Tek Mesajı Görüntüle
Old 06-28-2006, 10:58 PM   #1
CLuber
ÇaKaL Üye
 
CLuber Kullanıcısının Avatarı
 
Üyelik Tarihi: Nov 2005
Konum: ÖLüm
Yaş: 37
Mesajlar: 1,043
Teşekkür Etme: 216
Thanked 223 Times in 126 Posts
Üye No: 3361
İtibar Gücü: 1748
Rep Puanı : 11059
Rep Derecesi : CLuber has a reputation beyond reputeCLuber has a reputation beyond reputeCLuber has a reputation beyond reputeCLuber has a reputation beyond reputeCLuber has a reputation beyond reputeCLuber has a reputation beyond reputeCLuber has a reputation beyond reputeCLuber has a reputation beyond reputeCLuber has a reputation beyond reputeCLuber has a reputation beyond reputeCLuber has a reputation beyond repute
Cinsiyet :
Wink Temelle Her Daim [ Ar$iv Dewam ]

BALIKCI
Temel dünya turuna çıkar ve yolu Kanada'ya da düşer. Kırkyılda bir
Karadeniz'de hamsi avlamaktan daha değişik bir fısat çıktığını düşünerek buz
tutmuş bir gölde, buzu kırıp balık tutmaya özenir ve işe koyulur.
Tam buzu kıracakken, insanın içini titreten bir ses duyulur:
"Oğlum burada balık yok"
Temel az öteye gidip tekrar buzu kıracakken ses yine gürler,
"Burada balık yok dedim sana"
Temel'in eli ayağı titreyerek seslenir
"Tanrım, sen misin yoksa"
Ses yeniden duyulur,
"Hayır oğlum ben buz hokeyi pistinin spikeriyim.."



ASANSOR
Temelle oğlu İstanbulu hiç görmemişler ve bir iş için oraya giderler.
Küçük köylerinden sonra gördükleri her şeye şaşırır ve hayretler içinde
kalırlar. Taksim'de gezerlerken bir otelin içine girerler. bir bakarlar ki
demirden duvarlar ve bu duvarlar otomatik olarak açılıp kapanabiliyor.
Tabii ki ikisi de şaşırmış.

Temelin oğlu babasına sormuş ;

"Buba bu ne ya?"

Temel hayatında hiç asansör görmediği için bu şekilde yanıtlamış

"Oğlum ben böyle bir şeyi hayatımda görmedim, ne oldugunu bilmiyorum."

İkisi de büyük bir şaşkınlıkla bu duvarlara bakarken 150 kiloluk
şişman bir bayan açılan duvarlardan küçük bir odanın içine girer. Duvarlar
yine kapanır ve numaralar birer birer yükselmeye başlar. Daha sonra
numaralar küçülmeye başlar. Temel ve oğlu şaşkınlık içindedirler.
Birazdan duvarlar yine açılır ve dışarıya 24 yaşlarında çok güzel,seksi,
zayıf ve sarışın bir bayan çıkar.

Temel gözünü bu bayandan ayırmadan oğluna sessizce ;

"Hemen git anani al ve buraya cetur."


POH
Temel ile Dursun güzel bir bahar gününde köyün yüksek bir tepesine
çökmuslar. Manzaranin keyfini çikarirken birden Temel'in gözü
ineklerin otladugu köyün mezarluguna ilismis.
Dursun'a dönmüs ve:

"Ula Dursun! Sen pirgün öleceksun, sonra seni aha su mezarluga gömeceguz.
Orada topraga karisacaksun. Sonra ot olarak yeniden büyüyeceksun.
Sonra seni su inek yiyecek. Sonra da seni suçacak. Ben de o
pokun yanuna gidecegum ve diyecegum ki "Ula Dursun!! Neydiiiiin ne
oldin?".

Tabii Dursun önce sasirmis ne diyecegini. Sonra o da Temel'e dönmüs:

"Ula Temel sen de pirgün öleceksun. Seni aha su mezarluga gömeceguz.
Orada sen de toprak olacaksun. Sonra ot olarak püyüyeceksun. Sonra seni su
inekler yiyecek. Sonra seni suçacaklar. Ben de o pokun yanuna gidecegum ve
diyecegum ki "Ula Temel! Sen hiç degismeyeceksun!!!"



FADIME'NIN DILEGI
Fıkra bu ya, fadime golfe merak sarmış. Kaybolan topunu
aramak için ormanın derinliklerine doğru ilerlerken yolda
tuzağa düşmüş bir kurbağa görmüş.
Kurbağa konuşmuş:
-"Bayan, beni bu tuzaktan kurtarıirsanız; 3 dileğinizi hemen
yerine getireceğim ."

