyordu tenime
ateşi değil; beni ıslatan

Binlerce yıldırım peşimde
nefes nefese zihnimde o bilmece
bir adım kalmışken yetişmeye
takat kesilmiş dizlerimde

sırtımda balçığın izleri
karşımda geçit’in yedi renkli kemeri
önümde umut kırığının dehlizi

kırbaç gibi çarpıyordu yüzüme yağmur
ıslak bir kedi yavrusu gibi
sızılı bir ürperiş yüreğimde

zihnimde hoyratça devinen
bindirilmiş duyguların ağırlığı üzerimde
ayaklarım çekiliyormuş gibi derinlere

kabusum tutuyor ellerimden
gece soğuktu, gece ıslak
önce düşlerim ıslandı
sırılsıklam uyandım uykulardan

Mayıs2007
Abdurrahman Güleç

GooD aNd EvıL 04-19-2009 10:33 AM

______En Kızıl Gece______
zorla çekiliyormuş gibi güneş dünyanın arkasına
direndikçe kızarır ufukta utancı yayılır bulutlara
denizin şuh kahkahaları yırtar geceyi köpük köpük
kudurmuş gibi zevkle siler izlerini kumsaldan

hadi denizden çık gel kopartalım gökten yıldızları
ufukta ki kızıllık dalgalanan saçların olsun
yıldızları taç yapayım yakamoz gözlerine dolsun
hadi köpük köpük gel sana açtım bu kıyıları

belki kırılır inadı dalgaların dost olur kumlara
belki bir sigara sarıp efkarla karşı kıyılara
yakmalı ucunu her nefeste dumana dolamalı acıları
Bir rüzgar eser belki alır gider kalanları

hadi rüzgar olup savrul gel tutmuyor dizlerim
bilsen bir ömür yolunu beklerim gelemem
bilsen seni benden çok severim diyemem
getir bana seni tenindeki kokuları özledim

sevmek hafifletmez elbet sensizliğin acısını
kalmadı yaktığım anıların ne közü ne dumanı
kolay değil elbet kandırabilmek yalnızlığı
zor değil yok imkanı beceremedim unutmayı
Abdurrahman Güleç

GooD aNd EvıL 04-19-2009 10:33 AM

______Meğer Yol Benmişim______
Gün doğumu gibi
Batmak için
Yolmuş yaşama doğum
Ölmek için
Sevgi beslermiş ayrılığın hüznünü
Unutturmadan dünü
Yakmak için

Umut beslermiş
Çaresizliklerde sevgiyi

Hayal
Umudun ekmeği, suyu

Kor ateşi avuçlarında saklamak gibi
Taşıması zor ruhundaki bu yükü…
Kara trenin
Kasıntılı böbürlenmesiyle
Zorunlu güzergâhını afilli voltalarken
Her başlangıcın bir sonu vardır tabiî ki
Ama sonsuz gibidir raylar
Akıp giderken

Yol aradım
Gözlerim uzaklarda, yıllarca
O masum gülümseyişi gerilen dudaklarda

Aradım
Gözlerime hapsettiğim duygularda

Bilemedim
Bittiğini içime akan yağmurlarla…

Hani
Daha yaşanacak mutluluklarım vardı
Kader yazımı kim karaladı
Hangi el
O sayfaları yırtıp attı
Azgın nehirler gibi zaman
Neden
Bende hep hırçın aktı
Hani
Daha söylenecek sözlerim vardı
Çıktıkça basamakları sözler tuhaflaştı
Dilimde susku, gözümde hüzün
Yol yarıyı çoktan aştı

Hani
Daha gülecek gözlerim vardı
Ruhumda umudun işkencesi
Gözlerim hep önüme aktı…

Yol aradım
Mutluluğa kucak açmış
Gecenin kör yanlarında
Yarasa çığlıkları yırtardı geceyi
Ayın aydınlığında
Gece gözlerime gizlenirdi
Uyanır koynumda uyuyan yılan
Desiseye aç şehvetle saldırır
Dumura uğramış masum duygulara…

Bin dilde
Dinsiz
Bin türlü vesvese
Çöreklenir sözcüklerin üzerine
Kâbus gibi
Bastırılmış bir ihtilal sessizliğinde…

