Tek Mesajı Görüntüle
Old 08-17-2006, 01:41 PM   #1
koray77
Yeni Üye
 
koray77 Kullanıcısının Avatarı
 
Üyelik Tarihi: Apr 2006
Yaş: 47
Mesajlar: 11
Teşekkür Etme: 6
Thanked 7 Times in 3 Posts
Üye No: 12545
İtibar Gücü: 1409
Rep Puanı : 360
Rep Derecesi : koray77 is on a distinguished roadkoray77 is on a distinguished roadkoray77 is on a distinguished roadkoray77 is on a distinguished road
Cinsiyet :
Varsayılan Kafirun Suresi

Kureyşliler çeşitli defa Hz Muhammed (as) ile aralarındaki çekişmeye son vermek ve bir çeşit uzlaşmaya varmak amacıyla girişimlerde bulundular.

Hz Abdullah bin Abbas'ın bir rivayeti şöyledir: Kureyşliler Hz Peygamber (as)'e dediler ki: "Biz sana o kadar mal-mülk vereceğiz ki, sen Mekke'nin en zengin kişisi olacaksın. Sen hangi kadını beğenirsen seni onunla evlendiririz. Biz senin peşinden gelmeye razıyız. Yeter ki tanrılarımızı kötülemekten vazgeç. Eğer bu teklifi kabul etmezsen, sana başka bir şey teklif edeceğiz ki, buna göre sen de rahat edersin, biz de." Hz Peygamber (as) bu teklifin ne olduğunu sordu. Onlar dediler ki: "Bir sene sen mabudlarımız Lat ve Uzza'ya ibadet et, bir sene de biz senin mabuduna ibadet edelim." Hz Peygamber (as) "bir dakika bakayım Rabbimden ne emir geliyor" dedi. Burada şunu belirtmekte fayda vardır: Bu demek değildir ki Hz Peygamber (as), kafirlerin bu teklifini gözden geçirmeye layık görüyordu ya da mazallah ALLAH'tan "kabul" emri gelecek diye bekliyordu. Bu durumu bir temsilci veya naib'in tutumuyla açıklayabiliriz. Bilindiği gibi alt kademedeki resmi bir temsilci, kendisine gelen dilekçe veya teklifin büyükleri veya hükümleri tarafından reddedileceğini çok iyi biliyor, ama mesele nazik ve önemli olduğu için yukarıdakilerin direktif ve emrini bekliyor. Emir gelince de dilekçe sahiplerine bildiriyor. Bu davranışın önemli bir yararı vardır. Mesela ilk müracaatta temsilci tarafından kesilip atılınca dilekçe ve teklif sahipleri tatmin olmuyor ve isteklerinde ısrar ediyorlar. Fakat emir en yüksek merciden gelince kimse o noktaya temas etmeye cesaret etmiyor. Hz Peygamber (as)'in başvurduğu yöntem işte budur. Şimdi asıl konumuza tekrar dönebiliriz. Bundan sonra vahiy geldi: 1-De ki: "Ey kafirler." 2-"Ben sizin taptıklarınıza tapmam." 3-"Benim taptığıma siz tapacak değilsiniz." 4-"Ben de sizin taptıklarınıza tapacak değilim." 5-"Siz de benim taptığıma tapacak değilsiniz." 6-"Sizin dininiz size, benim dinim bana." (Kafirun Suresi) Ayrıca şunları da buyurdu: De ki: "Bana, ALLAH'tan başkasına ibadet etmemi mi emrediyorsunuz ey cahiller" (Zümer Suresi;64) (İbni Cerir, "Fit-Tefsir vet-Tarih", İbni Ebi Hatim, Taberani)
koray77 çevrimdışı   Alıntı ile Cevapla