Bunu duyan Fadime kurbağayı kurtarıp avucunun icine aldı.

"Az kalsın hatırlatmayı unutuyordum." dedi kurbağa. "Dilediğiniz
şey ne olursa olsun; kocan Temel bunun 10 kat fazlasına sahip
olacak"

Fadime
"Önce, dünyanun en güzel kadinu olmak isteyrum" dedi.
Kurbağa Fadime'yi uyardı:
"Unutma ki; Temel de dünyanın en yakışıklısı olacak"
-"Olsun. En güzel kaduni da ben olacağuma göre yine benümle
evlenecektir." dedi ve devam etti. "İkinci olarak da dünyanun
en zengun kadinu olmak isteyrum".
Kurbağa iyice sapıttı.
"Temel'in de senden 10 kat daha zengin olmasına razısın
demek ki" dedi.
-"Evet, o penum kocam. Mallarımuzu ve paramizu ortak olarak
paylaşacağuz."
Sıra üçüncü ve son dileğe gelmişti. Hiç düşünmeden atıldı
Fadime
-"Şimdi de hafüf bir kalp krizu geçirmek isteyrum!"


VURDUK ONI
- Babam öldü, demis Temel.
Ilyas sormu?:
- Neden öldü?
- Apartmanin sekizinci katinin balkonundan düstü.
- Eyvah parçalandi mi?
- Yok, giristeki bakkain tentesine düsünce oradan
havalanip karsi apartmana yöneldi.
- Apartmana mi çarpti, nasil oldu?
- Yok, karsi apartmanin balkonunda çamasirlar asili idi.
Çamasir ipine vurup fabrikanyn bahçesine düstü.
- Orada mi öldü?
- Yok, fabrika çelik yay fabrikasi, bahçedeki
yaylarin üzerine düsüp havalandi yeniden...
- Peki sonra?
- Sonrasi ne? Baktik ki yere inmiyor, biz de
vurduk onu.


SAPLAK
Adamin biri sinemaya gider. Tam sinemada film baslarken önüne saçini
kazitmis biri oturur ve sinemanin isiklari bu saçini kazitmis adamin
kafasina vurur... Arkasindaki adam bir turlu filmi izleyemez. Adam
içinden "sunun ensesine bi tane yapistirayim" der sonra
"Oglum adam iri yari... Ellese bile beni parçalar" diyip vazgeçerken yanina
Temel oturur..
Adam Temel'e donup "Su kafasini kazitmis adamin ensesine bi tane vur
sana 5 milyon verecem" der. Temel de dayanamaz adamin ensesine bi tane
yapistirir ve devam eder "Ulan Hasan sen burada miydin" der. Adam donup
"Ne Hasani kardesim" der Temel de "Pardon kardesim karistirdim" der ve
adam onune donunce 5 milyonunu alir.
Adam dayanamaz ve Temel'e donup "Kardes bi tane daha yapistir sana 10
milyon verecem" der. Temel bi tane daha adamin ensesine vurur ve ilave
eder "Hasan sensin be yeme beni" Adam donup "Hasan degilim kardesim be "
diyip on koltuklardan birine oturur.
Temel'in yanindaki adam artik filmi birakip bu kafasini kazitan adami
aramaya baslar ve bulur hemen Temel'e donup "Bak kardesim iste oraya
oturmus. Git ensesine bi tane daha vur sana cebimdeki tüm parayi
verecem" der. Temel hemen kafasini kazitmis adamin arkasina geçip
ensesine bi tane yapistirip

"Ulan Hasan burda miydin, ben de yarim saattir arkadaki adami sen sanip ensesine vuruyorum" der...


KAMP
Temel'le Dursun bir gun kamp yapmak icin ormana giderler. Gece
yatarken sinekler isirdiGi icin Temel Dursuna :
- "Ula Tursun battaniyeyi uzerine cekte sinekler isirmasin", der.
Bir aralik Temel gozunu acar ve ates boceklerini gorur. Hemen Dursuna
seslenir :
- "Ula Tursun kalk, sinekler ellerine el fenerlerini almislar bizi
arayiler."


JEEP
Temel, dere kenarinda oturuyormus.
Oradan jeeple geçmekte olan bir adam suyun derin olup
olmadigini sormus.
Temel: - Derin degildir geçebilirsin demis. Adamda Temel'e
güvenerek suya jeepiyle girmis.
Jeep bir anda sulara gömülmüs. Kan ter içinde sudan çikan adam
Temel'in yakasina yapismis:
- Hani derin degildi ulan.

Temel : - Abi vallahi benim suçum yok,demin bir ördek
geçiyordu su beline geliyordu.



