![]() |
:::-fikralara-devam-:::
Akrobat Temel
Temel marangoz ama ne marangoz mesleğinin zirvesinde derken trabzona dünyanın en büyük sirki geliyor çadır direğini dikmek içinde usta bir marangoza ihtiyaç var arayıp soruşturuyorlar en iyi usta olarak temeli tavsiye ediyorlar temel sirke gelip ne iş yapılacağına bakıp takımlarını alıp geliyor ve direğin üstüne çıkıp başlıyor direği yere çakmaya bu sırada sirkin patronu aşağıdan temeli seyrediyor derken temel birden havada iki parande üç salto atarak yere iki ayağının üstüne ve ellerini bacağının yanlarına vurarak sağlam bir şekilde düşüyor bunu gören patron içtiği puroyu yutuyor ve koşarak temelin yanına gelip aynı hareketi yapmasını ve bunun karşılığında ise çok büyük para kazanacağını anlatıyor temel ise kesinlikle olmaz diyor patron gene aynı hareket için para ve 20 senelik ip canbazlarının bile bu hareketi yapamadığını anlatıyor adam ısrar ediyor temel kabul etmiyor adam gene ısrar temel en sonunda adamın kulağına eğilip ula hemşerim benim her sefer aynı hareketi yapmam için direğin tepesinde aletin başına mı vurmam lazım. |
Deneme Atlayışı
Temel ile tursin askerde eğitimlerini paraşütçülük üzerine yapıyorlardı. Komutan: Bu bir deneme atlayışıdır, şimdi herkes sırayla atlayacaktır sonra aşağıda buluşma yerine gidip diğerlerini bekleyecektir, eğer paraşüt açılmazsa fazla telaş yapmayın ikinci paraşütü deneyin der ve herkesi teker teker atlatır. Temel birinci paraşütü çeker açılmaz o anda ordan geçen Dursuna bağırır: - Ula Tursun paraşüt açilmiy der. Dursun soguk bir kanlılıkla yedeği çek der. Temel onuda dener oda açılmaz. Temel Dursuna yine bağırır: - Ula yedeğide çektum oda açilmiy, galiba yere çakilip öleceğum Dursun der. Dursun Temeli şöyle bir süzer ver derki: - Ula Temel hiç korkma haçen bu sadece denemedur. |
Rezil Çırak
Temel bir gün yolda yürürken Dursunla karşılaşmış. Dursun 'ooo temel dükkan açık çırakta dışarı çıkmış' demiş. Temel de 'dün akşam o beni rezil etti, bu günde ben onu rezil ediyorum' demiş. |
Beyincik
Adamın biri beynini değişmek ister. Bunun için bir beyin doktoruna gider... Doktor fiyat listesini gösterir.. Listede şunlar gözükür... 1 Astronot beyni 25.000 1 Profesör beyni 50.000 1 Karadenizli beyni 1.000.000 Adam listeye baktıktan sonra karadenizli beyninin neden pahalı olduğunu merak eder ve doktora sorar.. Doktor şöyle yanıt verir. - Bir astoronot öldürüyoruz iki beyin çıkıyor, bir profesör öldürüyoruz 5 beyin çıkıyor ancak 100 karadenizliden ancak bir beyin çıkıyor. |
Düşüş
Temel, New York'taki gökdelenlerden birinin 53. katında çalışırken aniden ayağı kaymış ve aşağı doğru uçmaya başlamış... 52, 51, 50, 49, 48... Katları yıldırım hızıyla geçen Temel 8, 7, 6, 5, 4, 3, 2... Ve 1'inci kata geldiğinde kafasından şimşek gibi şu düşünceler geçmiş: - Sağa çok şükür Tanrum, haburaya kadar sağ sağlim celduk... Birinci kattan düşsen de nasil olsa pişeycukler olmaz. |