Anladım…

Karanlık değil
Karanlık çöken yürekmiş korkutan

Bilemedim
Meğer yol benmişim…
Abdurrahman Güleç

GooD aNd EvıL 04-19-2009 10:33 AM

___Aşk Yüreğe Dokununca_______
Dokunamaz, konuşamazsın
göremesen de seversin
ama tanırsın
hüzün ortağın, sırdaşındır
seversin
gelmeyecek gelmez
son yaprak düşse de
saklarsın titremelerini
alıp düşlerini gidersin
gelmese, bilmese
içine girmese de
seversin

Uyuyamaz, oturamaz, kaçamazsın da
kanarsın
Ararsın bulamazsın,
bulursun elinle tutamazsın
seversin
git dersin al yüreğimi de öyle git
almaz, gitmez de
yanarsın ateş içinde
kül olup savrulamazsın
Kalmasa, gitmese de
yüreğini almasa da
seversin
Abdurrahman Güleç

GooD aNd EvıL 04-19-2009 10:33 AM

__Çaresizliğin Hapishanesidir Yalnızlık
Ne yana baksam tutunamadığım
Kalın karanlık duvar
Alnımda kabaran bir damar
Sabır mı çaresizlikten
Çaresizlik mi sabırdan
Elimde sahipsiz bir anahtar
Kim bilir hangi kapıyı açar

Haziran 2007
Abdurrahman Güleç

GooD aNd EvıL 04-19-2009 10:34 AM

+++ Gerçek +++
En içten yaşananlar değil mi
İnsanı var eden,
Canını yakan,
En ince yerinden yaralayan

Sevgi ile bağlanmak değil mi
En derinden;
Canı yanmışlığı terk edilmişliğin

Bir şekilde

Feveranı değilmidir
Dilde nağme ile devinen

Yakar elbet!
Canını da yakar, hayallerini de!
Film değil bu
Acıklı bir şarkı ya da şiir;
Hiç değil!

Nefes almak kadar gerçek;
Yaşamın ta kendisi...

Yoldur çoğu zaman
Gitmek zorunda olduğumuz,
Kimi zaman kalabalığın tam ortasında;
Yalnız...

Kimi zaman
Fırtınalı *******de sessizliği yırtan,
Rüzgârın çıkardığı
Hain ıslık sesinde

Aradığımız

Bulutlara takılıp giderken;
Yok saydıklarımız,
Acabalara takılıp;
Yaşamdan ertelediklerimiz

Biliriz aslında
Biliriz de en son biz farkına varırız;

Nasılsa

Eskiyen taşlarla birlikte,
Yaşlanan hayatın,
En son kilometresine gelindiğinde yolun

Biliriz aslında

'En içten verdiği bir şey insanın,
Ufak ya da büyük olmaz!
Gerçek olur! '
Abdurrahman Güleç

GooD aNd EvıL 04-19-2009 10:34 AM

+++ İçten Gelir Bilirsin +++
Özgür kaldığında yüreğin bir gün
Kanat çırpar helecanla mutluluğa
Sığamaz olursun koca gök yüzüne
Kanatların değer heybetli dağlara
Esintiye karşı süzülüp giderken
Bilirsin: Aslında aldığın bu güç
Kanatlarının büyüklüğünden değil!

İnce belli narin gelinciklerin
Rüzgarla salınışını izlerken
Pıt,pıt eder boyun damarların
Nefesin daralır,titrersin: Bilirsin
Bu titreme üşümekten değil!

Dalıp, dalıp gider gözlerin
Hisler ırmağının kıyısında
Tutunup bir söğüt yaprağına
Akıp gitmek istersin o yere
Kirpiklerin ıslanır içlenirsin
Bilirsin: Bu hüzünden değil!