SAHTE PARA
Marketin birine bir turist gelmis bir seyler almis, sonra türk
parasi çikaramamis dolar uzatmis kasadaki adama.
Adam para sahte mi degil mi diye kuskuya düsmüs. Paranin
orasina burasina bakmis.
Evirmis çevirmis anlayamamis sahte olup olmadigini.
Bakmis böyle olmayacak parayi sirada bekleyen Temel'e
uzatmis.

"Bir de sen bak hele" demis.
Temel paranin bir altina bir üstüne bakmis sonra masanin
üstüne atmis ve 'bu para sahte' demis.
Herkes sasirmis, nasil anladin bu kadar çabuk demisler.

Temel de: 'Bunun üstünde Atatürk resmi yok' demis.



GAZETE
Temel bir dag basinda oturuyormus ve en büyük zevki günlük gazete okumakmis
fakat tembelmis ve gazete alabilecegi tek yer oturdugu dagin etegindeki
bakkalmis. Bu is icin hep Fadimeyi gönderirmis. Fadime birgün sIkIlmIs ve
pazartesi günü 7 tane o günün gazetesinden almis. Ve pazartesi günü bir
gazete verip digerlerini saklamis. Ertesi gün Temel gazete isteyince dün
aldigi gazetelerden birini ben cikiyorum deyip islerini hallettikten sonra
cikarip vermis. Çarsamba günü yine Temel gazete istemis Fadime yine islerini
halledip temele gazeteyi vermis. Persembe günü yine Temel gazete istemis
Fadime yine vermis. Aksama dogru Temel Fadimeyi cagirip "Fadime" demis.
"Dünyada ne salak insanlar var. Dört gündür ayni adam ayni yerdeki agaca
arabasini carpiyor".


**********


HOMOLAR
Temel 20 senedir Almanya'da yasiyormus. Bir gun gocmen burosuna gidip
Almanya'dan kesin donus yapacagini soylemis. Gocmen bursundaki almanlar
Temel'i taniyorlar, seviyorlar. Sormuslar niye donuyorsun diye.

Temel "homoseksueller yuzunden" demis. Burodakiler sasirmis "Seni rahatsiz
filan ediyorlarsa hemen bir sikayette bulun, geregini yapariz. Buradan bu
yuzden ayrilmana degmez demisler". Temel "Beni rahatsiz etmiyorlar" demis.

Burodakiler yine sasirmis "Peki neden gidiyorsun?".
Temel cevaplamis :
"Burada 20 yl once homoluk yasakti, 10 yil once serbest oldu,
5 yil oncede evlenmelerine izin cikti. Homo olmak mecburi
olmadan donmek istiyorum."



YANGIN
Karadeniz'de bir evde yangın çıkmıştı.
Bir kadın kucağında çocukla damın tepesinde kalakalmıştı.İtfaiye geldi,
ama kadın bir türlü çocuğu aşağı atmıyordu.
Birlikte cayır cayır yanacaklardı.
Derken kalabalığın arasından Temel fırladı :
-At yenge, çocuğu aşağı at.Ben Sürmenespor'un kalecisiyim.Çocuğu tutarım.
Kadın inandı ve attı.

Temel nefis bir atlama ile çocuğu yakaladı.
Sonra üç kere yere vurup degajını yaptı..



ATLAR
Temelle Dursun birgun iki at alip eve gettirirler.
karismasin diyede birinin kulagini keserler.
temelin oglu bunu duyar babasi yatarken diger atin kulaginida keser.
temelle dursun bukez bir atin kuyrugunu keser tabi temelin oglu rahat dururmu
temel bakar olacak gibi degil dursuna doner
-ula dursun bu bole olmaycak usagim en iyisi siyahi sen al beyazda benim olsun da.


OHH BEEE!.
Temel, bir gün Afrika'ya gider. Hazır gitmişken bir de deveye bineyim öyle döneyim der.
Neyse deve kiralayan bir yer bulur ve sahibine nasıl sürüldüğünü sorar,
-Oh diyince gider. Ohhhh Ohhh! diyince koştura koştura gitmeye baslar.
Temel sorar:
-Eeee, nasıl duracağım?
-Amin diyince de durur.
Neyse bizim adam biner deveye,
- "oh", der, başlar yavaş yavaş gitmeye.
Neyse, bir süre sonra sıkılır ve
"Ohhhh Ohhhh!" der. Bu sefer deve de koşturmaya başlar.
Temel çok keyiflidir.
Bir yandan koştura koştura giderken bir yandan da çevreyi seyretmektedir.
Tam bu sırada bir bakar karsında bir uçurum. Ne yapacağını şaşırır.
Heyecandan ne söyleyeceğini unutur.
Neyse der bari bir "son dua" okuyayım ve baslar okumaya.
Duasını bitirince "Amin" der ve deve zınk diye durur uçurumun kenarında.
Bizim adam kurtulmanın verdiği rahatlıkla derin bir nefes alır:
-OHHH BEEE!

