Titremeye devam ediyor amansızca kalbim,
Ellerinden tutup daldığımdan beri gözlerine...
Bir ikilem daha başladı sensiz,
utanç yoktu içinde.
fakat hüzün...
derinden iz süren ve geçtiği yollarda nilfam ayak izleri bırakan bir hüzün peşinden ayrılmıyordu.
durup omuzlarından sarsmak istiyordu hüznü;
neyin peşinde olduğunu duymak istiyordu.
sonra yatışıveriyordu öfkesi.
biliyordu çünkü.
gayet iyi biliyordu ki,hüzün denilen şey tıpkı siyah dalgalı saçlarının arasına nasılsa yerleşivermiş beyaz bir saç teline benziyordu.
hüzün,kopardıkça çoğalıyor,çoğaldıkça arsızlaşıyordu...
Düşlerimde büyüttüğüm hayal!
Biliyordu sensiz iki sızıyı; biri yüreğinden, biri gözlerinden...
Şimdi nerdeydi ey hayal?
Nerdeydi olmak için var olduğum sebep?