Gözlerine girer ayın gülen yüzü
Hayallerin dolar renk cümbüşü
Ruhuna akarken yıldızların titrek
Huzur dolu pırıl pırıl kıpırdanışı
Bilirsin: Bilirsin de tarif edemezsin
İçini dolduran Yaşanası duyguyu

Suyun geçtiği yere can verişi gibi
Toprağın içinde saklayışı gibi
Ağacın köklerini derine salışı gibi
Yol bulur hayata rağmen gönüle
Engel tanımaz akar yinede derinden
Tutarsan yaşama sevincinin elinden
Abdurrahman Güleç

GooD aNd EvıL 04-19-2009 10:34 AM

+++ Önemli üç sebebim var +++
Dün bir kez daha gecenin ayazında
Kahrettim yine geldiğim güne dünyaya
Son vermek istedim her şeye hayata
Ama bir önemli sebebim vardı yaşamaya

Kendimi aradım ay ışığında karanlıkta
sen vardın saman yolundaki akalabalıkta
Yanıp sönen ışık gibi dalga kıranlarda
Çok önemli iki sebebim vardı yaşamaya

Parçalanmıştım diğer yarım uzaklarda
Kader silahını dayadığında şakağıma
Korkmadım direnecek gücüm vardı daha
Güç aldığım üç sebebim vardı yaşamaya

İçtim sabaha kadar elimde ne varsa
Elimde beş bezemez rest çektim hayata
Yüreğim yeter kaybeden ben olsamda
Çünkü önemli üç sebebim var yaşamaya
Abdurrahman Güleç

GooD aNd EvıL 04-19-2009 10:34 AM

+++ Yaşamak Zor BU Şehirde +++
Hasreti takıp da boynuna; kor
Özlemim sevdam koyun koyuna
Gizleyip de kendini ıssız kuytuya
Yaşamak zor bu şehirde; zor

Ufuksuz umutsuz darmadağın
Avare dolaşmak sokak aralarında
Çarpıp yalanını öfkeyle duvarlara
Anıları gömmek boş kaldırımlara

Mutluluğa teğet geçen yaşamın
Ardından bakmak her defasında
Acı verir umursamasada insana
Yansıması hayatın kırık aynasına

Söz geçmez hayatın hancısına
Hünkar olsan aleme ne yazar
Sarar etrafını alevden duvar
Düşersin akrep yanlgısına
Yaşamak zor bu şehirde; zor

Abdurrahman Güleç

GooD aNd EvıL 04-19-2009 10:34 AM

+++ Yeniden doğmak +++
Garip bir sevinç var içimde bugün

Nedensiz biraz da buruk bir mutluluk

Belki unuttuğum bir duygu yaşadığım

Uç verişi belki yüreğe atılan tohumların

İster sevgi, ister özlem, ister aşk olsun

Adı her ne olursa olsun; İkirciksiz dingin

Deniz kadar engin ve zengin bir dünya

Evren kadar sonsuz, gizemli kıpırtılar

Karanlıkta ki kılavuzum Şimal yıldızım

Asırlardır uyuyan yanardağ misali

Yeniden doğuş hayata patlarcasına

Derin uykulardan uyanışı duyguların

Abdurrahman Güleç

GooD aNd EvıL 04-19-2009 10:34 AM

Acaba?
Hiç bir şeyi düşünmek,

Söylemek yada yazmak

Hatta olmayanı anlamak;

Var olanı yaşamaktan:

Daha mı kolay?
Abdurrahman Güleç

GooD aNd EvıL 04-19-2009 10:34 AM

Adım Hüzündür benim
Gül sevdadır ateş kırmızı
Dikeni çok yakar canını
Sarısında bulurum kendimi
Adım hüzündür benim

Sevda ekip hevesle yüreğime
Özlem biçer oturur beklerim
Dönerim cansız kuru kütüğe
Adım hüzündür benim

Gün kavuşur uzar gölgeler
Islık sesinde yanık nağmeler
Gurub yanar ben yanarım
Adım hüzündür benim

Gizlice yüreğime girenim
Masana meze diye gelirim
Bir kadehte iliğine işlerim
Adım hüzündür benim
Abdurrahman Güleç

GooD aNd EvıL 04-19-2009 10:34 AM

Adsız
Bilmiyorum; yalnızlıktan mı korkuyorum;
Belkide korktuğum için yalnızım.
Uykularım bölününce gecenin bir yerinde,
Karanlığa bürünmüş beklemekte yalnızlığım.

Karabasan! sanki çöküverecek üzerime!
Kaçıp kurtulayım diyorum bir an;
Bağırayım avazım çıktığı kadar,belki korkar;
Felç olmuş giyim sessim de çıkmıyor...

