Birol Hepgüler
 

Mahşere Kadar

Nasıl özlüyorum bir bilebilsen,
Arkanı dönüpte bir görebilsen,
Geliyorum deyip bekletme beni,
Mahşere kadar beklerim seni.

Hasret ve özlemek ne zormuş meğer.
Seninle yaşamak dünyaya değer.
Söz veripte bana gelmessen eğer,
Mahşere kadar beklerim seni.

Gözlerim yaş diye kanla dolsada,
Simsiyah saçlarım beyaz olsada,
Ecel hergün bin kere beni bulsada
Mahşere kadar beklerim seni.

İsyankâr Gözlerim

Beş yıl sonra ancak geldim mezarının başına,
Utanıpta yüz sürmedim baş ucunda taşına,
Üstündeki dikenlerin kopardım yaprağını,
Saçlarını okşar gibi okşadım toprağını.

Bir damla yaş dökemedi,isyan etti gözlerim.
Bir ben birde Allah bilir seni nasıl özlerim.
İnşallah yanında ki boş kabir benimle dolsun,
Rahat uyu bir tanem,Bayramın mübarek olsun...

Gökler Ağlıyor

Bu sevda burada bitmeli miydi?
Sevdiğim el olup gitmeli miydi?
Karanlık bulutlar sardı dünyamı,
Benim bu kaderime gökler ağlıyor.

İsyan etmeye bile kalmadı gücüm,
Birde sen vurma zaten ölmüşüm.
Bu sesler bir zevkin nağmesi değil,
Benim bu kaderime gökler ağlıyor.

Yalnız kadere değil sanada sözüm.
Yüzüme bakmaya kaldımı yüzün.
Yinede yaş dolmasın güzel gözlerin
Seninde yerine gökler ağlasın.

Bu ayrılık değil sanki bir zulüm,
Bu zulümden kurtuluşun çaresi ölüm,
Yıldırımlar benim için çakıyor bugün,
Yağan yağmurlarla haykırıyorum,
Başını kaldırda bak gökler ağlıyor.

Kan Kustum

Sahip olduğum tek şey sendin,
Senide kaybettim.
Yükseklerden düşen bir yaprak gibi,
Katıldın hoyrat bir rüzgârın önüne
Peşinden koşamadım,
Göremedim bile.

Sanki korku filmi gibiydi,
dondum kaldım.
Psikolojim bozuldu,
Ağlamak istedim,
Ağlayamadım.

Önce boğazım düğümlendi,
Başım önüme düştü,
Kan kustum.
Kimseyede söylemedim
Zaten anlamazlardı,

Velhasıl
Sen uçup gittin,
Ben peşinden,
bakamadım...

Kokunu Duymalıyım

Gel yaklaş yanıma,
Saçların yüzüme değsin,
Gözlerin gözlerime.
Sür sürüştür
Kokunu duymalıyım,
Öyle hasretim ki sana
Teninin her yerinden
Bin buse almalıyım...

Ruh Nefesleri

Akşam oldu güneş yorgun,yavaş yavaş batıyor,
Gün kendini beş paraya karanlığa satıyor,
Sİmsiyah olmuş ******* binbir hüzün katıyor,
Yorgun kalbim sabaha dek çeşit çeşit atıyor.

Uzaktan uzağa böcek,belki rüzgâr sesleri.
Bütün odalarım olmuş sanki kuş kafesleri.
Beni çağırıyor gibi,giden ruh nefesleri.
Doyamamış pek çoğunun dünyadan hevesleri...

Nergis Kokuyor

Senin olduğun yerden geliyor bu rüzgâr,
kokusundan anladım,
nergis kokuyor.

Öyle çok özledim ki seni,
gelipte görsen,
hasret yakıyor.

Baş ucumda saklıyorum resmini,
gönlüm özledikçe
gözüm bakıyor.

Bir türlü alışamadım yokluğuna,
andıkça varlığım,
varlığını arıyor...