MEKTUP
Karadenizli bir babadan ogluna

Uy sevgili uşağum! Allah'ın selami tabiidur. Mektubu çok yavaş yazayrum,
çünkim bilirum ki,çabuk okuyamazsun.. Benden yana sual edersen, Allahuma pinşükür iyiyum,
yeni pir iş puldum.. Emrimde yüzeyakin adam var, hepsi de sessuz sedasuz, kendi hallerinde.
Ne işpulduğumu soraysan söyleyeceğum patlama, mezarluk pekçisi oldum..
Bacin Emine bir uşak doğuracak, daha erkekmidur, kiz midur, pelli degil.
Hacan o yüzden sağa dayi mioldin, teyze mi oldin söyleyemeyrum..
Temel emicen de tukkan açtu, o da otuza aldiğini yirmipese verir,
sürümden kazaniyormuş öyle dedi.
Bizim köye findukçularin Temel'i muhtar seçtuk, akillu uşak da.
Gecen gün hepimizu zelzeleye karşi aşi etturdu. Temel akilludur, hemde dürüsttur..
Geçenlerde bir taksinin söforü köye varmiş, muhtari arayu,
meğeryolda pir tavuk ezmus sahibini soraymuş.
Muhtar Temel tavuğapakmiş, hapu bizden degildur, pizum koyde yassu tavuk yoktur,demis..
Senin küçüğün Memet çok akullu bir usak cikti.
Gecen gün tepeye varmis, elinde bir ipsallayup duriy..
Anan, uy usağim ne edeysun orada demis..
Oda heva turumuna bakayrum demiş.
çektum oni aksam karsuma, anlatbakayum su hava turumu işinu dedim.
Anlatti, meğer ip sallanunca havanin ruzgarli oldugunu, ip islaninca da yagmur yagdiğunu anlaymis..
Cok akillu uşak vesselam. Sen o yasta böyle akillu degildun! Yaa iste böyle uşağum..
Memlecetten saga pol pol havadis.. Yeni havadis olursa yine yazayrum..
Baki Hudaya emanet ol. Baban

ÖĞLE YEMEĞİ
Temel Amerika'da gokdelenlerde insaat iscisi olarak calismaktadir.
Her gun oglen arkadaslari ile gokdelenin tepesinden bacaklarini asagi sarkitir ve
beraberlerinde getirdikleri cantalarini acip oglen yemeklerini yemektedirler.
Yine bir gun oglen vakti Italyan ve Fransiz'la birlikte oglen yemeklerini yemek uzeredirler.
Italyan der ki:
- Ulan biktim hergun spagetti yemekten yahu. Bukadin her gun spagetti yapiyor.
Bugun yine spagetti cikarsa cantadan kendimi asagiya atip intihar edecegim.
Cantayi acar Italyan, yine spagetti ciktigini gorur ve kendini gokdelenin
tepesinden asagi atip olur.
Bunu goren Fransiz dayanamaz:
- Ben de biktim hergun Fransiz yemeklerinden.
Bugun yine Fransiz yemegi cikarsa cantadan, kendimi asagi atip, intihar edecegim.
Cantayi acar ve Fransiz yemegini gorunce o da gokdelenin tepesinden kendini asagi atar ve olur.
Temel olanlardan coketkilenir ve o da der ki:
- Ula cantadan yine hamsili sandvic cikarsa ben de kendimi atacagum.
Cantadan hamsili sanvic cikar ve Temel de kendini asagi atip oldurur.
Insaat firmasi olanlarin uzerine uc iscisi icin bircenaze toreni duzenler.
Olenlerin eslerine sirayla taaziyetlerini bildirip, zarf icerisinde tazminat verilecektir.
Once Italyanin karisina giderler. Kadin kendini yerden yere vurmaktadir:
- Erkegim, evimin diregi oldu. Sen bana soyleseydin ben sana heryemegi yapardim. diye.
Firma yetkilileri
- Basiniz sagolsun, kendinizi bu kadar harap etmeyin,cocuklarinizi dusunun.
Bu da size bizden mutevazi bir yardim diyerek teselli etmeye calisirlar.
Sira Fransizin karisina gelir.O da ayni durumdadir.
Kendini yerden yere vurmaktadir. Onu dateselli edip bassagligi dilerler ve tazminatini verirler.
SiraFadime'ye gelir.
Fadime digerlerinin aksine cok metanetlidir. Yuzunde hicbir uzulme ifadesi yoktur ve aglamamaktadir.
Firmayetkilileri sasirirlar ve sorarlar:
- Hanimefendi, diger hanimlar perisan oldular, aglamaktan gozyaslari bitti.
Sizde hicbir uzulme belirtisi yok. Neden acaba ?Fadime cevap verir:
- Ne uzuleyim, Temel kendi yemegini kendi hazirlardi.!!

