![]() |
Ölümdür Yaşanan Tek Başına Aşk İki Kişilikdir
http://img296.imageshack.us/img296/2...ktirbo8wi1.jpg
Değişir yönü rüzgarın Solar ansızın yapraklar; Şaşırır yolunu denizde gemi Boşuna bir liman arar; Gülüşü bir yabancının Çalmıştır senden sevdiğini; İçinde biriken zehir Sadece kendini öldürecektir; Ölümdür yaşanan tek başına, Aşk, iki kişiliktir. Bir anı bile kalmamıştır ******* boyu sevişmelerden Binlerce yıl uzaktadır Binlerce kez dokunduğun ten; Yazabileceğin şiirler Çoktan yazılıp bitmiştir; Ölümdür yaşanan tek başına. Aşk, iki kişiliktir Avutmaz olur artık Seni bildiğin şarkılar; Boşanır keder zincirlerinden Sular tersin tersin akar; Bir hançer gibi çeksen de sevgini Onu ancak öldürmeye yarar: Uçarı kuşu sevdanın Alıp başını gitmiştir; Ölümdür yaşanan tek başına. Aşk, iki kişiliktir. Yitik bir ezgisin sadece Tüketilmiş ve düşmüş gözden; Düşlerinde bir çocuk hıçkırır Gece camlara sürtünürken; Çünkü hiç bir kelebek Tek başına yaşamaz sevdasını, Severken hiç bir böcek Hiç bir kuş yalnız değildir; Ölümdür yaşanan tek başına, Aşk, iki kişiliktir. |
http://img99.imageshack.us/img99/5772/catikatiob1.jpg
Sensİzlİkten Çok Korkuyorum İÇİmİ Acitiyor YokluĞun Sensİz GeÇen Her GÜne Lanet Edİyorum Sessİzce AĞliyorum Korkuyorum AŞkim Sensİzlİkten Çok Korkuyorum. Ürpertİyor İÇİmİ YokluĞun Sensİzlİk Bana VerİlmİŞ En BÜyÜk Ceza YokluĞun İÇİmde Kanayan Bİr Yara Gİbİ Her Daİm Acitiyor Canimi Ölesİye Haykirmak İstİyorum Senİ SevdİĞİmİ Sensİz OlamadiĞimi,senden KopamadiĞimi Korkuyorum AŞkim Sensİzlİkten Çok Korkuyorum. |
http://img477.imageshack.us/img477/1...ililerelw9.jpg
SENİ SEVİYORUM sevmek; bakmak değil görmekse eğer, sevmek; yanındayken başını omuzuna koyabilmekse eğer, sevmek; yanındayken yalnızlığı unutmaksa eğer, SENİ SEVİYORUM.... * * * * * sevmek; senle iken yere daha sağlam basabilmekse eğer, sevmek; yokluğunda seninleymiş gibi hissetmekse eğer, sevmek; hayallerine senide sokabilmekse eğer, SENİ SEVİYORUM * * * * * sevmek; yatağa uzandığında, seni düşlemekse eğer sevmek;sen üşüdüğünde gölgemle seni ısıtmaksa eğer, sevmek; sevdiğini çıklık çığlığa söylemekse eğer, SENİ SEVİYORUM * * * * * sevmek; el ele tutuştuğunda kalbinde bişeylerin kopmasıysa eğer, sevmek; gözgöze geldiğin de hiç kıpırdamadan bakabilmekse eğer, sevmek; kalbini kalbinde hissetmekse eğer, SENİ SEVİYORUM * * * * * |
http://img149.imageshack.us/img149/8761/3us6rh7aw1.jpg
Ben ölürsem akşamüstü ölürüm Şehre simsiyah bir kar yağar Yollar kalbimle örtülür Parmaklarımın arasından Gecenin geldiğini görürüm Ben ölürsem akşamüstü ölürüm Çocuklar sinemaya gider Yüzümü bir çiçeğe gömüp Ağlamak gibi isterim Derinden bir tren geçer Ben ölürsem akşamüstü ölürüm Alıp başımı gitmek isterim Bir akam bir kente girerim Kayısı ağaçları arasından Gidip denize bakarım Bir tiyatro seyrederim Ben ölürsem akşamüstü ölürüm Uzaktan bir bulut geçer Karanlık bir çocukluk bulutu Gerçeküstü bir ressam Dünyayı değiştirmeye başlar Kuş sesleri, haykırışlar Denizin ve kırların Rengi birdenbire karışır Sana bir şiir getiririm Sözler rüyamdan fışkırır Dünya bölümlere ayrılır Birinde bir pazar sabahı Birinde sararmış yapraklar Birinde bir adam Her şeye yeniden başlar |
http://www.kumru.net/konuksiirler/senveben/resimsag.jpg
Sen ve Ben Sen: Sevgisin yüreğimde taşıdığım Sen: Gül goncasısın her gün kokladığım Sen: Yüreğimde yanıveren ateşsin Sen: Yüzüne bakmaya doyamadığım Ben: Bütün sevgimi sana vereceğim Ben: Yollarına gülleri sereceğim Ben: Yüzünü bir gün bile göremezsem Ben: Senin için mecnuna döneceğim Sen: Karlı dağlarımda açmış çiçeksin Sen: Çiçekli kırlarda ki kelebeksin Sen: Hiçbir zaman yakalayamadığım Sen: Eşi bulunmaz kanatsız meleksin Ben: Olsam senin için bir bal arısı Ben: Koynuna girsem bir gece yarısı Ben: Konuversem kalbinin üzerine Ben: Olsam yüreğinin diğer yarısı. |
!!!!!!! SeNsİzLiK !!!!!!!!!!!