Kürek mahkumunun çaresizliği içinde,
Ne kadar çabalasam biliyorum nafile
Kurtulmam imkansız bu kısır döngüden;
Ruhumu özgür bırakmadıkça:Yaşamımdan.
Abdurrahman Güleç

GooD aNd EvıL 04-19-2009 10:34 AM

Affet Bizi ATATÜRK
Ant içtik: Türk’tük, Doğruyduk, Çalışkandık
Sonra sokaklara çıkıp birbirimizi vurduk
Yetmedi sonra senin ilkelerinle dalaştık
Bize bıraktığınız mirası satmaya da başladık

On yıldan on milyon Türk çıkmıştı açık alınla
Yetmiş yılda yetmiş milyon olduk gururluyduk
Çalışmadan kazanmak için binlerce yol bulduk
Karın tokluğuna yetmiş yıl rahat rahat uyuduk

Yine bir on kasım erkan karşında tastamam
Hep bir ağızdan diyecekler ki izindeyiz Atam
Yalan vallahi de yalan billâhi de yalan
Sahip olamadık seçtiklerimize affet bizi atam

Bir Türk dünyaya bedel di o sendin
Dünyada tek liderdin cumhuriyeti verdin
Bizler neferdik neferlik te kalmadı serde
Bekliyoruz hala bizi bıraktığın yerde
Abdurrahman Güleç

GooD aNd EvıL 04-19-2009 10:34 AM

Ağlamak
Hani gerersin gerersinde bağlamanın teli
Kopuverir; keskin bir ıslık sesiyle
Hani savaklarını açınca bent’in
Fışkırır sular yaramaz çocuklar gibi;
Katar götürür önüne ne varsa: Durduramazsın

Hani zemberek yay kurtulunca piminden
Boşalıverir ya birden; tutamazsın
Hani basınç artıkça bunaltır hava
Bulutlar kararır şimşekler aydınlatır etrafı
Gök delinir gürültüyle boşaltır ya içini

Boşalır duygular sağanak, sağanak
Mutlu, üzgün ya da kızgın belki biraz şaşkın
Islanır kaçamazsın bu fırtınadan
Kesik, kesik iç çekişler kalır geride
Dünya inmiştir omzundan; dingin ama ıslak

Ikınan ruhun doğum sancısından: Kurtuluşudur

AĞLAMAK
Abdurrahman Güleç

GooD aNd EvıL 04-19-2009 10:34 AM

Ah! ! !
Özgür bırakıp
…..yüreğindeki duyguları bir gün
Hevesle kanatlanıp
…..uçmak istersin mutluluğa
Başın erince şahikaya
…..ıslanır kanatların uçamazsın
Anlarsın bütün renkler
…..kaybolunca gökkuşağında
Ah! Hiçbir şey
…..göründüğü gibi değilmiş aslında


Ay düşer suya
…..uzatıp elini tutamazsın
Akarsın peşinden
…..bırakıp kendini sulara
Çağlayanlarda son bulur
…..bu kovalamaca
Anlarsın
…..yükseklerden düşünce boşluğa
Ah! Hiçbir şey
…..göründüğü gibi değilmiş aslında

Taştan su çıkarmak gibi
…..hüzünden mutluluğu
Gökten yıldızları
…..kopartmak kadar imkansız
İmkansız volkanı
…..göz yaşıyla söndürmek gibi
Anladığında içinde yaşattığının
…..sana uzaklığını
Ah! Hiçbir şey
…..göründüğü gibi değilmiş aslında
Abdurrahman Güleç

GooD aNd EvıL 04-19-2009 10:34 AM

Akar...Akar...
Bazen bir fırtına kopar yüreğimde
Sevginin ürpertisini hissederim
Ta...iliklerimde
İşte o an; damla damla
Sen dolarsın gözlerime
Bağlayamam ki
Göz yaşlarımı
Sevda yüklü,hüzün yüklü
Akar...,akar...
Akar kendi bidiğince
Abdurrahman Güleç

GooD aNd EvıL 04-19-2009 10:35 AM

Akıl izan gerek önce kişiye; Yüzünmü Var Allahtan Af Dilemeye
Küçüğün on birindeydi henüz
Başladığında zulmetmeye
Şaşkın ördek yavruları gibiydi
Üç dişi
Terk edip gittiğinde