ben bıktım okumaktan ;)::D
|
Sahipsiz
Yargıç, otomobil çalmak suçundan sanık olarak karşısına getirilen Temel'esordu: - Otomobil çalmışsın, bunu neden yaptın söyler misin? - Sahibi yok sanmiştum... - Peki, sahibi olmadığı kanısına nereden vardın? - Mezarluğun önine parketmiştu da... |
Davet
Temel Fadimeye demiş ki; "Fadime, bu akşam bize gel. Evde kimse olmayacak." Fadime akşam gelmiş kapıyı çalmış çalmış kimse açmamış... |
Kuru saçlar
Temel duş almaya girer, şampuanı saçlarına boşaltıp ovalamaya başlar. Sırtını keselemeye gelen annesi sorar : - Oğlum kafanı ıslatmıyacak mısın ?.. Temel cevap verir : - Yok anne bu şampuan kuru saçlar izinmiş !.. |
Bizim Temel birgün elinde bir çantayla havaalanına geliyor. Havaalanındaki güvenlik alanından geçerken tarama yapan alet alarm veriyor, bunun üzerine güvenlik görevlisi Temel'e soruyor:
- Çantanızda ne var Temel: - Kuş yemi var diyor. Gorevli: - O zaman bir daha geçin bakalım diyor ve Temel tekrar geçiyor ama alet yine ötüyor bunun üzerine görevli Temel'e çantasını açmasını söylüyor ve Temel çantayı açınca görevli çantada mücevher, altın, saat gibi değerli şeylerin olduğunu görüyor ve Temel'e soruyor: - Hani kuş yemi vardı çantada? Temel: - Valla ben bunları götürüp kuşun önüne koyuyorum ister yer ister yemez... |
Otelci
Temel, seyahate çıkmış. Uzun zaman evinden ayrı kalmış. Bir akşam bir kente gelip küçük bir otele inmiş. Odasına yerleştikten sonra, aşağıya telefon etmiş. Telefonu otelin sahibi açmış. Temel, ne istediğini söylemiş: "Bana bir fahişe bulup gönderin." Bunu söyledikten sonra telefonu kapatmış. Otelin sahibi şaşırmış. Yanında duran karısına dönmüş: "Demin gelen müşteri kadın istiyor..." Otelin sahibinin karısı öfkeden deliye dönmüş: "Terbiyesiz adam, ne zannediyor bizim otelimizi. Hemen git o müşteriye ağzının payını ver..." Otel sahibi, müşteriye ağzının payını verme fikrini pek tutmamış: "Adama ne söyleyeceğim karıcım, bir terbiyesizlik eder, başım derde girer..." Kadın çok sinirliymiş: "Sen gitmezsen, ben gider söylerim..." Ve, hışımla merdivenleri çıkıp Temel'in ağzının payını vermeye gitmiş. Kocası da aşağıda bekliyormuş. Yukardan gürültüler gelmeye başlamış. Onbeş yirmi dakika sonra Temel aşağıya inmiş. Üstü başı yırtılmış, yüzü tırmıklanmış... Otelcinin yanına gidip bir güzel çıkışmış: "Ne biçim kadın göndermişsin be. İstemem diye tutturdu. Becerene kadar anam ağladı." |
Sayı
Temel bir konferansta konuşma yapıyormuş: "İnsanlar üçe ayrılır. Sayı saymayı bilenler ve bilmeyenler." |
Sürpriz
Temelle dursun bir gün sinemaya giderler filmde bir at yarışı sahnesi vardır ve temel dursuna sorar -iddaya varmisun ben diyrum 1.at kazanur. dursun; -oldi benda 2. ata oynayrum iddayı temel kazanır ve temel dursunun 5 milyonunu alır ertesi gun temel dursunu arar -dünkü film faridiya ben oni bidaa seyretmiştum vicdanum rahat etmedi onun içun aradum dursun; benda seyretum temel; o zaman niye 2. ata oynadun dursun; süpriz oynadum olum |