Zarif Palamut

Bu akşam,yine balık vardı
rakıya hasret soframda.
içmiyorum,bıraktım artık mereti,
çok eski zamanlardan kalma,
her günah gibi
keyifli bir alışkanlıktı.
Günah diye içmiyorum ama,
banada günah oluyor,
Balığa'da...
Tuttum ayırdım kılçığından
sıyrılıverdi bembeyaz etleri
titreyerek göz kırptı bana
uzandığı tabaktan.
Ne rakı vardı ne sigara.
şaşkın şaşkın baktım
ot gibi yuttum
odun gibi geçti boğazımdan
sanki saman yedim,
taş gibi oturdu miğdeme,
çok zarif bir palamuttu.
Ben balık yedim,
balık zıkkım oldu...

Sen Değilmiydin! ?

Ağaçların gölgesinde uzun uzun yatanlar,
Yanyana dizilmişler, kıbleye bakar başları,
Baş uçlarında var, köhne, kırık mezar taşları,
Her biri mahsun ve yalnız nerde arkadaşları..

Sen değilmiydin benle bir yastıkta kocayacak.
Bırakıp gidiverdin bak, kim kaldı acıyacak.
Öyle ağır bir yük vurdu ki, sırtıma şu felek,
Ne gücüm kaldı bunu, ne kudretim taşıyacak...

Ruhum Uçurumlar Kenarında

Elimi böğrümde bırakmıştın,
hatırlasana.
gözümü kanlı,yaşlı.
bir tokat felek vurmuştu,
birde sen.
bir evim barkım yıkılmıştı,
birde ben.
artık ne gündüz güneş görüyorum
ne gece mehtap.
El yordamıyla yaşıyorum hayatı
bilemezsin.
hiç durmuyor,sel oldu gözyaşlarım,
silemezsin.
Senin elinde değil biliyorum
gel desem,
gelemezsin.
içim gönlüm sıkılıyor,
ruhum uçurumlar kenarında.
Adresim belli,
Bari rüyalarıma gir,
Girde halimi gör...

Alacakaranlık

Alacakaranlıkta
Kızıl bir meydandayım
Yere basmaz ayağım
Yüksekten bakmaktayım
Mahşer olmuş yeryüzü
Karıncadan adamlar
Sanki her bir bedenden
Kovalarca su damlar
Şimdi herkes matemde
Şimdi cihan ağlıyor
Terketmişim evimi
Terketmişim yurdumu
Öz elime almışım
Kendi öz tabutumu
Sıra sıra dizilmiş
Süvariler yayalar
Saf saf olmuş önümde
O ve bu dünyalılar
........

Derken o hengâmede
Bİr kapı açılıyor
Karanlığım içine
Bir güneş saçılıyor
Kalabalık içinde
Cismini görüyorum
Sen o mahşer yerinde
Ay parçası gibisin
Beyazların içinde
Sanki melek gibisin
Seni çok özlemişken
Ben kendimden geçmişken
Arkamdan biri gelip
Omzuma dokunuyor
Birden aklım duruyor
Dudaklarım kuruyor
Ulu ulu kişiler!
Benden hesap soruyor
Demek ki aldanmışım
Yiyip içip dünyayı
Ben hesapsız sanmışım
Nefesim daralıyor
Aklım çare arıyor
Çoluk çoçuk dostlarım
Bugün benden kaçıyor
Onu ordan almışım
Bunu burdan bulmuşum
Affet beni Ya Rabbim
Ne günahkâr kulmuşum
Kalmışken kederlerde
Çare ararken derde
Bir ezan sesi duydum
Ter içinde uyandım
Demek rüya görmüşüm
Ben rüyamda ölmüşüm...

Eylül

Yine Eylül!
Çiçekler kokmuyor artık
Güneş gölgelendi.
Yapraklar bir bir sararmakta,
Birazdan yağmurlar başlar,
Üşürüm.

Hava erkenden kararır,
Ne kuş cıvıltısı kalır,
Ne böcek vızıltısı.
Onlar bile farkında
Hazan ve hüzün bir arada,
Ben yalnızım
Özlerim..