Akıl izan gerek önce kişiye
Yüzün mü var Allahtan af dilemeye

Canımızdan candın
Damarlarımızda aynı kan
İnanırdık belki timsah gözyaşlarına
Mumun bile dayanamadı
Varamadı yatsıya

Kapılıp nefsinin isteklerine
Sahip olamadın kahrolası kemerine
Birde kutsalı dolama diline
Şahit değil mi yaradan
Senin ettiğin eziyete

Akıl izan gerek önce kişiye
Yüzün mü var Allahtan af dilemeye

Hatırla erkek evlat için yandığını
Hatırla incittiğin kızlarını
Hadi sevmiyorsun yirmi yıllık karını
Hiç mi düşünmedin hasta ananı

İniyordu perde az kaldı gözlerine
Hangi yüzle bakardı insanların gözlerine
Seni sildi taş bastı şimdi yüreğine
Hadi git sarıl sende dilediğine

Akıl izan gerek önce kişiye
Yüzün mü var Allahtan af dilemeye

Küçüğü şimdi on beşinde
İhtiyacı yok artık ne sana ne başka birine
Büyükten söz bile etmiyorum
Hâlâ katlanıyor sana babasın diye

Rabbim bağışlayıcıdır makama gelene
Bir şartı var kul hakkıyla gelmeyin diye
Meraktayım sana kim helal eder diye
Rabbim şahit biliyorsun her şeye

Akıl izan gerek önce kişiye
Yüzün mü var Allahtan af dilemeye

Daha senin söylediklerini söylemek var ya
Bize uymaz, uymaz adab-ı muhaşerata
Ulaşır mutlak mazlumun sesi arş-ı alâya
Havale ettik gittin yaradan Allaha

Akıl izan gerek önce kişiye
Yüzün mü var Allahtan af dilemeye
Abdurrahman Güleç

GooD aNd EvıL 04-19-2009 10:35 AM

Akşamın Hüznü çöker yüreğime
Akşamın hüznü çöker yüreğime,
Ölürüm her gün güneşle birlikte,
Aşkın yarını olmasın varsın;
sevgi ile doğarım her yeni güne.

Güneşe yolculuktur sevmek; içten;
O duyguyu yakaladığın an'lar,
Yaşamın anlam kazandığı andır:
Bırak ömür bu yolda erisin gitsin.

Bırakma kendini alaca karanlığa,
Tutunup kuyruklu yıldızın kopçasına
Yükleyip sevdalarını umut gemisine;
Salıver güneşe doğru süzülüp gitsin.
Abdurrahman Güleç

GooD aNd EvıL 04-19-2009 10:35 AM

Akvaryumda Balık
Sıcacık duygu dolu
Bir bayram mesajı
Yazmak isterken aslında;
Takılıp kaldım öylece
Akvaryumdaki balığa...

O küçücük su küpünün içinde
Sanki bir yol arıyor gibi denize
Bıkmadan usanmadan; umutla

Durup dururken hırçınlaşıyor
Ok gibi fırlayıveriyor Yerinden
Sanki camı delip dışarı çıkacak!

Sonra duruluyor yavaş yavaş
Cama doğru yaklaşıp süzülerek
Ritmik hareketlerle Konuşuyor gibi...

Gözleri gözlerimi delip geçiyor
Yardım istiyor belli
Avazı çıktığı kadar bağırarak
Bilmiyor ki onu
Ondan başka kimse duymuyor...

Gözlerine bakınca anlıyorsunuz
Ne olur diyor bana yardım et
Götür beni denizime
Olmaz diyorum:Ölürsün!
Sen burada yaşamaya alışıksın
Olur diyor Büyük bir metanatle
Burada yaşamaktansa;
DENİZİMDE ÖLÜRÜM...
Abdurrahman Güleç

GooD aNd EvıL 04-19-2009 10:35 AM

Alıp Başımı Gitsem Diyorum
Alıp başımı gitsem diyorum! ! !
Son verip sahte yaşanmışlıklara! !
Alıp gitsem sevdalrımı,acılarımıda!
Kimseyi yakmadan yangınlarımıda.

