![]() |
Cafer Tayyar Özkan
*Aşka Dair Ne Varsa
Hep hayallerle yaşamayı arzu ediyorum. Çünkü hayallerime kimse karışmıyor, Hep hayallerimde seviyor, seviliyorum Aşka dair ne varsa hepsini orada tadıyorum... Dostluklar bile artık sahte, ikiyüzlü oldu, Şimdiki güller eskisi gibi kokmaz oldu, Sevgi diye açtığım mektuplar kahır doldu, Aşka dair ne varsa hepsini orada sanıyorum... Sevdim hep, sevmediğim olmadı şu cihanda, Verdim hep, vermediğim olmadı bu alemde, Yazdım hep, yazmadığım olmadı bu hayatta, Aşka dair ne varsa hepsini orada biliyorum... Biliyorum yine bana küseceksin bir bahaneyle, Seviyorum diyeceksin belki önünde bir sananeyle, Kor ateş düşen yüreğime gel bir derman eyle, Aşka dair ne varsa hepsini orada yazıyorum... Hayal deyip sakın sevgini esirgeme yüreğinden, Gün gelir elbet gerçek olur inanarak sevdiğinden, Sen de içersin Tanrıdan dilerim benim içtiğimden, Aşka dair ne varsa hepsini orada yaşıyorum... |
*Hayallerimin Hoyrat Sevdası
İnan kendine, hayallerimin hoyrat sevdası, İçimizde yaşattığımız anı özleyeceksin, Hiç susmayacak ki, vuslatımızın bu şarkısı, Başına bela olduğum anı hissedeceksin. Bak işte, sesini duyamadan yine gün battı, Bensiz anların hesabını kimden soracaksın, Yatağa saran hastalığın, kalbimi sızlattı, Bilirim, bana soluk gözlerinle bakacaksın. İnan sesin hiç böylesine üzgün gelmemişti, Gönülden coşan hislerimi, elbet duyacaksın, Emanetim olan bedenin süzgün kalmamıştı, Çektiğinden, benimde içtiğimi bileceksin. Seni aşkımla saracak günleri bekliyorum, Gel artık can için canan olalım diyeceksin, Günah zincirlerini, canan için kırıyorum, Hayallerin bahara döndüğünü göreceksin. 23 Ocak 2003 Ankara Cafer Tayyar Özkan |
Acırım O Yıllara
Seni anlamak ne mümkün, Aşkın ne vakit acı gerçekleri haykırsa Suskun kalır, Kadınlığını hatırlarsın. Ardından ihanet rüzgarları estirirsin gecende, Kutsal emanetim bedenin, kaderinle izdivaçta, Yalnızlığın pençesine atıldığın anlardaysa Mantığın nefse mağlup, can özünse revaçta… Sana inanmak ne mümkün, Kadınlık sıranı savıp arzuyla aşk teri döker Mektup yazar, Ezildiğimi bildirirsin. Yaz gününde zemheriye keser kutsal duygular, Bilmem ki o zaman yüreğin hangi boş savaşta, Ben kıskançlığın kol gezdiği hain zamanlarda Umutla ağlarken, hercai sevgilimse koklaşta… Sana kavuşmak ne mümkün, Aşkın hasretini çekmiyor artık ışılgözlerin Dönüşüm yok, Bir daha gelme diyen sensin. Çabuk unutulmuş, sevgi adına atılan adımlarım, Çok yazık kara gözlerimden vuslata akan yaşlara, “Sen benim, benim erimsin” diyerek sarılışların Koskoca bir yalanmış meğer, acırım o yıllara… Seni unutmak ne mümkün, Silinmez hafızamdan vuslata, murada dair sözlerin Ölüm olur, Sevdan biterse deyişlerin. Dudakların sevgi sözcüklerini mırıldanacak elbet, Lakin senden çok daha vefalı çıkacak tatlı anılar, Her şeyinle sevdana teslime koştuğun anları Gün gelip acıyla haykıracak, fakir dediğin duvarlar… Sana yaslanmak ne mümkün, Hiç kurtulmadı ruhum senin ihanet darağacından Zehir olsa, Ellerinden içebilirdim. Oysa şimdi, reva gördüğün acı hicran şerbetini, Canparçam diye sineme vurup hüzünle içiyorum, Mahşere bırakıyorum ben bu sevdanın kalanını Hesaplaşma sonra deyip, sessizce cana gidiyorum Senle uzlaşmak ne mümkün, Ruhunu mutlu kılan sevgi nuru koydum kalbine Aşkla içtin, Cana can katan sevgimden. Seneler geçti sense vefasızlıktan vazgeçmedin, Ardımdan sakın boşuna ağlama ölümsüz varlığa, Sen beni hiçbir zaman gerçekte sevemedin, Sahibinle her gece diri diri gömdün kara toprağa Senle anlaşmak ne mümkün, Kul