Buzdolabı
Temel ile dursun 15 sene sonra ilk kez görüşmüşler. Dursun Temel'i evine davet etmiş. Dursun un iki karısı varmış (biri imam nikahlı diğeri ise resmi). Dursun Temel'i yedirmiş içirmiş. Akşam Temel Dursunlar da kalmış. Gece Dursun un imam nikahlı karısı Dursun un yanına gelmiş ve şöyle demiş: "Dursun çok azdım benimle beraber ol!" Dursun: "olmaz evde misafir var" Karısı ısrar etmiş. Dursun karısına "git buzdolabının kapağını aç ışığından bak Temel uyuyorsa gel"demiş. Kadın bakmış, Temel uyuyor numarası yapmış. Dursun ile karısı işi bitirmişler. Derken öbür karısı gelmiş. Aralarında aynı konuşmalar geçmiş. Dursun bu karısıyla da işi bitirmiş. Sabah olmuş. Dursun Temel e sormuş: "rahat uyudun mu?". Temel: "evet ama gece çok susadım" demiş. Dursun sormuş: "peki niye içmedin?". Temel yanıtlamış: "nasıl içerim buzdolabının kapağını her açanı hallediyorsun!" |
Bizim ev
Temel evlenemiş.Kızın babasının evine ziyarete gitmişler.Gece Fadime sevişmek istememiş. -Neden kaçaysun, diye sormuş Temel. -Ha pura pabamın evii, demiş Fadime. -Purası pabanın evi de, pizim ev çerhane midur |
Hem iyi Hem kötü
Dursun,köyünden ayrılıp,çalışmak için İstanbul'a gider.. Aradan uzunca bir süre geçer, ama,Dursun'dan haber alınamaz.. Köyde sevilen bir kişi olan Dursun'un akibetini araştırmak üzere arkadaşı Temel!i İstanbul'a gönderirler.. Onbeş-yirmi gün sonra Temel döner..Kahvede toplanan köylüler merakla Temel'e sorarlar: -Ula Temel,Dursun'i buldun mi.?... - Hee..bulmuşim oni... -Peçii nasildir?..İyi mudir..köti mi.?.. - açan,hem iyudurr..he mi de kötii.. - Ula o nasıl oluyii..hem iyi,hem kötii.. -Kötüdir,Çünkü Dursun **** olmuştirr.. - uyy..Haçan bunun iyiliği nerde dür.?.. - Valla ben kendisini düzdüm..Muamelesi çok iyi daa.. |
Temel Hamile
Midesi ağrıyan Temel, doktora gider. Tanıdık olan doktor, Temel ile biraz dalga geçmek için, kısa bir muayeneden sonra hemen teşhisi koyar: - Temel, sen hamilesin. Temel, kendi kendine söylenir: - Ne? Yaktın beni Fadime, sana kaç kere "Sevişirken üste çıkma" demiştim. |
Uyarı
Temel ile Fadime yatakta sevişirken Fadime sürekli olarak Temel'e " Temel bu iş böyle olmuyor önce uyarılmam lazım" diye itiraz etmekteymiş. Temeli'in canına tak etmiş. Bir sabah işe giderken; - "Bak Fadime seni uyarıyorum akşama seni halledeceğum ona gore. Sonra uyarmadı deme. |
25 sent