Ah! Gidebilsem diyorum o yere;
Yalancı baharlara son verebilsem!
Bükülmeden boynu menekşelerin;
Kuşkonmazlara çakır dikenlerime.

Bir gidebilsem ardıma bakmadan;
vursam dağlara yada denizlere
Gidebilsem girmeden o döngüye!
Gözün görmediği gönüldeki o yere...
Abdurrahman Güleç

GooD aNd EvıL 04-19-2009 10:35 AM

Anladım
Suda ararken izlerini
Yüreğimde buldum gizlerini
Yıllar nasıl da akıp gitti
Anladım ihanetini gözlerimin

Boşalınca avuçlarıma yağmurla
Kırkikindi akşamlarım
Anladı baldırı çıplak duygularım
İhanetini özümün yüreğime

Kavurucu bir hararetle bedenimden
Bakınca uzaklaşan yeşil vadiye
Anladım direnmek anlamsız zamana
Dizlerimin zamansız ihanetine

Yok olma vakti şimdi
Hayatın o masmavi derinliğinde
Anladım demir alma vakti şimdi
Tutulmadan aklın ihanetine
Abdurrahman Güleç

GooD aNd EvıL 04-19-2009 10:35 AM

Anlamaya Çalış
Susuyorsam adı korku değildir
Sükûtum sevgiden ikrar değildir
Dilinin sivri ucunu batırıp gittin
Sanma bu suskunluk senden kaçış

Duyma sitemimi duysan dinleme
Hüzün benim olsun gülücük senin
Sarsın bedenimi ruhumu zehrin
Bitsin artık bu zamanla yarış

Söyleyip anlata tüylendi dilim
Kelimeleri süpüre eskidi kilim
Evirdim çevirdim olmadı sustum
Gümüş dolu çıkın altına yapış

Suç bende belki yanlış söyledim
Yağamayacakken boşa gürledim
Bir tatlı dilden başka ne istedim
Bilmiyorsan eğer bir bilene danış

Tutamadım sözümü sevmeyecektim
Sonunda kendimi sana emanet ettim
Seni sevdim ama gerçekten sevdim
İnanmasan da bari anlamaya çalış
Abdurrahman Güleç

GooD aNd EvıL 04-19-2009 10:35 AM

Anlarsın
Kurt girdimi bir kez
Kabuktan içeriye
iflah olmaz o yara
Oyar yüreğini sabırla
Aldırmadan feryadına

Yaş olur gözlerin de
Hayal kırıklıkların
Boşalır birbir içinden
Hayata dair ne varsa

Kırılmıştır kabuk bir kez
Savrulursun rüzgar da
Her damla göz yaşıyla
Kendinden uzaklara

Zaman acımasızdır
O kadarda zalim
Kapılınca anlarsın
Geçmiş zamanların
Hikaye takılarına
Çırpınışına balıkların
Yosun kokan ağlar da

Tuz kokarsın birden
Gerçekliğin acısı
Hücre hücre yayılır
Bedenine ve ruhuna

Şimşekler çakar
Hiddetinden gözlerinde
Kaçışır kelebekler
Anlarsın yaşamalısın
Yüreğin acısa da

Yürümelisin bu yolda
Buruk kanadın kırık
Bükülmeden boynu
Umutla bakabilsin
Menekşeler yarına
Abdurrahman Güleç

GooD aNd EvıL 04-19-2009 10:35 AM

Anlatamıyorum
Bir şeyler var içimde;
Yaşayamadığım,
Bazen feri sönmüş bir ışık;
Benden uzakta,
Uzanıyorum ama tutamıyorum.
Bazen bir alev gibi;
Sarıyor tüm benliğimi,
Yakıyor..,yakıyor..,
Biliyorum içimde!
Hissedebiliyorum! !
Anlatamıyorum.....
Abdurrahman Güleç

GooD aNd EvıL 04-19-2009 10:35 AM

Annem ve Ben
Hayatının ilk anneler günü hediyesini
Ben vermiştim nasıl da sevinmişti
O cüzdanın parasını biriktirebilmek için
Günlerce okuldan yürüyerek gelmiştim
Sonra anladım farkındaydı aslında