ASKER MEKTUBU
Cemal ile Temel askerde beraber nobet tutarlarken, komutanlari bir bakmis
Cemalin elinde bir mektup, okuyor.
- N'apiyorsunuz, demis.
Temel:
- Sevculumden mektup celdi. Okuma yazma pilmem, Cemal okuyo paga.
- Peki Cemal'in kulaklarindaki pamuk ne?
temel:
- Mektubu tuymasin diye....

ISLAKLIK
Temel ne zaman balığa çıksa, pantalonunun paçaları ıslak dönermiş.
Niye diye sormuşlar.
- Paluk tutarken sikilayrum, Sigara içeyrum. Pitince sigarami tenize
atip pasip söndüreyrum.


TEMELİN TETRİSİ
Temel, bir binanin önünde durmus, arkadaslari da çatiya çikmis.
Temel asagidan arkadaslarina,
-"Ula sen iki kolunu yana aç asagi öyle atla" demis.
Birincisi atlamis gümm.

Ikinciye "Sen sadece sag kolunu yana aç, öyle atla" demis. Ikinci de atlamis gümmm.

Üçüncüye "Sen iki kolunu yanina yapistiröyle atla" demis. O da gümmm.

Yoldan geçen bir adamin dikkatini çekmis sormus,
-Kardesim siz ne yapiyorsunuz Allah askina demis.
Temel cevap vermis,
-Tetris oynayruz.


SEYAHAT
Temel ile Dursun iki katlı otobüsle seyahat ediyordu.
Üst kattaki Temel bir ara cep telefonunu çıkardı ve
alt kattaki Dursun'u aradı.
"Tursun orada durum nasıl?"
"Hiiç...Bizim şöför uyumuş otobüs öylece gidiyor"
Temel:
"O da bişey mi, bizim katta hiç şöför yok Otobüs şöförsüz gidiyor."



**********


GEMICI TEMEL
temel şimacılıkta başarıdan başarıya imza atmaktadır.
bir gün deniz liman işletme genel müdürü temeli yanına çagırır
ve temel sen artık bizi dışarıda temsil etmeye hak kazandın der.
ve temel turkiyeyi şimacılıkta temsil etmek üzere ingiltereye gönderilir.

temelin ilk işidir. gemi limana yaklaşır ve temel gemide kendisine halat
atacak olanlara bagırır. "uşaklar atın halatı." fakat adamlar hiç bir
şey enlamazlar. temel yine bagırır "uşaklar atsanıza lan halatı".
fakat adamlar yine bişey anlamazlar ve "what what" diye bagırmaya başlarlar.
bu arada gemi gitmektedir. temel az biraz olan ingilizcesini konuşturur ve
adamlara karşı tekrar bagırır:
"do you speak inglish"
adamlar anladıkları bi şey duymanın sevinciyle "yes yes" diye bagırırlar.
bunun üzerine temel yine bagırır.
"mademci anlisunuz dedimu, hacan nicin atmisunuz halati."


MÜEBBET
Zamanin en buyuk Mayfa Babasi cok agir bir suctan yargilanmaktadir ve idami istenmektedir.
Juri uyelerinin icinde Temel de vardir. Mafyanin adamlari mahkemeden once Temeli bir kenera cekerler ve soyle derler:
- Temel ne yap et Babanin idam kararini muebbet'e cevir yoksa bu senin sonun olur
derler!!!
Temel'in icine korku dusmustur acep ne yapsamda bu adami kurtarsam diye dusunur.
Dava baslar gunlerce devam eder ve nihayet Jury uyeleri karar vermek uzere odalarina gecerler.
Aradan uzun bir sure gectikten sonra jury geri gelir ve kararini okur:
- Muebbet hapis derler
Bunu duyan Babanin adamlari ne yapacaklarini sasirilar dogru Temel'e gidip afferim sana Temel simdi gozumuze girdin derler.
Ehh be Temel iyi guzel de bu isi nasil basardin diye sorarlar:
-Temel : Sormayin usaklar der, millet Beraat Beraat diye tutturdu Muebbete cevirne kadar aklan karayi sectim



