![]() |
Umut Ülbegi
A - Teist Kuş
Gökyüzünde gökyüzüne aldırmadan ve bir tek Tanrıya baş kaldırmadan uçan bir kuş olsam Bir gün sessizce parmak uçlarıma basıp pencerene gelsem gizlice camı iki kere tıklatsam iki, üç, dört güzel sesinden uzak kalmasam perdeler açılsa gözümün önünde sen bir güzel soyunsan Ve yaratılış itibariyle ben Ben o Tanrıya baş kaldırmaz mıyım? Umut Ülbegi |
Acı Denizi
Yağmuru dinle kulaklarını yıkasın yüreğini yakan damlalar Beni böyle bir günde aldatmıştın Pişmanlık geçer Sonun kalır Herşey geçer Hayat kalır 14.11.2000 Erzincan Umut Ülbegi |
Acıklı Yıldırım Hikayesi
Yıldırım düştü yalınayak kaldırım boyu sularda yürüyordum yıldırım içime düştü suyun aksinde yüzünü gördüm Konuşacağım yoktu aksine günlerdir susuyordum 'Bir' dedim yıldırım peşime düştü 'daha' dedim daha gencim otlanacak sigaralarım katlanacak acılarım var üstüme düşme yıldırım 'karşına çıkmam' dedim Güneş parıldıyordu suyun içinden gökyüzünü gördüm bir de aksinden yüzünü düş peşimden yıldırım ben ölümü karşıma alıp aşkı toprağa gömdüm Umut Ülbegi |
Yana yana uzanmışız
utanmışız yıldız haritasını çiziyoruz açık havada sevişirken ay denize batıyor ter ten çekiyor bırak sarsın diyorum sarsın ve sarssın gece ki yıldızlara bir adım kala susmalı bırakmalı yanmalı Mavi ve kahve liman ışıklarıyla (yoksa hayal miydi?) ciğerimize dolan mum kokusu sıcaklığın rüzgar ne derse desin cayır cayır yanıyorsun giden gitsin bırak sen kalıyorsun Bırak yansın diyorum yansın ve yaksın tenin ki denize bir adım kala sevmeli sönmeli ölmeli |
Ayaklarını sürüyerek yürüyen adam
İstanbul'dan İzmir'e kadar tüm yolları yanında getirmişti öyle ki Pendik Yalova arasında deniz adamdan çekinmiş yolundan çekilmişti Gözlerini dikerek bakan adam güneşi martıları ve yelkovan kuşlarını dost edinmişti bir parça simit için denizaşırı uçan kuşlar değişmişti Yüreğini elleriyle parçalayan adam son parçanın göğüs kafesinde kaldığını farketmemişti dünya hızla soğurken zihnini saran ateşe bedenini teslim etmişti şimdi bu yangın yeri tek kadının evi yelkovan kuşları selamlıyor sonsuz alevi |
Hissettiğim soğuk yalnızlığı
uykusuz *******ime kilitledin yalnız sen varsın dünyada umut varsa yalnız sen ve zilzurna hayallerim Vurulup düşen en önde koşan ve ilk ölen olmaya razıyım yeter ki kal sensiz derinleşmesin yüz çizgilerim Toprağı koklarken korkuyorum arsız çocuklar gibi gelir ölüm toprak ki lalelere can verir altında yatana yorgan ıslık çalarken beni düşün dünya için küçük benim için büyük bir adım özlerim gözlerini uyan Kokunu duyduğumda adını duvarlarıma kazıyorum ışıkları yakıyorum naz doğuyor ağlıyorum |
Limana yanaşıyoruz
bir nefeslik deniz mili kıyıda balon katilleri bir bir sönüyorlar gecede boyunlarında bir iple eğiliyorlar yerçekimine Kıyıda sessiz ışıklar dönüp durur zihnimde otobanların sessiz hakimiyetiyle ağlar bu şehir. 21.01.2001 |
Siyah
Sıcak bir gecenin en güzel rengiydi tenin Sabaha kadar hektarlarca yandı içimizde o yangın Seni kendime kattığım o güne inat Dinmesin gözyaşları ağlayan papatyaların |
Ajandadaki Tabut
Bir yarış geçiyor içinden ajandanın doğum günümü gizleyen sayfasının aklımda tüketirken tükenmenin gizemiyle katılmıştım bu yarışa. İpi göğüsledim biliyorum Biliyorum fena göğüsledim hayatı İçimden içi geçmiş içler dışa dönük dışlar geçti Ajandanın doğum günümü gizleyen sayfasının günü yok artık ajandadan ölüm geçti. Umut Ülbegi |
Sus
eski nağmeler için çınlıyorlar o küçük kubbede sus duymadan uyuyamadığım sesin son perdeden de silinsin silin... sin (kendimle konuşuyorum sanırım deliriyorum) Gel izin sol göğsümde kabarıyor tuz istiyor yaralarım gel okşa ruhumu umutlanayım umutlan... ayım (acıya alışıyorum sanırım savaşıyorum) Aşkın alnımda şerefine kazınmış ıssız nisanmış... |
Forum saati GMT +3 olarak ayarlanmıştır. Şu an saat: 01:48 AM |
Yazılım: vBulletin® - Sürüm: 3.8.11 Copyright ©2000 - 2025, vBulletin Solutions, Inc.