Mevsim bitti.
Neşeli, sıcak,cıvıl cıvıl günlere elveda,
Seneye kadar.
İyi ama,ben daha yazı yaşamadım ki,
Nerden çıktı sonbahar...

Son Yolcu

Bu son tren olsun,bende son yolcusu
Şu kısacık elem dolu hayatın
Epeydir bekliyordum gelecek diye,
-Kes biletimi biletçi,gideyim.
Benim bekleyenim çok uzaklarda.

Üçüncü mevki bile olsa razıyım,
Ayakta bile giderim.
Ne yemek,ne sigara molası,
Hiç bir istasyonda durmasın
İşim acele..

Uçarak gitsin raylardan,
Göz açıp kapayana kadar,
Rüzgârlarla yarış etsin ne olur,
En sonunda teslim etsin beni,
Aldığı gibi,varacağım yere...

Kader İzin Vermiyor

İkinci adresim olacaktı kabrin.
Mezar taşınla konuşacaktım yıllarca,
Nereye kadar giderdi bilemem,
Kader izin vermedi..

Deniz kuşlarına diyecektim derdimi,
Dalgalara anlatacaktım aşk hikâyemi,
Rüzgârlara söyleyecektim şikâyetimi,
Kader izin vermedi..

Karanlık *******de,ıslak kaldırımlarda,
Sabahlara kadar dolaşacaktım,elimde sigaram.
Yağmurlarla yarış edecekti gözyaşlarım,
Kader izin vermedi..

Sahilde,banklarda sabahlıyacaktım.
Güneşten evvel uyanacaktım her sabah.
Yaşarken faniliğe karışacaktım,
Kader izin vermedi..

Zehir gibi içecektim sensizliği,
Haykıracaktım sen yokken çaresizliğimi.
Acımı ikiye katlayacaktım.
Kader izin vermedi..

Bir elinle tut da mezar taşını,
Azıcık kaldırda bak güzel başını,
Uzatıp sağ elini,sil gözyaşlarımı.
Diyeceğim ama,
Kader izin vermiyor...

Kaderle Kumar

Bir kumar oynadım kaderle bugün,
Bedeli aşkımmış seni kaybettim.
Böyle bir oyunu kazansam bile,
Bedeli aşkımmış seni kaybettim.

Elimde kız vardı,kader as çekti
Bir kız daha çektim, kader rest çekti.
Kimsenin suçu yok,ben kendim ettim.
Bedeli aşkımmış seni kaybettim.

Bir oyunu daha kader kazandı,
Çünkü o kader oyun bozandı.
Bir koyup on katı kazansam bile,
Bedeli aşkımmış seni kaybettim...

Yalnızların Meyhanesi

Hazin bir aşk hikâyesi,
Hayatımın on senesi.
Son durağım oldu şimdi.
Yalnızların meyhanesi.

Burada bitmez çileler,
Burada geçmez *******.
Neler gördü neler neler,
Yalnızların meyhanesi.

Dertlerimi meyler alır,
Kederlerim onda kalır.
Hayatta tek sırdaşımdır
Yalnızların meyhanesi.

Acı dolu günlerimin
İşte budur hikâyesi
Son durağım oldu şimdi.
Yalnızların meyhanesi...

Islak Kaldırımlar

Gökten sel gibi iniyor yağmur, çakıyor yıldırımlar.
kaldırmak istesende yerinden, kalkmıyor kaldırımlar.
hep ezildiler onlar ayaklar altında,
ta ezelden beri.
hep ezilecekler,ta ebede kadar.
kâh güneş yakacak,kâh yağmurlar ıslatacak.
yazın ısınacak,kışın üşüyecekler.
karanlık basınca bir hüzün alır ıslak sokakları,
soluk sokak lambalarının loş ışığında parlar,
simsiyah *******in kimsesiz kaldırımları.
kimleri gördü,daha kimleri görecekler.
en güzel,en alımlı,en bakımlı kadınları,
onlar seyretti en yakından en güzel adımları!
en sefih, en berbat,en bedbaht sarhoşlarıda.
kimi tepinde üstünde, kimi dans etti, kimi raks.
hep cefa çekti,çok ezildi,çok yoruldu onlar.
çok şey gördüler, yalansız ve dolansız.
herkesi bilirler,kim vicdanlı, kim vicdansız..
kirletip tükürürsem yüzlerine,
ayaklarım titrer basarken üstlerine.
utanıp bakamam bir daha gözlerine.
böyle hissederken kalbimde çarpan yıldırımları,
eski bir dost gibi selamladım ıslak kaldırımları...

