Forum Kalfası
Üyelik Tarihi: Dec 2005
Konum: BeyCoast
Mesajlar: 7,003
Teşekkür Etme: 26
Thanked 333 Times in 269 Posts
Üye No: 4853
İtibar Gücü: 2998
Rep Puanı : 16800
Cinsiyet : Erkek
|
Neden Ruhsal Zekâ?
Hayatın akışını asıl etkileyen, fiziksel değil ruhsaldır.
Kalbinizi etkileyemeyenler, sizi aklınızdan çekip
sürükleyemezler. Hayatı vücut organlarınızla değil,
ruhunuzla yaşarsınız. Yaşadığınız Dünya, dışarıda
yaşanan değil, kendi içinizde kendinize yaşattığınız
dünyadır. Vücudunuzu kendi bilinciniz ve gücünüzle
çalıştırmadığınız gibi, kendinizi sokaklarda yürüten de
siz değilsiniz.
Hayatta tesadüf, şans, talih, imtiyaz, rastlantı yoktur.
O zaman, görünüşe göre rastlantı olanların ardındaki
müthiş planları keşfetmeliyiz. Hiçbir güçlü bilinç,
“içgüdü” veya “tabiat ana” gibi boş kavramlara terk
edilemez. Bu tür kavramları çağrıştıran olaylar
oluyorsa, bu olayları gerçek boyutlarından yakalama
becerisini geliştirmeliyiz. Hayatınızın akışında
meydana gelen en küçük olaylar bile, ya sizin ya diğer
yaratıkların ya da Yaratıcının gerekçeleriyle
gerçekleşiyor. O zaman, bu gerekçeleri keşfedebilecek
kadar hayatın arkasına, ruhsallığın derinlerine
girmemiz gerekiyor. Ruhsal Zekâ, tam olarak bu
süreçtir; köklü bir bilinç değişimidir; insanın öz
doğasına dönüşüdür; küçük bedeninin arkasında
gizlenen büyük bedeniyle tanışması sürecidir.
İnsan bedeni, bir kamyonun altında ezilebilecek kadar
zayıftır; ama, ruhu kamyonu ezebilecek kadar
güçlüdür. Kollarınızla yüz kilonun altında ezilirsiniz;
ama ruhunuzla bir gökdeleni devirebilirsiniz. Dağlar,
insan bedenine meydan okur; ama insan ruhu dağlara
meydan okuyabilecek kadar engin yaratılmıştır. İnsan
bedeni adım adım yükselir; oysa ruh, vücudu
kanatlandırır. Ruhsal Zekânız, ruhunuzun
derinlerinden sizi yöneten evrenin yaratıcısıyla
buluşmanızı; sizin sınırlı gücünüze değil, sizinle
olan sınırsız güce dayanmanızı sağlar.
Akıl, doğanın maddesel yüzeyinde çalışır. Mantık,
bilmediğinizi nasıl yöneteceğinizi gösteremez. Ruhsal
zekânın size yaptıracaklarını, ne akılla, ne de mantıkla
açıklayabilirsiniz. Çünkü o, her ikisinden de önce ve
her ikisinin de arkasındadır. Sınırsızlık, sınırlı
kavramlarla açıklanamaz.
Ruhsal zekâ, bir damla suya, taştan güçlü olmayı
öğreten zekâdır; pamuk zayıflığındaki köklerin, taşları
delip geçişinin sırrını açıklar. Ateşin içinden sağ çıkan
adamın ardında, apartmanın tepesinden düştüğü halde
yaralanmayan bebeğin arkasında ruhsal zekâ vardır.
Ona neden Ruhsal Zekâ dedik? Çünkü akılla, mantıkla
ve somut kavrayışla ilgili değildi. Ona “Evrensel Zekâ”
da diyebilirdik. Oysa bu zekanın sınırları evrenin
dışına, evrenin yaratıcısına ulaşıyor; evren ise, sadece
aklın ve mantığın sınırları içerisinde kalıyor. O aslında
yaratıcının zekâsından bir esintidir. Ona Ruhsal Zekâ
dememizin sebebi, insanın o zekâyı düşünceleriyle
keşfetmesi, ancak yansımalarını yalnızca ruhu
aracılığıyla hayatına aktarabilmesidir. Ruhsal Zekâ,
evren ötesi ve evrene hakim zekânın bir gölgesi, bir
ışığıdır. Evrene, evrenin sahibinin penceresinden
bakmayı denediniz mi?
Musa(as) Peygamber ile Hızır(as) arasındaki
yolculukta, Hz. Hızır’ın(as) yaptıkları, Musa(as)
peygambere müthiş anlaşılmaz ve adaletsiz
geliyordu(1). Biz hayata genellikle Musa(as)
peygamberin gözüyle baktık. Olayları, dışarıdan
görünümleriyle anlamlandırdık. Bu kitapta size
Hızır(as)’ın gözüyle bakmanızı sağlayacak temel ip
uçları verilecek. Bu sayede, felâketin aslında kurtuluş,
kurtuluşun aslında felâket olabileceğini
keşfedeceksiniz.
__________________
M@D_VIPer Nickten Öte..Bir Markadır...
Her Gidişin Bir Dönüşü,Her Bitişin Bir Başlangıcı Vardır..!!!
|