Temel, 55 yaşına kadar canını dişine takmış çalışmıştı..Pastacı çıraklığı ile alışdığı hayata, pastane sahibi olarak devam etmiş, yetenekleri ve becerisi sayesinde Türkiye'nin en ünlü pastanesinin sahibi olmuş, milyarlar kazanmıştı.. Bir gün karısına "Paraları mezara götürecek halimiz yok. Kendimize yeni ve rahat bir hayat seçtim" dedi.."Bizim oradaki hemşerilerle konuştum... Herseyi iyice öğrendim. Kaliforniya'ya gideceğiz. Kazandığım para bize ömrümüzün sonuna kadar yeter.. Çocuklar da güzel üniversitelerde okurlar..."Temel, neyi var, neyin yok sattı. Paralarını dolara çevirdi. Bir milyon doları olmuştu. Karısını yanına aldı. Uçağa bindi.. Los Angeles'e uçtular birgün... Uçsuz bucaksız Nevada çölleri üzerinde uçarken, motorda bir arıza belirdi. Las Vegasa zorunlu iniş yapmak zorunda kaldılar. Uçak şirketi görevlileri" Buranın en lüks otelinde, şirketimizin konuğu olarak kalacaksınız. Yalnız bu kentin Las Vegas olduğunu unutmayın. Kumar oynarsanız eğer, kendi hesabınıza.." derler.. "Kumar mı" dedi, Temel, karısına.."Kumardan kazanmayı düsünen kafayı yemiş olmalı... Allah göstermesin.." Ama bir kez şansını denemek için, rulete 500 dolarlık bir fiş atmaktan da kendini alamadı. Arkası çorap söküğü gibi geldi.Temel herşeyini rulet masasında biraktı. Rulet başında nefes almadan geçirdiği saatler sırasında fena halde de sıkıştığını hissetti. Hızla tuvalete koştu. Tuvalet kapıları otomatikti. 25 sentlik bozuk para atılınca açılıyordu. Oysa Temel'de metelik kalmamıştı. Sıkıntı içinde dolanırken, oradan geçen biri, avucuna bi 25 sentlik sıkıştırdı.. Bu konularda deneyimliydi. Temelin başına gelenleri anlamıştı. Temel"çok iyi bir insansınız. Bu iyiliğinizi hayat boyu unutmayacağım. Bana lütfen kartınızı verin. Bu borcumu da size ödeyeceğim" dedi. Kartı aldı, cebine attı.. Tuvalete döndüğünde kapıyı açık buldu. İçeri girdi, rahatladı..Çıktı..Elinde kalan 25 sentle yürürken karşısına, Tek Kollu Canavar çıktı.Parayı deliğe attı, kolu çekti ve bir şangırtı ...Alet boşaldı adeta.. Temel bir kova dolusu 25 sent kazanmıştı. Bunlari fişe çevirdi, rulet masasına döndü..Gerisi peri masalı.. İki saat içinde tam 2 milyon dolari olmuştu. İki ay sonra yeni Kalifornıyalı Temel, boş oturmanın kendisine göre bir iş olmadığını farketti. Elinden gelen tek iş pastacılıktı.Parası da vardı. Bir pastane açtı. Pastaları öylesine tutuldu ki, önce Los Angele'e, sonra Kaliforniya'ya, sonrada tüm Amerika'ya yayıldı,Temel Pastaneleri... Bir kaç yıl sonra, Temel, Amerika'nın en zengin adamları arasına girdi. Temel Pastaneleri'nin onuncu yılı dolayısı ile büyük bir gece düzenlendi. Şirketin en gözde elemanları ile, ünlü konuklar bir araya geldiler. Temel yemeğin sonunda konusma yapmak için kürsüye çıktı.. Tüm başına gelenleri anlattı.. "Bütün bu başarıyı ve bu serveti bir tek kişiye borçluyum. O kişiyi bulana kadar, işte size söz veriyorum, gerekirse Amerika'daki her taşın altına bakacağım.." Şirketin genel müdürü sordu: "Ama Temel bey, size 25 sent borç veren adamın kartını aldığınızı söylemiştiniz... Adı, adresi sizde olmalı zaten.." "Bana 25 sent veren umurumda değil" dedi temel.. "Ben,tuvaletin kapısını açık bırakan adamı arıyorum!.." |
Temel'in Kedisi