SEN HİÇ GÖRMESEYDİM SENİNLE TANIŞMASAYDIM AŞKIMI FİLİZLEMESEYDİM NE OLURDU KARŞILAŞMASAYDIK.. ŞİMDİ BEN SANA AŞIK OLDUM AMA SEN BAŞKASINA AŞIK KAVUŞAMICAZ HİÇ BİRZAMAN AMA ŞUNU BİL SENİ HİÇ UNUTMUCAM!!! |
AĞLAMA GÖZLERİM
Ağlama gözlerim, yeter yaşlar dökme Mutluluk kucak açtı, işte gönlüme Dur diyelim artık, çektiğmiz dertlere Şu gelen sevgiyi de, yitirmeyelim Biliyorsun çok çektim, felek elinden Oyunuyla aşkımı, aldı elimden Ağlama gözlerim, hayır yok maziden Şu feleği bir daha, güldürmeyelim Mutluluk güneş gibi, bize doğacak Kararan şu dünyama, ışık tutacak Ağlama gözlerim, aşk bizde kalacak Gönlümü şu dertlere, düşürmeyelim.... |
Bir sabah tanıdık bir şehre girerken
Sıcak ve dost şeyler düşünür insan Tanıdık bir yatak bekler sizi Bir çocuk yüzü gülümser anılardan Dost şehirler, sevgili, anne şehirler Nice anılar, nice mutluluklar yaşadım her birinizde Delikanlı bir sevinçle sokaklarınızdan geçtiğim oldu Kederli günlerim oldu aklımı yitiresiye Sonsuz kareli bir film gibi Yaşamım geçiyor belleğimden Tekrar etmek duygusu Her şeyi yeniden, yeniden... Bir sabah tanıdık bir şehre girerken Hüzünlü, tuhaf şeyler düşünür insan Sadece o şehrin değil Kendisinin de değiştiği duygusundan... |
aci hayat
Seni asla affetmem artik ben, yolun acik olsun sevgilim Mutlumusun artik bensiz ben mutsuzum bitginim Amma sana deymez bunu anladim artik seni unutacagim Artik senin gibilere ben inan ki kanmayacagim Simdi sensizim amma mutluyum dersem yalan olur Beni aradigini duydum amma ölmek üzere olsam da arama ne olur Tekrar sana asik olmak istemiyorum sana cok kizginim bunu biliyorsun bir buket cicek gonder sen bile bu ucuz numaralara kanacagimi dusunuyorsan aldaniyorsun Yillar sonra seni gördüm karsimda bitkindin halsizdin Yillar once boyle degildin herseyin vardi amma kalbsizdin Gittim yanina eline para verdim ben senmiyim acidam sana Sen beni gorunce bir damla akti gozunden agladin kana kana Bana beni affet diye haykiriyordun bense sana bakip seni tanimiyorum diyordum Amma aslinda senin o hayin o vicdansiz adam oldugunu cok ama cok iyi biliyordum Sonra eve gitmek uzereyken arkamdan yalvarisini duydum gitme diyordun gitme Bende birzamanlar arkandan gitme diye yalvarmistim bak benim durumuma dustun iste Sonra bir gun evime geldin cok sasirdim neden bu adam geldi dedim Seni cok kirdim dedin amma hattami anadim, seni her yerde aradim cunku seni sevdim Sevseydin bana bunu yapmazdin be adam beni uzmeye hakkin yoktu o gun o kapidan girdiginde onu kovdum cunku benim onu kovmak icin nedenim coktu. Ondan sonra ki gunler telefonlarim hic susmadi hep caldi Onla konusmak zorundaydim artik bu sart di Gittim amma eski yerinden eser yoktu sonra ogrendim ki batmis o zengin adam kalmamis Hey giddi gunler hey herseyi satini alabilecegini soyleyen adam simdi mahfolmus sarsmis Neyse sonra yerini ogrendim kucuk bir ev yapmis kendine Way dedim nerde kaldi senin evlerin, kendi zevkine gore Iceri girdim bi koku aldim burnuma aman alahim bu neydi Sonra oturma odasina gectim o vicdansiz adam kanlar icinde yerdeydi Bunu kim yapmisti kim sonra elinde silahi gordum beliki kendini vurmustu Ve yaninda bir bira sisesini gordum o gun kendini vurdugunda sarhostu Amma bunu bilerek yapmis gibiydi cunku yaninda bir mektup buldum bana yazmisti Olecegini bildigi icin bu mektubu bana yazip hazirlamisti Iste o mektup: Seni cok seviyorum birtanem seni birakip gitmek zorundaydim Cunku ben hastaydim olecegimi gunleri sayardim Amma seni uzmek istemedim hic birzaman onun icin kactim gittim Ben gittikten sonra bir yere yerlestim orda ölümü bekledim Amma sensiz olmadi be gülüm sonra öleceksem bile yaninda öleyim dedim Amma seni bulamadim bebegim amma sunu hic unutma ben hep seni sevdim Sonra o gun seni gordum bana para verdin cok utandim adeta yasarken öldüm Sana yalvardim gitme dedim amma dinlemedin beni Sonra karar Verdim bulacaktim seni Ve buldum da kapiyi actin bana bagirdin amma benim neden gittigimi nerden bile bilirdin herseyi anlatmak senin ayagina diz cöküp af dilemek istedim amma sen beni dinlemedin o gun beni evinden kovdugunda zaten olecektim neden simdi olmeyim dedim once bir meyhaneye gidip kendimden gecinceye kadar icki istim simdide sen bu satirlari okurken ben olmus olacagim sakin aglama bebegim sen aglarsan ben mezarimda rahat olamam SENI SEVIYORUM! Bunlar dogrumuydu gozlerime inanamiyordum ve agliyordum Bende kendimi cok akilli saniyordum Keske bunu bana anlatsaydin boyle cekip gitmektense ecelini bekleseydin Sana ben baksaydim sana sevgi verseydim sana sen benim herseyimsin diyebilseydim Amma bu olmadi simdi sen bensiz gittin simdi ben senin arkandan gelmem mi Senin ugruna ben simdi bu silahi alip kendimi öldürmem mi Amma yapamam cunku cocugumu yanliz birakamam, evet sen gitiginde ben hamileydim Sana cok zaman haber vermek istedim amma dusundum ki elimden alip belki bana vermezdin Sana elveda ben de birgun yanina gelcem amma simdi olmaz Ben yanina gelirsem hic kimse bizim oglumuza bakmaz ELVEDA! ASK,ELVEDA! SEVGI alıntıdır.... |
http://img101.imageshack.us/img101/4...mleri10lh5.jpg
-SEN BİR ÇİÇEKSİN- Sen bir çiçeksin Buz tutmuş dağlar Zirvesinde kardelensin Kurumuş bataklıklar Ortasında açmış birtek gül Sen bir çiçeksin Hiç solmayan. -------------- Boynu bükük bir sarı gül misali hüzünlü Hüzünlü ve de o sımsıcak bakışın yokmu,yakar beni Ta derinlerde, çok derinlerde Bir kibrit çakarlar sanki içimde Alev alev yanar yüreğim. --------------- Her bakışımda sana Yüzünde hiç eskimeyen o tatlı tebessüm Ve gözlerin deryalar kadar güzel Deryalardanda güzel Sen, kışın ortasında ilkbahar mevsimi Mevsimlerin en güzelisin Sen bir çiçeksin Hiç solmayan..... |
Gece vakti kimdir kapıyı çalıp gelen
Yitirdiğim bir mutluluk mu Habercisi mi gelecekteki bir mutluluğun Gece vakti kimdir kapıyı çalıp gelen İçimde bağıran acılar mı Serseri, başıboş bir rüzgar mı Gece vakti kimdir kapıyı çalıp gelen Ansızın çıkıp gelen bahar mı Gece vakti kimdir kapıyı çalıp gelen Yüreğim mi,damarlarımda hışırdayan kan mı Bağırarak bu kansız evlerin suratına Bağırarak bu kansız sokakların suratına Bağırarak bu kansız insanların suratına Bağırarak yüreğimdeki kanı Gece vakti kimdir kapıyı çalıp gelen |
SEV BENİ DEMİYORUM....
