![]() |
Çankırı Şiiri
Serin yaz akşamlarında Sarıbaba'ya, mezarlığa,
Uğrar biraz gezinirdim kimi zaman. Derin uğultusu var gibiydi orada ölülerin. Tatlıçay büyük vadiden aşağı, Bükülür giderdi benim gibi kederli, bezgin. Kimi zaman bir kaç delikanlı sohbeti, Bir koyu, bir tatlı geçer giderdiki zaman. Ne yapsam aynı sıkıntıydı Bittiği yerden başlayan. Minicik bir şehirdi her yeri, Bir avuçiçi gibi. Ne çabuk biterdi yürüyüşler. Çayboyu'ndan, Beşkavağa, Feslikan'a sapardı soluğumuz Ne yöne gidersek gidelim Hep İmaretten geçerdi yolumuz Yine de övünürdük hep şehrimizle Başkaydı canım, çankırı'lı olmak Hoş yoktu başka bir eğlencemiz, belki de ondan. Üçbeş arkadaş, ahmet, mehmet, metin, Sadık softa, mahbub, ali osman Hergün aynı yüzler, eskimeyen dostluk Karatekin hep izler gibiydi bizi Kale'den Sarıbaba kollar gibiydi, bekler gibiydi İkiçam Deve Yolu, Kızlar Değirmeni Görmezsek biz onları duramazdık, Onlarsa hep çağırırdı bizi sanki Çok zor geçerdi Çankırı'da zaman. Ne çok üzülürdüm Çankırılı kızlara Biz yine üçbeş erkek çıkardık çarşıya İstersek vururduk kendimizi kırlara, Kimi zaman Taşmescit sırtlarına. Serde gençlik... şairlik... ne varsa... Oysa Çankırılı kızlar, kör bir zamanın, Helezonik ortamında sıkıntıdan Kıvrılır, kıvranır durur gibiydiler. Bazıları geçmemizi beklerdi sokaklarından. Ve belki biraz da biz bu yüzden, serserice Habire akardık damarlarına şehrin. Hangi şaşkın geçerdi ki başka, defalarca, Altından, gizli bakışlarla dolu pencerelerin Herşey bir hayal güzelliğinde hafsalamda, Ne hoş geliyor o günler bakınca bugünden. Kurtuldum sayılmaz uzağında yaşasamda, Çankırı'nın o anlaşılmaz, tuhaf büyüsünden |
Forum saati GMT +3 olarak ayarlanmıştır. Şu an saat: 08:39 AM |
Yazılım: vBulletin® - Sürüm: 3.8.11 Copyright ©2000 - 2025, vBulletin Solutions, Inc.