www.cakal.net Forumları YabadabaDuuuee

www.cakal.net Forumları YabadabaDuuuee (https://www.cakal.net/index.php)
-   Eskiler (Arşiv) (https://www.cakal.net/forumdisplay.php?f=188)
-   -   Ey Dedim Sustum (https://www.cakal.net/showthread.php?t=106033)

GooD aNd EvıL 01-22-2008 08:23 PM

Ey Dedim Sustum
 
Yürüdüm
yüreğimin yollarına sererek hıçkırıklarımı
yağmur yağmur tomurcuklara yağdı göz yaşlarım
en içli sevdalarla beslerken yüreğimi
duygularımı aşkın denizine düşürdüm
acılar ki zemheri kadar karlı, bir yol gibi uzun
kimseler görmesin diye
gözlerimde sel sel taşan yalnızlığı
kimseler duymasın diye sesimi
ışık sızmayan bir bodrumun karanlığına gömdüm

ey dedim sustum
hey dedim sustum
ah dedim sustum
vay dedim sustum
unutsun yollar beni
unutsun güvercinim

öldüm
kirletilmiş gökyüzüne savurarak hayallerimi
yükleyip cesedimi yüreğimin ağrılarına
kayboldum korkunç uğultusunda rüzgarların
acının sevinçle kucaklaşacağı zamanlara saklamak için göz yaşlarımı
bir yıldızın karanlığa göz kırpacağı *******e bırakıyorum yaralarımı
dertlerimi denizlere salıyorum ki gemiler alıp gitsin uzak kıyılara

Ey hayat kırgınım
hüznüm yırtık gömlek gibi durur her gece sırtımda
kırılgan bakışlarımda hüzün sızıyor aynalara
ne kimselere anlatacak bir öyküm var mutlulukla başlayan
ne de bir sevinç, gözlerimde bahar yeşili umutlar taşıyan
şimdi mutsuzum avuntusuz ve suskun
şiirlerimi yitirdim dudağında aşkın
ey dedim sustum
hey dedim sustum
ah dedim sustum
vay dedim sustum
unutsun yollar beni
unutsun güvercinim

ey *******inde kahrolduğum hayat
sokaklarında sırılsıklam ıslandığım şehir
artık bu yerlere sığamıyorum
gökyüzünde katar katar turnalar göçüyor sılama
turnalar gidiyor ben kalıyorum
uyku tutmuyor *******i
yitik düşlerimin gölgesine sığınıyorum
gölgeler gidiyor ben kalıyorum
bilki göçmen hiç bir kuş uçamaz kanatları kırıksa

hasretim ince bir yoldur yangınlara
kırıldı kendime saklaya saklaya içimdeki gül
tut ellerimden alıp beni sevinçlere götür iki gözüm
vefasız dünyanın ihaneti bittirir beni
ardına saklanacak bir gölgemde yok

sevinçler dağıtırken acılar toplayan bir çardak kuşuyum şimdi şimdi ömrüm, saçlarım kadar karlı ve puslu
hüzünlü bir ırmaktır şimdi yanaklarımda yüreğime akan
bilki artık hiç bir şey avutmuyor beni
şefkatine sığındığım sıcak bir kucak bile
ezilmiş gelinciklerin çığlığında kaldı sesim
kırların ürperişi gibi dökülüyor sözcükler dudağımda
hıçkırıklar boğazıma tıkanır her defasında
içimde binlerce şiir yanar

ah yaralı güvercinim
içime vurma kanatlarını
ya topla git yaralı kanatlarını içimden
ya gittiğin yere benide götür
kimseler aldırmıyor sevdamıza
duygular mı köreldi? biz mi yetimiz ah
acının ve aşkın kesiştiği yerde yaralı kaldık
tutup kime anlatsak acıyan yanlarımızı
yaralarımız ağıt olur uçar gökyüzünün böşluğuna

yüreğimin içini sevgi ile doldurup yakmak geçiyor içimden
ve sabahın seher yellerine savurmak küllerini
kurtulmak için prangalardan
ey dedim sustum
hey dedim sustum
ah dedim sustum
vay dedim sustum
unutsun yollar beni
unutsun güvercinim

ah yaralı güvercinim
yüreğimin sızısı benim
gidiyorum işte
gözlerimde iki yetimlik ah
gidiyorum
yolculuklara hüzün rengi veren şiirlerle
kan rengi şarkılar bırakıyorum kalanlara
gölgemde yok arkasına saklanayım

yokum artık yokum sayın beni
ölmüş gibi değil, hiç doğmamış gibi


Forum saati GMT +3 olarak ayarlanmıştır. Şu an saat: 08:22 PM

Yazılım: vBulletin® - Sürüm: 3.8.11   Copyright ©2000 - 2025, vBulletin Solutions, Inc.