Sana beni sev demiyorum.. Yalnızca yureginden bir parça ver, Oraya sevgi tohumları ekmesini ben beceririm.. Sana hep yanımda ol demiyorum... Yalnızca yureginden bir parca ver, Oraya sokulup ayrılmamayı ben beceririm... Sana şarkılarda beni söyle demiyorum, Yıldızlara baktıgında beni gör orada demiyorum, Demiyorum işte,anlasana korkmasana.. Bana yureginden bir parça ver, Kendi bestemi bulmayı ben beceririm.. Bana yureginden bir parça ver, Yıldızımı bulup ağlamayı ben beceririm.. Ölürken beni sayıkla son nefesinde demiyorum, Bana yureginden yalnızca bir parça ver,oraya gömülüp seninle toprak olmasını ben bereririm... çok seviyorum bu şiiri... http://www.sevginde.com/siir/resim4.jpg |
Bana karşı duygun yok bilirim
vasın olsun uzaktan severim beni sevmen için kaç asır beklerim sende beni sever misin sana şiirler yazdım *******i bunları okur seni düşünür oldum *******i kara gözlerine aşık oldu bu serseri sende beni sever misin yaşayamam sensiz bilirim her zaman karagözlerini özlerim seni deliler gibi sevmekteyim sende beni sever misin seni sevdim bilmezsin bu garip aşığı hep üzersin birşey yok gibi gözlerini süzersin sende beni sever misin çark caddesini gezdim senin için neler vermezdim beni sevmen için her gece ağlıyorum sırf senin için sende beni sever misin |
Rüyalar bile *******i bekler
Gizlice görünmek için Yüreğimdesin, saklısında içimin Gizlice sevgilim Kimse bilmesin üzgünlüğümü Taşırım ölümüm gibi bu duyguyu En gizli kuytularında ömrümün Bir yer var gizlice sevgilimin uyuduğu Gizlice sevgilim, yaşam kadar acı Canımı tutuşturan özlem gibi Özlüyorum derin yokoluşta Gizlice sevgilimi |
Sevdim seni bir kere
Sevdim seni bir kere, Vazgeçmem ölsem bile Sen ne söylersen söyle, Bu aşk bitmez bunu belle. Seni düşündüm yine bu gece, Anldım geçmiyor sensiz gece, Yokluğun vuruyor beni derde, Bu aşk bitmez bunu belle. Sakın başkasını arama, Bırakmam seni anlasana, Yapsanda türlü numara, Bu aşk bitmez bunu belle. İstediğini yapmadım mı? Sana bakanları harcamadım mı? Senin için ölümü göze almadım mı? Bu aşk bitmez bunu belle. |
Örneğin bir tohum yeşerdi ansızın
Büyüdü erkin ortamlarda bir fidan Sonra bir rüzgar esti, amanın Silindi tomurcuk yaşamdan Ölümsüz ne var kahrolası evrende Limanda ikinci uykusuz adam elleri gemili Korsan şarkıları kadınlı bıçaklı gecede Bir duvar ördü ağlamadan Oysa seviler vardı görkemli, tutkular vardı Büyüdü nedenli bakışlar göksel karanlığa Düşünceler kopuk parmaklar gibiydi Anılar çığlık çığlığa Filmler yarım, öyküler yarım, bitse de Limanda ikinci uykusuz adam elleri gemili Korsan şarkıları kadınlı bıçaklı gecede Demir attı şaraplı yalnızlığa Demek bu göğü, doğayı, yıldızları Kişinin alınyazısını o yarattı Peki İsa’yı çarmıha geren kim Yusuf’u kuyuya kim attı Ve peki neden bütün suç Kabil’de Limanda ikinci uykusuz adam elleri gemili Korsan şarkıları kadınlı bıçaklı gecede Kalbini koparıp denize fırlattı. |
AaaŞŞŞkkk
AŞk Nedİr Kİ Ful Kokulum, AŞk, Bİr Fİncan TÜrk Kahvesİ Kadar, "sade" Mİ Dİr? ÜÇ-beŞ Zİbİdİnİn, AĞzindakİ KÜfÜr MÜdÜr? Yoksa, Baygin BakiŞli Bİr Leydİnİn DudaĞindakİ Çapkin GÜlÜŞ MÜdÜr? Yok Yok, AŞk Bunlarin HİÇbİrİdİr, Ya Da,yoksa,hepsİ Mİdİr? Kafam KariŞti Be GÜzelİm, Yoksa AŞk, Bu Kafa KariŞikliĞi Midir? |
Ey sokaklarında yıllarca avare dolaştığım
İçinde ilk aşkımı yaşadığım küçük şehir Umutsuz akamlarımda sesini duyduğum lir Sihrinde ilk acıyı tattığım Ey sarhoş akşamlarımın biricik tesellisi İlk şiirlerimdeki biricik dert ortağım fener Soğuk kış *******i ısındığım kalorifer Gitgide uzaklaşan tren sesi ey en masum arzularımı gizleyen oda Yıldızlarla dost eden küçük pencere Her akşam gönlümün dilediği yere Götüren sihirli araba Ey en içli en yanık türkülerimi duymayan rüzgarı saçlarımı dağıtan sokak Ve ey saçı ak gönlü ak Anneciğim pencerede ağlayan Ah biliorum güç gelecek sizlere Ama artık gitmek geliyor içimden Bir sabah masmavi bir bulutun peşinden Dönüşü olmayan yerlere |
SEVMEDİN!!!..sustum cıglıklarımı icime gömdüm baska tenin kokusunu icine cektigin halde SEVDİM...
