MEHVEŞ VE MURTEZA(50'li yıllar...) +18
Mehveş Hanım, bu gece saten çarşafın üzerinde pek bi naif görünmektesiniz.
- Teşekkür ederim Murteza Bey. Zat-ı şahaneleriniz kel-i mübarekleri de pek güzel parlıyor ay ışığında…
- Mevheş Hanım, bağ-ı hüsnünüzün güllerini koklamayalı hayli zaman oldu…
- Ah, ne kadar da fettansınız Murteza Bey. İnsanı baştan çıkarmayı pek biliyorsunuz vallahi… ikikik…
- Mehveş Hanııım…
- Efendiiim…
- Dest-i izdivacınıza talibim!
- Aa, üstüme iyilik sağlık, biz yirmi yıldır izdivaç halindeyiz ya Murteza Bey?
- E o zaman biz de ikinci aşamaya geçeriz. Hani cima aşaması diyorum. Pek bi zevkliydi…
- Ay bu açıksözlülüğünüz beni öldürecek birgün… ekiki…
- Yapmayın Mehveş Hanım, yirmi yılı derdest ettik. Artık mübarek teninize kavuşmak için biraz daha lütufkâr olsanız…
- Ay yapmayın Murteza Bey, beni utandırıyorsunuz...
- Utanmayın Mehveş Hanım, ilk defa yapmıyoruz ki değil mi?
- Ayyh… İki dakika müsaade ediniz o zaman, bir gusül alayım, tenimi teninize daha temiz sunayım...
- Ah Mehveş Hanım, gonca-i nazik teniniz her daim gül gibidir, zahmet etmeseydiniz, bitirince alırdık gusülü...
- Aaa olur mu öyle şey Murteza Beyciğim. Biz anne babamızdan böyle gördük...
- Ne gördünüz???
- E ee… Lafın gelişi yani. Neyse, geliyorum ben şimdi.
........................
- Murteza Beeeey...
- Tenim teninize amade…
- Ben her şeyim size amade geliyorum...
- Ah, çapkın!
__________________
Sakın bir kaplanın kuyruğundan tutmayın, tutarsanızda sakın ama sakın bırakmayın....
|