hakkını yerken hüzün şerbeti içeceğini Çok işittin, Sevgi akan dillerimden. Er geç geleceksin mecburen helalliğe kapıma, Gün gelecek çok ağır basacak çobansı sevdam, Gönül fırtınasından kaçıp da sığınırsan affıma Belki o zaman biter, arzuladığın kaderinle kavgam… Sana sarılmak ne mümkün, Kaderin koynundayken sevdamla neleri yaşadın Nasıl kıydın, Umut serdiğim sevdama. Meğer boşunaymış uğruna tuttuğum aşk oruçlarım, Gayri mutsuzluk senin kanın, ahımsa rehberin. kadınım olsan da demek ki buymuş yaşayacaklarım, Söyle ey canan, kadınlık tacında mı namus değerin? ... 02 Eylül 2004 Ankara (Sevginin büyüklüğü, yaşatılan küçük ayrıntılarla tartılır.) |
Aç Yüreğini Sevgiye, Ey İnsanoğlu
Herkes yaşam tarzı deyip, Aklınca bir şeyler uydurarak, Almış başını gidiyor, Gerçek mi, sahte mi olduğunu görmeden, İnsanca yaşamasını bilmiyor... Halbuki, ruh bir yudum sevgiye aç, muhtaç, Hiç farkında değil. Mutluluk maskesini takarak, Ortalıkta palyaçolar gibi geziniyor... Oysa, ruhunu gerçek sevgilere açıp, İhtiyacı olduğu değerlerin farkına varabilse, İnsanlık kitabının ucundan tutup, İnsanı insan yapan değerleri okumaya başlasa, Sevgiye ve aşka dair ne varsa bilecek, Gönüldeki sahte hislerin, Bedeni içten içe kemirdiğini sezecek... Yaş kemale erip, saçlar aklaşınca, Mazide kavuşamadığı değerlere yanarak, Ömrünün geri kalanını, Keşkeler zincirinin esaretinde geçirecek... Gel! Aç yüreği sevgiye, ey insanoğlu! ... Bu sevgisizlik, savaş rüzgarı, Senin en değerli nefesini tüketecek... 10 Nisan 2003 Ankara Irak’ta savaşta hayatını kaybeden masum çocukların anısına... Cafer Tayyar Özkan |
Adın Dilimde Olacak
Daha kaç mevsim geçecek böyle, Sensiz geçen *******in hesabını kimden soracağım! Yokluğunun acısı nasıl dinecek, söyle! Yalnız geçen günlerin çetelesini nasıl çıkaracağım! Anıları yazdıkça, düşlerim azıyor, Gönüldeki keşkelerin sırrını elbet çözeceğim. Sesini duydukça zavallı yüreğim sızlıyor, Yaşanan sevdaların romanını bir gün yazacağım. Yine zamansızca çınlıyor kulaklarım, Son sözlerini bilmesem, gel diyorsun sanacağım, Uzaklara dalmışım, hayalinle meşgulüm, Hayır diyeceğini bilmesem, sana koşup sarılacağım. Sanki ruhum orada, seninle dans ediyor, Ellerinin saçlarımda dolaştığını, nefesini hissediyorum. Bir an bile gözlerimden gitmiyor yaşadıklarım, Bitmez, tükenmez arzuyla, sana kavuşmayı diliyorum, Hasretinden göz yaşlarım, bir tanem inan dinmiyor, Sen olmasan da bu can, maziyi gelip orada yaşayacak, Son nefesimde bile canparçam, adın dilimde olacak... 28 Şubat 2003 Ankara |
Ağlıyorum
Gizli gizli ağlıyorum Damlaları hep yüreğimde topluyorum. Artık kendimi tanıyamıyorum Artık düşünemiyorum Neden mi? Aklımı aldın bedenimden Akıl fakiri yaptın beni Kahpe ******* bile sırtını döndü artık bana Damarlarımda artık senin aşk iksirin dolaşıyor Hani var ya en son damarlarıma sen zerk etmiştin Dışarıda kar yağıyor Düşlerimi bile donduran Kar tanelerinin soğukluğundan değil elbet Sen ki en soğuk *******imi bile bir gülüşünle ısıtan Bakışlarını benden esirgemeyen yağmur gözlümsün Sensizlik bedenimi donduran bir tanem Başımı yastığa koymak bile yetmiyor Seni unutmaya Hep baharı yaşamak isteyen yüreğimi Hazana çevirdin Beni yaşarken öldürdün yağmur gözlüm Ne zaman dinecek acaba bu acılarım Sadece seni seviyorum demekle mi dindireceksin? Gönül bahçemdeki kırmızı güller Sarıya dönüşmeden gel Ben onları hep göz yaşlarımla sularım Sevgimle büyütürüm Dizelerimle ayakta tutarım Bahçıvanlığım sarı güllere mi olsun bir tanem Bu yüreğe sen gereksin sen Şu yaralı yüreğimdeki acımasız esintiye Dur demeni bekliyorum İşte yağmur gözlüm Dindiremiyor hiçbir şey sen olmayınca Izdırabımı. Belki senin için son dizelerim olacak Yüreğimin zincirlerini kıracağım artık Biliyorum hep söyledim sana Seni tanıdığım günedir sitemim Asla sana değil Sensizliğin ilacı olsaydı hiç durmadan içerdim, Seni çok ama çok seviyorum Yağmur gözlüm, bir tanem, gülüm, gözbebeğim. Cafer Tayyar Özkan |