nasıl bir sevgi bu sen beni hic sevmemisken...bi kere olsun yüregimi yüregine degdirmemisken sadece yuzeyselligiyle kaynastıgın bu aska ragmen ben seni sevdim..SEN BENİ HİC SEVMEDİN |
Düşlerin ertesinde aşk
Günaha sarılarak yatar yoksulsu umuda Yankılarla tükenince uçurum çiçekleri Gülümseriz yaşamdan çalınmış birkaç karede Sevdanın gerdeğinde sönüktür mavi Endamına söverken hüzün karaya çalar yüzün Seni sürükleyen gölde kimsesizliğine ağlarken Duldasız yersin vurgunu sözcüklerden Hayat anılar damıtır cam kırığı sevdalarına Adın yorgun, adresler durağın, zaman ezgin Yırtılınca yüreğinin peçesi, boğar seni gözyaşın Koca bir kentin kasıklarında geçmişini ararsın Kürekleri kıyıda unutulmuş bir gemidir hayat Yıldızlardan kırpar tümceleri yele serersin Bütünleri kaybolmuş tünellerde yalnızlık ararsın Suskunluğun düşe, gözlerin gülüşe hasrettir Kartopu oynarken çocuklar yanaklarının yangın kıvrımlarında Üşümüşlüğünün yorganını çekersin sen eksik sevişmelerine Kopar ömründen birer birer takvim yaprakları Kucaklarsın acılarını yalnızlık bohçasında Öyleyse tut ellerinden bu sabah yaşanmamış sevgilerin Daya kulağını yüreğinin nabzına Bir halaya tutun yaşamın kışkırtıcı müziğinde Ve boş ver yaşayamadıklarına Gözlerinde biriken yaşam sevinciyle Sen meydan oku hayata! |
A ve Ş ve K
Bir garip mengene yüreğimi sıkar Bir kuşun kanadının gölgesi düşse yüreğine Kıskanırım …. Ben mavzerde fişek Ben ki kını da bıçağım Gökyüzünü paslı bir maviye Yeryüzünü kızıla boyarım İsterim ki mutluluk gölgen olsun Gözlerinin gülen tılsımı hiç bozulmasın Ben bir bedevinin su aradığı gibi Arıyorum şimdi seni Ve nasıl özlüyorsa yarasalar geceyi Bende seni öyle özlüyorum Eylülün geldiğini Sızlamasından anlıyorum dizlerimin Bilirimsin karanlık bir gecede Yalnızlığın insana nasıl koyduğunu Bilirimsin kara bir karıncanın Beyaz kalbi gibi bir hisle sevdiğimi seni Bilirimsin içinde aşk geçmeyen şiirleri yazmadığımı A Ve Ş Ve K Harfleri Mazi urganın ucuna bağlıdır, benim gönlümde Bir tren penceresinden el salladığım gün Siyah saçlı bir kıza Bir otogarda bıraktım bu harfleri Sol göğsümün üstünde muska gibi Sakladığım resmi uzayıp giden Yollara bıraktım |
AÇ KAPIYI BEN GELDİM
Korka korka değil, usul usul değil Elim yüreğimde çarpa çarpa geldim Aç kapıyı bak ne diyeceğim Bir senin ellerinden, bir senin gözlerinden Dişlerinden dudaklarından Nergisler Ocak ayında açtı Kendimden bahsetmeyeceğim Yediveren güllerden Duvardan sarkan güllerden Çocuklardan, sabah erken okula giderlerken Atlardan bahsedeceğim Kan ter içinde atlardan. Aç kapıyı bak ne diyeceğim Ne kadar küsülü çocuk varsa barıştırdım, oynuyorlar Tam kırk çeşit sarmaşık gül buldum Penceremin dibinde açacak. Ekinleri dolu vurmadı, Çekirge gelmedi, Kurak olmadı. Yorgunum demeyeceğim, Bir evimiz olsa demeyeceğim, Yüreğim daralıyor demeyeceğim. Bir baksan gözlerime Başını çevirmeyeceksin, Yürüyüp gitmeyeceksin, Elini çekmeyeceksin. Bir baksan gözlerime Dağda yakılmış ateşler göreceksin. Aç kapıyı kim geldi bak Bak nasıl havalandı güvercin. Açmam diyemezsin artık, Aç! |
Soruyorum sevgilime
- Darağacından Notlar’ı okudun mu? Bu bizim hayatımız. Gece doluyor içeri Yıldızlarıyla. Üç ilde Sıkıyönetim var. “Askeri savcı” Sözü Yer alıyor Günlük bir sözcük olarak Hayatımızın sözlüğünde. Aşklar kelepçeli Güney Amerika’da. Kederden Geberiyorum. Herkes hayatını anlatıyor. Deli anneler Yıkık binalar Paramparça Bir gençlik Yaşadığımız. Hayatımızın kanadığını görmüyor musun? - Darağacından notları’ı okudun mu? İşkence Ve umut Şiiri fışkırtır. Ruhumun yaralarını saracak Şafağın sözcüklerini Arıyorum. “Kalın devrimci romanların Sonundaki keder” Kalın Devrimci Bir roman olarak hayatımız. - Darağacından Notlar’ı okudun mu? Sevgilim Seni Öpüyorum. Her gün Geçtiğim denize Yabancılaşmasam Bütün hayatları Anlatabilsem. Ölüme karşı Dururken bir adam Tek bir mısra halinde Hayatını Okuyor. Çıldırasıya Boğuntuluyum. Çıldırasıya Bir özlem Günler ve Prag Ve trenler Ve alıp beni Götüren keder. Günleri zincire Vuruyorlar. Aşklar kelepçelidir. Güney Amerika Çe Guevara. Her şeyi bir bir Anımsıyorum. Kalın Devrimci romanları. Hayat Dolduruyor beni Nasıl Yıkık bir binayı Gökyüzü doldurursa. - Darağacından Notları’ı okudun mu? Prag’da Bir sevgilim var. Ve ikinci dünya savaşı Ve tanklar Ve ellerim Sana son kez dokunduğunda Artık Senin Olmayacağını bilmek; Artık Olmayacağımız. Çünkü Çıkış yok buradan. Silah sesleri Bir bahar. Ey uçuşan Güvercinleri kalbimin. Ey bir imkanı Yaşamak duygusu. Ey içime Sindirdiğim sevgin. Prag’daki Sevgilim. Karlı *******de Anımsarım seni Yağmurlar altında Dolaştığımız Litvanya’yı. “Kanal”ı Seyrederken Bütün Slav Ve Slavak güzellikleri. Kalın sesli Kadınlar. Ortodoks Hüznü. Ve “Tütün”ü Okurken Ve Fuçiği. Kanımızla Yazılmıştır Hayatın destanı Toprakta Dudaklarımızın İzi var. Ve donup kaldığımız Cephelerde Buruşuk Mektuplar Ve yerlerine Ulaşmamış. Savaş Ve keder Ve şiirler Korkunç bir Aşk özlemi. İnsanlara Duyduğum sevgiden Boğulurcasına Kalbimi Çatlatırcasına İmgeler Ve trenler boyunca Taşıdığım. Şehirlerden Geçerek Ve her bir insanın Bakışlarında Köyler ve uzak Duygular. Sonsuzca seninle Sevişme özlemi Ve erkek olduğumun Bilincinde olarak Ve idama Giden bir adamın Karısına Bıraktığı Mektup kadar Çağdaş ve anlaşılır. Ekmek kadar Kederli. Vaptzarov’un Şiirleri kadar. Sevgilim, binlerce kilometreye Yayılan kalbim Ve gözyaşlarım Ve her şeye Yetişme duygusu. Bütün romanları Yutarak Bütün aşkları Yaşayarak Ve çağdaş ve sarsak Kalbimi Avutamaz Ne yağmur... Ne şiirler... |