Temelin bir kedisi varmış ve hergün düzenli olarak gezmeye çıkartırmış.Birgün yolda karşılaştığı bir arkadaşı: -Ula senun paşka işin yok midur pikmaymusun herkün bu kediyi gezdirmekten? diye sorunca Temel: -KPende piktum ama ne yapayum ha pu kedi pakiredir istemayrum pi de yavrulasın korkayrum salamayrum! demiş. Bunun üzerine arkadaşı: -Ula usağum ha punun kolayi fardur... Penzine pula sal oni yanuna gelmez kedi medi.. Temelin kafasına yatmış bu yöntem bir deneme yapmış bakmış gerçekten yanına kedi falan yanaşmıyor hergün sabahtan salarmış kediyi benzine bulayıp... aksam hava kararınca kedi de eve dönermiş rahat etmiş Temel, taaa ki bir akş am kedi hava kararıpta hala eve dönmeyinceye kadar... Bir telaş bir telaş oraya bak buraya sor yok yok gitti bizim kedi diye düşünürken rastladığı mahallenin çocuğu -ha pen kördum senun kediyi şu ileriki ranpada penzini bitmiş öbür kediler dayanaydu... |
Fındıklar
Temel ile fadime birbirlerini çok istiyorlarmış. Fakat utangaçlıklarından birbirlerine açılmak ne kelime konuşmaları bile çık zormuş. Tesadüfen yalnız kaldıkları bir günde artık canına tak demiş olan temel fadimeye; habu findukluklardan yukarı bir çikalummi der. Fadime de he temel çikalum der. Biraz yürürler. Temel konuşacak kelime bulamaz, fadime durumu anlar bari bir soru sorayımda temel açilsun diye düşünür. -"Uy temel habu findukluklar kimundur" der. Temel hemen atılır -Emicemundur bi tane koparanun a...na koyarum ", Fadime hemen bir fındık koparır. Temel fırsatı kaçırmaz hemen sarılır fadimeye fındıklıkların altında işlerini bitiriler. Sonra kalkıp tekrar yürümeye başlarlar ikiside mutludur. Biraz sonra fadimenin canı çeker temele tekrar sorar, -"Temel, habu findukluklar kimundur. Temel" dayimundur, bitane koparanun a.. na koyarum der. Fadime hemen birtane koparır. Temel tekrar sarılır fadimeye uzun uzadıya fındıkların arasında işlerini görürler. Tekrar kalkarlar yürüler. Biraz sonra fadimenin canı tekrar ister temelde aynı işi yapar. Bu böyle birkaç defa daha devam eder fakat Temelin pili bitmiştir, ama fadime doymak bilmez tekrar sorar "Uy temel ha bu findukluklar kimundur da", temel "ha bilmeyirum galiba fiskobirluğunduler" |
El işareti
Bir gün temel bir minübüse durması için işaret etmiş adam ellerini havaya kaldırarak ve tüm parmaklarını oynatarak çok kalabalık demiş. Temelde baş parmağını işaret ve orta parmağının arsına sokmuş. Şoför kızmış ve aşağı inmiş -Sen ne kadar terbiyesiz adamsın demiş. Temel "asıl sen ne kadar terbiyesizsin bana böle böle yaptın" demiş Şoför "ben sana kalabalık" dedim diye yanıt vermiş. Bunun üzerine temel - "e bende beni araya sıkıştırırsın diyordum" |
Geber ula
