TÜrkiye bir kaç gündür yine Zapsu'ya kiltlendi...
Başbakan Erdoğan'ın gayrı resmi danışmanı Zapsu, tüm kurumları ekarte ederek AB dönem başkanı Finlandiya, ABD, İsrail ve Almanya'nın Ankara Büyükelçileri ile bir dizi görüşme yaptı.
Zapsu'nun büyükelçileri hangi sıfatla ziyaret ettiği tartışma konusu.
Dışişleri ziyaretlerden habersiz...
Başbakan kişisel ziyaret olabileceğini söylüyor...
Şimdi akla gelen soru şu...
Zapsu çok önemli bir adam mıdır ki, 4 ülkenin büyükelçileri ile kişisel ziyaretlerde sohbet edebiliyor...
Zapsu bu kişisel ziyaretinde Büyükelçiler ile BİM (parakende alışveriş marketler zinciri)ile ilgili konuları mı konuşmuştur?
İşin şakası bir yana bu konu gerçekten dehşet verci bir konu...
Neden mi?
Şu sorulara yanıt verebilrsek ve bu yanıtlardan tatmin olabilirsek sorunu çözeriz sanırım...
Yukarıdaki sorular belki biraz mizah kokuyordu ama içerik itibariyle ciddi sorulardı... Yanıt verlimesi kaçınılmaz sorular...
Ancak bu nokta da konuyu ikiye ayrışytırarak bu soruları çoğaltabilirz
1. Aşama;
a-)Zapsu, gerçekten dış işeleri bürokrasisini baypas mı etmiştir...
Bu sorunun yanıtı evetse durum çok vahimdir. Dışişleri bürokrasisinin devre dışı bırakılması dış politika konusunda ciddi kuşkularıda berabserinde getirir. Devletin gizli sırları Alman vütandaşı olduğu bilinen birinin bilgisine sunulmuştur.
b-)Görüşmeler başbakanın ve bakanlar kurlunun bilgisi içinde mi yapılmıştır..
Öyleyse bu durum vahimdir...Bakanlar kurulu Dışişleri dururken bir danışmana bu iş havale edilmesini hangi mantiıkla onaylamıştır. Bildiğimiz kadarıyla, Bakanlar Kurulu Üyeleri'de gelişmeleri dışişleri bürokrasi gibi basından izlemişlerdir.
Eğer öyleyse durum daha da vahimdir. Çünkü Baxşbakan bakanlar kurulunu ve Dışişleri bürokrasisini devre dışı bırakmıştır. Bu demokrasinin zaafa uğramıs demektir...
Ancak tüm bu vahametin arasında daha vahim bir gelişme vardır...
2.ikinci aşamada da sorular ve yanıtlar merak konusu...
a-)Zapsu'yu bu büyükelçiler hangi sıfatla kabul etmişlerdir?
Eğer ziyaret resmi içerikliyse, içerik konusunda yukarıda bahsettiğimiz kurumlar bilgilendirilmişlermidir? Sanmıyoruz... O halde, içeriği gizli bir görüşme sadece danışman ünvanlı biri tarafından yapılabilir mi?
Eğer özel bir içerik varsa -ki bunu sözü edilen ülkelerin ciddiyeti ile bağdaştıramıyoruz- bir market sahibi ile bu devletin Türkiye'deki en üst düzey yetkilisi ne konuşabilir...
b-)Terör örgütü El Kaide'nin ve onun lideri Usame Bin Ladin'in gizli kasası olduğu öne sürülen El Kadı ile ilgkişisi belgelenmiş Zapsu ile bu büyük elçiler ne konuşmuşlardır?
Eğer terör üzerine konuştularsa durum gerçekten olağan üstü ciddi bir boyutttadır. Bu ülkelerin büyükelçisi hakkında ispatlanmasa dahi böylesi iddialar bulunan biri ile görüşmesini anlamak oldukça zordur.
Bu görüşme Türkiye'nin geleceği ile yakından ilgili gibi görünüyor...
Çünkü bu görüşmelerin ardından ABD'den gelen PKK ile ilgili haberler son derece manidar...
Başbakan resmi kanalllardan iletemediği bir takım şeyleri El Kadı'nın dostu -gazete haberlerinden öğrendiğimiz bir dostluk- ile mi göndermiştir?
Bu buraya kadar yaptığımlız tüm tahminlerden daha vahim bir olaydır...
Bu devletin baypas edilmesidir...
Zaman bu gelişmenin perde arasını sanırım hiç aralamayacak...
Bizde buralarda koyun gibi oturup olup biteni izleyeceğiz..
Aslında ayıp oluyor...
Kime mi...
Çocuklarımıza...Ben çocuklarıma böyle bir devlet anlayışı bırakmak istemiyorum... Yayın Tarihi : 23 Temmuz 2006 Pazar
alıntı mehmet aycan
__________________
[sakın] bana bulaşma kalp kırarım bazen]
|