Şener: TMSF yeniden BDDK bünyesine girsin / 8 ekim
 

Şener: TMSF yeniden BDDK bünyesine girsin

Şükrü KÜÇÜKŞAHİN

Başbakan Yardımcısı Abdüllatif Şener, iki yılda görevinin büyük bölümünü gerçekleştirdiği gerekçesiyle TMSF’nin yeniden BDDK bünyesine girmesinde yarar gördüğünü açıkladı. Şener, "TMSF’ye bugünkü konumu kazandıran yapı ortadan kalkınca bağımsızlığa gerek olmadığı kanısındayım" dedi.

BAŞBAKAN Yardımcısı Abdüllatif Şener, bağımsız kurum olarak görevini tamamladığı gerekçesiyle, Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu’nun (TMSF) yeniden Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu ile birleşmesini faydalı gördüğünü açıkladı. TÜSİAD tarafından düzenlenen AB tanıtım toplantılarına katılan Şener, bu toplantılar ardından izlenimlerini ve TMSF ile ilgili görüşlerini anlattı. Şener’in açıklamaları şöyle:

BÜYÜK TAHSİLAT YAPILDI: TMSF, daha önce BDDK bünyesindeydi. Asıl görevi mevduat sigortasıdır. Ancak 1999, 2000 ve 2001 yıllarında ciddi sıkıntılar, bankacılık sektöründeki önemli dalgalanmalar yaşandı. 20’den fazla banka Fon’a devredildi. Fon, bu nedenle asli görevini sanki ikinci plana itmiş; mesaisini borç ödeme, alacak tahsilatı ve tasfiye işlerine ayırmıştı. Tek bir bankanın tasfiyesi, işlem takibi ile ilgili işlemin büyüklüğü bile ortadayken, 20’den fazla banka söz konusuydu. Fon da BDDK bünyesinde olunca tasfiye ve takipte güçlük oluştu. Buna istinaden, rahatlama olması için TMSF’yi BDDK’dan ayırarak bağımsız bir kurum haline getirdik. Kaba alacakların tahsili için 5020 sayılı yasa ile buna bağlantılı yasalar çıkardık. Kurumun sırtına yüklenen mali yük ağır oldu. Buna rağmen iki yılda önemli ve büyük tahsilat gerçekleştirildi. TMSF’yi ayrı ve bağımsız bir kuruma dönüştüren süreç budur. Bu gerekçe ve yapı ortadan kalkınca, bu bağımsızlığa gerek olduğu kanısında değilim. Bu nedenle de TMSF’nin yeniden BDDK ile birleşmesinde fayda olacağı kanısındayım.

İZAHIMIZ TATMİN ETMİYOR: Avrupa Birliği (AB) ile müzakere safhasına girerken bazı kırılmalar yaşandığını Avrupa’daki atmosferden görüyorum. Burada iki konu önem kazanıyor. Birincisi Kıbrıs, ikincisi TCK’nın 301.maddesi. Hatta 301. maddenin Kıbrıs sorunun da önünde gündem oluşturduğunu söyleyebilirim. Düşüncenin ifadesi nedeniyle yargılamanın Avrupa kültürüne uygun olmadığını söylüyorlar. Bizim, ’bu madde gibisi orada da var’ izahı tatmin etmiyor. Bu daha çok bizim mantalitemiz içinde haklı bulduğumuz bir argüman; ama orada kabul görmüyor. Bizde açılan dava yok, diyorlar. 20 yıldır bir tane örneği bulunmadığını söylüyorlar. Yani bizim Türk mantığını kabul etmiyorlar. Mesela, bu tür tartışmalar temel hak ve özgürlük konularına katkı yapıyor dememiz de kabul görmüyor. Sonuç olarak baktığım da ise önemli bir kırılma yaşanmadan bu sürecin geçiştirilebileceğine düşünüyorum. Şu haliyle de süreci durduracak bir tren kazası beklemiyorum."

Mali sektöre tek çatı hazırlığı var

BAŞBAKAN Yardımcısı Abdüllatif Şener, TMSF’nin yeniden BDDK bünyesine girmesi gerektiğini söylerken, hükümet diğer taraftan mali sektörle ilgili düzenleyici kurumlara "tek çatı" için hazırlıklar yapıyor. Buna göre, Sermaye Piyasası Kurulu (SPK), BDDK ve TMSF tek kurul bünyesinde toplanacak.

Ertürk de, ’Tahsilat bitsin asli göreve dönelim’ diyor

TASARRUF Mevduatı Sigorta Fonu (TMSF) Başkanı Ahmet Ertürk, başında bulunduğu kurumun batık bankalarla ilgili tahsilat görevini bir an önce bitirip, asli görevine dönmesi gerektiğini her fırsatta dile getiriyor. Ertürk, son konuşmalarından birinde, "Allah bir daha böyle bir tahsilat işinde başarılı olacak ortamı yaratmasın" demişti.