Temel ile Dursun hararetli bir şekilde iddialaşırlar. Temel: - "Ula Dursun ha pen pu pinanun çatusundan pi pardak suya paluklama dalarum daa." Dursun: - "Nah dalarsun ula imkanu yoktur" Vardır yoktur bir milyarına iddiaya girer kafadarlar. Temel gider bir bardak su getirir ve kaldırıma koyar. -"Iyi izle ula" der "Nasul dalacam hamsi cibi" Dursun ise hala Temel'i umursamamakta, dalgasını geçmektedir. Temel catıya çıkar Dursun'a seslenir: -"Ula Dursun iyi izleyesun ha celeyrum!" ve kendini boşluğa bırakır. Tam yere üç beş metre kala Dursun yerdeki bardağa bir tekme sallar: "Geber ula ..pne Temel" |
Boş bardak
Fadime ile Temel evlenirler. İlk gece fadimenin dikkatini birşey çeker: Kocası yatmadan içi su dolu bardağı yatağının ucuna koymuştur. Biraz sonra Temel ile Fadime sevişirler, temel bardağı kafaya diker uyur. Birkaç gün sonra temel odaya bir dolu birde boş bardak getirir. Fadime durumu anlamış ve hazırlanmıştır ancak boş bardağı da merak etmiştir. Temele döner; -Uşağım doli bardaği anladik da, boş ne oliyi. Temel; -Haçen bugün canım sevişmek istiyo ama su içmek istemiyoo. |
Tartı sefası
Temel'in eczanesine genç ve güzel bir kadın girmiş. Tartının üzerine çıkıp parayı atmış. Beğenmemiş, manto ve ceketini çıkarmış ve para atıp tekrar tartılmış. Yine sıkılmış eteğini çıkarınca, Temel atılmış ve parayı atmış, -Devam edin bundan sonrası müesseseden |
Tarikat
Temel tarikata girmek icin başvurmuş. Şeyhin karşısına çıkarmışlar. Temel: - Şeyhim tarikata girmek istiyorum demiş. Seyh de: - Olur, ama 3 hafta karınla yatmayacaksın. demiş. Neyse aradan üç hafta gecmiş ve temel şeyhin önüne tekrar gelmiş. Şeyh sormuş: - Temel tamam mı ? Sabredebildin mi ? Temel: - Valla, ilk hafta hiç problem yoktu. Ikinci hafta sabrım cok zorlandı. Ama dayandım. Ücüncü hafta bir gün Migros'a gitmiştik. Benim karı üst raflardan bir iki paket almaya çalışıyordu. Hatunun bacakları gözükünce içim gitti. Daha sonra paketler yere düştü. Benim karı da paketleri almak için eğilince dayanamadım daldım demiş. Şeyh de: - Aaaa olmadı. Şimdi biz seni tarikata alamayız. deyince, Temel: - Boşver tarikatı bizi artık Migros'a bile almıyolar. |
Üç dil
Temel ile Dursun Sultanahmette gezinirken bir turist gelip kendilerine bir adres sorar. Turist ingilizce,almanca,fransızca sorar fakat bizim lazlar anlamaz... -Ula dursun bir yabancı dil öğrenemedik gitti, der Temel, Dursun: -Ula neye yarayacakki bak adam üç dil biliyor yine derdini anlatamıyo |
Tedavi Niyetine
Temel hastalanmış, doktora gitmiş. Doktor Temel'i muayne ettikten sonra yeni doğum yapmış bir kadının memesinden süt emerse hastalığının iyi olacağını söylemiş. Temel kara kara düşünerek doktorun yanından çıkmış. Nerden bulacağını kimden isteyeceğini düşünürken aklına arkadaşı Dursun'un karısı Fadime gelmiş. "O yeni doğum yapmıştı, rica ederim" demiş ve kapıya dayanmış. Kapıyı Fadime açmış, Temel "Dursun evde mi?" diye sormuş Fadimeye. Evde yok yanıtını alınca Temel utana sıkıla derdini açmış. Fadime de "N'olacak ula altı üstü bir kaç damla süt, hem sevaptır gir içeri demiş" Fadime memesini açmış Temel'in ağzına vermiş. Temel memeyi emmeye başlamış. Temel emdikçe Fadime tahrik olmuş. Dayanamaz duruma gelmiş. Temel'e "Ula Temel baska birsey de ister misin?" diye sormus. Temel Ayıp olmaz mı?" diye yanıtlamış. Fadime ihtiraslı bir şekilde "Niye ayıp olsun?" diye cevap vermiş. Temel -"İyi öyleyse, bir iki tane de bisküvit ver bari, içim ezildi". |
