Tek Mesajı Görüntüle
Old 09-09-2006, 06:37 PM   #4
Bostandere
Forum Aşığı
 
Üyelik Tarihi: Dec 2005
Mesajlar: 4,764
Teşekkür Etme: 111
Thanked 1,308 Times in 803 Posts
Üye No: 4863
İtibar Gücü: 3033
Rep Puanı : 65437
Rep Derecesi : Bostandere has a reputation beyond reputeBostandere has a reputation beyond reputeBostandere has a reputation beyond reputeBostandere has a reputation beyond reputeBostandere has a reputation beyond reputeBostandere has a reputation beyond reputeBostandere has a reputation beyond reputeBostandere has a reputation beyond reputeBostandere has a reputation beyond reputeBostandere has a reputation beyond reputeBostandere has a reputation beyond repute
Cinsiyet :
Varsayılan

Barıştıran ve yatıştıran bir insandı Bediüzzaman, ömür boyu asayişin temsilcisi olmuş, kargaşa ve karışıklıktan hiç hoşlanmamıştır. Her bulanıklıkta durultucu tavrını ortaya koymuştur.
Meşrutiyet yıllarında da, özellikle İstanbul’da particilik, milleti parçalara ayırmıştı. “Mizancı Murat” diye tanınan gazeteci-tarihçi, Ferah Tiyatrosunda İttihatçıları tenkit eden bir konferans veriyordu.

Konuşmanın daha başlarında o partinin fanatikleri, ortalığı birbirine kattılar. Her türlü kabalık boy gösterdi, konferans kesildi. Salondakiler gruplaşmaya ve itiş kakışa başladığı sırada, Bediüzzaman birden kalktı ve çok etkili bir konuşma yaptı.

Bir hatibin sözünün kesilmesinin ayıp, tepkilerin ise meşrutiyet ve hürriyet ilân etmiş bir millet için utandırıcı seviyede olduğunu söyledi. İslâmiyet’in fikre saygıyı emrettiğini, âyet, hadis ve yaşanmış örnekleriyle açıkladı.

Bu konuşma, iki tarafı da yumuşattı.

Bediüzzaman, sözünün sonunda, medenî insanlara mahsus bir nezaketle, “dağılmaları gerektiği”ni söyledi. Teklif, aynen uygulandı ve büyümeye yüz tutmuş bir kavga böylece önlenmiş oldu.

Ferah Tiyatrosundaki kavganın üzerinden yarım asır geçmişti. Bediüzzaman, Emirdağ’da gözetim altında ikamete mecbur tutuluyordu. O günlerden birinde, komşu ilçe olan Bolvadin ile Emirdağlı gençler arasında bir futbol maçı yapılmıştı. Ancak top oyunu bir anda taş ve sopa kavgasına dönüşmüştü.

Kavga güçlükle yatıştırılmış, gençler dağıtılmıştı. Fakat bir gün sonra, hızını alamayan gençler, Emirdağ’daki bir Bolvadinli esnafın dükkânını taş yağmuruna tuttular. Ortalık yeniden kızışmış, kavga büyüme istidadı göstermişti.

Bu durumu odasından gören Bediüzzaman, 80 küsur yaşına rağmen caddeye indi. Köşe başında durup, kalabalığa seslendi:

“Durun bakalım! Sizler hepiniz kardeşsiniz. Birbirinizin kusurlarını görmemeniz lâzım. Birbirinizi affedin...”

Konuşma etkili olmuş, kalabalık epey sakinleşmişti. Sözlerini şöyle bitirdi:

“Eğer sizler barışıp dağılmazsanız, ben de burayı terk ederim!”

Kalabalık âdeta, “Biz sükûnetle dağılırız; yeter ki siz kalın şehrimizde.” der gibi, hiçbir kabalık yapmadan dağılıverdi...

(Vehbi Vakkasoğlu’nun “Başkasının Günahına Ağlayan Adam” adlı kitabından...)
__________________




Bostandere çevrimdışı   Alıntı ile Cevapla