Nicedir özlemişim
Bu rüzgarı Hani Doğu'da eser Bahar akşamları Nicedir özlemişim Bir elma ağacının Dibine oturmayı Nicedir özlemişim Şoseleri,dağları Nicedir özlemişim Bir dosta sarılıp Ağlamayı |
O kadar güzel bir yüzdü ki
Gelip geçici olamazdı Ya da bir resimdi çizilmiş yastığıma Onunla hep Bir uçurum kıyısında gibi seviştik Kanatlanıp Birbirimizin uçurumuna Sevişmek bir şiir Bir uçurum dengesidir Yer çekiminin Ve akıl çekiminin dışında |
Öğrendim ki... Kimseyi sizi sevmeye zorlayamazsınız. Kendinizi sevilecek insan yapabilirsiniz, Gerisini karşı tarafa bırakırsınız. yapılması gerektiğinde Yapılması gerekeni Şartlar ne olursa olsun yapanlar. Öğrendim ki... Affetmeyi öğrenmek deneyerek oluyor. Öğrendim ki... Bazı insanlar sizi çok seviyor Ama bunu nasıl göstereceğini bilemiyor. Öğrendim ki... Ne kadar ilgi ve ihtimam gösterseniz Bazıları hiç karşılık vermiyor. Öğrendim ki... Para ucuz bir başarı. Öğrendim ki... En iyi arkadaşla sıkıcı an olmaz. Öğrendim ki... Düştüğün anda seni tekmeleyeceğini düşündüklerinden bazıları Kaldırmak için elini uzatır. Öğrendim ki... İki insan aynı şeye bakıp Tamamen farklı şeyler görebilir. Öğrendim ki... Aşık olmanın ve aşkı yaşamanın çok çeşidi vardır. Öğrendim ki... Her şartta kendisiyle dürüst kalanlar Daha uzun yol yürüyor. Öğrendim ki... Hiç tanımadığın insanlar, iki saat içinde, senin hayatını değiştirir. Öğrendim ki... Anlatmak ve yazmak ruhu rahatlatır. Öğrendim ki... Duvarda asılı diplomalar İnsanı insan yapmaya yetmez. Öğrendim ki... Aşk kelimesi ne kadar çok kullanılırsa, anlam yükü o kadar azalır. Öğrendim ki... Karşısındakini kırmamak ve inançlarını savunmak arasında çizginin nereden geçtiğini bulmak zor. Öğrendim ki... Gerçek arkadaşlar arasına mesafe girmez. Gerçek aşkların da! Öğrendim ki... Tecrübenin kaç yaşgünü partisi yaşadığınızla ilgisi yok, Ne tür deneyimler yaşadığınızla var. Öğrendim ki... Aile hep insanın yanında olmuyor. Akrabanız olmayan insanlardan ilgi, sevgi ve güven öğrenebiliyorsunuz. Aile her zaman biyolojik değil. Öğrendim ki... Ne kadar yakın olursa olsunlar En iyi arkadaşlar da ara sıra üzebilir. Onları affetmek gerekir. Öğrendim ki... Bazen başkalarını affetmek yetmiyor. Bazen insanın kendisini affedebilmesi gerekiyor. Öğrendim ki... Yüreğiniz ne kadar kan ağlarsa ağlasın Dünya sizin için dönmesini durdurmuyor. Öğrendim ki... Şartlar ve olaylar, Kim olduğumuzu etkilemiş olabilir. Ama ne olduğumuzdan kendimiz sorumluyuz. Öğrendim ki... İki kişi münakaşa ediyorsa, Bu birbirlerini sevmedikleri anlamına gelmez. Etmemeleri de sevdikleri anlamına gelmez. Öğrendim ki... Her problem kendi içinde bir fırsat saklar. Ve problem, fırsatın yanında cüce kalır. Öğrendim ki... Sevgiyi çabuk kaybediyorsun, pişmanlığın uzun yıllar sürüyor. |
ACI .
Yaşamak uğruna ölmek bu olsa gerek Sevmek uğruna acı çekmek bu olsa gerek Hayat uğruna savaşmak bu olsa gerek Peki ya senin uğruna Üzülmek niye? |
Gece sessizce başlıyor ve ırmağın
Öte yakasına geçiyor atlılar. Bir papatyanın acısını dinliyorum. Gökyüzü gitgide genişliyor. Islak yaprakların derin yeşilliği Islak dağların uyandırdığı keder. Kendime bir demet çiçek topluyorum Öğretmenimin iliklediği göğsüm Ne kadar genç Ağzımda taptaze bir tütün kokusu Ve taze ceviz kabuklarının kararttığı parmaklarımda Bir ağız mızıkası. Öğrendiğim ilk şarkılar Yollar yollar yollar boyunca Söylediğim ilk şarkılar Sevgilim olan bütün kızlar Siyah önlükleri ve Kaçamak bakışlarıyla geçip gittiler İlk fotoğraflarımdaki yakışıklı saçım... Ey akşam, ey bir aşkın Başlaması ve bitmesi Ey turuncu akşam, bütün akşamların akşamı Ey mor akşam, dudaklarım gibi moraran. Gece evleri sardığında Ve bahçeleri Işıklar içinde kaçıp giden Bir tavşan gibi yalnızım. Yolun iki yanında kalan Karanlık dağların ötesinde Neler olup biter Ve girdiğimiz uykulu kasabada Lokantadaki uykulu çocuk Olgun ışıklı lokantada Olgun patatesler. Bir adamın Doğması ve ölmesi Ve bazı işlemeler yapması hayatında Bazı bağlardan Üzüm toplaması Bazı sinemalara gitmesi Bazı kızları sevmesi Ve ölesiye yalnızlık çekmesi Bazı şehirlerde. Ey akşam, turuncu ve mor akşam Ey gökyüzü, ey benim Gittikçe esmerleşen kalbim. Şimdi beyaz bir kızın Yanında olabilmek için Bazı çılgınlıklar yapabilirim Onu boynundan öpsem ve onunla Dönyada olup bitenleri konuşsak İngiliz birahanelerinde Damalı kasketleri Ve şaşılacak kadar yorgun yüzleriyle