Kardelen

Kardelenim,
Zİrvelerde ki asil çiçeğim,
Öyle çok aradım,
Öyle zor buldum ki seni,

Bembeyaz karlar içinde bile
Gelin gibisin.
Meğer,ne kadar zormuş sana ulaşmak,
Leyla'ya bile,daha kolay inan kavuşmak.

Nedendir bilmiyorum,
Senin yapraklarında,
Benim gözlerimde yaş.

Ne olur bu kadar çabuk gitme
Oluveririm şuracıkta taş...

Dost Kalalım

Bu aşk beni vazgeçirdi canımdan.
Ümidim kalmadı yarınlarımdan
Yeter,çektiklerim senin elinden.
Başıma gelenler senin yüzünden.

Hayatım alt üst oldu seni görünce.
Ne kadar mutluydum ben senden önce.
Şimdi hatırlarım o günlerimi,
Sen bana zehir ettin yarınlarımı.

Ne olur,beni benle başbaşa bırak.
Ne olur anlaşalım,gel konuşarak.
İkimizden birine yazık olmadan,
Ne olur ayrılalım,biz dost kalarak...

Av İle Avcı

Melek gibiydi yüzü,
Şiir gibi her sözü,
O bir dünya güzeli
Ahuya benzer gözü.

Temmuz güneşi gibi,
Kavurdu yaktı beni,
O bir ceylan ben avcı,
Peşine taktı beni.

Yarışıyor gül ile,
Gülümsemesi çile,
İnanmıyorum yoktur,
Bu naz Leyla'da bile.

Meğer ben yanılmışım,
Meğer hep aldanmışım,
Av benmişim o avcı,
Kalbimden vurdu beni...

Adını Anmasınlar

Gittiğin günden beri
Yaşıyor sanmasınlar.
Yüreğim elem dolar,
Adını anmasınlar..

Sevgileri harcadım,
Acı kaldı elimde.
Herşeyi unuttum da
Adın kaldı dilimde..

Dertleri biriktirdim,
Haram ettim uykumu.
Sabahlara sakladım,
Şu sensizlik korkumu.

Bir gün dönersen eğer!
Ve bende yaşıyorsam
Mutluluktan ölürüm
Bu kalbi taşıyorsam...

Affet

Bu sefer kabahatin büyüğü bende,
senden af dilemeye yüzüm kalmadı,
pişmanlık bende kalsın,büyüklük sende,
yüzüne bakmaya yüzüm kalmadı.

Ben maymun iştahlının biri değilim,
önüme geleni mavi boncuk vereyim.
üzgünüm sana buz gibi yalan söyledim,
ama sonradan pişman oldu bu yürek.

Aşığım biliyorsun sensiz olamam,
uzaklardan bakamam sensiz kalamam
hayatımda bir defa yanlış yaptım ben sana,
içim titrer yalvarırım son bir fırsat ver bana.


Sana bir daha yanlış yaparsam boğaz köprüsüne çıkıp

'' BEN ALÇAĞIM'' diye bağıracağım...

Ağlama Sakın

İki damla gözyaşı gördüm gözünde,
Hüzünden al al olmuş masum yüzünde,
Sen ben meleğimsin bu yeryüzünde,
Kederimden ölürüm sakın ağlama.

Seni çok seviyorum dünyalar duysun.
Seni sevmiyorsam bu kalbim dursun.
Yalanlara kanarak bu aşka kıyma,
Kederimden ölürüm sakın ağlama.

Ellere inanırsan terk edipte git,
Beni böyle yaralı bırakıpta git,
Her şeye katlanırım sen mutsuz olma,
Kederimden ölürüm sakın ağlama...