Kendimizi sel gibi duygulara bırakıp
Hiç konuşmadan birbirimize sarılmıştık
Öyle salya sümük ağlamazdı yanımızda
Yada kovardı bizi kendini tutamayacaksa

Sıkıca sarılmıştık hiç ayrılmamacasına
Akıntıya kapılıp bir an boş bulunmasa
Hiçbir zaman bilmeyecektim ağladığını
Göz yaşları yanağıma ılık,ılık akmasa

O gün öğrendim seviyorum demenin
Sözcükteki duyguların anlamsızlığını
Sevginin tezahürata ihtiyacı yoktu ki
Seviyorsan yaşarsın yaşatırsın hepsi bu

Ondan öğrendim sevgi ile doyunmayı
Göz yaşımı tutup içime akıtmayı
O öğretti sokakta vakarla yürümeyi
Güzeldi,iradeli,mağrur benim annem

Tek nasihati iyi insan olmaktı
Ben adamlığa merak salmıştım o ara
O çocuk olmamı istiyordu saf ve temiz
Çocuğum olunca anladım çok sonra

Zamanla her şey gibi bizde eskidik
O kelimeyi birbirimize hiç söylemedik
Biliyor hep yanında olacağım birgün
Zamanla olan bu yarışı kazandığımda
Biliyorum o cüzdan hala başucunda

''Anneme en içten duygularımla''
Abdurrahman Güleç

GooD aNd EvıL 04-19-2009 10:35 AM

Arayış
Yürüyorum çılgın bir yağmurla,
İliklerime kadar ıslanmışım,
Hissediyorum vücudumun ürperişini,
Her zerresinde;
Bir ben birde kafamdaki kör düğünü,
Hep o karanlığa doğru; yürüyorum,

Gecenin sessizliğini bozan;
Göğün gürültüsünde,
Ne duymayı umuyorum?
Neyi görmek istiyorum;
Yıldırımların şavkında?

Küpeştesinden torpil yemiş gemim:
Umutlarım tükenmekte,
Batmakta duygularım!
Belki kurtulurum umudu ile;
Çırpındıkça!
Balçığa saplanmakta ayaklarım...
Abdurrahman Güleç

GooD aNd EvıL 04-19-2009 10:35 AM

Gözlerine bakınca anlıyorsunuz
Ne olur diyor bana yardım et
Götür beni denizime
Olmaz diyorum:Ölürsün!
Sen burada yaşamaya alışıksın
Olur diyor Büyük bir metanatle
Burada yaşamaktansa;
DENİZİMDE ÖLÜRÜM...



Gerçekten süperr

GooD aNd EvıL 04-19-2009 10:35 AM

Aşk Bana Dönme
Yüzümü döndüğüm,
Her yönde gördüğüm;
Sen değilsin olmamalısın!
Hayır sen değilsin olamazsın!

Gömdüm ben seni çoktan,
Tozlu raflardaki albümün,
Hatıra defterimin ıslak,
Soluk sarı sayfalarındaki,
Hüzünlü satır aralarına.

Hayır istemiyorum dönme!
Dönmemelisin! Dönemezsin!
Neredeydin muhtaçken?
Küllerine bile; Şimdi niye?

Sevgimi hapsedip yüreğime,
Resmini göz bebeklerime;
Ödedim bedelini sevgiliye,
Hazanımda özlemle geriye...

Hayır istemiyorum artık!
Dönmemelisin! Dönemezsin!
Yaşıyorum sevgimi; Kendimce
Nasıl mutluyum bilemezsin...
Abdurrahman Güleç

GooD aNd EvıL 04-19-2009 10:36 AM

Aynı Mahallenin Çocukları
Basık sıvasız gece konduların,
Kalorifer külleri ile kaplanmış,
Kara, tozlu sokak aralarında,
Misketle gazoz kapağı oynarken;
Yeraltında çalışan maden işçileri gibi,
Kararmış, terden yol yol yüzlerle;
Zaman su gibi akardı; amansız!
Dokuz kiremit oynarken ay ışığında.