LAZ ER
Bir Turk askeri heyeti Amerika'ya davet edilmis, kendilerine oradaki askeri
tesisler ve modern silahlar tanitilmis. Son gittikleri askeri uste
Amerikali yetkililer bizim subaylara lazerli silahlari anlatmis:
-Bu gordugunuz lazer durbunudur. Bu ise lazerlerle hedefini bulan son
model fuze sistemimiz. Su ise onumuzdeki yil silah piyasasina girecek olan lazerli top...
Heyette yer alan Karadeniz kokenli bir subay mudahale etmis:
-Lazerli top bizde de var...
-Nasil olur demis Amerikali yetkili, bu top henuz bizim ordumuzda bile
hizmete girmedi. Sizde nasil olur?
Vardi yoktu derken bizimkiler lazerli topu gormeleri icin Amerikalilari
Turkiye'ye davet etmis. Kisa sure sonra bir Amerikan heyeti Ankara'ya
gelmis. Turkiye'de lazerli top bulundugunu iddia eden subayimiz,
Amerikalilari almis Topcu Okulu'na goturmus. Basinda bir nobetcinin
bekledigi birinci dunya savasi'ndan kalma topu gostermis.
-Iste lazerli top... Amerikalilar gulmus,
-Topu gorduk de, demisler, lazer nerede?
-Hemen yaninda, demis bizimki, topun yaninda nobet tutan ER, LAZdir...



AKILLANMA
Temel on sekizlik oglunu evlendiriyor. Çok erken degil mi diye soranlara,
- Simdi evlensin, sonra akli pasina celir, o zaman da evlentiremem, diyor.


HİTAP
Fadime kumar oynuyormus. Temel de arada sirada gidip soruyormus:
-Nasil gidiyor kanaryam?
-Kaybediyorum.
Bir muddet sonra yine:
-Nasil gidiyor guvercinim?
-Kaybediyorum
Bu konusma bulbulum, sercem diye devam edince Cemal sormus,
"Neden karina hep kus isimleriyle hitap ediyorsun?"

"-Bu kadar kisinin icinde kus beyinli diyemem ya!" diye fisildamis Temel.



BEN SANA KODUM HIKAYESI
Temel elleri, kucagi odun dolu, ormandan donuyomus. Yolda arkadasi Idrise rastlamis.
Idris sormus ..
- Temel o elindekiler ne?
- Odun
- Ben sana kodum ... hihoaaaaa
Bu laf Temel'e cok koymus ama bi cevap da verememis. Bu olayin intikam atesi ile
yanip tutusurken bu sefer de o bir gun Idris'i ormandan donerken yakalamis.
- Ula idris o elindekiler ne?
Olaya uyanan Idris cevap vermis :
- Balta
- Ben sana kodum ..
Idris baslamis gulmeye ... "Eeee kafiye olmadi ki .. "
Temel cevap vermis :
- "Farketmez, olsa da koduuum, olmasa da koduum !"


AYNI YERDE
Temel uzun zamandir görmedigi arkadasi Cemal'le Istanbul'da karsilasinca :
- Usak nasilsun pakayum?
-Iyiyum...
-Çocuklarin nasildur?
-Onlar da iyidur.
-Peki karin nasildur?
Temel böyle sorunca Cemal'in birden yüzü degisir...Temel arkadasinin karisinin
geçen yil öldügünü hatirlayip hemen söyle der :
-Yani hala ayni mezarda mi yatiyii?


TRAMPLEN
Temel :
- Yüzme havuzuna cittim, peni attilar
demiş. Nedeni sorulunca:
- Havuza işedum, demiş.
- Amaan herkes işiyor, seni niye kovdular, denince Temel şöyle cevap vermiş:
- Tramplenden işedum.

DENİZALTI
Temel askerligini bahriyede denizalti eri olarak yaptigini
anlatmaktadir.
- "Bu tenüzalti tetugun da nedür, diye sorarlar."
- "Ha bizim takalarin denizin altinda gidenidur.
Kapaklarini kapatayyi, batayyi, tüsman cörünce kapaklarini
acayyi, mermilerini arayyi."
- "Hacan o tedugun olur mi? Kapaklarini acar da o takaya su
cirmez mi?"
- "Hacan sen tenüze cirmedun mi?"
- "Cirdum."
- "Hic sicmadin mi?"
- "Sictiim."
- "Icine su kacayi mi, da. Iste pu prensiple calisayi."