Ağlarım Susturamazlar

tutuşup kor olana kadar,
yanıp ta kül olana kadar,
sararıp solana kadar,
hatırlatmasınlar bana,
gittiğin günü.
ağlarım,
susturamazlar

Ağlarım Şimdi

Bırakıp giderken haber vermedin,
Yıllardır beklerim hâlâ gelmedin,
Beni arayıpta sorarsan eğer,
Başımı avcumun içine alıp,
Kuytu köşelerde ağlarım şimdi...

Zannetme sevgilim seni unuttum,
Zannetme kalbimi sensiz avuttum.
Bİr umut veripte gelmessen eğer,
Seni özleyerek hayâle dalıp,
Kuytu köşelerde ağlarım şimdi...

Şimdi Mecnun gibi karanlıktayım,
Çaresiz kalmışım sokaklardayım.
Perişan halimi bilmezsen eğer,
Son nefeste bile adını anıp
Kuytu köşelerde ağlarım şimdi...

Akıllı olun

Sen hiç yalın ayak
dolaştın mı sokaklarda?
Eğilip su içtin mi,
dağdan akan derelerden?
Sen hiç okuldan kaçıpta,
balık tuttun mu?
Odun yakıp ta tenekede,
midye pişirdin mi?
Sen hiç daldan düştün mü,
erik toplarken! ?
Sahi sen kuzu kulağı,
ısırgan otu nedir bilir misin?
Sen hiç siyah
derby lastik çizme giydin mi?
Çelik çomak oynar mısın,
topacı bildin mi?
Sen hiç patlangoçla
çitlenbik attın mı?
Sen hiç ne bileyim
aç karnına yattın mı?
Domates,elma,biber,
kavun karpuz sattın mı?
Sen hiç ekmeğin arasına
tuzla kekik ektin mi?
Top oynarken düşüpte
ara sıra sektin mi?
Sen bilir misin tel dolabı
kilimle gramofonu?
Af buyur,
sen hiç leğen de
yıkandın mı?
Kuru ekmek yerken
boğulup tıkandın mı?
Sen hiç üç kardeş bir yatakta
yerde yattın mı?
Şu kısacık hayatında
binbir acı tatın mı?
Kar yağdımı üstüne
camı kırık evlerde?

Neyse...

Biz çok sonra tanıdık
buzlu dolabı.
yirmi yaştan sonra
ancak tattık
koka kolayı.
Biz giymedik lakostu
benettonu,vakkoyu.
Hiç görmedik kinetiksi
adidası nike yi.
Bilemeyiz ananası
bananayı kiviyi.
Televizyonda duyduk
avakadonun adını
hâlâ daha bilmeyiz
buzlu çayın tadını.

Ağalar!

Biz yaşamadık sizin gibi
Hamdedin.
Allah vermiş
yiyip içip
şükredin...

Aklın Başından Gider

Hava ansızın kararır
bir rüzgar çıkar
en kuvvetlisinden
yapraklar,toz toprak
birbirine karışır
ağaçlar sanki
yerlerinden sökülür
simsiyah olur
gün ortasında gündüz
sağır eder sanki
gök gürültüsü kulakları
yıldırımlar çakar
etraf aydınlanır
gökten kova kova
boşalır yağmurlar
insanın içi ürperir
kanı donuverir
dengeleri değişir
sistemi çöker
tabiat mahlukatın felsefesini
bir anda değiştiriverir
herkes yaradanını hatırlar
çakan şimşeklerde
insanoğlu bu korkar
tırsar,pırsar
çok mutlu olurum çoook
daha çok
daha daha çok çaksın şimşekler
çok daha kuvvetli olsun
gök gürültüleri
göz bebekleri büyüsün
kalbi deli gibi çarpsın
kanı donsun insanın
başına gelsin
dağılan aklı
yağsın,yağsın yağmurlar
çaksın,çaksın yıldırımlar
işte tam benim havam!
MESELA DEDİK.