Ve bütün emekçiler gibi Çocuksu gözleri Partal elleriyle oturan İşçilerden konuşsak Zencilerden konuşsak sonra Gülünce bütün yüzleriyle gülen Yakışıklı ve hazin Zencilerden. Gece dünyanın her yerinde Geliyor ve her yerde Aynı duygu uyanıyor kalbimizde. Sen şimdi Duvarına bir şiirimi asmışsındır Uyuyorsundur Belki düşünüyorsundur Sonuncu kattaki odandan Yıldızlara bakarak. Ve yıldızlar her zaman Eski ve tanıdıktır. Özellikle bir tren penceresinden bakıldığında. İçimiz nedensiz bir hüzünle dolduğunda Sırtüstü uzanıp toprağa Baktığımız yıldızlar. Bir harman yerinde ya da Düz bir damda. Uzaktan Bütün türküler gibi Yanık bir türkü gelirken Sıcaktan bunalırken Evler ve yollar; Ve yaşlı kadınlar Uyuklar gibi büzülüp minderlerine Düşünürlerken eskisini Olağanüstü günlerini Gece sesizce başlıyor ve ırmağın Öte yakasına geçiyor atlılar Çalıların hışırtısını dinliyorum. Sana seslenmek için Yeni şiirler tasarlıyorum.. |
Seni elinden tutmuştum...yaz geçiyordu
Yaz geçiyordu, biz geçiyorduk Yazı elinden tutmuştuk Birazdan geleceksin, bakışacağız Bakışacağız, hem var hem yok gibi Hem var hem yok gibi öpüşeceğiz Aramızda söylenmemiş sözlerin uzaklığı Aramızda yaşanmamış şeylerin uzaklığı Yakın ayrılıkların sezgisi tenimizde Hayat geçiyor biz geçiyorduk Bir denizin üzgün kıyısında Güz bir hastalık gibi ilerliyordu Olgun ışığıyla güz Ve biz yaklaşan ayrılıkların önünde Kış duygularına bürünmüşüz Dışardan ağlayışı geliyor çocuğumuzun |
İnsan seslerine tutunarak ilerliyorum
Kollarım alabildiğine açık Yuvarlanmamak için uçuruma İnsan seslerine tutunarak ilerliyorum Yolumu yitirmemek için Boğucu karanlıkta Kızımın sesi 'anne' diyen 'i' gibi incelterek 'e' sesini Babacığım derken kırık dökük Ve öğrendiği ilk fiilleri sıralarken O henüz dalında ham bir meyve gibi ses Tutkulu,güvensiz,birden tizleşen Karımın sesi,gülümseyiş gibi umutlu Ve bir kızkardeş sesi gibi sevecenlikle dolu Telefondaki sesi babamın Kısık,uzakta,ama can kadar yakın Gurbetteki kardeşlerimin sesleri Ansızın bir selam gibi ulaşan Çocukluğu Ve daha nice şeyleri ışıldatan Unuttuğum sesi annemin Bazen düşlerimde çınlayan Ve dostların sesi,bunaldığımda Dokunurcasına duymak istediğim Yolumu yitirmemek için Yitip gitmemek için boğuntuda 'Kendine iyi bak' diyen sesler 'Nasılsın' diyen sesler Kaygılı,dostça çınıltılı,ince kalın,boğuk ya da tiz Kendimi en kötü duyumsadığım zamanlarda Duymak istediğim o sesler Tutunarak güven duyduğum Birlikte bir karanlığı geçtiğimiz... |
sen gittin ya şimdi hayallerim solar şu gülen gözlerim *******e mahküm olur çektiğim en büyük acı senin paha biçilemez hasretin olur sen gittin ya şimdi yağmurlar yağmaz olur yeşeren umutlarıma solar gönlüm geçmişine bile ağlayamaz kanayan bu yarama senden başka kimse merhem olamaz sen gittin ya şimdi koskoca dünya bana düşman olur güllerin başı boynu bükük kalır onlarda utanır ağlayamazlar sen gittin ya şimdi önce hayallerimin ümidi kırılır senden aldığım hatıra inan ki yüreğime dert olur sen gittin ya şimdi içim kanar , gözlerim dolar ellerim çaresiz yüreğim tutuk kalır sen gittin gideli gözlerim geçmişi unutamıyor artık sen gittin ya şimdi bu aşkımıza o yaşanan anılarıma ne olur bunu düşündün mi hiç azda olsa bunu yüreğinin sesine sordun mu hiç sen gittin ama ben senden gidemedim yaşanan bu aşkı kalbime gömemedim yıllar geçse de üstünden seni asla ama asla affetmeyeceğim ŞiiRLeRiMLe GöMüLeCeK aDıM |
Artık Gitme demiyeceğim,
zaten İyice Hazırsın bu sefer, Herşeyi yanında götür! Anılarımızı umutlarımızı Sevgimide Al Belki Lazım Olur... Tek kelime etmesem diyorum. Ama Etmeliyim... Sana bilmediğin bir şeyden bahsetmeliyim Kendimdenn! Evet onca zaman tanıdığını zannettiğin benden. Hırçın yanımı gördün daha çok Oysa öyle uysal bir çocukmuşum ki; Neydi neydi beni zaman zaman hoyrat yapan Sanırım Düşünmedin... Birini ayrı tutsamda renklerin hepsini sevdim. Mevsimleri de... Aslında çok şey var sevdiğim, Kavgalar ve savaşlar dışında Biride niye olursa olsun vedalaşma anları... İsterdimki uyumlu halde yaşasaydın daima Ama bana hep vurgun saatlerinde geldin ya da sen vurdun!.. Uzaklara bakardım uysal çocukluğumda İçimde dolmayan derin boşluğumda denizden gelecek bir gemi bekledim durdum sonra yıldızlara baktım yıllarca ve sen sandığım bir yıldıza Kadınlar erkekler çocuklar şehirler tanıdım çoğunu da sevdim; Aşklarımda oldu Hemde uğruna ölebileceğim aşklar! Ama En Çok seni Sevdim! Ve Şimdi gidiyosun Evet Git! İçimdeki melek sana dua edecek Sanırım kahrolmayacağım bu veda sahnesine Senin Baban Öldümü? Bu gidiş, bu gidiş ölümden beter olamaz!!! Hangisi doğru bilmiyorum. Seni uğurlayıp öylece kalmakmı, Yoksa benim uyumamı bekleyip gitmen, benimde sensiz sabaha uyanmam mı? Bence şimdi git Hayır gitme! Yani Gitte, önce üstümü ört, Ben uzanayım şöyle ışığı kapat git. Hayır hayır! Gitme! Yani Gitte de, Işığı yak git, Ben karanlıktan korkuyorum da... Hem sensizlik hem karanlık bu kadarı fazla Üstümü de örtme bu şefkatte fazla Işıkların hepsi açık olsun İçim burkuluyor Sen nasıl gidersen git!... Dur! Burayı iyi dinle, Bir kez daha söylüyorum Ve son kez, Seni seviyorum Sen giderken ben içimden haykıracağım Kusursuz bir aşktı bu diye Kusursuz bir aşktı sana büyüttüğüm! Sen ne yaşadın, Bilmiyorum... |