AV MERAKI
Temel ile İdris avcılığa merak sarmışlar ve bu işi pirinden ögrenmeyi
kafaya koymuşlar. Duymuslarki bilmem ne köyunde bir Mehmet ağa varmış,
bu işin piriymiş. Hangi delikten, hangi hayvan çıkar bilirmiş. Doğru
Mehmet ağaya gitmişler, dertlerini anlatmışlar. Hayli yaşli bir adam
olan Mehmet ağa "zaten artık benimde birilerini yetiştirmem lazım"
demiş ve çıkmışlar dağlara.
Ufacık bir delik çıkmış karşılarına. Mehmet ağa demiş
- "Bu delikten biraz sonra sincap çıkar."
Gerçekten iki dakika sonra çıkmış sincap, bizim avcılarda sincabı bir
atışta vurmuşlar. Biraz ileride biraz daha büyük bir delik.
Mehmet ağa demis :
- "Birazdan burdan bir tavşan çıkar.", dediği gibi tavşan çıkmış
gerçekten ve bizimkilerde indirmişler aşağı. Daha ileride
biraz daha büyük bir delik bu defaki kurban tilki ve daha sonra daha
büyük bir delikten de bir ayı avlamışlar.
Mehmet ağa
- "Ben yoruldum artık gidiyorum", demis.
Temel ile İdris biz biraz daha avlanacağız diye devam etmişler. Koca
bir deliğe rastlamışlar ve beklemeye başlamışlar.
Ertesi günkü gazetelerde haber
- "Manisa treni iki kişiyi ezdi".



************


HASTANE
Temel hastaneye gitmektedir. Giriste birinin agladigini gorur.
Yaklasir ve sorar:
"Hayrola hemserim! Neden agliyorsun?".
Adam: "Kan tahlili yaptirmaya geldim. Parmagimi kestiler." der.
Bu sefer Temel daha siddetli bir sekilde aglamaya baslar. Bu sefer susan
adam Temel'e sorar:
"Hayirdir hemserim. Sen niye aglamaya basladin?".
Temel: " Ben..." der, "Idrar tahlili yaptirmaya geldim..."


KELLİK
Temel'in karisi Fadime çok kıskançmış. Temel'in elbiselerini kontrol eder sac bulursa cin gar çıkarırmiş. Bir gün Fadime sac bulamamış, yine cin gar çıkarmış:
- Uyy Temel, simtu kel karularla mi oynaşaysun?


NİŞANLILIK
İkiside yetmiş yaşlarında olan Temel ile Fadime kendilerini bildi bileli nişanlıymışlar.
- Artık evlenmeliyiz, demiş Fadime.
- Amaan, cim alayi pizi bu yastan sonra, diye cevap vermiş Temel.

MİNİ ETEK
Temel Dursun'a arabasinin öyküsünü anlatiyordu:
bir gün otostop yapiyordum ki önümde, bu arabayla, mini etekli
güzel bir bayan durdu ve beni arabasina aldi. Bir süre gittikten sonra
kadin arabayi kuytu bir köseye çekti. Mini etegini iyice yukari çekip,
dudaklarini islatti ve 'Benden ne istersen alabilirsin' dedi,
ben de arabasini aldim.

Dursun : iyi etmissin Temel,zaten mini etek sana hiç yakismazdi



SOBA
Temel Istanbul a ilk geldigi gün bütün parasini caldirmis.
Gecegi nerede gecirecegini kara kara düsünürken penceresi acik bir ev görmüs
ve hemen içeri dalmis .Odadaki yatagin altina saklanmis. Gece odaya bir
cift gelmis. Hemen yataga gecmisler tam seviseceklerken kadin kocasina :
Kocacim her sevismemizde sobaya bi odun attim de demis. Kocasida tamam
demis. Adam baslamis 1 odun attim 2 odun attim diye. Sabah olmus kadin
kocasina sormus: Kocacim sobaya kac odun attin diye. Kocasi 4 hayatim demis
Kadin saskinlikla ama ben 7 saydim demis .Temel yatagin altindan cikmis ve

"SOBA SÖNDI 3 ODUN DA BEN ATTUM."

NAMUS MESELESİ
Karadenizde bir adet varmış. Düğün zamanı damat gerdeğe
girince tüm köy halkı evin önünde sessiz şekilde bekler.Damat eğer
gelin bakire çıkarsa havaya bir el ateş açarmiş.Evin önündeki tüm köy halkı
başlarmış horon çekmeye. Temel bir gun evleniyormus girmis gerdek odasina
tabii tüm köy halkı dısarda sessiz bi şekilde bekliyor.Aradan 5 dakika
gecmis bir el silah sesi duyulmuş.
Demek kız bakire diye butun köy halkı baslamış oynamaya aradan bir 5 dakika
daha gecmiş bir el silah daha gelmis gerdek odasından.Hemen gerdek odasının
kapısını calmıslar damat temel acmıs kapıyı sormuslar
-niye ikinci el silah sesi geldi temel demisler
temel cevap vermis:
-ilkinde bakireydi. ikincisinde bakire çıkmadı vurdim oni.
Namusumu temizledim da.................