Ahde Vefa Eden
Gözlerimi kapattığımda hayalini görüyorum, Sensizliğin çıldırtan acı savaşını veriyorum, Kara *******ime, sessizliğin kabusu çökerken, Tek teselliyi ettiğin yeminlerinde buluyorum. Tanyeri ağarırken umuda elimi açıyorum, Sabahın nurundan seninde içmeni diliyorum, Sabır taşında günahlarımız, şafakla dövülürken, Gazabından sığındığım Yüce Tanrıya koşuyorum. Hamurundaki sırlı kaderin bende mi? Bilmiyorum. Her sözünde yepyeni umutlara yelken açıyorum, Gönül bağında parıldayan hatıralar canlanırken, Ahde vefa eden yüreğinin sesiyle coşuyorum. 28.01.2003 Ankara |
Ahtım Var
Gözlerimde sevdalı bakışının izi kaldı, Silmek için gözyaşlarına ihtiyacım vardı. Dudağımı sımsıcak busenin tadı sardı, Ruhumun hasretini dindirmeye ahtım var... Kulağımda içilen yeminlerin uğulduyor, Ruhum her gece muradın hayalini kuruyor, Gönlüme hazanda vurduğun çelik prangayla, Ruhumun şarkısını dinlemeye ahtım var.... Elimde yırtık da olsa bir resmin bile yok ki, Hayaller kurarken, ışılgözlerine baksaydım, Böylesine çok sevmemi bile günah saydın ki, Ruhumun parçasını yaşamaya ahtım var... Kendi denizinde boğulmana kıyamam ki ben, Canıma can veren o sevgine ihtiyacım var, Muradımdan sonra ukdeme aldığım ey sanem, Ruhumun ateşini söndürmeye ahtım var... 24 Mart 2003 Ankara Cafer Tayyar Özkan |
Aldanma Güzelliğine
Kimseye kalmamış bu dünya Güzelliğine mi kalacak, inanma asla Sen bırak güzelliği yakışıklılığı Yüreğinin sesi ve saçının beyazı yeter Kimler geldi kimler geçti bu diyardan Aşka sevgiye dair ne varsa hepsi yalan Gerçek olan bir şey var ki gülüm Tükenmez asla bu sevda hayat pınarımdan Hep böyle mi olur yürek sızısı Dinmez hiçbir zaman içimdeki sızıntı Ne zaman gözlerim görür kulağım duyarsa İşte o zaman bilemem yüreğim ya durursa Korkma. Yüreğinin sesine kulak ver dinle Hiç bir zaman pişman olmayacaksın sevginle Sen sen ol sakın önüne geçme hislerinin Ben sana anlatırım veririm damla damla Durdurma o zaman çırpınan yüreğimi Daima gönlünde yaşasın sevgilerim Sensiz nasıl geçer bu günler Allahım Bir çift göz için oluyor üzüntülerim Cafer Tayyar Özkan |
Alın Yazımla Dövdüğüm
Kalp atışım kadar gerçek, çok yakınsın Gökkuşağı gibi sıcak, renkli, lakin; Ulaşılmayan, tutulmayan, yaşanmayan ………………….…../yaşanamayansın. Kartanesi gibi yıllardır biriktirdim içimde, Sıcak teninle, kokunla büyüdü arzularım. Can ne ferman dinler özümde, dizemde Hasretle vuslatını bekler saran kollarım. Tam sevdamız doldurdu derken miadını, Pembe rüyalarımda yaşayıp sayıkladım adını, Her ne kadar kokunu çeksem de, özledim tadını. Benliğimde aşk acısının naraları çınlasa da, Çare bulamadım sensizliği yakıp yıkmaya, Alın yazımla dövdüğüm ukdem, can parçamsın. Emaneti teslim ettin yaz günü bir erkeğe, Sabırla girecektik, telli duvaklı gerdeğe, Gerçeklerin baskın çıktı, sevdalı gerçeğe, Yüreğimde can acısının yaraları varolsa da, Söz geçiremedim gönlüme, bağırıp çağırdım. Gönül gözümle gördüğüm hülyam, muradımsın. |
Forum saati GMT +3 olarak ayarlanmıştır. Şu an saat: 12:22 PM |
Yazılım: vBulletin® - Sürüm: 3.8.11 Copyright ©2000 - 2025, vBulletin Solutions, Inc.