[bluekeys™]

G.Saray bir marka



Gazeteci-yazar Simon Kuper: "Türkiye liginde Galatasaray hep olacaktır. Ne kadar para kaybederse kaybetsin popülaritesinden ötürü kurtarılacaktır. Ama artık kulüpler bu harcama dönemini geride bıraktı."

FUTBOL dünyasında, "Futbol Asla Sadece Futbol Değildir" kitabıyla bilinen gazeteci-yazar Simon Kuper, Avrupa’da kulüplerin büyük ölçüde zararda olduğunu söyledi. SporİST 2006 Spor Zirvesi’ne katılan Kuper, 10 yıl önce Financial Times gazetesinde çalışırken başladığı araşırmasına değinerek, "Herkes futbol kulüplerinden para kazanmanın mümkün olduğunu düşündü ancak 2006 yılına gelindiğinde hiçbir futbol kulübü büyük paralar kazanılamadığını gördü" dedi.

Futbol kulüplerinin özellikle 1996-2002 yılları arasında büyük harcamalara gittiğini ifade eden Kuper, "Belki bilim dışı görünüyor ama Leeds United, Fiorentina, Lazio, G.Saray ve Parma, en fazla para harcayan kulüpler oldu bu dönemde. Bol bol harcayıp daha sonra para kazanmanın mümkün olmadığı görüldü futbol piyasasında. Geriye büyük borçlar kaldı. Mesela Türkiye liginde Galatasaray hep olacaktır. Ne kadar para kaybederse kaybetsin popülaritesinden ötürü kurtarılacaktır. Ama artık kulüpler bu harcama dönemini geride bıraktı" şeklinde konuştu.

Ligine hoşgeldin

Adem KABAYEL

Cimbom 5-2’nin rövanşında Mlada Boleslav karşısında tutuk bir oyun sergiledi. İkinci yarı Arda’nın pasında Hasan Şaş fileleri havalandırdı. Maçtaki son sözü 88’de Palat söyledi.

GALATASARAY Çek Cumhuriyeti’nde Şampiyonlar Ligi biletini 1-1’lik galibiyetle aldı... Rövanşa 5-2’lik bir avantajla çıkan sarı kırmızılılar bu skorla 10.kez devler arenasına adını yazdırmanın sevincini yaşadı.

70.dakikada G.Saray’ın asabi kralı Hasan Şaş’ın attığı golle turlayan Cimbom, Mlada deplasmanında bu ana kadar tam bir gerilim filmi yaşıyordu. Sarı kırmızılılar maça tutuk başladı ve tam 30 dakika boyunca rakip kalede tek bir pozisyon dahi bulamadı. Rakip Mlada Boleslav ise beklenenin aksine korkmadan Galatasaray kalesine saldırıyor, tehlikeli pozisyonlar yaratıyordu. Bozuk bir kaset gibi maça tutuk başlayan G.Saray’ın tek avantajı Boleslav’ın tecrübesiz olması idi.

Sarı kırmızılı futbolcular üç gömlek üstün olduğu rakibine karşı maçı kendi kendine zora sokuyordu. Özellikle orta sahada bir türlü organize olamayan Cimbom’da Okan’ın yaptığı hatalar ise M.Boleslav’ı umutlandırıyordu. Boleslav’da ise Polacek ve Holub, sarı kırmızılı takımın kalesinde tehlikeler yaratsa da kaleci Mondragon, Çek ekibinin sevinmesine izin vermiyordu. Galatasaray ise maça daha 30.dakikada ısınmaya başlamıştı. Sabri ve İliç ile M.Boleslav kalesini yoklarken bir türlü son vuruşu yapamıyordu.

Arda hayat verdi

Galatasaray, ilk 45 dakikada olduğu gibi ikinci yarıya da tutuk başladı. 49’uncu dakikada Sedlacek’in sağ kanattan yaptığı ortaya Cihan’ın ters kafa ile dokunması herkesi korkuttu. Çek ekip G.Saray savunmasını abluka altına almışken, Ali Sami Yen’deki ilk maçın da kahramanı olan 18’lik Arda oyuna girerek bir anda takımına hayat veriyordu. Genç futbolcu oyuna dahil olduktan iki dakika sonra 72’de nefis bir pas atıp topu Hasan Şaş’la buluşturdu. Hasan güzel bir şutla fileleri havalandırdı:1-0. Herkes maçın bu skor ile biteceğini tahmin ederken sahneye Palat çıktı: 1-1.

Hasan golle döndü

G.SARAY’ın bu sene elde ettiği başarılı sonuçlarda ön plana çıkan ve Mlada Boleslav’a 2 gol atan Arda’yı teknik direktör Erik Gerets kulübeye çekti. Belçikalı çalıştırıcı, sakatlıktan kurtulan Okan’a şans tanıdı. Genç Mehmet de yedekler arasında yer alırken, Necati ile yaptığı sözlü tartışma sonrası bir süredir ilk 11’de yer bulamayan Hasan Şaş, bu maçta ilk 11’deki yerini aldı. 70’te oyuna giren Arda, milli oyuncuya nefis bir gol attırdı.

Çirkin tezahürat

KARŞILAŞMADA takımlarını destekleyen Galatasaraylı taraftarlar, Dinamo Kiev’in Fenerbahçe önünde öne geçmesinin ardından "Dinamo Kiev" diye tempo tuttular. Evsahibi takımın taraftarları, karşılaşmanın başında centilmence takımlarını desteklerken, Galatasaray’ın golü sonrasında ise Türkiye aleyhine küfürlü tezahürat yaptılar.