![]() |
Hiç Bitmedi Kışım Benim
Ala karlı bir dağ idim
Hiç bitmedi kışım benim Doğrulduğum günden beri Dumanlıdır başım benim Taşlarımı söktü seller Çiçeğimi derdi eller Yıllarımı çaldı kullar Unutuldu yaşım benim Ağaçlarım yaprak döktü Ceylanlarım boynun büktü Bir şimşek bağrımı yaktı Yaralıdır döşüm benim Gariplere el veririm Şaşkınlara yol veririm Güzellere gül veririm Pay etmektir işim benim Yakarırım göğe doğru Akranımdır Ilgaz, Ağrı Yanar kafkasların bağrı Yağmalanır düşüm benim Çavlanlarım çeker zikir Bülbüllerim türkü okur İçimde lavlar birikir Buza keser dışım benim Dolularım ak incidir Fırtınalarım kincidir Adım dostun sevincidir Düşmanıma hışım benim Oğul verdim arık oldu Meyve verdim koruk oldu Güz ayı pek buruk oldu Ağulandı aşım benim Dört mevsim de yara aldım Gençliğimi yere çaldım Orta yaşta ölüp kaldım Taşa geçti dişim benim “... Gözelerim ilaç artık Yağmurlarım kırbaç artık Tek duaya muhtaç artık Yosun tutmuş taşım benim...” Orhan Seyfi Şirin YÜRÜSEK Yağmur yağsa ince ince Hep yürüsek, hep yürüsek! Olsak bir aksak karınca Hep yürüsek, hep yürüsek! Kınalı yollar boyunca Ufukta tan ağarınca Ruhumuz kansa doyunca Hep yürüsek, hep yürüsek! Aşk denir bu heyecana, Bir baygınlık verir cana, İstinye’den Emirgan’a Hep yürüsek, hep yürüsek! Issık gölün kıyısında Şavk olsak ay ışığında Suyun sırlı aynasında Hep yürüsek, hep yürüsek! Susuz kalsak ölesiye Nefes almak hevesiyle Hoca Ahmet Yesevi’yle Hep yürüsek, hep yürüsek! Boğuşaydık canla başla Yol verseydi Ulu kışla... Maraş’lı Şeyh Satılmış’la Hep yürüsek, hep yürüsek! Yemen’e bir daha varsak Huş dağı nerdedir sorsak Dağı zerre zerre kırsak Hep yürüsek, hep yürüsek! Veysel Karani’yle çölde Kuğularla Baykal gölde Sultan Beybars ile Nil’de Hep yürüsek, hep yürüsek! Dost kazanmasak plânla İş görmesek kırk yalanla Ünü büyük Keloğlanla Hep yürüsek, hep yürüsek! Demiri dövsek tavında Hasadı dersek çağında Bektaş’la Çiçek Dağında Hep yürüsek, hep yürüsek! Bazen atlı, bazen yaya Mühür vursak beş kıtaya İpek yolundan Batı’ya Hep yürüsek, hep yürüsek! Bölük olsak, Nuh’un gibi Bilge olsak, kâhin gibi Kanat açsak, şahin gibi Hep yürüsek, hep yürüsek! Gez, göz, arpacıktan baksak Pusulara, kurşun sıksak Cudi’de devriye çıksak Hep yürüsek, hep yürüsek! Seven yürek olmaz çorak Dağlar bize olsa durak... Olsak nice deli yürek Hep yürüsek, hep yürüsek! Kalmasa yürekte ukde Görünsek Kaçkar’da Kop’ta Ufuklarda nokta nokta Hep yürüsek, hep yürüsek! Sığmasak, hayale, akla Tükenmesek kırılmakla Pes etmesek yorulmakla Hep yürüsek, hep yürüsek! Dumrul olsak rest eylesek Nice cana kast eylesek Azraile rast eylesek Hep yürüsek, hep yürüsek! Gelmesek hesaba söze Dönsek musikiye saza Kalpten kalbe, gözden göze Hep yürüsek, hep yürüsek! Bir darılıp bir barışsak Çoluk çocuğa karışsak Bisikletlerle yarışsak Hep yürüsek, hep yürüsek! Efsun sansa da ahâli Aşktır insanın öz hâli Tavaf etsek Taç Mahal’i Hep yürüsek, hep yürüsek! Şirin kanat taksa söze Kerem düzen verse saza Dostlarla omuz omuza Hep yürüsek, hep yürüsek! |
Forum saati GMT +3 olarak ayarlanmıştır. Şu an saat: 07:13 AM |
Yazılım: vBulletin® - Sürüm: 3.8.11 Copyright ©2000 - 2025, vBulletin Solutions, Inc.