Çocuksu oyunların mucidi bizler;
Çember yapardık otomobil lastiklerinden,
Kahraman akıncılar olurduk bazen,
Tahta atlarla bizans kapılarında:
Bilmezdik oyununu ama oynardık,
Körpe beyinlerin çocuksu saflığında;
Umutla uyanırdık her yeni güne,
Koşulsuz sarılırdık; Mahallenin çocukları.

Şehir bizi içine alınca; Büyü bozuldu;
Menfaat doğranınca çorbamıza; Direnemedik!
Savrulduk sonbahar yaprakları gibi,
Kimimiz yolun sağında, kimimiz solunda;
Aynı amaç için ayrı kulvarlarda,
Farkına varmadan etrafımızda dönen,
Süngüsünü bilemiş köpek balıklarının,
Hırçın, şehvetli ve İştahla bakışlarının.

Çözemedim: Birimiz diğerinden farklı ne istedik?
Bir işimiz olsun, aşımız kaynasındı ocakta;
İyi eğitim alsın çocuklarımız adam olsundu;
Öyle basit hastalıklardan çocuklar ölmesin diye;
El verip, omuz verip çalışmak yerine!
Umutları kurşunlayıp, Birbirimizi öldürmedikmi! ?
Nedir bu kin, bu aymazlık? Özüne baş kaldırı!
Arkadaşlar! Gelmedimi daha uyanma zamanı?
Abdurrahman Güleç

GooD aNd EvıL 04-19-2009 10:36 AM

Ayrılık vakti
Yıllar geçti ayrılığımızın üstünden
Cüzdanımda resmin ve küçük notlar
Hep seni çalıyor pikabımda şarkılar
Penceremden süzülürken ay odama
Yeniden canlanıyor yaşanan anılar

Bir elimde resmin,bir elimde rakım
Bir başına otururken masamda...

Uçsuz, bucaksız evrenin sonsuzluğunda
Seni yaşıyorum mehtapta yıldızlarla, ay'la
Güneş hiç doğmasın istiyorum; dünyama
Biliyorum ayrılacağız: Gece kavuşurken şafakla

Ne olurdu hiç sabah olmasa.......
Abdurrahman Güleç

GooD aNd EvıL 04-19-2009 10:36 AM

Barış Türküsü Söylüyor Dünya
Barış türküsü söylüyor dünya
İnsan hakları demokrasi nakaratıyla
Kutsal yağla kararan semavi semalarda
Çelik kanatlı kuşlar keskin gagalarıyla
Ölüm saçıyor çocuklara kutsal topraklarda

Barış türküsü söylüyor dünya
Herkese özgürlük, adalet nakaratıyla
Vahşi azınlığın galebe çalması değilmi bu
Bana dokunmayan ejderha bin yaşasın mantığına
Ve sessiz çoğunluğun düçar çığlığına

Barış türküsü söylüyor dünya
İnsani yardım yolu açma nakaratıyla
Parçalanan yüzlerde korku dolu gözler
Kafa kol bacak uçuşurken cümle sakadat
Verilen züürt tesellisi yada boş vaat; ya icraat

Barış türküsü söylüyor dünya savaş çığlıklarıyla
Talanlarına yalan ekleyip yılan soğukluğuyla
Boşaltıp zehrini beyaz güvercinin zeytin dalına
Tam da kör gözüne sokup çomağı feleğin
Barış türküsü söylüyor dünya savaş çığlıklarıyla
Abdurrahman Güleç

GooD aNd EvıL 04-19-2009 10:36 AM

Bekledim
Hep bekledim Yarım kalan umutla
Kuru otların savruluşu gibi rüzgarda
Üç beş özel güne sıkışmış yaşama
Ve içindeki hoyratlığa sabır, kahırla

Acımasızca ördü ağlarını hızla
Yinede kızamadım örümcek anaya
Kendi ellerimle bastırılmış pıstırılmış
Duvarlar arasında mahkum yaşama

Beklerken düşler satı aldım; Mor
Sahaflar sokağında taş kaldırımlarda
En çokta çirkin prens olmayı sevdim
Fırtınalar vadisinde seni beklerken
Abdurrahman Güleç


Forum saati GMT +3 olarak ayarlanmıştır. Şu an saat: 10:54 PM

Yazılım: vBulletin® - Sürüm: 3.8.11   Copyright ©2000 - 2025, vBulletin Solutions, Inc.