Dediği dedik
Temel ile Cemal tuttukları balığın dişi mi erkek mi olduğu konusunda iddialaşmış. Temel çözüm önermiş. - Yüzbaşıya soralım. - O ne pilir ki? - Ama dediğu dediktur. |
emelin Sırrı
Taka kaptanı Temel Reis yıllardır her sabah kasasını açar ve çıkardığı bir kağıt parçasına dalgın dalgın bakarmış. Sora onu dikkatle kasaya koyar ve kimseye emanet etmediği anahtarıyla dikkatle kilitlermiş. Tayfa merak içindeymiş, define haritası falan zannediyorlarmış. Bir gün Temel Reis ölmüş. Anahtarı koynundan alıp sararmış kağıdı çıkarmışlar. Şöyle yazıyormuş: 'Sancak sağ, iskele sol. |
stikamet
Temel trene binmiş, Kontrol gelmiş, biletinin İstanbul'a olduğunu, trenin Ankara'ya gittiğini söylemiş. Temel kendinden emin, - Peçi maçinist yanlış istikamete cittiğini piliy mi, demiş. |
Teknoloji
Temel Eskişehir'den Ankara'ya gidecek bir trene binmiş. Karşısındakine nereye gittiğini sormuş, İstanbul'a gittiğini öğrenince, - Teçnoloji ne çadar celişti, pen purada oturayrum Ançara'ya, sen çarşumda oturaysun İstanbul'a cideysun. |
N'oldi?
Temel ölmüş. Mezar taşında şunlar yazılıymış: 'Öleceğim dedum dedum Inanmadunuz. N'oldi?' |
Siyah ve Beyaz
Temel ile İdris bir gün 2 tane at almışlar. Ancak bir tane ahırları varmış iki atı da aynı ahıra koymuşlar. Temel demiş ki: - yaw İdrus, biz ha punlari kariştiriruk. Pen penumkinin yelesini kesayum daa - Ha çan temamdur, diyor İdris. Aradan bir iki gün geçiyor. Bir de bakıyorlar iki atında yeleleri kesik. Temel hemen olaya el koyup, - Ulu uşağum baksana daa. İkusinin de yeleleri kesuktur. Pen penumkinin kuyruğunu kesayum, haçan sen kesmeyesun. Temel kendi atının kuyruğunu kesiyor. Bir iki gün sonra yine bakıyorlar iki atında kuyrukları kesik. Temel de İdris de hayvanların bir taraflarını kesmekten bıkıyorlar sonunda Temel bir çözüm söylüyor: - Uşağum İdrus cel piz şöle yapalum. Siyah olanı sen al beyazı ben. |
U" harfinin sakıncası
Karadenizli vapur acentasına gitti: 'Biz vapuru kaçirduk, başka vapur bulur mısunuz?' dedi. 'Kaç kişisiniz?', 'Yediyuz.'. Acenta yetkilisi bu kadar müşteriyi kaçırmamak için hemen yeni bir vapur istedi. Vapur geldiğinde Karadenizli ve arkadaşları rıhtımda toplanmışlardı. Ama nedense fazla kalabalık değillerdi. Görevli sordu: 'Hani yedi yüz kişiydiniz?'. 'Doğridur, işte pir, içi, uç, dort,peş, altı, yedi. Toplam yedıyuz daa..' dedi Karadenizli. Kafası attı acenta yetkilisinin. Karadenizliyi bir güzel dövdü ve: 'Eğer, bir daha (i) yerine (u) dersen, canına okurum...' dedi. Aynı Karadenizli birkaç gün sonra bir bakkala gitti. 'Bana bir mım verin...' dedi. Bakkal anlayamadı, birkaç kez tekrar ettirdi, sonra eliyle göstermesini istedi. Karadenizlinin işaretine bakınca: 'Yooo, o mım değil mumdur.' dedi. 'Olsun, mım demek, dayak yemekten iyidir.' dedi Karadenizli. |