Aldanma

Bakıpta aldanma sen,sakın yüzüme.
Doğru değil,inanma her sözüme.
Öyle büyük bir acı varki içimde,
Uyku girmez gece gündüz gözüme.

Yüzümü güler görüp mutlu mu sandın?
Soyadım Hepgüler, ona mı kandın?
Hem hasret,hem hicran,hemde aklar saçımda,
Hâlimi bir defada bana sorsaydın.

Hüzünlüyüm,kederliyim,derdim çok.
Hamdolsun çileden yana gönlüm tok.
Söyleyemem diye derdim bilinmez,
Şükrederim Rabbime şikâyetim yok.

Talih kuşu hiç konmasın başıma,
Kimseler bakmasın gözyaşlarıma,
Hiçbir şey yazmasınlar mezar taşıma,
O da yirmi senem gibi boş kalsın...

Alır Başımı Giderim

Öyle hasretim ki sana,
anlatamam.
sözler biter
kelimeler firar eder.
cümleler kifayetsiz,
dilim ağzımda lâl,
gözlerim kör.
............

Yokluğunda yaşarım seni,
çölde serap misali
emanet bırakırım canımı
hayâlin kuşatır
dört bir yanımı
uzatırım,tutamam ellerini
göremem gözlerini
anlarım ki boşuna ararım seni
çoktan unutmuşsun beni
akıtırım gözyaşımı
dönüp arkama bakmadan
alır giderim başımı...

Anlatamam

Kime anlatayım ah
Şu perişan halimi,
Sevmişim bir kara kaşlı
Kara gözlü zalimi
Bülbülleri kıskandırıp
Ona güller getirdim
Bu aşk beni deli etti
Ben aklımı yitirdim
Uyku tutmaz,sabah olmaz
Gece gündüz inlerim
Esir oldum köle gibi
Her sözünü dinlerim...

Anlatması Zor

Papuçlarım gıcır gıcır,
Çoraplarım rengarenk.
Bana gülümsüyor sanki
Toprak,çimen,asfalt.
Göz kırıpıyor kaldırımlar.
Yürümek ne güzelimiş,
Zıplamak,
Koşmak,atlamak.
Bilemezdim bunların
Ne büyük nimet olduğunu,
Bu illetle
Tanışmadan önce,
Bilemezsiniz
Sizde...

Anlayamadım

-Sanki dün gibi,gittiğin gün.
sıcaklığı duruyor
ellerinin,
ellerimin içinde.
Yanıyorum..

-Ne yazlar geçti,ne güzler.
ne kışlar,acımasızca.
hepsinde de vardın.
ben bilirim..

-Ilık ılık konuşurdun,arada konuşunca,
keşke biraz daha geveze olabilseydin.
benim gibi.
ama olsun,
sesinin o güzel rengi
halâ kulaklarımda..

-Dizlerimin üstüne bile çökemedim.
direk yıkıldım.
demek ki bütün dayanağım senmişsin,
şimdi anladım..

-Haydi bir çay koy diyeceğim
geliyor bazen!
sonra...
sende üzülürsün,bende,
biliyorum.
hem zaten dokunuyor,
vazgeçiyorum..

-Hergünümde,her anımdasım.
Birolmuşum seninle,
sarmaş dolaş.
biliyorum sen bensizsin
ama,
ben hep seninleyim..

-Azar azar döküldü ve,
oldum ak saçlı,
ve gözlerim hep yaşlı,
arada sırada da........
ne yapayım duygulanıyorum işte..

-Ben böyle yaşıyorum hayatı,gördüğün gibi
bir senli-bir bensiz.
yalnız şunu bil ki,
bu dünya çok-
tatsız ve tuzsuz
inan ki sensiz..

-Gözümü açınca yanımdasın,
gözümü kapayınca daha çok.
dirimisin,benmi öldüm,
anlayamadım...

Arkanı Dönüp Bakma

Oyuncak ettin aşkımı zalim,
Yaraladın bak kanıyor kalbim,
Perişan olur gidersen halim,
Zaten yanmışım birde sen yakma,
Gidersen arkanı dönüpte bakma.