TEMEL CENNETE GİDİNCE
Yer yuzundeki hayatini,butun kurallara uygun yasayip tamamliyan Temel,
yukarida 1.sinif torenle karsilanmis. Refakatci melek "Efendim siz direk
cennete alinacaksiniz.Arzu ederseniz islemleriniz tamamlanincaya kadar bir
tanitma gezisi yapalim" demis, Melek onde Temel arkada Cennet hazirlik
bolumune girmisler. Ilk kapinin arkasindan canhiras feryatlar gelmekte
imis. Kapiyi acip iceri girdiklerinde iki melegin aralarinda tuttuklari
adamin sirtinda

Temel "Uyyy...Bu nedur ?"

Melek "Efendim,burasi kanat takma bolumu.Cennete katilan sizin gibi aziz
mertebesindekilere kanat takiyoruz,bunun icin delik deliyorlar " demis.

Ikinci kapiya geldiklerinde gene kapinin arkasinda canhiras feryatlar;
kapiyi acip iceri girmisler.Iki melek aralarindaki adamin kafasinda
matkapla delik aciyorlarmis.

Temel "Uyyy...Bu nedur?"

Melek "Efendim burasi halka takma bolumu.Sizin gibi aziz
mertebesindekilerin baslarinin uzerindeki kutsal halkayi takmak icin delik
deliyorlar" deyince

Temel "Uyyyy....Ben cehenneme gidiyorum"

Melek "Aman efendim.Ne yapiyorsunuz orada insanlari kaziga oturturlar"

Temel "Olsun.Hic olmazsa delugum hazirdir daa!.."

CENNET YEMEĞİ
Lokantada karsilikli oturmus, Of'lu kabak, Arnavut pirasa yiyordu.
Arnavut pirasayi methederken, cennet yemegi deyince,
Of'lu asil cennet yemegi kabaktir, dedi.
Kabaktir, pirasadir diye atisirlarken cekmisler tabancayi, Ahciyada cagirip ona sormuslar:

"Dogru soyle bakalim, once cenetten kabak mi cikti, pirasa mi?

Zavalli ahci bakmis ki durum fena, isi soyle tatliya baglamis:

"Adem babamiz cennetten cikarken kabagi eline almis, pirasayi da kilic gibi beline kusanmis da oyle cikmis."

AT
At yerde yatiyor, Temel basinda tufegi dogrultmus duruyor.
Tetigi cekmek uzere.. Ordan gecen Dursun kosarak geldi..

"Hayrola.. Niye vuruyorsun atini.. Ayagi mi kirildi?.."

"Ayagi falan kirik degil. Ben yatirdim onu, vurmak icin" dedi Temel..

"Yahu bu kadar guzel ata kiyilir mi?.. Sakat da degil ustelik" dedi Dursun..

"Sakat" dedi Temel.. "Kafadan sakat!.."

"Nasil yani" diye merakla sordu Dursun.. Anlatti Temel..

"Gecen gun atimla ormanda gezmeye cikmistim.. Bir ara yurumek icin indim..
Dolasirken ayagim islak cimlerde kaydi. Boylu boyunca dustum..
Bilegim fena halde burkulmus. Aninda sisti..
Atim dustugumu gorunce hizla bana dogru kosmaya basladi.."

"Ve gelip seni ezdi. Uzerine basti fena halde.." dedi Dursun..

"Yok canim" dedi Temel.. "Sabret dinle.."

"Atim beni kemerimden yakaladi.. Havaya kaldirdi.
Dort nala eve kadar agzinda tasidi..
Beni birakti, ayni hizla doktora haber vermeye gitti.."

"Ve sen bu harika ati vuruyorsun oyle mi, gerzek" dedi, Dursun..

"Patlama dedim ya" diye ofkelendi Temel..

"Gerzek olan ben degilim o..
Bu salak hayvan, doktor diye baytar cagirmamis mi?"


AYI AVI
Istanbul'da yasayan bizim Temel av sporuna merak salar.
Av icin gerekli malzemeleri alir. Birkac gun avlanir.
Birgun kahvede otururken Bizim Temel baslar maceralarini anlatmaya.
Derki
"Birgun tufegimi aldim Belgrad Ormanina gittim.
Yarim saat gezdikten sonra bir baktim beyaz bir ayi bana dogru geliyor.
Tufegimi dogrultmamla ates etmem bir oldu. Tek kursunla ayiyi yere serdim." der.
O sirada arkadaslarindan birisi "
hadi ulan oradan Belgrad Ormaninda ayinin ne isi var" der
tabi bizim Temel bu lafin altinda kalir mi.
Hemen "Haçan ayi bu ne bilsun oranin Belgrad Ormani olduguni " der.
__________________
''EL_aLem''
CLuber çevrimdışı   Alıntı ile Cevapla