Uyku tutmaz *******i,
Sensizlik, zemheriden beter, Sanma ki, isyandır söylediklerim, Senden bihaber değil kelimeler, Geceyi seninle süslerim. Yıldızlı elbisesini hüzün giyer, Efkarımı dağıtır, güzel gözlerin, Bu sıralar bir üşümek içimde, Baksan yüreğime, sanki Antartika, Neyse ki buldum çaresini, Uykusuz *******in ayazında, Sıcak bir ülkede düşlüyorum seni, Bildiğim gülümsemen yüzünde, Gözlerinde gördükçe kendimi, Bir çöl sıcağı buluyorum yüreğimde, Velhasıl seninle ısıtıyorum içimi, Ne zaman ümitsizliğe düşsem. Rüyalara atıyorum bedenimi, Alabildiğine güzel bir hayat, Açıyor kollarını, sarıyor bizi, Derde yer kalmıyor düşlerde, Hissederken pamuk ellerini, Hiç düşmesem diyorum bu düşten, Uyanmak derdi olmasa hani, Seni doyumsuzca yaşamak varken, Açmak zorunda kalmasam gözlerimi, Mecburum bu acıya, istemesem de, Dünya sensizde dönüyor ne var ki, Kimine göre son, kimine göre başlangıç, Söylemek istediğim ölüm, Gelecekse bir gece erkenden, Özlemlerimin son bulduğu gün, Vuslatımızda gelse, ben kollarında ölsem, O zaman ne üşümek bilir tenim, Yokluğunun ayazında, Ne haberdar olurum kederden, Efkarımı dağıtan gözlerine bakıp, Kollarında ölümü karşılarken, Bilmem, gökkubbe düşse üstüme, Aşkın enkazı altında kalışlarımı, Gülümserim o an geceye, Sarılmış olan yaralarımı, Kanatamaz dost bildiklerim, Sen var olursun yanımda, Bu yüzden güzel olur ölmelerim. Son nefesimi verirken kollarında. |
gece karanlıktı
senden ayrılma zamanım yaklaşan bir yalnızlıktı henüz yakın konuşuyorduk tebessüm dudaklarında ayrılık öfkesi gözlerimdeydi yinede karanfil sundum sana sen ürkek dudaklarınla uçurdun hüznü gövdenden belkide duygularım dağdan ılık iniyordu ürkek ve titrektin ben üşümüyordum sana olan sevgim bütün zamanlardanda öteydi ama talan edilmiş bir aşkın ortasındayım yani kanlı bir hüzünle taşıyorum seni omuzlarımda sonra ay çıksa da uçsak deli rüzgârlarla gök-bulutlarının arkasına diyorduk ikimiz: içimizden baktık ki ay tutuldu kar da yoktu kuş sesleri deniz kokusu karanlık ve yitip giden bir hayatın çelik gözlerindeydik sonra denizde gölgelendi yağan iklimsiz bir yağmurdu: tam üstümüzde umutla ve şifresiz baktım gözlerine: kirpiklerin ıslak dudakların öpülesiydi o an bir kitap olsaydı yanımda birer birer yırtıp atardım bildiklerimi sonra seni denizi olmayan bir dünyaya yerçekimsiz bir sevdaya götürürdüm ve tanıklık etmesi için bütün yıldızları ayağına indirirdim bildiğim bütün kaygıları elimin tersiyle yırtılmış sayfalara gömerdim ve zulamda sakladığım bütün derinlik sözlerini o an kalbime atardım belkide kanıyordu yüreğin ama inan ki okşardım seni gece karanlıktı baktık ki ay tutuldu gördüğüm sen değildin yüzü buluta batmış bir deniz gibiydin akmaya hazır yaşlar vardı gözlerinde bense patlamaya hazır bir atom olmalıydım kendim olmadan ayrılacaktım senden ama bulutlara gizledim kendimi ki yüzün gülüyordu oysa sevişmenin tam vaktiydi |
ben hiç böylesini görmemiştim
vurdun kanıma girdin itirazım var sımsıcak bir merhaba diyecektim başımı usulca dizine koyacaktım dört gün dört gece susacaktım yağmur sönecekti yanacaktı sameland seferden dönecekti duvardaki saat duracaktı kalbim kendiliğinden duracaktı ben hiç böylesini görmemiştim vurdun kanıma girdin itirazım var emperyal otelinde bu sonbahar bu camların nokta nokta hüznü bu bizim berheva olmuşluğumuz bir nokta bir hat kalmışlığımız bu rezil bu çarşamba günü intihar etmiş kötümser yapraklar öksürüklü aksırıklı bu takvim ben hiç böylesini görmemiştim vurdun kanıma girdin itirazım var sesleri liman sislerinde boğulur gemiler yorgun ve uykuludur sabahtır saat beş buçuktur sen kollarımın arasındasın onlar gibi değilsin sen başkasın bu senin gözlerin gibisi yoktur adamın rüyasına rüyasına sokulur aklının içinde siyah bir vapur kıvranır insaf nedir bilmez otelin penceresinde duracaktın şehri karanlıkta görecektin karanlıkta yağmuru görecektin saçların ıslanacak ıslanacaktı kış *******i gibi uzun uzun tek damla gözyaşı dökmeksizin maria dolores ağlayacaktı istanbul'u yağmur tutacaktı bütün bir gün iş arayacaktım sana bir türkü getirecektim kulaklarımız çınlayacaktı emperyal oteli'nin resmini çektim akşam saçaklarından damlıyordu kapısında durmanı söylemiştim yüzün zambaklara benziyordu cumhuriyet bahçesi'nde insanlar geziyordu tepebaşı'ndaki küçük yahudiler asmalımesçit'teki rum kemancı böyle rüzgarsız kalmışlığımız bu bizim çektiğimiz sancı el ele tutuşmuş geziyordu gazeteler cinayeti yazıyordu haliç'e bir avuç kan dökülmüştü emperyal oteli'nde üç gece kaldık fazlasına paramız yetmiyordu gözlerin gözlerimden gitmiyordu dördüncü gece sokakta kaldık karanlık bir türlü bitmiyordu sirkeci garı'nda sabahladık bilen bilmeyen bizi ayıpladı halbuki kimlere kimlere başvurmadık hiçbiri yüzümüze bakmıyordu hiç kimse elimizden tutmuyordu ben hiç böylesini görmemiştim vurdun .... kanıma girdin ..... kabulümsün. |