Seviyorum seni,benle oynama.
Aşkımı çiğneyerek bana sokulma.
Canımı alda gururuma dokunma.
Beni düşünüpte kafana takma.
Gidersen arkanı dönüpte bakma...

Asırlar Geçti

Çok uzun yıllar geçti biz ayrılalı,
Sen orada ben burada yalnız kalalı.
El olmadın,yel olup uçuverdin.
Ansızın göklere kaçıverdin.
Sana olan özlemim hiç bitmeyecek,
Gözlerin,gözlerimin önünde hiç gitmeyecek.
Benim için en güzelden de güzeldin.
Doyamadım gözlerine bakmaya.
O gözlerin göz önüne gelince,
Başlar gözler ırmak gibi akmaya...

Ateş Düştüğü Yeri Yakar

Ateşin düştüğü yerim,yanarım.
Kurşunlanmış yara gibi kanarım.
Gece gündüz hatıranı anarım,
Çölde Mecnun gibi divaneyim ben.

Sabah akşam deli gibi gezerim,
Sanki derdin deryasında yüzerim,
Kimseyi üzmem,ben,beni üzerim.
Yolda Kerem gibi avareyim ben.

Hayâlimden hayâlini atamam!
Gece biter sabah olur yatamam.
Şu gönlümü kimseyle avutamam,
Dağda Ferhat gibi biçareyim ben...

Ateş Sönene Kadar

Güneş batarken
Sen doğarsın
Kapkaranlık geceme,
İsyankâr kalbim mücrim
gibi hep seni özler.
Bir ateş yakarsın gelişinle,
ah sevgilim deyişinle,
yanar ışık aydınlanır
gönül bahçem.
açılır,leylaklarım,güllerim,
serinlenir yanan bağrım.
durulur kalbimde
sızılarım,ağrım.
Bütün dualarım,
sabah çabuk olmasın.
vakit hemen dolmasın.
benim için mutululuk,
benim için yaşamak,
ne ay batana,ne yıldız sönene,
ne güneş doğana,ne gün uyanana,
ateş sönene kadar...

Ay Işığım

Karanlık *******de beklediğim,
Ey,bir damla ay ışığım,
Ey,gönlümün gelini,
Yalnız sana aşığım.
Ah, bir gelsen.
Sona erse hasretim.
Sarsam ince belini,
Seyre dalsam gözlerini,
Duyabilsem sözlerini.

Çiçekler üzerinde dans etsek seninle,
Gökte yıldızlar.
Gözlerin gözlerimin içinde,
Bir gecede bitirsem özlemimi.
Uykuya dalarsam kollarında,
Uyandırmadan git.
Dayanamam gidişine,
Bu mutlulukta bana,
Yeter, ölene kadar...

Bambaşkaydın

Ben o anda gibiyim,
donup kalmışım.
saat,o saat
gün,o gün
yıl,o yıl
koparmıyorum yapraklarını
takvimlerin
zaman durmuş,
gittiğin günden beri.
farkında bile değilim,
sensizliğin,yalnızlığın.
öyle kanıma girmişsin ki,
tanımıyorum kimseleri.
benzemezdin,
sen bambaşkaydın...

Bana Günah Değil mi

Vurgun yedim gözlerinden sanırım,
Alev aldım o dudaktan yanarım,
Her haline her sözüne kanarım,
Söyle güzel bana günah değil mi?

Bazen derya,bazen gökte ararım,
Aşık oldum sana, bahtı karayım,
Bırak seni doya doya sarayım,
Söyle güzel bana günah değil mi?

Bana Kral Oldun Elaleme Kul

Bana kral oldun elaleme kul,
Ne diyeyim sana Allah'ından bul.
Saltanatın banaymış,zulmün hep bana,
Geri dönüş yok artık,bunu iyi bil..

Başına taç taktım tahtta oturttum.
Önünde diz çöktüm,sana kul oldum.
Kırıldı artık kalbim dargınım sana,
Şimdi geri dönmeyi sen aklından sil.