Mesela
MESELA
Mevsimlerden sonbahar,
Aylardan Kasım olsa.
Gökyüzü bulutlu,
Hava yağmurlu olsa.
Sokaklar sakin, deniz durgun,
Saat 11 gibi olsa mesela.
Tarasam saçlarımı,
Sürsem kokumu,
Sonra giysem en güzel cicimi.
Yakama taksam mor bir gül,
Çıksam evden.
Dolaşsam yollarda yavaş yavaş...
Yanımdan geçen çocuğu sevsem,
Islanmaktan korkmuş kediyi,
Evsiz adamı alsam şemsiyem altına.
Yürüsem yürüsem sonra mesela.
Heyecanımı yensem,
Gitsem iskeleye,
Karşıdan gelen vapuru görsem,
Seyretsem umutla.
Kalbimin atışını dinlesem.
Bir müzik çalsa sonra fonda
Yine aylardan Kasım,
Sanki sende kaldı bir yarım,
Her nefesim, her anım,
Sanadır canım desem...
Duygulansam
İki damla gözyaşı akıtsam mesela.
Derken vapur demir atsa limana,
İrkilsem, sevinç kaplasa içimi,
Biraz korku, biraz çekingenlik olsa.
İnenleri saysam bir bir
Yüzünle, sesinle değil ama
Elindeki mor güllerle seni arasam.
Sonra görsem... görsem... oracıkta
Donup kalsam mesala.
Fena olsam.
Aynı anda buluşsa gözlerimiz.
Konuşmasak hiç,
Baksak sadece parlayan gözlerle.
Asırlar gibi gelen, hiç bitmeyen
Bir kaç saniyede boğulsak.
Gürleyen gökle kendimize gelsek sonra.
Yavaş yavaş yürüsek birbirimize
Hapsolsam sende, gülüşünde,
Aşık olsam gözlerine, yüreğine,
Gözlerini okusam... okusam...
Anlattıklarını yazsam.
Kader sayfama, ruhuma.
Yağmur artsa sonra mesela
Gökyüzü daha da duygulansa.
Sırılsıklam olsak...
Önce ellerimiz buluşsa
Ağırdan ürkek, titrek,
Sonra bedenimiz sarılsa
Hasretle, özlemle, sevgiyle
Kalsak öyle saatlerce
Hep aynı şemsiyenin altında...
Hep aynı şarkıda...
Hep aynı ayrıntılarda...
Hep aynı sevdada...
Hep senle hep benle...
Mesela....!
__________________
''EL_aLem''
|