Tek Mesajı Görüntüle
Old 11-09-2006, 01:47 PM   #2
Bostandere
Forum Aşığı
 
Üyelik Tarihi: Dec 2005
Mesajlar: 4,764
Teşekkür Etme: 111
Thanked 1,308 Times in 803 Posts
Üye No: 4863
İtibar Gücü: 3037
Rep Puanı : 65437
Rep Derecesi : Bostandere has a reputation beyond reputeBostandere has a reputation beyond reputeBostandere has a reputation beyond reputeBostandere has a reputation beyond reputeBostandere has a reputation beyond reputeBostandere has a reputation beyond reputeBostandere has a reputation beyond reputeBostandere has a reputation beyond reputeBostandere has a reputation beyond reputeBostandere has a reputation beyond reputeBostandere has a reputation beyond repute
Cinsiyet :
Varsayılan

Çok gizli” ve “ivedi” damgalı bu belge 9 Aralık 1959 tarihini taşıyor. Antetinde, “T.C. M.M.V. (Milli Müdafaa Vekaleti) Erkânıharbiye-i Umumiye Riyaseti Karargâhı Ankara” şeklinde başlık olan belgenin konusu da “Muzır faaliyetler Hk.” olarak belirtiliyor. “Milli Müdafaa Vekili Etem Menderes” imzalı belgede Nurculukla ilgili İçişleri Bakanlığı’ndan yardım isteniyor:

Dahiliye Vekâletine,
1. Son zamanlarda Nurculuğun yurt sathına yayılma istidadında bulunduğunu ve bu arada Ordu bünyesinde de kendine mahsus usullerle bir zemin hazırlamakta olduğunu gösteren çeşitli faaliyetlere dair raporlar alınmaktadır.

2. Millet ve ordu saflarında dini, sosyal ve siyasi inanışlara hükmetme yaliyle ikilik yaratmak suretiyle Silahlı Kuvvetler’in moral ve disiplini üzerinde müessir olması muhtemel görülen çeşitli muzir faaliyetlerin kısa zamanda kontrol altına alınarak yayılmasının önlenmesi ve tesirsiz hale getirilmesi lüzûmlu mütalâa edilmektedir. Ordu bünyesinde bu tip muzir faaliyetlerle müessir bir şekilde mücadele edebilmek için; bahis konusu muzir faaliyetlerin tarihçesi, mahiyet ve tatbikatına ait esaslarla çalışma metodları, birbirileriyle münasebetleri; dini, sosyal ve politik sahalardaki maksad ve gayeleriyle hariçteki teşkilat ve çalışmaları hakkında derlenmiş bilgilere ihtiyaç duyulmaktadır. Bunlara ilâveten;

a. Nurculuğun/Komünizm, Kürt ve Arap milliyet cereyanları ile olan münasebetleri,

b. Nurculuğun tarikat, mezhep ve şeyhlik mevzulariyle alâka derecesi,

c. Nurculuğun yaygın bulunduğu idarî, içtimaî, siyasî ve çeşitli teşekküllere ait muhit ile nurcuların yekûn teşkil ettiği şehir ve kasabalarımız,

d. Silahlı Kuvvetler camiasındaki Nurculuğun bugünkü durumu ve Nurculukla iştigal eden Ordu mensupları,

e. Nurculuğun yayılmasında âmil olan sebepler,

f. Alınması lüzûmlu görülen müessir ve mufassal tertip ve tedbirler hakkında aydınlatıcı bilgilere lüzûm görülmektedir.

Bu arada, Saidi Nursi’nin ve diğer Nurcu elebaşılarının durumları ile Nur yayınlarının tamamını ihtiva eden bir dokûmanın teminine ihtiyaç duyulmaktadır.

3. Yukarıda marûz bulunan hususatın derlenerek âcilen vekâletimize gönderilmesine müsaadelerini arzederim.”
(Belge no:7)

“SAİD NURSİ’NİN GAYESİ PARA DEĞİL”
Polis Arşiv Belgeleri dosya çalışmasında İçişleri Bakanlığı’nın Genelkurmay Başkanlığı’na nasıl bir yanıt verdiğine dair bir belge bulunmuyor ama dönemin istihbarat örgütü olan MAH’ın (şu andaki Milli İstihbarat Teşkilatı) bir “gizli” yazısı bulunuyor. 30 Aralık 1959 tarihini taşıyan bu istihbarat notu Emniyet Genel Müdürlüğü’ne yazılıyor. Belge, Samsun’da Nurcuların faaliyetine ait bir istihbarat bilgi notundan oluşuyor:

“Samsun Nurcularından Mustafa Bağışlayıcı, Tevfik Furtun, Osman Tüfekçi, Hürrem Tüysüz, Ali Rıza Sağlamer, Hamdi Sağlamer, Mühittin Gür, Abdullah Tüfekçibaşı ve Mahmut Yılmaz adlı şahısların aleyhlerine açılan davada beraat edeceklerini ve her fırsatta hiç çekinmeden ve hatta hakim huzurunda bile, bu uğurda kafaları kesilse dahi mücadeleden yılmayacaklarını, bir vatandaşı Nurculuğa çevirdikten sonra ölmeye hazır olduklarını, bu şekilde ölürlerse şehitlik mertebesine ulaşacaklarını, kendilerine mani olmaya çalışanların hüsrana uğrayacaklarını, hiçbir serveti olmayan Said Nursi’nin bir kulübede oturduğu ve yüz milyon üyesi bulunduğunu, bunlardan birer kuruş almak suretiyle servet sahibi olacak bu şahsın buna tenezzül etmediğini, gayelerinin;

1. Kadınların açık saçık gezmemeleri, resmi dairelerde çalıştırılmamaları,

2. Pazar tatilinin eskisi gibi cumaya çevrilmesi,

3. Lâiklik prensiplerinin kaldırılması,

4. Dini akidelerin kuvvetlendirilmesi olduğu

ve Kur’an yolunda din yolunda kanlarını, canlarını vereceklerini ve (elimize fırsat geçerse, ki bu fırsat geçecektir, yapacağımızı biz biliriz)’ şeklinde konuştukları duyulmuştur.”
( Belge no: 8)
__________________




Bostandere çevrimdışı   Alıntı ile Cevapla