Tek Mesajı Görüntüle
Old 10-14-2006, 03:46 PM   #8
temürmelik
Daimi Üye
 
temürmelik Kullanıcısının Avatarı
 
Üyelik Tarihi: Jun 2006
Konum: -->izmir<--
Mesajlar: 438
Teşekkür Etme: 15
Thanked 182 Times in 79 Posts
Üye No: 15241
İtibar Gücü: 1569
Rep Puanı : 9399
Rep Derecesi : temürmelik has a reputation beyond reputetemürmelik has a reputation beyond reputetemürmelik has a reputation beyond reputetemürmelik has a reputation beyond reputetemürmelik has a reputation beyond reputetemürmelik has a reputation beyond reputetemürmelik has a reputation beyond reputetemürmelik has a reputation beyond reputetemürmelik has a reputation beyond reputetemürmelik has a reputation beyond reputetemürmelik has a reputation beyond repute
Cinsiyet :
Varsayılan

Bir zalimin hidâyeti!..


Anadolu evliyasından “Ömer Karamanî” hazretlerinin yaşadığı devirde, zâlim bir kişi vardı ki, zulmederdi insanlara. Kiminin zorla malını alır, kiminin namusunu lekeler, kimini de öldürürdü. Kimse de mani olamıyordu. İnsanlar çaresizlikten bu zata geldiler ve;
- Efendim biz mahvolduk, diyerek dert yandılar.
Ömer Karamanî hazretleri;
- Hayrola ne oldu? diye sordu.
Yaptığı zulümleri anlatıp;
- Bunun yaptıkları canımıza tak dedi artık, dediler. Bir beddua edin de kurtulalım şundan.
Büyük veli;
- Beddua etmek dinimizde yoktur, buyurdu.

“Biz ancak dua ederiz”
Hiç böyle bir cevap beklemiyorlardı.
- Beddua etmek yok mu? dediler.
- Evet, buyurdu. Biz kimsenin helak olmasını istemeyiz. Ancak dua ederiz. Cenab-ı Hak ona da, bize de hidâyet versin.
Bu cevaptan pek tatmin olmayıp;
- Ama efendim o bir zalim, dediler.
Buyurdu ki:
- Olsun, ateşte yanmak çok zordur kardeşlerim. Bunlar hakikati bilmiyor. Bilseler yapmazlar.
Ve ilave etti:
- Soruyorum size, bir kimse bile bile kendisini ateşe atar mı?
- Atmaz tabii.
- Ama bunlar atıyor. Neden? Bilmiyorlar çünkü. Bilmeyene kızmak değil, acıyıp dua etmek lazım.
Sonra şunu anlattı onlara:
Sevgili Peygamberimize ilk Müslümanlar bir gün gelip;
- Yâ Resulallah, beddua edin de şu müşrikler kahrolsun! dediler.

“Bilseler yapmazlar”
Efendimiz onlara;
- Bilmiyorlar, buyurdu. Bilseler yapmazlar!
Ömer Karamanî hazretleri bunları anlatıyordu ki, o zâlimin kalbine hidâyet nurları dolmaya başladı birden. Pişman oldu yaptıklarına. Giyinip, acele çıktı evden.
Bu zata geliyordu.
Huzurunda tövbe edip nasihat istiyecekti bu büyük veliden.
Ve nihayet uzaktan göründü. Ömer Karamanî hazretleri;
- Bakın biri geliyor, buyurdu. O kişi olmasın?
Dönüp baktıklarında büyük şaşkınlık yaşadılar. Zira gelen, o zalimin tâ kendisiydi. Adamcağız doğruca gelip diz çöktü bu zatın önünde. Talebesi oldu ve bir daha ayrılmadı yanından.
__________________









temürmelik çevrimdışı   Alıntı ile Cevapla