Kulak
Bizim marangoz Temel, ahşap bir binanın restorasyonunda çalışmaktadır. Elinde testere ile ikinci katın iskelesinde çalışırken görünmez bir kaza meydana gelir ve testereyi kaydırarak bir anda yanlışlıkla kulağını keser. Kulak da aşağıya düşer. Kulağını görmek ümidiyle aşağıya bakar ve orada çalışan işçilere seslenir: 'Hey beyler aşağılarda bir kulak gördünüz mü?' Şaşkın işçiler şöyle bir etraflarına bakarlar ve kanlar içinde bir kulak bulup bizim Temel'e gösterirler: 'Bu mu?' Temel aşağı doğru eğilip gözlerini kısar: 'Yok yav, benimkinin arkasında kalem olacaktı'. |
Manalı Bakış
Temel otobüse binmiş. Sormuşlar, - Ne yaptın, pilet aldin mi? - Piletci sankim pilet almamuşum gibi paga manali manali paktu. - Peki sen ne yaptın? - Pen de sankim pilet almişum gibi ona manali manali paktum. |
Parlak Fikir
Trabzonlu imamlar ile Rizeli imamlar her hafta halı saha maçı yaparlar. Nedense her defasında Rizeli imamlar kazanır. Trabzonlu imam temel arkadaşlarına -Uşaklar, haçan bu maçlar boyle citmiyi... Dursun -Haçan napalım da der -Aklima parlak bir fiçir celdu da... -eee -Haçan bizim Tirabzonsiporlu hami'ye ciydurelim cüppeyi saruğu bu bizim merkez caminin imamı diye yutturalum da Temelin bu parlak fikri herkesce kabul edilir. Hami alınır ve deplasmana gidilir... Dönüşte sorarlar... -Haçan ne oldi maç da? Temel: -Yenildük... içi-bir (2-1) -Haçan cine mi? peçi golleri çim attu? - Bizimçini Hami hoca attu, onlarınçini Del piyero hoca ile Roberto karlos hoca |
Vurduk oni
- Babam öldü, demis Temel. Ilyas sormus: - Neden öldü? - Apartmanin sekizinci katinin balkonundan düstü. - Eyvah parçalandi mi? - Yok, giristeki bakkalin tentesine düsünce oradan havalanip karsi apartmana yöneldi. - Apartmana mi çarpti, nasil oldu? - Yok, karsi apartmanın balkonunda çamasirlar asili idi. Çamasir ipine vurup fabrikanin bahçesine düstü. - Orada mi öldü? - Yok, fabrika çelik yay fabrikasi, bahçedeki yaylarin üzerine düsüp havalandi yeniden... - Peki sonra? - Sonrasi ne? Baktik ki yere inmiyor, biz de vurduk oni. |
Verimli
Bizim Temelin köyüne bir gün ziraat mühendisleri gelmiş bütün köylünün tarlalarında araştırma yapıp tarlaların verimini ölçüyorlarmış.Sıra Temel'in tarlasına gelmiş. Araştırmayı yapan mühendisler Temel'e: -Temel senin tarlan çok verimli bu tarlaya 1 verirsin 5 alırsın' demişler. Temel başlamış üzülmeye mühendisler: -Temel bunun nesi kötü? deyince: Temel: Neresi iyidir? Ben gecen sene buraya kaynanamı gömmüştüm der.ama geri ödeyecek döt yoktur." |
Forum saati GMT +3 olarak ayarlanmıştır. Şu an saat: 08:17 PM |
Yazılım: vBulletin® - Sürüm: 3.8.11 Copyright ©2000 - 2025, vBulletin Solutions, Inc.