seninle hiç istanbulda olamadık
göremedi istanbul ikimizi ne emirgânda bir semaver tüketebildik ne aşîyanda hüzün bir tepeden seyretmek için bu güzelim kenti ne çamlıca kısmet oldu ne piyer loti hiç bir vapur taşımadı bizi marmarada bir güvertede seni liseli aşıklar gibi dakikalarca öpemedim ellerini avuçlarımda tutup ta içimi dökemedim şöyle bir elimi atıp ta omzuna kolun belimde yürüyemedim seninle beyoğlunda bir sinema ya da tiyatro koltuğunda parmak uçlarıma değmedi dudakların pasajda arjantinleri çekip nevizadede bir iki tek atamadık doyulmaz uykulara bir türlü yatamadık seninle hiç istanbulda olamadık duyamadı istanbul sesimizi sahaflarda yorulup ta kitaplara bakmaktan çınaraltında mola veremedik karışıp çılgın kalabalığına kapalı çarşının tadına varamadık bir öğlen rakısının ya da sultanahmette bir müzeyi. gezip dostlara uğrayamadık gülhaneden uzanıp sarayburnuna intiharı düşünemedik enine boyuna ne lâleliden geçebildik sevgilim ne kendimizden bir çalgılı kumkapı meyhanesinde ağlayamadım doyasıya sımsıcak göğsünde eski istanbulda gezdiremedim seni yemişte, asmaaltında ne kaldırımlarımı gördün ne çayhanelerimi ne çocukluğumu bildin ne gençliğimi seninle hiç istanbulda olamadık saramadı istanbul hiç bizi çılgınlar gibi dolanamadık otobüslerle trenlere binemedik bırak bütününü bu koca kentin sadece bir tek semtin içinde bile olamadık istanbul hiç doymadı bize bir tanem biz de ona doyamadık |
Ask Için Tesekkür Ederim
tesekkür ederim bana ilk defa aski tattirdigin için bana severek yasamayi ögrettigin için hayata simsiki sarilmayi gösterdigin için tesekkür ederim bana sevgiyi hasreti aciyi tattirdigin için beni kiskanç ve nazli bir kiz yaptigin için bana bir bakisinla hayati toz pembe gösterdigin için tesekkür ederim az da olsa bana kalbinde bir yer ayirdigin için beni birazicik olsun sevdigin için bana unutulmazligi kanitladigin için tesekkür ederim gözlerimi açtigin için son kez tesekkür ederim kalbimde kapanmayacak bir yara açtigin için BU TESEKKÜRLER AZ BILE |
Ask Miydi O?
Ask miydi o, askimsi bir sey miydi Neydi çekip kendine, beni baglayan Kanatan dudagimi, tenimi daglayan Elleri ta içimde o dev miydi Etime bir alev degmisçesine Nasil da yakardi öptügü zaman Bir su gibi akip gitti avuçlarimdan Yorgunum simdi bin yil sevmisçesine Hani o yalniz benim olan gül, kirmizi Gözlerimin önünde açilan sonsuz bahçe Hani, o var olmalarimiz öpüstükçe O delice sürdürmeler yasantimizi Hiç doymamak oysa, tene, kokuya, aska Sarildikça güçlenmek, bütünlenmek Kudurmus arzularla zamani yenmek Ve en kuytularda bulusmak korka korka Kimi gün utanmak otlardan, çimenlerden Kimi gece mihlamak gölgemizi duvara Varmak için o sevgiyle açilmis kollara Apansiz düsmek yükseklerde bir yerden Oydu iste alistigim, özledigim simdi de Sevgice bir tutku, askimsi bir yakinlik Avunmak... Kirik dökük anilarla artik Kimbilir? o ******* yasanmadi belki de |
Ask Diyorum
Bir ask perisi el vurunca bana; Coskun çaylar gibi aktim gönülden. Bir güzel gülerek naksetti cana Sevinçten boynumu büktüm gönülden. Mücerret bir güzel; yerde mi gökte, Tam kavustum derken gördüm ufukta, Mutluluk aradim sohbette askta Kibiri ve hirsi yiktim gönülden. O ipek saçlarin döndürdü yoldan, Çok çile çektirdi bir gonca gülden, Bahsettikçe dostlar böyle güzelden Ask üstüne siir yaktim gönülden. Ne sirin yaratmis "Yaradan" seni, Görmek için memur eylemis beni, Ask ile geçirmek için devrani Umutla hep sana baktim gönülden. Bilmem ki nerdesin güler mi yüzün? Cennete bir köprü olur mu gözün? Vefa var mi, bal mi, diken mi sözün? Bu kadar naz yeter çektim gönülden. Bilse degerimi sahlar alamaz, Ressam Halil, mevki, makam dilemez Ayak tutmaz, kaçma güzel gelemez Ben de bir gonca gül koktum gönülden. |
"// Yüreğinden Uzaklarda Yaşanmıyor //_
Burada yağmur yağıyor Aralıksız yağıyor günlerdir Ama sen yine de şemsiyeni Almadan gel ilk otobüsle. Buğulanan camlara usulca Yüzünü çiziyorum ki yüzün Bir yağmur damlası olup Düşüyor yapraklarına gülün. Güller de bozamıyor bu uzun Karanlık sessizliğini kentin Anılarını yitiriyor sokaklar Bezirgânlaşıyor bulvar ışıkları. Tarih de kekemeleşiyor bazan Ki o zaman aşktır tek bilici Aşksa yürümek gibi bir şey Duyabilmek kuşların gelişini. Anısı bizsek eğer bu kentin Unuttuğu türküler bizsek Acıyı rehin bırakıp bir güle Anımsatmalıyız bunları bir bir. Sonra yürümeliyiz seninle Sokaklara caddelere çıkmalıyız Belki bir aşktır bu kentin Belleğini geri getirecek olan. Burada yağmur yağıyor ama sen Şemsiyeni almadan gel yine de Özletiyor bu çılgın sağanak seni Sırılsıklam özletiyor biliyor musun ? |
| Forum saati GMT +3 olarak ayarlanmıştır. Şu an saat: 02:56 AM |
Yazılım: vBulletin® - Sürüm: 3.8.11 Copyright ©2000 - 2025, vBulletin Solutions, Inc.