Tek Mesajı Görüntüle
Old 10-02-2005, 01:58 PM   #4
Misyoner
Guest
 
Misyoner Kullanıcısının Avatarı
 
Üyelik Tarihi: Sep 2005
Konum: düşünmeM lazıM
Yaş: 38
Mesajlar: 0
Teşekkür Etme: 30
Thanked 111 Times in 77 Posts
Üye No: 916
İtibar Gücü: 0
Rep Puanı : 5544
Rep Derecesi : Misyoner has a reputation beyond reputeMisyoner has a reputation beyond reputeMisyoner has a reputation beyond reputeMisyoner has a reputation beyond reputeMisyoner has a reputation beyond reputeMisyoner has a reputation beyond reputeMisyoner has a reputation beyond reputeMisyoner has a reputation beyond reputeMisyoner has a reputation beyond reputeMisyoner has a reputation beyond reputeMisyoner has a reputation beyond repute
Cinsiyet :
Varsayılan Ynt: Osmanlıda Hukuk

KANUNNAME-İ ALİ OSMAN
.
Kanunname-i Osmani veya Kanun-ı Kadim olarak da bilinmektedir. Osmanlı Devleti'nde cezalandırma, yönetim ve maliye alanlarında şer'i hukuka uygun olmak koşuluyla padişahın koyduğu yasadır.

Kanunları geniş bir şekilde inceleyen Osmanlı hukukçuları, kavanin-i şeriyeyle (dinsel yasalar) kavanin-i örfiyeyi (töresel yasalar) birbirinden ayırmışlardır. Kamu ve özel hukuku ilgilendiren töresel kaynaklı yasaların en önemli örnekleri Fatih Kanunamesi ve Sultan Süleyman Kanunnamesi'dir. Bu düzenlemeler hükümdarın mutlak töresel yetkilerinden kaynaklanan hükümleri içerdikleri için, yasayı çıkaran hükümdarın adıyla anılmıştır.

Fatih Kanunnamesi'nden sonra Sultan II. Bayezid döneminde (1481-1512) şer-i vergilendirme ilkeleri ile tımar işlemlerinin yasallaştırıldığı Kanunname-i Sultani Ber Muceb-i Örf-i Osmani adlı kapsamlı bir yasa derlemeleri yapıldı. Kanuni Sultan Süleyman döneminde ise kanunname çalışmaları kapsamlı ve sistemli bir hale getirildi. Böylece Divan-ı Hümayun'un ve eyaletlerin yürürlükte olan sistemlerinde ayrıntılı düzenlemeler yapıldı. Bu düzenlemeler, Tımarlı sipahilerin hak ve sorumluluklarından pazar düzenine, kılık kıyafet zorunluluklarına kadar bir çok alandaki değişiklikleri kapsıyordu. Yeni fethedilen ülkeler ve bölgeler için de o bölgeye ait yeni kanunnameler hazırlanıyordu. Bölge kanunnameleri birbirinde oldukça farklıydı. Bu nedenle ükle içinde yer değiştiren yükümlü, yerleştiği yerin kanunnamesinin yükümlülüğüne girer, eski yükümlülüğünden kurtulurdu. Ayrıca Müslümanlar ve gayri müslimler için de kanunnamelerde farklı düzenlemeler vardı.

17. yüzyılda Osmanlı Kanunnameleriyle ilgili ilk önemli çalışma Hazerfen Hüseyin Efendi tarafından hazırlanan Osmanlı kanunnamelerinin özet ve yorumlarının yer aldığı Telhisü'l-Beyan fi Kananin-i Al-i Osman'dır.
Misyoner çevrimdışı   Alıntı ile Cevapla